• Sonuç bulunamadı

Bir toplumun menĢeinin ne olduğunu, tarihsel süreçte nasıl ortaya çıktığını belirleyebilmek için; öncelikle adına ve anlamlarına eğilmek gerekir. Söz konusu toplumun isim etimolojisi yapıldıktan sonra, zaten menĢei konusu çözülmekte, sadece nasıl ve ne Ģekilde olduğu ile ilgili tezler ve antitezler ileri sürmek gerekmektedir. Bu bağlamda ilk olarak, Macar toplumunun isminin anlamını irdelemek durumundayız. Burada hareket noktamız, iki farklı yöntemden oluĢmaktadır: Birincisi; Macarları tarihi süreçte, komĢuları yahut herhangi bir toplumun ne Ģekilde adlandırdığı konusunu açığa çıkarmak, ikinci olarak da; Macarların kendilerini, nasıl adlandırdığı hususunu incelemektir. GörüĢleri bu doğrultuda ele alacak olursak, Macarların diğer toplumlar tarafından nasıl adlandırıldığı hususundan baĢlamak yerinde olacaktır.

A. Macar Adı ve Anlamı ile Ġlgili GörüĢler

1. Hungarian, Hungaros Kelimesinden NeĢet Ettiği GörüĢü

Batılılar, Macaristan için Hungarus, Ungarn, Hungary, Ungri, Ungar, Hungorois, Venger kelimelerini kullanmıĢtır. Bu kelimenin, köken olarak Onogur kavmine isabet ettiği iddia edilmektedir.100

Ancak Macarlar, söz konusu kelimeleri günümüzde kullanmadıkları gibi, tarihin hiçbir devrinde de kullanmamıĢtır. L. Ligeti‟ye göre, Onogur yerine Hungarois‟in kullanılması; kuzeyden göç eden To- balara, söz konusu kavim burayı terk ettikten sonra, bölgeye yerleĢen Çinlilere, To- ba denmesine benzemektedir. Yine Kitaylıların ortadan kaybolmasına rağmen

onların yerleĢen Çinlilere, Kitay denmesi, bu durumla aynıdır. Çinliler de Macarlar gibi ne Kitay ne de Toba (Tabgaç) ismini kabul etmemiĢ101

lerdir.102

Kelime, ana hali olan “Onogur”a Doğu Slavları tarafından getirilen “h” harfi ile, H+ungar+y, H+ungor+ian, H+ungor+oise halini almıĢtır.103 Sonlardaki -y, -ian, - oise ise; Ġngilizce, Fransızca, Latince ve diğer dillerin kendilerine has gramer ilgisinden kaynaklanmaktadır.

Ġbn Hurdadbih‟in, Don ile Özi Nehri yoluyla Hazar ülkesine giderken, Macarlara değinmemesinin sebebi, o dönemde Macarların Hazarlara tabi olmasından ileri gelmektedir. Ġbn Hurdadbih‟den iki kuĢak sonra, yani X. asırda yazan Ġbn Rüsteh, Ceyhanî ve Konstantinos‟un eserlerinde Macarlar geçmektedir104

. Ki bu dönem Macarların, Hazar hâkimiyetinden kurtulup, bağımsız hareket etmeye baĢladıkları zamana denk gelir.

Macaristan‟ın çeĢitli dillerde ne Ģekilde adlandırıldığına gelecek olursak: Bulgarca: Ungaria (Унгария), Romence: Ungaria, Arnavutça: Hungari, Makedonca: Ungarija (Унгарија), Ġtalyanca: Unheria, Yunanca: Oungaría (Οσγγαρία) Ukraynaca: Uhorshchyna (Угорщина), Fransızca: Hongrie, Almanca: Ungarn, Ġspanyolca: Hungría, Portekizce: Hungria, Norveççe: Ungarn,

101 Çinliler To-ba ve Kitay ismini kabul etmemiĢlerdir. Ancak kroniklerinde kendilerinden, Kitay ya da To-ba soyundan geldikleriyle ilgili bir veri de bulunmamaktadır. Unutulmamalıdır ki Macarların Hungarius olarak anılıp, bunun Hunlarla ve Onogurla bağdaĢtırılması meselesi, yine Macar kroniklerinin bir ürünüdür.

102 Ligeti, age., gös. yer. 103 Csáki, agm., gös. yer.

Danca: Ungarn, Arapça: Hanğariya,

Lehçe: Węgry (Vengri Ģeklinde okunur), Litvanca: Vengrija,

Rusça: Vengriya (Венгрия), Özbekçe: Vengriya,

Çekçe: Maďarsko, Hırvatça: Madžarska,

Azerbaycan Türkçesi: Macaristan,

Tacikçe: Maçoristan (Маҷористон) Ģeklinde adlandırılır.

Bütün bu adlandırmaları; Hungarn (Ungria), Vengri ve Macaristan olmak üzere üç grupta toplayabiliriz. Bunlardan Hungarn (Ungaria) grubuna dâhil olan diller; Almanca, Arapça, Arnavutça, Bulgarca, Romence, Danca, Fransızca, Ġspanyolca, Ġtalyanca, Makedonca, Norveççe, Portekizce, Romence, Ukraynaca ve Yunanca‟dır. Vengri grubuna; Lehçe, Litvanca, Rusça ve Özbekçe‟dir. Macaristan grubuna ise; BoĢnakça, Çekçe, Hırvatça, Azerbaycan Türkçesi ve Tacikçe dâhildir.

AraĢtırmacıların söylediğine ek olarak Macarlar ve Macaristan, sadece Avrupa dillerinde değil, dünya üzerindeki birçok dilde (Hintçe, Arapça, Çince, Korece, Japonca vs gibi) aynı Ģekilde yani Hungaria olarak adlandırılmaktadır. Bunlardan birincisi; Rusya‟nın baĢı çektiği Slav grubu; Rusya, (Vengriya), Lehistan (Wegry), Litvanya (Vengrija) ve Türkçe grubuna dâhil olmasına rağmen Vengriya Ģeklinde adlandıran Özbekistan‟dır. Bu bağlamda yukarıda ifade ettiğimiz Slav grubunun paralellik gösterdiği, O. Karatay‟ın „Valandariyye‟ iddiasını değerlendirmek yerinde olacaktır.

2. Wnntr, Vanandar ya da Valandariyye’den NeĢet Edip Magyar’a DönüĢtüğü GörüĢü

Burada ele almamız gereken görüĢler; Doğulu kaynaklardan beslenmektedir. ġöyle ki, Hazar Hakanı Yusuf, 960 yılı civarında yazdığı eserinde, 670 dolaylarında son verdiği Büyük Bulgar Devleti için “wnntr” ifadesini kullanmıĢtır. 981 yılına tarihlenen Hudûd‟ül-Âlem adlı eserde, 870 yılında yazılan bir belgeye atıfta

bulunularak; Vanandar Devleti’nin güneyinde Hazarların, kuzeyinde ise Macarların bulunduğu bildirilmiĢtir. Macar ve Onogur bağlantısına, ikisi birbirinden tam ayrıĢmadan değinen Hudûd‟ül-Âlem adlı bu eser, oldukça önemlidir. Zira Don nehri ile Hazar Devleti arasında kabileler halinde ve belli bir örgütlenmeden uzak yaĢayan Ogur kabilelerinden, coğrafi konum olarak daha kuzeyde kalan Macarlar, zamanla, önce nüfus, ardından da siyasi etkinlik bakımından öne çıkmıĢ ve bu kabilelerin kendi adıyla anılmasını sağlar olmuĢtur. Böylece öncesinde Wnntr, Vanandar, Valandariyye Ģeklinde anılan Macar kabileleri, zamanla Ogur, Onogur nitelemesinden sıyrılıp Moger, Magyeri Ģeklinde anılmaya baĢlamıĢtır. Buna kanıt ya da örnek olarak, Ġbn ArabĢah‟ın, karĢılaĢtığı Oğuz kabilelerini, farklı farklı Türk kavmi olarak nitelendirip, Oğuz ifadesine de yer vermesi gösterilebilir. Burada aslında isme yapılan nitelemede yer adına ve Macarların siyasi durumuna değinilmektedir. Yani Macarlar, IX-X. asırda Valandar adıyla anılan Büyük Bulgar ülkesine tabi iken, zamanla bağımsız olmuĢ ve Macar adıyla siyasi bir organizasyon kurmuĢtur. Nitekim Mesudi‟nin, 900-930 dolaylarını anlatan eseri; Valandar‟da yaĢayan Rumlara, Becni, Başkurt, Peçenek ve „هدركن‟ dört adet Türk kabilesinin saldırılarından bahsetmektedir. O. Karatay bunlardan BaĢkurt‟un, Macarlar olduğunu belirtirken „هدر ‟nin ise; Onogur olduğu düĢüncesindedir. Yine Mesudi‟nin eserinin كن bir baĢka bölümünde Bulgar halkının Valandariyye adlı göçmenlerden olduğunu belirtmiĢtir.105

O‟na göre Mes‟ûdî‟nin Valandariyye diye adlandırdığı kabile Onogurlardır ve diğer bütün Ogur kabilelerinin de lideri konumundadır.106

X. yüzyılda Konstantin eserinde, Macar‟ı Karpat Havzasında yaĢayan yedi boydan biri olarak göstermiĢtir. Ogur ve bilhassa Onogur kabileleri, IX. asır süresince, ara ara Avrupa‟nın batısına akınlar ve ticari gel-gitler yaptıkları için olsa gerek, Avrupa literatüründe Hungar adıyla nitelenmiĢ ve bu niteleme günümüze kadar ulaĢmayı baĢarmıĢtır.107

Macarlar kendilerini; X. ve XI. asırda “Türk”, XIII. asır ve sonrasında ise “Macar” ifadesiyle nitelendirmiĢtir. Bu yüzyılda, aslı Yunanca olan bir Slav belgesinde, Ugri ifadesine yer verilirken, Ugri halkının, kendisini Mager diye

105 Karatay, agm., s.421-423. 106 Karatay, agm., s. 434. 107 Karatay, agm., s. 434-435

nitelendirdiği bildirilmiĢtir. Bu, büyük ihtimalle Macar kabilesinin artık, diğer Ogur/ Onogur kabilelerinin önüne geçtiğinin, hatta onlara liderlik ettiğinin iĢareti niteliğindedir. Buna kanıt olarak, ilk dönem Macar yıllıklarında, Macar kabilesinden baĢka kabilelerin dağıldığı ve adlarının bile unutulduğu gösterilmektedir.108

Bahsi geçen boy isimlerine Konstantinos‟un eserinde yer verilmiĢtir: Kabarlar109 (Hazarlardan ayrıldığı bildirilmiĢtir)

Nekiler Megeriler Kourtougermatu Tarian Genakh Kari

Kasi: (Türklerle bir arada yaĢadığı belirtilmiĢtir.)

O. Karatay kabilelerin günümüz Türkçesine; Kabar, Niyeki, Megyeri Kürtü, Gyarmatu, Tarjan, Jeney, Keri ve Keszi Ģeklinde transkript edilebileceğini iddia etmiĢ ve Kabarları, Hazarlardan ayrılıp, bu gruba dâhil olması hasebiyle diğerlerinden ayrı ele almıĢtır.110

Kelimelerin anlamlarına gelecek olursak Macar tarihçisi G. Nemeth; Megyeri ve Nyeki haricindeki bütün kabileleri, Türkçe anlamlarıyla olarak açıklarken, Megyeri ve Nyeki‟nin, Macar kelimesinin eski hali olduğunu iddia eder ve çit anlamıyla açıklar. G. Nemeth‟e göre kelime anlamlarını Ģöyle sıralayabiliriz:

Kürt: Çığ Gyarmatu: Yorulmaz Tarjan: Tarkan 108 Karatay, agm., s. 434.

109 ġu an Romanya'da Transilvanya'nın doğusunda ve Karpat Dağları'nın doğu silsilesini oluĢturan bölgede yaĢayan, Macarca konuĢup Türk, hatta Hun Hakanı Attila‟nın torunları olduklarını belirten Sekellerin, bu topluluktan neĢet ettiği iddia edilmektedir. Hatta Szék „oturak‟ anlamıyla yedi bölgeye ayırdıkları yurtlarında, Kürt ve Jenö adında kollarının da bulunduğu bildirilir ki bu da yukarıda bahsi geçen Macar boylarına tekabül etmesi bakımından oldukça önemlidir bk. Karatay, agm., s. 435-437; Rásonyi, Tuna., s.19-20.

Jene: Bakan

Keri: Dev kadar büyük Keszi: Kesek, kesik, parça111

Bu boy adlarına bir baĢka açıklama getiren A. Berta insan vücudunu organlarıyla açıklamaya çalıĢmıĢ ve bunları Ģöyle sıralanmıĢtır:

Kürt: Göğüs

Gyarmat: Sırtın arkası Jenó: Yan taraf Kér: Geri

Keszi: Kesek, parça Tajan: Tarkan112

Macar/ Magyer adına, ilk defa ĠÖ. V. asırda Farsça ve Arapça kaynaklarda rastlanmaktadır. Arap ve Fârisî kaynaklar; onların, Ural Dağı‟nın güneybatı yakasında yaĢadığını belirtmiĢtir. Bunlar; önce Ceyhanî, ardından Ġbn Rusteh, Gerdizî, el-Bekrî ve el-Mervezî113‟dir. Hudûd‟ül-Âlem‟de ise; Rus ve Macarlar,

Peçeneklerin batı komĢusu olarak anılmaktadır.114

A. Rona-Tas‟a göre; Ugor birliğine dâhil, batı ve güney bölgelerde yaĢayan Manycha ve Er isminde iki kavim vardır ki bunların birleĢiminden Macarlar oluĢmuĢ, iki kelimenin bir araya gelip kaynaĢmasından da “Magyar (Megyer- Macar)” kelimesi doğmuĢtur.115

Macar adının, tarihsel süreçte ne zaman kullanılmaya baĢladığı hususu ise; tartıĢmalıdır. Özellikle X. asır öncesi dönem ile ilgili, net bir tespite ulaĢmak, dağınık ve yetersiz bilgiler yüzünden, oldukça zor görünmektedir.116

111 Karatay, agm., gös. yer. 112 Karatay, agm., gös. yer.

113 El-Mervezî‟nin eserinde “Macarlar kavminin de Türklerden olduğu ve memleketlerinin 100 fersah uzunluğunda 100 fersah geniĢliğinde olduğu bildirilmektedir. Ülkelerinin; Ġdil ile Tuna arasında yer aldığı ve bir yandan da Karadeniz‟e kıyısı olduğu vurgulanmıĢtır bk. El-Mervezî‟nin Acâibü‟l-Hayvan eserinin Türklerle ilgili bâbının tercümesi için bk. Ġbn Fazlan Seyahatnamesi, s.103-104.

114

Csáki, agm., s.13-14. 115 Tüzel, agt., gös. yer. 116

Kelimenin oluĢma aĢaması hususunda; daha Ogur birliğinin kurulmadığı dönemde geçen, Mânâ sözcüğü, Mansi yani Vogullara atıfta bulunulabildiği gibi, Magyar sözcüğünün ilk hecesine (magy) de iĢaret olabilir. Yine ĠS. II. asra tekabül eden Ptolemeus‟un eserinde geçen, Mασσαι toplumunun adı ve Don havzasında 528‟de Hun bir liderin adı olarak geçen, Mσαγερις ismi de tartıĢma konusudur. Ancak bilim âlemi; kelimenin, ilk olarak Ġbn Rusteh‟in eserinde geçtiği konusunda hemfikirdir.117

Buradan hareket ederek Türklerin, bir kavmi adlandırmada, kendileri de Türk olduğu için; o toplumun, liderinin adını118

kullandığını, Batı ve Doğulu devletlerle yaĢanan, adlandırma farkının da, bundan kaynaklandığını iddia edebiliriz. Mager‟in; 528 yılına tarihlenen Ptolemeus‟un eserinde, bir lider olarak anılması, bizim bu iddiamızı kanıtlamaktadır. Adlandırma noktasında gözden kaçan bir diğer önemli husus da, Macarların kendilerini, Türkiye Cumhuriyeti baĢta olmak üzere, Azerbaycan, Tacikistan ve diğer Türk devletleri ile aynı adlandırıyor (Macaristan/ Macar) olmasıdır. Bu da; Macarların menĢei meselesinde, Türklük hususunu düĢündürmektedir. Bu Ģekilde adlandıran iki ülke daha vardır ki bunlardan biri Çek Cumhuriyeti, diğeri de Hırvatistan‟dır. Fakat Çek ve Hırvatların, uzun yıllar Macar hâkimiyetinde yaĢaması dolayısıyla isim; Macar, Mager, Madarsko, Madyarsko olarak, literatürlerine girmiĢ olmalıdır.

Benzer Belgeler