• Sonuç bulunamadı

1-213 Numaralı Defterde Adı Geçen İdareciler a-Kadı

Osmanlı adli teşkilatının temel taşı olan kadılar, günümüzdeki gibi düşünecek olursak bulundukları yerin hem hâkimi, hem belediye başkanı, hem emniyet amiri, bazen hem mülki amiri ve hem de halkın her konuda müracaat edebileceği sosyal güvenlik makamıydı.

Kadılar, çarşı-pazarı satılan malları, bu mallarda bulunması gerekli vasıfları, fiyatları denetleyen ve büyük ölçüde belediyeler tarafından ifa edilen birçok görevi yerine getiren mahalli yöneticilerdir. Avarız vergilerinin toplanıp merkeze veya seferde bulunan orduya ulaştırılması, zahire, hayvan tedariki ve sevki, menziller hakkındaki emirler, asker toplanması,

33

emtiaya narh konulması, belediye hizmetlerinin yerine getirilmesi kadıları vazifelerindendi.58

Bu bilgilerden anlaşılacağı üzere padişah, kadılar vasıtasıyla memleketi kendisine bağlamakta, kanunları ve buyruklarını kadılar eliyle uygulamaktadır.

Osmanlı şehrinin yönetimi ve yargı görevi kendisine bırakılan kadı, sadece şehrin değil, civarındaki köy ve nahiyelerin de mülkî amiri ve yargıcı idi ve buna kaza dairesi denirdi. Osmanlı idari sisteminin bir parçası olan kaza içindeki bütün davalar meclis-i şer‘ denilen ve çok defa kadının evi veya merkez camiin yanında bulunan mahkemede görüldü. Sicillerdeki hükümlere göre davacı ve davalının oturduğu yer belirtilirdi. Davacı şehir halkından ise ‘nefsi şehir halkından’ veya kasaba-i ...’da vaki... mahallesi sakinlerinden formülü, köyden ise... nahiyesine tabi... karyesi sakinlerinden formülü kullanılmaktadır.59

Mahkemelerde görülen duruşmalar herkese açık yapılır, şuhudül hâl de davalara hazır bulunurdu. Şuhudül halin, ihtilafın değil, mahkemede yapılan yargılamanın şahitleri burada bulunması hem hakimin isini kolaylaştırmakta hem de davacı ve davalıya güven vermektedir. Çünkü bu kimseler o yörenin ileri gelenleri ve oranın örfünü bilen kimselerdi. Bu kimselerin isimleri sicillerin altına yazılır, mahkemede tutulan kayıtların geçerli olması onların olaya tanıklık etmeleriyle mümkün olabilir.60

İncelediğimiz 213 numaralı defterde kadı ile alakalı; İzmir kadısı Hamzazade Esad’a gönderilen bir ferman dikkat çekmektedir. Fermanda; İzmir’e bağlı Nif kazası, Gümüşçukuru Köyü’nde madende çalışan işçilerin, hizmetleri mukabilinde, tekalif-i örfiyye ve şer‘iyyeden mu‘af tutulmaları, maden emini Hasan tarafından divan-ı hümayuna bildirilmiş, ancak Nif mütesellimi bu hususta herhangi bir girişimde bulunmamıştır. Hasan, bu defa mahkemeye başvurarak hakkını aramış böylece olay tekrar sadarete ulaşmıştır. Bunun üzerine bir an evvel durumun düzeltilmesi için divan-ı hümayun baş defterdarından İzmir kadısı ile Nif Kazası naibi Es-seyyid Mehmed’e, maden çalışanlarının haklarının gözetilerek, ödeyecekleri vergilerin muafiyetlerinin dikkate alınmaları bildirilmiştir.61

Zahire baha, Osmanlı’da avarız gelirlerinden biridir. Nüzül ve sürsatta olduğu gibi gerek askerin gerekse sancağa gelen vazifelilerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere toplanan vergidir. Defterde kadı ile ilgi hükümlerden biri de, Anadolu Eyaleti kadısı Mehmed Paşa hazretlerine

58 Ünal, Taşra Teşkilatı, s. 119.

59 İlhan Yerlikaya, “Tanzimat’tan Önce Osmanlı Devletinde Belediye Hizmetleri”, Osmanlı, C.VI, Ankara 1999, s.131.

60 Mustafa Akdağ, Türkiye’nin İktisadi ve İctimai Tarihi 2 (1453-1559), İstanbul 1995, s.73. 61 MŞS 213 / 92-1.

34

verilen zahire baha’sı ile alakalıdır. Hükümde geçen bilgiye göre 1175(H) yılı bu verginin miktarı iki bin beş yüz guruş, olarak kayda geçmiştir.62

Defterde kadı ile ilgili geçen diğer bir hüküm de miras davası hakkında yanlış beyanda bulunanlar arasında yaşanan problemin kadı tarafından çözüme kavuşturulması hakkındadır. Atike isimli kadının, eşinden kalan toprak ve vakıf tevliyetinin, kendi uhdesine verilmesi hakkında mahkemeye başvurması üzerine, Manisa kadısı Ahmet, dersaadete durumu bildirmiş, böylece kocası İbrahim’in vefatıyla boşalan mütevellilik makamına zevcesi Atike yeniden getirilmiştir.63

b-Nâib

Nâib, vekil demektir. En yaygın kullanımıyla kadı yardımcısı veya kadı vekilidir. Kadının bulunmadığı hallerde duruşmaları idare etmek, serbest dirlikler içerisinde yer almayan köylerdeki davaların yerinde görülmesi için olay mahalline gitmek gibi görevleri yerine getiriyorlardı.

213 numaralı defterde, Manisa Kazası naibi Mahmud’un, Manisa’da vaki Ali Bey Vakfının tamir masraflarını keşif için vazifelendirildiğini görmekteyiz.64

Yine 213 numaralı defterde, Manisa’da vaki İbrahim Çelebi Vakfı’nın mütevelliliği için Rakibe isminde bir kadının mahkemeye başvurması üzerine mesele mahkemede görülmüş. Mahkemede Manisa kadısı naibi Ahmed bulunmuştur. Anadolu Kazaskeri İbrahim’in ilamıyla neticeye varılmış ve eskiden olduğu gibi vakfın tevliyeti Mehmed ile Seyyid Ömer’e verilmiştir.65

Kadılar bazen atandıkları yere bizzat gitmeyebilirdi. Onun yerine kendi adlarına karar yetkisine sahip olan naiblerini gönderebilirlerdi. Kadı naibin hukuka uygun olarak verdiği hükmü değiştiremezdi. Kadının izni olmadan naib, vazifesini başka bir naibe devredemezdi. Anadolu ve Rumeli’ndeki naib atamalarının Anadolu ve Rumeli kazaskerleri tarafından tasdiki gerekmekteydi. İstanbul’daki naib tayinleri ise İstanbul kadısının onayına tabi idi.66

Naiple alakalı bir diğer kayıt ise, Manisa sakinlerinden Çavuşzâde es-seyyid Mehmed’in dersaadete arzuhal edip, Manisa ahalisinden Demirhanzâde isimli kişinin, kendisi şehir dışında

62 MŞS 213 / 121-2.

63 MŞS 213 / 139-1. 64 MŞS 213 / 64-2. 65 MŞS 213 / 84-2.

35

iken 600’e yakın koyununu zorla aldığı ve tamamını geri ödemediğini bildirmiş. Bunun üzerine sadaretten Manisa kazası naibi Mevlana es-seyyid Feyzullah’a meselenin mahkemede görülmesi üzerine 1174 senesi Recebinde bir emri şerif gönderilmiştir.67

Naib sayısı, kadının tayin edildiği kazanın büyüklüğüne göre değişebilmekteydi. Aynı zamanda naibler, defterdeki bazı hükümlerde de görüldüğü üzere muhtelif görevlere de tevcih edilebilmekteydiler.

c-Mütesellim

Mütesellimin, sözlükte “teslim edilen şeyi alan, kabul eden” manasındadır. Osmanlılarda çeşitli idarî vazifeliler için kullanılmıştır. Beylerbeyinin veya sancak beyinin vekili olarak onların sefere gittiklerinde veya görev bölgelerine gitmedikleri zamanlarda yerlerine bakan, vergileri toplayan görevlilerdir. Bazen bunlara voyvoda da denmiştir.68

Defterde yer alan hükümlerde sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Bunlardan bazısı mütesellim tayini ile alakalıdır ki; Saruhan Sancağı mütesellimi Ataullah Ağa’dan halkın şikâyeti üzerine yerine 22 Safer 1175’te eski Aydın muhassılı vekili olan Mehmed Efendi getirilmiştir.69 Yine aynı kabilden olmak üzere, Saruhan Sancağı mütesellimi Molla Halil’in

halka rahat vermediği ve onlarla iyi geçinmediği, bölge ahalisinin de bundan rahatsız olduklarının merkeze bildirilmesi üzerine yerine Manisa Kazası naibi olan Abdullah Efendi 1176 yılı Recebinde atanmıştır. Eski mütesellimin yaptığı hataların tekrar edilmemesi ve elindeki mührün gerektirdiği gibi herkeze hüsnü alaka göstermesi de tembih olunmuştur.70

Defterde geçen bir başka mütesellim örneği ise, Manisa’da Yaviler mahallesinde vefat eden Hatice bint-i Abdullah’ın geride varisi kalmadığı için bütün terekesinin beytülmale teslim edilmesi üzerine Saruhan sancağı mütesellimi Ataullah Ağa tarafından hazineye teslim alınmasıdır.71

d-Yeniçeri Serdarı

Yeniçeri serdarlarının asıl görevleri, bölgesinde bulunan yeniçeri, cebeci, topçu, top arabacısı, kuloğulları ve acemi oğlanları taifesinin düzenini sağlamaktı. Ayrıca sefer anında emrinde bulunan yeniçerileri bayrağı altında toplayıp orduya katılmakta asli vazifelerindendi.

67 MŞS 213 / 89-1.

68 Yücel Özkaya, “Mütesellim”, DİA, C. 32, s. 203-204, İstanbul 2006. 69 MŞS 213 / 65-2.

70 MŞS 213 / 2-1. 71 MŞS 213 / 29-3.

36

Ayrıca zuhur eden eşkıyayı takip ve onların kontrol altına alınması, şehir sakinlerinin emniyet içerisinde olması da yeniçeri serdarının sorumluluğunda idi.

İncelediğimiz defterde Manisa kazasının yeniçeri zabıtlığına, 1176 senesinin Rebiulevvel ayında Turnacıbaşı İbrahim Ağa’nın tevcih edildiğini görmekteyiz.72 Defterde

ayrıca birinci bölüğün başına Ahmet Ağa’nın eskiden olduğu73 gibi serdarlığa devam etmesine

(Rebiul-evvel 1176) ayrıca otuz bir bölüğün serdarlığına Mustafa Ağa’nın74 tayin edildiğine (Cemaziyel-evvel 1175), beşinci bölüğün başına Hacı Mehmed Ağazâde’nin75 serdar olarak tayin olunduğuna dair yeniçeri ağası Mehmed Ağa’nın hükmü vardır.

213 numaralı defterde, Medine-i Manisa’da Nişan Hanı’nda vefat eden Abdullah oğlu Hamza’nın varisi olmadığı için Manisa yeniçeri serdarı olan Ahmet Ağa tarafından, Ahmet Paşa vekil tayin edilerek terekesi beytülmal için sûk-i sultanide füruht edilmiştir.76

Tablo 1: 213 Numaralı Defterde Adı Geçen İdareciler:

Görevi İsmi Görev Yılı

Manisa naibi Mevlana Mustafa Safer 1175

Saruhan mütesellimi El-hac Ataullah Ağa Safer sene 1175 Saruhan sancağı kadısı Es-seyyid Abdurrahman Rebiul-evvel 1175 Yeniçeri başı (Ağası) Mehmed Ağa Rebiul-evvel 1176 İzmir kadısı Hamamzade Esad Efendi Cemaziyel-evvel 1175 Nif kazası naibi Esseyyid Mehmed Efendi Cemaziyel-evvel 1175

Sivhisar voyvodası Ivaz Mehmed 16 H. 1175

Manisa kazası naibi Mevlana Ahmed Efendi Zilhicce 1175

Manisa kazası naibi Mevlana Mahmud Muharrem 1175

Anadolu eyaleti veziri Mustafa Paşa 8 Muharrem 1174 Manisa kazası naibi Mevlana es-seyyid Feyzullah Cemâziyel-ahır 1175

Aydın veziri Hüseyin Efendi Sene 1175

Manisa naibi Şerif el-hâc Abdullah Sene 1176

Kütahya naibi Ömer Ağa Receb 1174

Manisa naibi Es-seyyid Feyzullah Rebiul-evvel 1174 Ilıca Saruhan kazası naibi Mevlanâ Es-seyyid Ali Muharrem 1174 Saruhan mütesellimi Mevlanâ Abdullah Ağa Rebiul-evvel 1176

Saruhan mütesellimi Mehmed Ağa 27 Safer 1175

Yeniçeri zabıtlığı Turnacıbaşı İbrahim Ağa Rebiul-evvel 1176

72 MŞS 213 / 4-1. 73 MŞS 213 / 7-2. 74 MŞS 213 / 87-2. 75 MŞS 213 / 109-3. 76 MŞS 213 / 145-1.

37 2-213 Numaralı Defterde Yer Alan İdari Birimler a-Kaza

Eyalet idare biçimi, Osmanlılardan önceki Türk-İslam devletlerinde belirli şekillerde uygulanmaktaydı. Kendinden önceki devletlerde de var olan bu teşkilatı Osmanlılar kendi idari yapısı içerisine de almış ve zaman içinde geliştirilip kendine özgü eyalet idaresini kurmuştur. Buna göre Osmanlı Devletinin idari taksimatını, en büyük biriminden başlayarak; eyalet sonra sancak, kaza, nahiye ve köyler şeklinde sıralayabiliriz. Köylerin (karye) birleşmesiyle nahiyeler, nahiyelerin birleşmesiyle kazalar, kazaların birleşmesiyle sancaklar (liva) ve sancakların birleşmesiyle de eyaletler oluşmuştur.

Bu tanımlamalara göre Manisa, Osmanlı Devleti idari taksimatı içerisinde, Anadolu Eyaletine bağlı Saruhan Sancağının merkez kazası olarak görülmektedir. İncelediğimiz 213 numaralı defterde Manisa’ya bağlı beş adet kaza ismi geçmektedir. Bunlar: Kaza-i Nif77, Kaza-

i Ula78, Kaza-i Mendehorya, Kaza-i Güzelhisar ve Kaza-i Menemen79’dir. Belgede, Merkez Manisa ve bu beş kazanın kaim-i makamı olarak Sadıkzâde Es-seyyid Osman Efendi’nin tayin edildiğinden bahsedilmektedir. 80

Tablo 2: 213 Numaralı Defterde Geçen Kaza/İlçe İsimleri:

Belgede Geçen Kaza İsimleri (1760) Günümüzdeki İsimleri

Kaza-i Nif Kemalpaşa (İzmir’e bağlı)

Kaza-i Ula Ula Belediyesi (Muğla’ya Bağlı)

Kaza-i Mendehorya Kemaliye, Belde (Alaşehir’e bağlı) Kaza-i Güzelhisar Güzelhisar (İzmir-Aliağa)

Kaza-i Menemen Menemen (İzmir)

b-Nahiye

213 numaralı Manisa Şeri’ye Sicilinde, incelediğimiz belgelerde 7 adet nahiye ismi geçmektedir. Bunlar: Nahiye-i Palamûd, Nahiye-i Yurtdağı, Nahiye-i Güzelhisar, Nahiye-i Emlak, Nahiye-i Belen, Nahiye-i Gördük81 ve Nahiye-i Ilıca82 (Saruhan).

77 MŞS 213 / 71-2. 78 MŞS 213 / 182-1. 79 MŞS 213 / 102-3. 80 MŞS 213 / 182-1 81 MŞS 213 / 78-1. 82 MŞS 213 / 86-1.

38

Tablo 3: 213 Numaralı Defterde Geçen Nahiye İsimleri:

Nahiye İsmi Bağlı Köy Sayısı Avârızhane Miktarı

Nahiye-i Palamûd 30 134 Nahiye-i Yunddağı 77 126 Nahiye-i Güzelhisar - - Nahiye-i Emlak 21 70 Nahiye-i Gördük - - Nahiye-i Ilıca - - Nahiye-i Belen 17 74 c-Mahalle

Bu bölümde amacımız sehrin yerel sakinlerinin yaşadıkları mekânları olan Manisa

mahallelerinin zaman içerisindeki değisimlerini incelemektir.

Türk-İslam şehirlerinin başlıca unsuru mahalleler, genellikle bir cami veya mescidin etrafında toplanan evlerden meydana gelirdi.Türk-İslam şehirlerinin temel idarî birimleri olan mahallelerin, genelde cami, mescid, zaviye ve imaret gibi dini ve sosyal kurumların çevresinde geliştiği görülmektedir. Farklı dini topluluklardan müteşekkil olan Osmanlı Devleti’nde, Müslim ve gayrimüslim halk aynı mahallede yaşayabilirdi, her farklı dini toplulukların kendi mahallelerinde oturma mecburiyeti pek yoktur.83 Bu duruma örnek olarak:

Medine-i Manisa’da Çaprastlar-ı kebîr Mahallesinde mütemekkin iken bundan akdem helak olan Taşçı İvan veledi Mikail’in veraset-i validesi Pome ile gaib … Nikola’ya münhasır oldukları lede’ş şer‘ül-enverde zâhir ve nümâyân olduktan sonra gaib mesfûrenin kıbel-i şer‘den mensûb ve masnuh menkulü zımmi mağrifet ve mağrifet-i şer‘ ile tahrîr ve beyne’l- verese bi’l-farîzati‘ş-şer‘iyye tevzi‘ ve taksîm olunan terekesidir ki ber-vech-i ati zikrolunur...84

Evliya Çelebi Seyehatnamesi’nde Manisa şehriyle ilgili olarak, XVII. yüzyılın sonlarında şehrin dağ eteğinden ayrılarak Gediz nehrine dogru taşmağa başladığını, daha önce çevresinden ayrı vaziyette bulunan sarayın, simdi ise kuzey tarafı hariç diğer yanlarının mahallelerle kaplandığını ifade etmektedir.85

Emecen’in tahrir defterlerine dayalı çalışmasında 17. Yüzyılda Manisa’ya ait toplam mahalle sayısı 42 olarak tespit edilmistir. 213 numaralı sicilin kapsadığı tarihte (1760) tespit

83 Özer Ergenç, “Osmanlı şehrindeki Mahallenin işlev ve nitelikleri üzerine”, Osmanlı Araştırmaları, C. IV, İstanbul 1984, s. 69; Emecen, XVI. Asırda Manisa Kazası, s. 48.

84 MŞS 213 / 32-2.

39

ettigimiz sayı ise 52’dir. Mahallelerdeki bu artış Evliya Çelebi’nin tespitinin kanıtı maiyetinde olup bu artışın asıl nedeni ise nüfus artışıdır diyebiliriz. Bunun yanında halkın artık buynaldığı avarız vergilerinden kaçmak için başvurduğu bir yol olan yer ve ikamet değiştirme de buna

sebep olarak gösterilebilir.

Sultan Üçüncü Mustafa dönemine tesadüf eden ve 1759-1760 tarihli, 213 numaralı Manisa Şeri’ye sicilinde, incelediğimiz belgelerde Manisa’ya ait 52 adet mahalle ismi geçmektedir. Kayıtlarda ismi geçen mahallelerin tablosu aşağıda verilmiş olup, avarızhane sayıları dikkate alındığında en kalabalık veya gelişmiş mahallenin Alaybeyi olduğunu görmekteyiz.

Tablo 4: 213 Numaralı Deftere Göre Manisa’daki Mahalle İsimleri:

S.N. Mahalle İsimleri Avârızhâne Sayısı Günümüzde

1 Mahalle-i Sultanhan 0,5 Sultanhan

2 Mahalle-i Alay Beyi 21 Alaybey

3 Mahalle-i Çarşu 4 Adakale

4 Mahalle-i Dilşikâr 11 Dilşeker

5 Mahalle-i Hâkî Baba 11,5 Kaynak

6 Mahalle-i Ali Ağa 10,5 Anafartalar

7 Mahalle-i Bektâş-ı Sagir 11,5 Arda

8 Mahalle-i Bektâş-ı Kebir 6 Arda

9 Mahalle-i Nişancı Paşa 4,5 Nişancıpaşa

10 Mahalle-i Camii Kebîr 3 İshak Çelebi

11 Mahalle-i Serâbad 8 Bayındır

12 Mahalle-i Bölücek-i Atîk 5 Dinçer

13 Mahalle-i Deveciyan 6 Ege

14 Mahalle-i Göktaşlı 4 Göktaşlı

15 Mahalle-i Saz 9,5 Saz

16 Mahalle-i Derviş Ağa 8 Peker

17 Mahalle-i Gürhane 8 Saruhan

18 Mahalle-i Hüsrev Ağa 9,5 Sakarya

19 Mahalle-i Çabrastlar Kebir 8,5 Utku

20 Mahalle-i Cengizâde 3 Göktaşlı

21 Mahalle-i Sakalar 2,5 Bayındırlık

22 Mahalle-i Seyyid Hoca Adakale

23 Mahalle-i Danışmend Halil 5 Ege

24 Mahalle-i Elhâc İlyas Sagir 4 Akıncılar

25 Mahalle-i Elhâc Ivaz Paşa 4,5 Mutlu

26 Mahalle-i Kara Yunus 7 Mimar Sinan

27 Mahalle-i Kara Hisar 1,5 Adakale

28 Mahalle-i Narlıca 3,5 Lala Paşa

29 Mahalle-i Lala Paşa 4,5 Lala Paşa

40

31 Mahalle-i Tekke 1 -

32 Mahalle-i Baba Kuyusu 4 Şeyh Fenari

33 Mahalle-i Ebe Kuyusu 1,5 Topçu Asım

34 Mahalle-i İbrahim Çelebi 4 İbrahim Çelebi

35 Mahalle-i Dere 2 Hamam

36 Mahalle-i Hüccaclar 2 Gediz

37 Mahalle-i İmâd 2 Çarşı

38 Mahalle-i Ayn-ı Ali 4 Ayni Ali

39 Mahalle-i Yaviler 4 Akgün

40 Mahalle-i Çaprastlar Sağir 2,5 Utku

41 Mahalle-i İsa Fakih 2,5 Kocatepe

42 Mahalle-i Yağlızâde -

43 Mahalle-i Yar Hasanlar 9 Adakale

44 Mahalle-i Elhâc İlyas Kebir 4,5 Akıncılar

45 Mahalle-i Elhâc Yahya 3,5 Topçu Asım

46 Mahalle-i Attar Hoca 4 Topçu Asım

47 Mahalle-i Akmescid 1 Akmescid

48 Mahalle-i Bölücek-i Cedid 3 Dinçer

49 Mahalle-i Rumiyân 17 -

50 Mahalle-i Ermeniyân Bala 20 Bayındırlık

51 Mahalle-i Ermeniyân Süflî 23,5 Teyfikiye86

52 Mahalle-i Yahudiyân 4 -

Saruhanogulları devrinden inceldiğimiz döneme kadar ki çekirdek mahalleler Câmi‘-i kebîr, Çarğu, Bölücek, Dere, Çaprastlar, Narlıca, Serâbâd Mahalleleridir. İnceledigimiz dönemden günümüze kadar varlığı aynı isimle korumuş mahalleler ise; Alaybeyi, Arab Alanı, Çarsı, Dere, Göktaşlı, İbrahim Çelebi, Nisancı Paşa, Sultaniye, Yar Hasanlar mahalleleridir.

Manisa’da 18. yüzyılın ikinci yarısında Müslüman ve gayr-ı Müslimlerin yaşadığı görülmektedir. Kayıtlarda gayrimüslimlere ait 4 tane mahalle ismi yer almaktadır. Bu yıllarda Manisa’da yaşayan gayrimüslimler; Yahudi, Ermeni ve Rumlardır87. Buradaki verilere göre

Ermeni milletinin avârızhane sayıları daha fazla olduğu görülmektedir. Avârızhane sayısı fazla olan Ermeni Milleti’nin, nüfus sayısının ya da ekonomik durumunun diğer gayr-i Müslimlerden daha iyi olduğunu bize ipucu vermektedir.88

Tablo 5: 213 Numaralı Deftere Göre Manisa’daki Gayrimüslim Mahalle İsimleri:

Gayrimüslim Mahalle İsimleri Avârızhane Sayısı

Mahalle-i Rumiyân 17

86 Mehmet Karakuyu, “Manisa şehrinde mahallelerin tarihsel gelişimi”, Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi, C.4, S.2, Manisa 2007, s.5-9.

87 MŞS 213 / 76-1. 88 MŞS 213 / 53-2.

41

Mahalle-i Ermeniyân Bala 20

Mahalle-i Ermeniyân Süflî 23,5

Mahalle-i Yahudiyân 4

Sonuç olarak iki dere arasında kale eteklerinde kurulmuş sehrin, zamanla Gediz ovasına yayılarak genişleme gösterdiğini ve nüfusa parelel olarak yeni mahallelerin ortaya çıktığını, buna karşın bazı mahallelerinde çesitli sebeplerle küçülerek diger mahallelere eklendiğini söyleyebiliriz.

d-Köy İsimleri ve Avârızhâne Sayısı

213 Numaralı Manisa Şeri’yye Sicilinde, 1757-1760 yıllarında Manisa’ya bağlı 137 adet köy ismi geçmektedir. Bunlar arasında en fazla avârızhâne sayısına sahip olanlar ise. Yaya ve Sakarkaya89 karyeleridir. Ardından Ballıca, İlyaslar90 ve Hasan Bey karyeleri gelmektedir.

Tablo 5: 213 Numaralı Defterde Geçen Köyler ve Avârızhâne Sayıları:

S.N Köy İsimleri A.H.S. S.N. Köy İsimleri A.H.S.

1 Karye-i Yaya 12 30 Karye-i el-Hâc Rahmanlar 2

2 Karye-i Gökçe 9 31 Karye-i Dere 7

3 Karye-i Ahmet Paşalı 1 32 Karye-i Sarıçamlı 3

4 Karye-i Kalemli 1 33 Karye-i Süleyman Obası 2

5 Karye-i Baytara 1 34 Karye-i Kepenekli

1

1

6 Karye-i Sakarkaya 12 35 Karye-i Arabacı Boz 6

7 Karye-i Paşa 3 36 Karye-i Üç Havlu 4

8 Karye-i Beşkiriş 4 37 Karye-i Aşık 2

9 Karye-i Memiler 1 38 Karye-i Habib 1

10 Karye-i Aydınlar 1 39 Karye-i Erdelli 3

11 Karye-i Doğanhisarı 1 40 Karye-i Sandallı 2

12 Karye-i Şatırlar 1 41 Karye-i Sabancılar 3

13 Karye-i Sırt 4 42 Karye-i Uzun Hasanlar 10

14 Karye-i Halatlı 1 43 Karye-i Akça Çatak 3

15 Karye-i Seydi Obası 3 44 Karye-i Çekler 3

16 Karye-i Adil Obası 2 45 Karye-i Turasallı 3

17 Karye-i Ballıca 10 46 Karye-i İlyaslar 1

18 Karye-i İlyaslar 10 47 Karye-i Belen 2

19 Karye-i Ada 1 48 Karye-i Dazyurt 3

20 Karye-i Hasan Bey 10 49 Karye-i Dede Beyli 2

21 Karye-i Ali Beyli 6 50 Karye-i Karakılıçlı 1

22 Karye-i Gümülceli 2 51 Karye-i Davutlar 1

23 Karye-i Beşir Ağa 6 52 Karye-i Bereketli 1

24 Karye-i Sinirli 5 53 Karye-i Karaselli 2

25 Karye-i Geri 1 54 Karye-i Örencik 1

26 Karye-i Saruhanlı 3 55 Karye-i Kara Ahmetli 1

89 MŞS 213 / 80-2.

42

27 Karye-i Tatar 2 56 Karye-i Kuzatlar 1

28 Karye-i Akçapınar 2 57 Karye-i Kayalılar 2

29 Karye-i Karaköy 3 58 Karye-i Elhâc Musa 3

59 Karye-i Ahmetli 3 96 Karye-i Kara Veliler 2

60 Karye-i Karaoğlanlı 2 97 Karye-i Kürziler 1

61 Karye-i Aladiler 2 98 Karye-i Ömerler 1

62 Karye-i Çonkara 2 99 Karye-i Kapukaya 2

63 Karye-i Karasıllı 2 100 Karye-i Yusuflar 1

64 Karye-i el-Hâc İbrahim 1 101 Karye-i Erikçiler 1

65 Karye-i Sırtlanlı 3 102 Karye-i Elhâc Ömerler 2

66 Karye-i Eğri Dere 1 103 Karye-i Kalpak 1

67 Karye-i Urasın 2 104 Karye-i Demirciler 3

68 Karye-i Sinekli 2 105 Karye-i Dere 1

69 Karye-i Penbe Pınar 2 106 Karye-i Köseler 2

70 Karye-i Kersen 1 107 Karye-i Sarılar 1

71 Karye-i Tapranlı 4 108 Karye-i Öksüz Aliler 2

72 Karye-i Çaltı 3 109 Karye-i Sarı Ahmetli 1

73 Karye-i Değirmen Dere 4 110 Karye-i Beyce 1

74 Karye-i Düğlek-i Sağir 1 111 Karye-i Atçılar 1

75 Karye-i Düğlek-i Kebir 1 112 Karye-i Pınar 3

76 Karye-i Çalışlar 1 113 Karye-i Yenice 1

77 Karye-i Eğri 1 114 Karye-i Ahmedcik 1

78 Karye-i Pazarcık Çullusu 1 115 Karye-i Sakallu 1

79 Karye-i Dibek Alanı 1 116 Karye-i Rahmanlar 1

80 Karye-i Sarma 1 117 Karye-i Evindik 5

81 Karye-i Yağcılar 1 118 Karye-i Recebli 1

82 Karye-i Sarı Nasuhlar 1 119 Karye-i Koca Halil 2

83 Karye-i Yorgan Şamarı 1 120 Karye-i Koca 2

84 Karye-i Çiftik-i Bala 3 121 Karye-i Bekirli 1

85 Karye-i Süleyman 1 122 Karye-i Hacılar 1

86 Karye-i Kaba Ağaç 1 123 Karye-i Bostanlık 2

87 Karye-i Çamlıca 3 124 Karye-i Sevgünler 1

88 Karye-i Süleymanlı 3 125 Karye-i Tavuk Çukuru 1

89 Karye-i Mamaklı 1 126 Karye-i Uzun Hamzalar 3

90 Karye-i Orta 3 127 Karye-i Balabanlar 1

91 Karye-i Sinekli 4 128 Karye-i Öksüzler 1

92 Karye-i İsmailli 1 129 Karye-i Maruflar 1

93 Karye-i Mısıllı 1 130 Karye-i Mertler 2

94 Karye-i Bayramşah 1 131 Karye-i Dere 1

95 Karye-i Hardin 2

3-Ta‘yinle İlgili Kayıtlar

Osmanlı Devleti’nde tayinler bazı haller dışında vezirlerde dahi bütün devlet memurları için bir sene süre ile yapılırdı. Bu süre bittiğinde memurun tekrar o hizmette kalmasına karar verilirse buna “ibka” veya “mukarrer” fakat bu yapılmaz da görev başkasına verilirse buna da “tevcih” denirdi.

43

Memuriyete dair bütün tayinler sadrazamın arz ve buyrultusu ile olurdu. Yalnız bir istisna olarak sadece ilmiye sınıfına ait memuriyetlerin tayinlerini şeyhü’l-İslam arz eder bunun üzerine sadrazam, arzı padişaha sunardı. Eğer padişah aynen veya gerekli düzenlemeleri yaptıktan sonra onaylarsa tayin işlemi gerçekleşirdi.91

İncelediğimiz defterde tayin ve tevcihat ile alakalı birçok hükme rastladık. Bunların birçoğu idari (kadı, kaim-i makam vs.) tayinler olmakla birlikte çoğunluğu da askeri, vakıf mütevelliliği ve vergi memurluğuna tayin hakkındadır.

213 numaralı defterde tayinle ilgili hükümlere misal verecek olursak:

İzzetme’ab şer‘iyyet-sâb Mevlana Ahmed Efendi Kâm-yâb

Ba‘dettehiyyetül-vafiyye inhâ olunur ki, sene hamsîn ve seb‘in ve mie ve elf. Şehr-i Muharremül-harâm ğurresinde ber-vech-i Arpalık mutasarrıfı olduğumuz Manisa kazasının niyabeti tarafımızdan sana tefviz ve ihale olunmuştur gerektir ki kaza-yı mezbûr ğurre-i merkûmeden zabt ve beynel-ihale icrâ ahkâm şer‘iyye bey‘i hamil eyleyüb vakı‘a olan tay-ı askeriye muhallefâtını dahi tahrîr ve terkim ve beynel-verese bil-ferizatiş-şer‘ tevzi‘ ve taksîm eyleyüb cadde-i şer‘i şerîfden sermuva inhirâf etmeyesin, vesselam. Min fukarâ esseyyid Mehmed Said el- askeri Rumeli Sabıka.92 Bu hükümde eski Manisa kadısı Mehmed Said

Efendi’nin yerine Mevlana Ahmed Efendi’yi naib tayin ettiğini görmekteyiz.

………….Anadolu valisi vezirim Mustafa Paşa ve sabıkı Mehmed Paşa ademallahü te‘alâ iclâlühüma…….93 Hükmün bu kısmından anlaşıldığı üzere Anadolu Eyaleti valisi Mustafa

Paşa’dır. Daha önceki ise Mehmet Paşa’dır.

Şer‘iyyet şi‘ar Manisa kadısı efendi zîde fazluhü ba‘de’s-selâm inhâ olunur ki zir mektubunuzda vaki‘ derkâh-ı âli serdâr-ı ref‘ olunub yedine alub sabıkan üzere birinci bölüğün Ahmed Ağa zide kadruhü serdâr ve zâbıtan nasb ve ta‘yin olunmağın iş bu mektub-u tahrir ve irsâl

Benzer Belgeler