• Sonuç bulunamadı

3. ULUSLARARASI CEZA MAHKEMELERĠ

3.2 Nürnberg Ve Tokyo Askerî Ceza Mahkemeleri

3.2.1 Mahkemelerin kuruluĢ süreci

Ġkinci Dünya SavaĢı, tarihte görülen en Ģiddetli muharebelerden birisi olarak zamanın olaylarını saptayıp tarihe geçiren Osmanlı tarihçileri tarafından kayıt altına alınmıĢtır. SavaĢ esnasında, insan hakları sistemli bir biçimde savaĢa katılan tüm devletler tarafından ciddi seviyede ihlal edilmiĢtir110

.

Milyonlarca sivil insanın ve askerin öldürüldüğü Ġkinci Dünya SavaĢı esnasında ve savaĢın öncesinde oynanılan büyük orandaki insanlık faciası Almanya‟da yaĢanılmıĢtır. Nazilerin Führer‟i Adolf Hitler‟in, “toplumun saflık, asalet, kalite ve güzelliğini yıkıma uğrattığını düĢündüğü, milyonlarca çingene, Yahudi, eĢcinsel ve komünist katledilmiĢtir. Bunlardan baĢka 1937 yılından baĢlayarak, Japonya tarafından Çin halkı da sistemli bir vahĢete uğramıĢtır. Katliama uğrayanların sayısı net olarak bilinmemekle beraber, 6 milyon insandan az olmadığı düĢünülmekte ve hesaplanmaktadır111

.

108

ÖZKAN, AyĢe(2002) “Uluslararası Ceza Hukukunda Kritik Süreç: Milosevic Davası”, Stratejik Analiz, s.42

109 Eser,2007, s.8 110

Azarkan,2013, s.279

111

ERDAL, Secel, (2010) Uluslararasi Ceza Mahkemesinin Ulus -Devlet Egemenliğine Etkisi, T. C. Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku Anabilim Dali, Doktora

SavaĢ bittikten sonra, özellikle Almanlar‟ın yapmıĢ oldukları katliamlar gün yüzüne çıktığında, uluslararası cemiyette büyük tepki ve reaksiyon oluĢmuĢ, intikam senaryoları yazılmıĢ, yetkililerin cezalandırılması konusunda ortak bir talep ortaya atılmıĢtır. Mevzu olan istekler istikametinde, Almanya‟da Nazi düzeninin ve sorumlularının iktidarları zamanında ve savaĢ zamanında iĢlemiĢ oldukları cürümlerden ötürü cezalandırılmalarına iliĢkin ilk adım, Ġngiltere, ABD, Sovyetler Birliği ve Fransa‟dan oluĢan Müttefik Devletlerin, 29-30 Ekim 1943 tarihinde duyurdukları “Moskova Bildirisi” olmuĢtur112.

Adı geçen Bildiri ile, savaĢ suçlularının cezalandırılması mevzusunda iki Ģekilde usul öne sürülmüĢtür. Ġlk grupta yer alan “olağan savaĢ suçluları”, katliam ve iĢkence gibi cürümleri iĢleyenlerdir. Faillerin, suçları iĢledikleri devlette millî mahkemelerde ve millî kanunlara göre yargılanacakları bildirilmiĢtir. Ġkinci gruba giren “büyük savaĢ suçluları”nın ise, hem Avrupa‟da ve hem de Uzak Doğu‟da kurulacak askerî mahkemelerce yargılanacakları ifade edilmiĢtir. “Büyük savaĢ suçluları” ifadesi ile kastedilen , suçları belirli bir coğrafi bölge ile kısıtlandırılamayan, düĢman devletin üst düzey yöneticileridir. Birinci halde millî mahkemeler yetkili olmasına rağmen, ikincisinde salahiyet uluslararası mahkemelerindir113

.

Sonuç olarak, Müttefik Devletler arasında sorumluluğun nasıl sağlanacağı konusunda fikir ayrılıkları yaĢansa da, Nazi rejiminin sistematik katliamlarının tüm dünyaya ifĢa edilmesi ve suçluların tüm uluslararası kamuoyunun desteğiyle cezalandırılması gerektiği düĢüncesiyle, uluslararası bir mahkeme kurma fikri benimsenmiĢtir114

.

Bu amaçla, Amerika BirleĢik Devletleri BaĢkanı Truman, 2 Mayıs 1945 tarihinde, Yüksek Mahkeme Hakimi Robert H. Jackson‟u görevlendirmiĢtir. Bununla birlikte, Almanya‟nın 5 Haziran 1945 tarihinde imzaladığı Teslim Bildirisi‟yle, Alman yetkililer, savaĢ suçu ya da benzer Ģiddet içeren suçlar gerçekleĢtiren Alman görevlilerini Müttefik Devletler‟e teslim etmeyi kabul etmiĢlerdir. Hazırlık çalıĢmalarının sonuçlanmasının peĢinden ve Teslim

Tezi,Konya,s.46

112

Özkan,2002, s.69

113

ASLAN Muzaffer Yasin, (2006)Teoride ve Uygulamada SavaĢ Suçları, Ankara., s.35

SözleĢmesi'ne uymak koĢuluyla, ABD, Ġngiltere, Fransa ve Sovyetler Birliği temsilcileri,8 Ağustos 1945‟de “Avrupa Eksen Devletleri‟nin Büyük SavaĢ Cürümü ĠĢeleyenlerin Yargı Önüne Çıkarılması ve Cezalandırılmasına ĠliĢkin „„Londra AndlaĢması'nı‟‟imzalamıĢlardır. AndlaĢma'nın 1. ilkesi, faaliyetleri konum açısından bir noktayla eĢleĢtirilemeyen savaĢ suçlularını yargılaması amacı ile bir uluslararası askerî mahkeme oluĢturulacağı ifade edildikten sonra, yargı önüne çıkacak cürümlerin hem de kiĢisel hemde örgüt ya da grupların üyeleri sıfatıyla gerçekleĢtirilen cürümleri ihtiva ettiği bildirilmiĢtir. Londra AntlaĢması ile, “eylemleri coğrafi konum açısından bir alana bağlanamayan” muharebe cürümlerini yargı önüne çıkarmak üzere bir uluslararası askerî mahkeme kurulması kararlaĢtırılmıĢtır115

.

Yukarıda da belirtildiği gibi, imzalanan bu antlaĢma ile, Nürnberg‟de bir askerî mahkeme kurulmasına karar verilmiĢtir. Kurulacak bu uluslararası askerî mahkemenin yetki ve iĢleyiĢi, AntlaĢmaya ek “Nürnberg Uluslararası Askerî Mahkemesi Statüsü” ile belirlenmiĢtir. Bununla birlikte, antlaĢmanın uygulanmasını sağlamak ve Müttefik Devletlerin, kendi kontrolünde bulunan bölgelerdeki Alman savaĢ suçlularını yargılayabilmesini mümkün kılmak için, Alman Denetim Konseyi tarafından 10 sayılı Kanun kabul edilmiĢtir. Nürnberg Uluslararası Askerî Ceza Mahkemesi, “Ģiddet uygulama” faaliyetlerinin düzenlenmesi ve sınırlandırılmasıyla alakalı uyulması gerekli kaidelerin engeli sonunda belirtilen uluslararası cürümlerin yargıya çıkarılması ile alakalı ilk mahkemedir 116.

SavaĢ suçlularının yargılanması düĢüncesi ile,Uluslararası Ceza Mahkemesi kurulmuĢtur. Müttefik Güçler Yüksek Kumandanı Douglas Mac Arthur‟un yüksek bir salahiyet sonucu çıkartıp yayınlattırdığı 19 Ocak 1946 tarihli bir yasa ile oluĢturulmuĢtur.Kararname, 26.07.1945 tarihinde Postdam‟da Müttefik Kuvvetler tarafından yapılmıĢ olan ve bütün savaĢ suçlularının yargı önüne getirileceği konusundaki deklarasyona, Japonya‟nın 02.09.1945 tarihinde imzalamıĢ olduğu ve müttefik kuvvetlere bu tür adımlar atma yetkisi veren Teslim Bildirisi'ne ve 26.12.1945 tarihli Moskova Konferansı'na atıf yapıldığı görülmektedir. Mahkeme‟nin oluĢturulması, Nürnberg kuruluĢunda iĢlediği gibi

115

Güngör,2016, s.27

çok uluslu bir yasa ile gerçekleĢmemiĢtir. Mahkeme, Japonya ve Pasifik‟te Amerikan Ordusu BaĢkomutanı'nın yetkisi altında olan alanlarda , savaĢ cürümlerini, barıĢa karĢı cürümler ve insanlığa karĢı cürümleri gerçekleĢtirenleri yargılamak amacı ile kurulmuĢtur117

.