• Sonuç bulunamadı

3. TEK DÜZEN MUHASEB E SİSTEMİ DEĞERLEME İLE ULUSLARARAS

3.3. Tek Düzen Hesap Planına Göre Değerleme Uygulamaları

3.3.1. Maddi Duran Varlıkların Değerlemesi

3.3.1.1 MDV Amortisman Uygulamaları

Amortismanlar: Amortismanlar VUK 313 ile 330. maddeleri arasında bulunmaktadır. 313 ile 321. maddelerde mevcut varlıklara ait amortismanla ilgili düzenlemeler bulunmaktadır. 322 ile 327. maddeler arasında ise alacak ve sermayeyle ilgili amortisman hükümleri bulunmaktadır. 328 ile 329. maddelerde ise varlıkların satışı ve amortismana tabi varlıkların sigortasıyla ilgili konular bulunmaktadır. Maddi duran varlıklarla ilgili kesin açıklayıcı bir ifade olmasa da 313. maddede aktiflerde bulunan iktisadi varlıklarla ilgili amortisman uygulamalarından bahsedilmiştir. Bu maddeye göre işletmede en az bir yıl boyunca kullanılan, yıpranmaya ve aşınmaya maruz kalan gayrimenkuller ile 269. madde çerçevesinde gayrimenkul gibi değerlenmesi gerekli görülen iktisadi varlıklar ve alet, edevat, mefruşat, demirbaş ve sinema filmlerinin birinci kısımda bulunan esaslara göre değerinin bölüm yok edilmesi amortismanın ana konusunu oluşturmaktadır. Bu maddede amortisman konusuyla ilgili genel bir çerçeve çizilmektedir. Belirtilen bu ifadelerle amortismana tabi olması gereken varlıkların neler olduğu da gösterilmektedir. Öncelikle ilgili varlık işletme içinde en az bir yıl boyunca kullanılmalıdır. Varlığın yıpranma ve aşınmaya tabi olması, değerinin zaman içinde azalıyor olması, işletme aktiflerinde yer alıyor olması ve belli limitler üzerinden bir değere sahip olması gerekmektedir.

Bu şartların hepsi birlikte gerçekleşmelidir. Bununla beraber VUK 365 Seri No.lu genel tebliğinde kullanılma zorunluluğu bulunmadan işletme envanterinde yer alan ve kullanıma hazır olan varlıklar için de amortisman ayrılabileceği belirtilmiştir (Demir, 2015, s. 184). VUK 318. maddeye göre Maliye Bakanlığı tarafından ilan edilen amortismanlara ait ilanlar için ayrı ayrı tespit edilen nispetler ilgilinin müracaatı sonrasında o zamanki hesap dönemiyle muteber olmaktadır. Maliye Bakanlığı bu nispetleri değiştirme hakkını saklı tutmaktadır.

Amortisman işletmenin aktiflerinde yer alan sabit varlıkların aşınma ve yıpranma sonucunda değer kaybı yaşaması nedeniyle ayrılan paylar olarak tanımlanabilmektedir. Yıllık net kazançlar belirlenirken amortisman tutarları gelirden düşülebilmektedir. Duran varlığın artık etkisiz olması, teknolojik gelişmeler nedeniyle

60

eskimesi, modanın değişmesi nedeniyle ilgili ürüne ait olan talebin düşmesi, duran varlıkları daha etkin kullanma isteği, sosyal ve kültürel değişimler gibi gelişmeler amortisman uygulamalarını zorunlu hale getirmektedir.

VUK’da yer alan amortisman yöntemleri şunlardır:

Normal Amortisman Yöntemi: VUK 315. maddeye göre işletmeler amortismana tabi olan varlıklarını Maliye Bakanlığının tespit ettiği oranlara göre itfa etmektedir. Oranlar tespit edilirken varlıkların faydalı ömürleri dikkate alınmaktadır. Bu yöntemde işletmeye alınan varlığın maliyeti ve kullanım süresine göre her sene için eşit tutarda amortismanın ayrılması gerekmektedir. İlgili varlığın maliyeti amortisman süresi sonundaki amortisman tutarıyla aynı olmalıdır. Maddede yer aldığı gibi işletmeler Maliye Bakanlığının belirlediği oranlara göre itfa işlemini gerçekleştirmektedir. İşletmenin aktifinde yer alan varlığın amortisman süresi varlığın işletmede yer aldığı yıl itibariyle başlamaktadır. VUK 320. maddeye göre teknik ve iktisadi açıdan bütünlüğe sahip olan varlıklar mevcutsa normal veya azalan bakiyeler yöntemlerinden birine başvurabilmektedir. İşletme varlık için normal amortisman yöntemini seçmişse takip eden dönemlerde başka bir yönteme başvuramamaktadır.

Azalan Bakiyeler Amortisman Yöntemi: VUK 315. madde gereğince bilanço esasıyla defter tutan mükellefler isteğe bağlı olarak varlıklarının amortismanlarında azalan bakiyeler yöntemine başvurabilmektedirler. Bu yöntemin uygulanmasında; 1) Her yıl amortisman olarak hesaplanacak değer daha önce ayrılmış olan amortismanın toplamının tespiti ile belirlenmektedir. Enflasyon düzenlemesi yapılan dönemlerde ayrılması gereken amortisman ilgili varlığın düzeltilen değerinden daha önce ayrılmış olan amortisman tutarlarının toplamının taşınmış değerlerinin indirilmesi sonucunda tespit edilmektedir. 2) Bu yöntemde amortisman oranı %50’yi geçmemek üzere normal amortisman oranının iki katı olarak kabul edilmektedir.

3) Bu yöntemde amortisman süresi normal amortisman oranlarına göre hesaplanmaktadır. Belirlenmiş olan amortisman süresinin son yılına devretmiş olan değer o yıl içinde tamamen silinmektedir. VUK’un 320. maddesi çerçevesinde varlığın amortismanı için azalan bakiyeler yöntemi seçilmişse daha sonradan normal amortisman yöntemine geçilebilmektedir

61

Madenlerde Amortisman: VUK 316. maddeye göre işletmenin ekonomik faaliyetlerinde kullandığı cevherin zaman içinde değerinin azalması nedeniyle kullanılan yöntemdir. İşletmeye ait maden ve taş ocaklarının işletmenin müracaatı sonrasında bütün maden ve taş ocaklarının her biri için Maliye ve Sanayi Bakanlıkları tarafından belirlenen oranlarda amortisman işlemi uygulanmaktadır. Türkiye’de bulunan madenlerin mülkiyeti devletin tasarrufundadır. Bunları işletenler madenin sadece işletme hakkına sahip olmaktadır. İşletmeler devletten aldıkları ruhsatlarla madenleri işletebilmektedir. Bu işlem yasal bir dayanağa sahiptir. Kendi ruhsatına sahip olan işletmelerde maden için itfa edilecek bedel imtiyaz bedelidir. Ancak kullanım hakkının el değiştirmesi veya kiralanması ile madenin işletim hakkı başka bir işletmeye geçerse itfa edilmesi gereken bedel maliyet bedelidir.

Kum, Çakıl ve maden gibi maddelerin çıkarılacağı arsa satın alınırsa bu varlıklar zaman içinde işlemden geçtikçe değer kaybına uğrayacaktır. Bu varlıklar boş arsa ve araziler gibi kayıt altına alınamazlar. Bu yüzden amortismana tabi madenler gibi kayıt altına alınmalıdırlar (Dinçer, 2014, s. 103).

Fevkalade Amortisman Yöntemi: VUK 317. maddeye göre deprem ve yangın gibi afetler sebebiyle varlığın değerini kaybetmesi, zorunlu çalışmalar nedeniyle varlığın gereğinden fazla aşınması, teknolojik gelişmeler nedeniyle varlığın neredeyse kullanılamaz hale gelmesi gibi durumlar neticesinde ve mükellefin müracaatıyla ilgili bakanlıklardan alınan bilgiler sonucunda Maliye Bakanlığı her işletme için her olayın niteliklerine göre fevkalade amortisman oranlarını tespit edebilmektedir. Bu yöntemin kullanılabilmesi için olağanüstü bir olayın gerçekleşmesi gerekmektedir. Önceden belirlenmiş bir oran yoktur. Mükellef ilgili bakanlığa başvurmak zorundadır. Bakanlığın bildirdiği oran ilgili duran varlık için uygulanır ve amortisman işlemi gerçekleştirilir. İlgili varlıklar için sigorta yapılmışsa bu yöntem kullanılamamaktadır.

Kıst Amortisman Yöntemi: VUK 320. maddeye göre işletmeye ait olan binek otomobillerin aktif varlıklara dahil olduğu hesap dönemi için ay kesri tam ay sayılmakta ve ay süresi miktarınca amortisman ayrılmaktadır.

Amortisman ayrılmayan süreye denk gelen bakiye değer itfa süresinin son yılında tamamen ayrılmaktadır. Vergi mevzuatında maddi duran varlıkların değer kaybetmesinin kayıt altına alınması ile ilgili kesin bir hüküm bulunmamaktadır. VUK

62

317. maddeye göre fevkalade amortisman yöntemi bazı durumlarda kullanılmaktadır. Doğal afetler, teknolojik gelişmeler, çok kullanım nedeniyle aşınmalar gibi durumlar varlıkta değer azalışına neden olabilmektedir. Böylesi durumlarda işletmenin müracaatı ile her olay için ayrı bir amortisman oranı tespit edilebilmektedir (Aydın, 2016, s. 69).

VUK duran varlıkların değerlenmesinin maliyet bedeli ile olacağını belirtmiştir. Bu durumda varlığın değer artışına sahip olma ihtimali göz ardı edilmiştir. Değer artışının gerçekliği tam olarak belirlenmedikçe bu durum gerçekleşmiş sayılmamaktadır. Değerlerde azalış tespit edilirse sabit varlık aktif bölümde maliyet bedeli ile korunurken ilgili azalış pasif bölümde özel bir hesap altında kayıt altına alınmaktadır (Aydın, 2016, s. 73).