• Sonuç bulunamadı

Maliyetin Anlam ve Önemi

BÖLÜM 3: FĐYATLANDIRMA YÖNTEMLERĐ

3.3. Maliyet Temeline Dayalı Fiyatlandırma Yöntemleri

3.3.2 Maliyetin Anlam ve Önemi

3.3.2.1. Genel Ekonomi Açısından

Yukarıda da ifade edildiği üzere maliyet en geniş anlamıyla, belli bir amaca ulaşmak için katlanılan fedakârlıkların tümüdür. Bu tanım, toplumda gerçekleşen her türlü faaliyetin maliyet kapsamına girdiğini ortaya koymaktadır. Örneğin, bir ailenin belli bir amaca ulaşmak için alacakları kararların veya devletin sosyal içerikli kararlarının ölçülebilir sonuçları maliyet kapsamı içersine girmektedir (Sevgener ve Hacırüstemoğlu, 2000:17). Ekonomik açıdan düşünüldüğünde maliyet kavramı;

- Maliyet; emek, sermaye, doğal kaynaklar ve girişimcilik faktörleri ile bunların farklı türlerini kapsar (Seyidoğlu, 2003:24).

- Maliyet; her işletmenin kendi faaliyet konusunu oluşturan mamul ve hizmetleri elde edebilmek için harcadığı üretim faktörlerinin para ile ölçülen değeridir.

- Ekonomik maliyet, satış değeri olan bir mal veya hizmete sahip olabilmek amacıyla katlanılan ölçülebilir esirgemezliklerin toplamıdır. Bu tanıma göre maliyet kavramının iki özelliği vardır. Birincisi, bir mal veya hizmet satın almak için nakit ödemesi, mal değişimi veya satın alma yerine üretim söz konusu ise üretim girdilerinin parasal olarak ölçülen değeridir. Đkincisi ise, bir mal veya hizmeti elde edebilmek için elden çıkarılan veya tüketilen ekonomik varlıklarla elde edilebilecek diğer mal ve hizmetlerin piyasa değeridir.

Ekonomi açısından maliyet, alınacak kararlarda etkin rol oynayan bir unsur olarak görülmektedir. Gerek bir yatırımcı, gerekse de işletme yöneticileri, ekonomik kazanç sağlamak amacıyla karar verirken, bir yandan alınacak bu kararın sağlayacağı getiriyi, diğer yandan da, bu kararın sonucunda yüklenecekleri külfeti göz önüne almaktadırlar. Diğer bir ifade ile gelir ile maliyet karşılaştırması yapılmaktadır. Yapılan bu

karşılaştırma sonucunda, yatırımın getirisi, maliyetinden yüksekse, rasyonel bir yatırımcı, bu kararı uygulayacaktır.

3.3.2.2. Đşletme Ekonomisi Açısından

Đşletme ekonomisi açısından maliyet kavramı değişik düzeylerde ele alınmıştır.

- Muhasebe Açısından :

Muhasebede maliyeti saptanan unsura "Maliyet Objesi (Cost Object)" ismi verilir. Bu unsur, bir faaliyet olabileceği gibi bir sonuç da olabilmektedir. Örneğin, bir mal, satın alma yoluyla elde edilmişse, bu mal sonuç niteliğindeki bir maliyet nesnesidir. Buna karşılık "bir üretim tesisinin aylık üretim maliyeti 1.000 TL'dir." dendiğinde üretim faaliyeti, maliyet objesini oluşturmaktadır. Bir işletmede maliyet verilerine duyulan gereksinimlere göre maliyet objeleri de çeşitlilik göstermektedir. Maliyet objelerinin belirlenmesinde de fayda-maliyet ilişkisini göz önüne almak gerekir. Bu unsurların yanında aşağıdaki unsurlar da maliyet objelerinin belirlenmesinde dikkate alınmalıdır (Özkan, 1994:6);

- Maliyet yapısı (maliyet çeşitlerinin doğal unsurları),

- Mamullerle olan ilişkisi,

- Hesaplanma zamanları yani ait oldukları dönem,

- Faaliyet düzeyine karşı duyarlılıkları,

- Analiz ve kontrol olanakları,

- Karar ve planlama fonksiyonlarının yerine getirilmesindeki kullanımları.

Muhasebe açısından maliyet, ilgili sonuca ulaşmak için işletme tarafından yapılması gereken giderler toplamıdır.

- Vergi Kanunları Açısından:

Vergi Usul Kanunu’nda, satın alınan mal ve imal edilen mamul yada hizmetin bedelleri ayrı ayrı tanımlanmıştır. Bu tanımlar finansal muhasebe sınırları içinde dönem sonuçlarını belirleyici bilgiler içermektedir. Maliyet bedeli, Vergi Usul Kanunu’nun 262.maddesinde şöyle tanımlanmıştır;

"Maliyet bedeli, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin arttırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamını ifade eder" (Sevgener ve Hacırüstemoğlu,1998:39).

Yine Ortalama Kâr Hadlerinin Tespiti Hakkındaki Yönetmeliğin 31.maddesine göre, “Maliyet bedeli, faturalarda yazılı çeşitli alış bedeli, işyerine veya mağazaya nakil vasıtasıyla yapılan nakliye giderleri, alış komisyonları, alış ve muhafaza sırasında ödenen sigorta primleri ve ambalaj giderleri ile emtianın temin edilmesi ile ilgili giderlerden oluşur” biçimde tanımlanmaktadır ( Altuğ,1996:20).

Tanımlar alış maliyetinin öğelerini belirlemektedir. Edinilen aktif değerler için edinme nedeni ile yapılan tüm ödemeler maliyet bedeline ilave edilecektir. Edinilme maliyetleri saptanırken dahilde edinilen aktif değerlerin maliyetleri;

a) Satın alma bedelini,

b) Nakliye ve sigorta giderlerini,

c) Alış komisyonlarını,

d) Edinilme ile ilgili finansman giderlerini içermektedir.

Dış alımla sağlanan kıymetlerde ise maliyet;

a) Mal bedelini,

c) Nakliye ve komisyon giderlerini,

d) Dışalım teminatları için ödenen faiz ve komisyonları,

e) Akreditif giderlerini içerir.

Vergi Usul Kanunun 273. maddesi ise işletmelerin kullandıkları alet, edevat, mefruşat ve demirbaş imal giderlerinin satın alma bedeli yerine geçeceği hükmünü getirmiştir.

Sanayi işletmelerinde imal edilen mamullerin maliyeti ise Vergi Usul Kanunu’nun 275. maddesinde tanımlanmıştır. Đlgili madde imal maliyetini şöyle tanımlamaktadır;

"Đmal edilen emtianın (tam ve yarı mamul mallar) maliyet bedeli aşağıda yazılı unsurları ihtiva eder:

a) Mamulün vücuda getirilmesinde sarf edilen iptidai ve hammaddelerin bedeli,

b) Mamule isabet edecek işçilik,

c) Genel imal giderlerinden mamule düşen hisse,

d) Genel idare giderlerinden mamule düşen hisse (bu hissenin mamule katılması ihtiyaridir),

e) Ambalajlı olarak piyasaya arz edilmesi zaruri olan mamullerde ambalaj malzemesinin bedeli.

Mükellefler, imal ettikleri emtianın maliyet bedellerini yukarıdaki unsurları ihtiva etmek şartıyla diledikleri usulde tayin edebilirler.”

Madde, maliyet unsurlarını belirlemekte, ancak maliyet saptama usullerinde mükellefleri serbest bırakmaktadır. Bu madde, düzenli maliyet bilgilerinin varlığının gereğini de vurgulamaktadır (Sevgener ve Hacırüstemoğlu,1998:40).

Gelir Vergisi Kanununda maliyet kavramı, gider olarak belirtilmiş olup, safi kazancın tespit edilmesinde yapılan tüm giderlerin elde edilen hâsılattan düşülmesi öngörülmüştür. Ancak kanun, yapılan tüm giderlerin hâsılattan indirilmesine olanak vermemektedir. Gelir vergisi kanununu 41. maddesine göre, hasılattan indirilmeyecek giderlerin, vergiye tabi kazancın saptanmasında maliyetler arasında yer almayacağı kesindir. Diğer yandan Gelir Vergisi Kanunu’nun 41.maddesinde belirtilen, hasılattan indirilecek giderler ise, maliyetler arasında gösterilir (Akşit,1996:9).