• Sonuç bulunamadı

Daha okuma yazma öğrenmeden çoklukları ayırt etmeye baĢladığımız anda hayatımıza giren matematik, insanın hayatı boyunca hemen hemen her aĢamada karĢılaĢtığı ve uyguladığı bir bilimdir. Çok küçük yaĢlardan itibaren ―kaç kardeĢsiniz?‖, ―kaç yaĢındasın?‖ gibi sorularla baĢlayan matematik, ileriki yaĢlarda ―ne kadar maaĢ alıyorsun?‖, ―evin kirası ne kadar?‖ gibi sorularla hayatımızda sürekli yer alır. Hiç okuma yazma bilmeyen büyüklerimiz dahi parayı ayırt edebilmekte, tansiyon değerinin yüksek mi düĢük mü olduğunu bilmektedir. Bütün bunlar aslında matematiğin insan hayatında doğal olarak var olduğunun kanıtıdır. Herkesin farklı bir alanda karĢılaĢabileceği matematiğin tek bir tanımının olması da mümkün değildir. Toluk (2003) matematiği, ―sayı ve Ģekil bilgisi‖, ―iĢlemler ve kurallar topluluğu‖, ―desenler ve düzenler bilimi‖ olarak tanımlamıĢtır. Matematiğin tanımı;

● Matematik, yapıların ve iliĢkilerin bir çalıĢmasıdır, ● Matematik, bir düĢünme yoludur,

● Matematik, diziliĢ için uyum ile karakterize edilen bir sanattır,

● Matematik, tanımlanmıĢ olan terim ve sembolleri dikkatli bir Ģekilde kullanan bir dildir,

● Matematik, bir sanattır.

ġeklinde de yapılabilir (Reys‘den aktaran ġahin, 2005).

Matematik için çok fazla tanım yapılmaktadır. Bu tanımlarda ortak vurgu, matematiğin aynı zamanda bir sanat olduğudur. Bu sebeple birçok ülkede sanat içerikli derslerin dıĢında, öğrencilerin ders dıĢı zamanlarda da sanat ile ilgili etkinlikler yapabilmeleri için imkânlar sunulmaktadır. Yapılan birçok uluslararası sınavda özellikle matematik alanında yüksek baĢarı kazanan Finlandiya‘da, öğlen saatinde öğretmenler okulun zemin katında bulunan yemekhanede öğrencileriyle beraber yemek yemektedirler. Öğrencilerin farklı yeteneklerini ortaya koymalarını sağlamak amacıyla müzik, resim, beden eğitimi derslerinin yanında, okulda özel olarak ayrılmıĢ atölyelerde ağaç ve materyal iĢleme dersleri verilmektedir (Eraslan, 2009). Yapılan tüm bu etkinlikler çocukların ders dıĢında da ilgi ve yeteneklerinin ortaya çıkmasına olanak sağlamaktadır. Öğretmen, öğrencisinin ders dıĢında herhangi bir alanda da ne gibi yeteneklere sahip olduğunu anlayabilmektedir. Bu yönüyle sanat eğitiminin öğrenci açısından yararları aĢağıdaki gibi sıralanabilir.

46

2. Sanat; çocuğun kendini rahat anlatması için bir fırsattır.

3. Sanat eğitimi; yaratıcı düĢünmeyi geliĢtirir ki bu sanatın programlardaki baĢ iĢlevini oluĢturur.

4. Sanat eğitimi; akademik konuların kavranmasında yardımcıdır. 5. Çocuğun çok yönlü geliĢiminde, sanat aracı iĢlev görür (Türe, 2007).

Ülkemizde de daha önceleri iĢ eğitimi ve resim dersi adı altında verilen dersler Ģimdilerde ise teknoloji ve tasarım ile görsel sanatlar adı altında verilmektedir. Özsoy‘a (2003) göre; okullarımızda görsel sanatlar derslerinin bulunmasının pek çok gerekçesi vardır. Bu gerekçeler zamana, ihtiyaçlara, araĢtırma uygulamalarına göre yön bulmaktadır. Dönemlere ve dönemlerin ihtiyaçlarına göre değiĢerek amacını ortaya çıkarmaktadır. Bu amaçlar Ģöyle belirtilmiĢtir.

► Görsel sanatlar esasen çözülmek üzere problem icat eder. Sanat yaratıcı düĢünceyi, anında ve yerinde karar vermeyi, değerlendirme ve hemen sonuç alma yeteneğini geliĢtirir. ► Sanat doğası gereği hayal etme alıĢtırmaları yapılmasını sağlar. Sanat bir değiĢiklik ve Ģimdi bildiğimizden daha iyi bir yol ve Ģans oluĢturmak, bir ümit oluĢturmak için yegâne araçtır.

► Sanat var olan kültürel çeĢitliliği keĢfetmek ve vurgulamak için fırsatlar sunar. Böylece duyarlılığı (empati baĢkasının yerinde kendini koyma) ve müĢterek ve karĢılıklı sevgi için yapılması gerekenleri araĢtırmayı teĢvik eder (Türe, 2007).

Belirlenen eğitim-öğretim yılı için hazırlanan ders planlarında ―diğer derslerle iletiĢime‖ önem verilmektedir. Ortaokul matematik programlarında, ilgili öğrenme alanı ve özelliğine göre Türkçe, Sosyal Bilgiler, Görsel Sanatlar ve Fen ve Teknoloji dersleri ile Matematik dersi arasında iliĢkilendirmeler yapılmaktadır.

Yenilmez ve Girit (2013), yaptıkları araĢtırmada öğretmenlere, matematik programına giren yeni konuların uygun ve gerekli olup olmadığına ait açık uçlu sorular sormuĢlardır. DönüĢüm Geometrisi alt öğrenme alanındaki konuların uygun olmadığı görüĢündeki öğretmenler konuların çok ağır olması, okullarda yeterli araç gereç olmaması, matematik dersinde değil de teknoloji ve tasarım dersinde olması gerektiği, dönme konusunda öğrencilerin zorlanması gibi sebeplerileri öne sürmüĢlerdir. Örüntü ve Süslemeler alt öğrenme alanındaki konuların uygun olmadığını düĢünen öğretmenlerden bazıları ise bu konuların ağır olduğunu, bazıları da süslemelerin matematik dersi için gerekli olmadığını söylemiĢtir. Yapılan bu çalıĢma, dönüĢüm geometrisi ile örüntü ve süslemeler alt öğrenme

47

alanlarının öğretmenler tarafından aslında en az matematik kadar sanat gibi de algılandığını göstermektedir. Ġki disiplin etkileĢimini ele alan çalıĢmalar ilk ve ortaöğretimde hem matematik ve geometri hem de görsel sanatlar derslerinin öğretim programlarında fazlaca vurgulanmakta ve öğrenme uygulamalarına dönüĢmektedir. Öğretim programlarındaki anlayıĢa paralel olarak matematik ve sanat arasındaki iliĢkileri keĢfedebilen, kurabilen ve bu alanda öğretimsel uygulamalar gerçekleĢtirebilen öğretmenlere gereksinim olduğu açıktır (Uğurel, Tuncer ve Toprak, 2013).

Zor ve soyut olarak kabul edilen matematiğin öğretilmesinde öğretmenlere büyük rol düĢmektedir (Yüksel, 2009). Öğrencilerin matematiği somutlaĢtırmalarına yardımcı olacak materyaller programda yer almaktadır. Bu materyaller; onluk taban blokları, birim küpler, örüntü blokları, simetri aynası, tangram, kesir takımı, Ģeffaf kesir kartları, geometri Ģeritleri, izometrik kâğıt, noktalı kâğıt, çok kareliler takımı, çok küplüler takımı, cebir karoları, süsleme takımı ve hacimler takımıdır (Bütüner, 2012). Ancak bazı öğrenme alanlarında, öğrencilerin kendilerinin de yapıp kullanabilecekleri, öğrendiklerini pekiĢtirme imkânı sağlayacak baĢka materyallere de ihtiyaç duyulmaktadır. Materyal sayısının sınıf mevcuduna göre az olması ve teknolojik imkânların yetersizliği, materyallerin öğrenciler ve öğretmenler için bir öğrenme aracı olmasını ve aynı zamanda yeni programın uygulanabilirliğini sınırlamıĢtır. Bu sınırlılıkları indirgemenin yollarından birisi öğretmenleri yeni program etkinliklerinde kullanılan bir takım araç-gereç ve materyalleri gerektiğinde öğrencileri ile birlikte yapmaları yönünde yönlendirmek ve bilgilendirmek olabilir (KeleĢ, Haser ve Koç, 2012). Bu amaç doğrultusunda görsel sanatlar dersi yardımıyla öğrenciler kendi materyallerini kendileri tasarlayıp kullanma fırsatı da elde edebilirler.

Görsel sanatlar dersi ile matematik iliĢkilendirildiğinde sanatsal öğrenmeden faydalanılır. Genel anlamda sanatsal öğrenme, kiĢi ile yapıtı (ürün-model) arasında geliĢen yaratıcı etkinlikler sürecidir. Eğitimsel anlamda sanatsal öğrenme, öğretici ile öğrenen (öğretmen- öğrenci) arasında önceden programlanmıĢ estetiksel etkinlikler çerçevesinde oluĢan amaçlı, anlamlı iliĢkilerle gerçekleĢir. AĢağıdaki tabloda sanatsal öğrenmenin aĢamaları gösterilmiĢtir (Türe, 2007).

48 Tablo 4. Sanatsal Öğrenme AĢamaları

SANATSAL ÖĞRENME

Görmek – Fark etmek (Ayrıntıları Bellemek)

Anlamak – Sezmek (Kavramak) Uygulamak – Üretmek (Yaratma Eylemi)

Gören, fark eden öğrenci anlayabilir, anlayan öğrenci öğrendiklerini uygulayabilir ve yeni Ģeyler üretebilir. Böylece sanatsal öğrenme süreci baĢarıyla tamamlanır.

DönüĢüm geometrisi ve örüntü-süslemeler alt öğrenme alanlarında çokgenler, geometrik olmayan Ģekiller ve renkler çok sık kullanılmaktadır. Öğretmen, ders sürecinde görsel sanatlar dersinde üzerinde durulan renkler ve bunların psikolojik etkilerinden faydalanabilir. AĢağıdaki tabloda renkler ve psikolojik etkileri gösterilmiĢtir

Tablo 5. Renklerin Psikolojik Etkileri

KIRMIZI Canlılığı, hareketi, heyecanı temsil eder.

SARI NeĢe, hareket verir. Sinir sistemini uyarır, kan dolaĢımını rahatlatır.

Olgunluk, bereket ve ıĢığı temsil eder.

MOR Hüzün, korku, piĢmanlık hissi uyandırır. Yalnızlıktan hoĢlanan, topluma küs insanların rengidir. MAVĠ Sessizlik ve rahatlık verir. Dinlendirici ve sakinleĢtirici bir renktir. Denizin, rüyaların ve gençliğin rengidir.

YEġĠL Huzur vericidir. Yeniden doğuĢun ve büyümenin sembolüdür.

TURUNCU YaĢama sevincinin ve eğlencenin resmidir.

BEYAZ Temizlik, saflık, ferahlık duygusu verir.

SĠYAH Ağırlık, ciddiyet, tehlikeyi temsil eder.

GRĠ Olgunluk, temkinli olma duygusu verir.

49

Okullarda görsel sanatlar dersinde verilen kavramların çoğunun matematikte kullanılan kavramlarla ortak olduğu görülmektedir. Tablo 6‘da her iki derste de kullanılan bu ortak kavramlar gösterilmiĢtir (Özder, 2008).

Tablo 6. Matematik ve Görsel Sanatlar Dersinde Kullanılan Ortak Kavramlar

Matematik ve Görsel Sanatlar Dersinde Kullanılan Ortak Kavramlar

Matematik Görsel Sanatlar

Örüntü Kompozisyon Nokta Nokta-Birim (Kolaj) Doğru Çizgi Düzlem Zemin-Düzlem-Doku Uzay BoĢluk-Uzam

Oran-Orantı Oran-Orantı (Renkler açık-koyu)

50 Benzerlik

(http://matematikcifatih.tr)

Perspektif

KesiĢim

Ana ve ara renkler BirleĢim

51

BÖLÜM III

YÖNTEM

Bu bölümde araĢtırma modeli, araĢtırma için belirlenen evren ve örneklem, veri toplama araçları, verilerin toplanması ve veri analizleriyle ilgili açıklamalar yer almaktadır.

Benzer Belgeler