• Sonuç bulunamadı

2.1.2. Bağlanma Kuramı

2.1.2.1. Bağlanma ve Mary Salter Ainsworth

Mary Salter Ainsworth bağlanma teorisinin işlemsel tanımını yapan kuramcıdır. Ainsworth, çocukları ve annelerini daha yakından gözlemlemiş ve bazı temel alanlarda (beslenme, ağlama, göz teması, gülümseme vb.) annenin çocuğun ihtiyaçlarına olan yanıtlarını incelemişlerdir.

Ainsworth tarafından Ganda’da yapılan araştırmanın verileri sonraki araştırmalara için çok zengin bir kaynak oluşturmuştur. Ainsworth, 1963 yılında daha Ganda sonuçları halen yorumlanmaktayken, ikinci gözlem araştırması olan Baltimore Projesi için çalışmalara başlamıştır. Doğumdan önce işe alınan 26 katılımcı aileyle başlayan

17

çalışmalar 54 hafta sürmüştür. Bu araştırma yapılan incelemeler sonucunda, karakteristik anne-bebek etkileşim örüntüleri ortaya çıkmıştır (Bretherton, 1992).

Bu araştırmalar sonuncunda aynı zamanda güvenli bağlanmanın anne hassasiyetiyle de ilgisi saptanmıştır. Bebeklerden gelen sinyallere annelerin uygun ve hızlı geri dönüşlerinde bireysel farklılıklar gözlemlenmiştir (Bretherton, 1992). Bebeklerin ilk yaşlarından uzunca bir süreyi içeren kapsamlı ev gözleminde Ainsworth, hassas duyarlılık terimini bakım verenin bebekten gelen duygusal sinyalleri okuma yeteneğini ortaya koymak için kullanmıştır (Stevenson, 2007). Çocuğun davranışlarındaki küçük farklılıkları algılamayan annelere oranla, kendiliğinden mükemmel bilgi veren ve pek çok ayrıntı ileten anneler, yüksek derecede hassas olarak değerlendirilmiştir. Hassas annelerin bebekleri güvenli bağlanma eğilimi gösterirken daha az hassas annelerin bebeklerin güvensiz bir bağlana sergilemesi daha muhtemel bulunmuştur (Bretherton, 1992).

Ainsworth’un, William Blatz'ın rehberliğinde genç yetişkinlerde güvenliği ölçmek için Toronto'da yaptığı araştırmaların ve daha sonra anne ve çocuk arasındaki bağı araştırmak üzere Uganda ve Baltimore’daki çalışmaları, sonunda onu Yabancı Durum Testi’ni tasarlamaya yönlendirmiştir (Rosmalen, Veer, Horst, 2015). “Bebeğin, birincil bağlanma objesinden ayrı kaldığı sürelerde gösterdiği tepkiler pek çok araştırmacı tarafından incelenmiştir ancak bu konuda yapılmış olan en önemli çalışma Ainsworth'un Yabancı Durum Testi olmuştur” (Soysal, Bodur, İşeri, Şenol, 2005). Birçok teorisyen, bu deneysel yöntemin, bağlanma teorisinin artan kabulünde temel bir rol oynadığına dikkat çekmiştir (Rosmalen, Veer, Horst, 2015). “Ainsworth’un bağlanma konusunda yapmış olduğu araştırmalara dayanarak geliştirdiği bu testtin epizotlarında yabancı bir çevrede gerçekleştirilen birleşme ve ayrılma safhaları yer almaktadır” (Yörükan, 2015).

Yabancı Durum, 20 dakika süren ve 8 bölümden oluşan minyatür bir drama olarak tanımlanabilir (Bretherton, 1992). “Yabancı Durum Testi, bebeğin bir yabancı ile karşılaştığı andaki olası tepkilerini ölçmek amacıyla geliştirilmiştir. Testte; anne, çocuk ve araştırmacı, içinde oyuncakların bulunduğu ve araştırıcı davranışların rahatlıkla yapılabileceği bir odada bir araya gelmektedirler” (Soysal, Bodur, İşeri, Şenol, 2005). Araştırmacı bebekle oynadığı sırada anne kısa bir süre için odadan çıkar

18

ve sonra odaya geri gelir ve bu süreci bebeğin tamamen yalnız olduğu bir süreç takip eder (Bretherton, 1992). Bu testte, ayrılma, yeniden birleşme ve yabancıyla yalnız kalma süreçlerinde iki an üzerinde önemle durulmuştur. Bu anlar: anne ile ayrılma ve buluşma anlarıdır. Bu iki anda verilen tepkiye göre bebek güvenli ya da güvensiz bağlanma olarak adlandırılan iki ana bağlanma tarzından birine dahil edilmiştir. Bu modele göre; güvensiz bağlanma ise kararsız ve kaçıngan bağlanma olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

2.1.2.1.1. Güvenli Bağlanma

Güvenli şekilde bağlanan çocuklar az ağlamış, anneyi bulma konusunda istekli ve mutlu gözükmüşlerdir (Bretherton, 1992). “Güvenli bağlanmaya sahip çocuklar anne giderken normal bir gerilim yaşarlar, anne geri döndüğünde ise mutlu ve sevinçli bir karşılama içine girerler” (Tüzün, Sayar, 2006). “Çocuklar, ebeveynin gidişine tepki gösterirler. Ancak, protesto davranışı, anne-babanın geri dönüşüyle birlikte yerini rahatlama ve araştırıcı davranışlara bırakmaktadır” (Soysal, Bodur, İşeri, Şenol, 2005). Bu bebekler, bağlanma ve keşfetme davranışlarını uyumla sergileyebilirler. Çevreyi keşfetmeye çalışırken, onay beklemeksizin bakım verenden uzaklaşabilir ve sıkıntılı bir durum yaşandığında güvenli bir üs olarak gördükleri bakım verenin desteğine başvurabilirler. Çocukların onları strese sokan durumlarda güvenlik duygularını koruyabilmeleri sadece güvenli bir bağlanma ilişkisiyle mümkün olabilir. “Güvenli bağlanmanın gelişmesi için de çocuğun kesintisiz, tutarlı tepki veren, duyarlı ve her zaman ulaşılabilir bir bakıcıya sahip olması gerekir” (Sümer, Güngör, 1999).

2.1.2.1.2. Kaçınmacı Bağlanma

“Kaçınmacı bağlanma kuran bebekler ise bakım veren kişiyi onlara konfor sağlayan kişi olarak pek kullanmazlar” (Tüzün, Sayar, 2006). Kaçınmacı bağlanan çocuklar annelerinin kucağında olduklarında bile oldukça sık ağlayıp çevreyi keşfetme konusunda da isteksiz görünürler (Bretherton, 1992). “Bakım verenlerinden onlara konfor sağlamasını beklemez ve olumsuz deneyimlerini kendi başlarına halletmeye çalışırlar. Kaçıngan çocuklarda, ayrılış anı sakin ve neredeyse tepkisizken, buluşma anneyi reddedici ve uzaklaştırıcı özelliktedir” (Tüzün, Sayar, 2006). “Kaçınmacı bağlanma geliştiren bebekler, bakıcıları ile birlikteyken araştırıcı davranışlara devam

19

edip duygularını bu kişi ile paylaşmamaktadırlar. Ancak, bakıcıları herhangi bir şekilde ortamdan ayrılıp geri döndüğünde, hiçbir değişiklik olmamış gibi meşgul oldukları işe dikkatlerini yöneltirler” (Soysal, Bodur, İşeri, Şenol, 2005).

2.1.2.1.3. Kaygılı/ Kararsız Bağlanma

“Kaygılı/kararsız bağlanma kuran bebekler ise bakım verenlerinden konfor bekleme konusunda tutarsızlık yaşarlar çünkü bakım verenlerin ulaşılabilir olup olmadığı konusunda tereddüt yaşamaktadırlar” (Yüksel, 2014). “Bu çocuklar anne giderken aşırı bir üzüntü ve ayrılamama davranışı gösterirken, anne geri döndüğünde anneye öfkeli ve reddedicidir” (Tüzün, Sayar, 2006). “Eğer bakıcı duyarsız, aşırı müdahale edici ve önceden yordanamayan tepkiler gösterirse çocuk kaygılı bağlanma davranışları gösterir” (Sümer, Güngör, 1999).