• Sonuç bulunamadı

Mal Bildirimi İle İlgili İhlaller ve Cezai ve Hukuki Yaptırımlar

3.3. MAL BİLDİRİMİNDE BULUNMA ZORUNLULUĞU

3.3.4. Mal Bildirimi İle İlgili İhlaller ve Cezai ve Hukuki Yaptırımlar

Kamu borçlusunun önünde borcu 7 gün içinde ödemek veya ödemeyecekse ya kısmen veya tamamen dava açmak veya 7 gün içinde mal bildiriminde bulunması olmak üzere üç seçenek olmakla birlikte, bu yükümlülüğün yerine getirilmesinde yasalara aykırı hareket edilmesi olasılığı her zaman mevcuttur.258 Mal bildirimi ile ilgili ihlal şu şekillerde tezahür eder: Yükümlülük bulunmasına rağmen ya mal bildirimine yazılan, borcun belirli bir süre içinde veya taksitle ödeneceği yahut hiç bir şekilde ödenmeyeceği yönündeki cevap ve beyanlar olur, ya isteyerek yanlış beyanda bulunulur-gerçeğe aykırı mal bildiriminde bulunur-, ya hiç mal bildirimi yapılmaz, ya da mal bildirimi yapılmakla birlikte sonradan mal edinme ve mal artmaları bildirilmez.

3.3.4.2. Cezai Yaptırım

Yukarda sözü edilen ihlallerin ilkinde, borçlunun beyanları alacaklı tahsil dairesini bağlamaz ve beyanlar geçersiz sayılır. Başka deyişle mal bildirimine bu şekilde cevap verenlerin durumlarının tahsil dairelerince öncelikle tetkik edilmesi ve bu beyanlara aykırı kanaatler edinildiği takdirde, borçlunun beyanları ile bağlı kalınmayarak tespit edilecek mallarının haciz ve satışı suretiyle amme alacağının tahsilinin sağlanması gerekir. Bunun yanında, borçlunun hiç beyanda bulunmaması durumunda da borçluya hapisle tazyik yaptırımı uygulanır. AATUHK’nın 60. maddesine göre, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün geçirilip borçlunun dava açmadığı, borcu ödemediği, mal bildiriminde hiç bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tahsil dairesi yazılı olarak icra mahkemesinden borçlunun hapsini isteyebilir.259 Hapisle tazyik niteliği taşıyan bu yaptırım 1 kereye özgü olarak, en fazla 3 ay süreyle ve borçlu

258 Akdoğan, s. 89.

73

bildirimde bulununcaya kadar uygulanabilir. Buradaki hapis, "borca karşılık verilen hürriyeti bağlayıcı ceza değil, sadece borçlunun mal bildiriminde bulunmasına yönelik bir zorlamadır. Nitekim AYM 21.11.2002’de verdiği kararda; AATUHK’nın 60. maddesindeki hapisle tazyik yaptırımının, Anayasa’nın 38. maddesindeki sözleşme yükümlülüğünün özgürlüğü hiçbir şekilde bertaraf edemeyeceği kuralını ihlal etmediğini, ihlalin doğrudan sözleşmenin yerine getirilmesiyle ilgili olmayıp mal beyanı yükümlülüğünün yerine getirilmesi ile ilgili olduğunu, hukuki yararın cebri icranın etkin bir şekilde yürütülmesi amacını taşıdığına hükmetmiştir."260

Hapisle tazyik yaptırımının niteliği, yaptırımın ertelenebilmesi veya para cezasına çevrilebilmesi bakımından önem taşır. Hapisle tazyik niteliği gereği borçluyu mal bildiriminde bulunmaya yönelten bir tedbir261 -borçlu mal bildiriminde bulunduğu anda bu cezadan kurtulabilir- niteliği taşırken; hapis cezası hürriyeti bağlayıcı yaptırım niteliğinde olduğu için, hapisle tazyik yaptırımının ceza kanunumuz bağlamında kısa süreli hapis cezası sayılarak adli para cezasına çevrilmesi veya ertelenebilmesi mümkün değildir.262

AATUHK’nın 60. Maddeye göre hapsen tazyik yaptırımına icra tetkik mercii hâkimi tarafından bakılır ve bu yaptırım Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından derhal infaz olunur.

23.1.2008 tarih ve 5728 sayılı Kanunla yapılan yeni düzenlemeye (AATUHK md.111) göre; AATUHK’ya göre istenen mal bildirimini gerçeğe aykırı surette yapanlarla, yaşayış tarzları mal bildirimine uymayanların üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağını öngörmüştür.263 Başka deyişle borçlunun mal bildiriminde bulunmaması hukuk düzeninin ihlali anlamına geldiği gibi, gerçeğe aykırı bildirimde bulunması da hukuk düzeninin bir ihlali ve hatta daha ağır yaptırım bağlanan ihlal

260 Karakoç, Genel, s. 618-619.

261 Kamu borçlusunun mal beyanında bulunması halinde, yaptırımın uygulanmasına son verilecek ve ilgili kişi serbest bırakılacaktır. Öte yandan yükümlü mal bildiriminde bulunmasa dahi, hapsen tazyik yaptırımı yasanın açık hükmü gereği en fazla üç ay uygulanabilir. Bunun yanında kanun maddesindeki ‘1 kereye mahsus’ ifadesinden ilgiliye aynı vergi borcuna ilişkin olarak daha önceden bu yaptırım uygulanmamış olmaması şartı da aranmış olmaktadır. Bkz. https://www.alomaliye.com/2014/muharrem-ozdemir-mal-bildirimi.htm, (erişim tarihi) 15.07.2015. 262 Kızılot/Kızılot, s. 458-460.

74

niteliğindedir. "1 yıla kadar olan ceza; kasten gerçeğe aykırı bildirimde bulunanlarla, bildirilen malları borca yetmediği veya haciz ya da satışının çok güç olması nedeniyle ilave mal bildiriminde bulunması uyarısına rağmen, başka malı olduğu halde eksik bildirimde bulunanlara ve geçim kaynağı ve buna bağlı yaşayış tarzı bildirimlerini gerçeğe aykırı bir şekilde yapmış olanlara yönelik olarak düzenlenmiştir. Borçlunun, başkasının mallarını kendi malı olarak bildirmesi veya bildirdiği mallar üzerinde üçüncü şahısların haklarını da aynı zamanda bildirmemesi, malı olduğu halde beyan ettiğinden başka malları olmadığını bildirmesi gibi haller, borçlunun gerçeğe aykırı bildirim yaptığı hususundaki kastının karinesidir."264 Nitekim Yargıtay bir kararında, sanığın taşınmazı icra takibinden önce senetle sattığı ve bu nedenle mal bildiriminde göstermediğini savunmasına rağmen, harici senetle yapılan bu satışın geçersiz saymış, icra takibi sırasında yapılan araştırma sonucu taşınmazın bulunması sonucu sanığın iyiniyetli olmadığını işaret ettiğini belirtmiş ve bu nedenle sanığın gerçeğe aykırı beyandan cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiğine hükmetmiştir.265

AATUHK’nın 55. maddesinin son fıkrası gereğince, borcunu vadesinde ödemeyen borçlulara ait malları elinde bulunduran üçüncü şahıslardan bu malları 7 gün içinde bildirmeleri istenir. Aynı kanunun 113. maddesine göre, amme borçlusuna ait ellerinde bulundurdukları malları yapılan talebe rağmen bildirmeyenler 15 günden 6 aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır. "Ödeme emri tebliği edilen amme borçlusu hakkında takip muamelesine başlanıp tahsili cihetine gidilirken bu aşamada adına kayıtlı gayrimenkulleri üçüncü kişilere satarak ve senetli alacaklarını teminat göstermemesini bu cihette ele almak gerekir."266

3.3.4.3. Hukuki Yaptırım

Mal bildiriminde bulunmamanın hapisle tazyik cezai yaptırımı yanında borçlu hakkında haciz uygulanması hukuki yaptırımı bulunmaktadır. Mal beyanında bulunmayanlar hakkında, başka herhangi bir belge aranmaksızın vergi dairesince haciz uygulanabilir (AATUHK md.62).

264 www.alomaliye.com/2014/muharrem-ozdemir-mal-bildirimi.htm, (erişim tarihi) 15.07.2015.

265 Karar için bkz. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, T.03.02.1992, E.1991/8-355, K.1992/3, Kızılot/Kızılot, s. 458.

75

Haciz ödeme emri tebliğ edilmesine rağmen, 7 gün içinde dava açmayan ve/ya da borcunu ödemeyen kamu borçlusunun, mal bildiriminde belirtilen veya tahsil dairesi tarafından tespit edilen kendi veya 3. kişiler elindeki menkul ve/ya da gayrimenkul mallarından, alacak ve haklarından kamu alacağına yetecek miktarı tahsil dairesince haczedilir (AATUHK md.62). Başka deyişle alacaklı idare, borçlunun mal bildiriminde belirttiği malvarlığı unsurlarının yanı sıra, kendisinin tespit etmiş olduğu malvarlığı unsurlarını da haczedebilir.267

3.3.4.4. Mal Edinme Ve Mal Artmalarının Bildirilmemesinin Cezai Yaptırımı268

Malı olmadığını veya borca yetecek malı olmadığını bildiren borçlu, sonradan edindiği malları ve gelirindeki artmaları, edinme ve artma tarihinden başlayarak 15 gün içinde tahsil dairesine bildirmek zorunluluğu bulunur (AATUHK md.61). AATUHK’nın 112. maddesine göre, usulüne uygun olarak mal bildiriminde bulunan kişi, bu bildirimden sonra edindiği mallar veya gelirinde meydana gelen artmaları 61.maddeye uygun olarak zamanında bildirmemişse ve bu nedenle kamu alacağı tahsili engellenmiş veya zorlaşmışsa, borçluya 1 seneye kadar hapis cezası verilebilir.

Amme borçlusunun 61. madde kapsamında mal edinme ve mal artmalarını tahsil dairesine bildirmesi ise aynı kanunun 103. maddesine göre zamanaşımın kesilme nedenidir. Bu bakımdan borçlunun malının olup olmaması zamanaşımının kesilmesi bakımından önemli değildir.269

3.4. ÖDEME EMRİNE KARŞI İTİRAZ İMKÂNI (DAVA AÇILMASI)