• Sonuç bulunamadı

Hristiyanlığı Kabul Sonrası Macarlar ve Doğu Roma Ġmparatorluğu

III. MACAR KRALLIĞI VE DOĞU ROMA ĠMPARATORLUĞU ĠLE

3. Hristiyanlığı Kabul Sonrası Macarlar ve Doğu Roma Ġmparatorluğu

VII. yüzyılın sonu ve VIII. yüzyılın baĢı; dünyanın, Ġslam ile tanıĢtığı bir dönem olarak karĢımıza çıkmaktadır. Macarların, Hristiyanlığa geçtiği tarihten 50 yıl kadar önce yani 950 yılından XIII. yüzyıla kadarki süreç; Avrupa‟nın Ġslam ile tanıĢması ve Ġslam‟ın yayılımına bağlı olan geliĢmelerle doludur. Ortaya çıkan yeni din, hızla yayılıp, Hristiyanlığın yayılması önünde, bir set olma özelliği gösterip, Hristiyanlığın en büyük rakibi konumuna gelince, Avrupalı devletler de aralarındaki mücadeleyi bir kenara bırakıp, bu yeni dine karĢı bir tavır sergilemeye koyulmuĢtur. Böylece Avrupalı devletler, Ġslam karĢısında, Haçlı Seferleriyle sonuçlanan süreci baĢlatmıĢtır. Örneğin; 953 yılında, Alman Ġmparatoru I. Otto, Endülüs Emevi Devleti Halifesi, III. Abdurrahman [912-961]‟a hakaretlerle dolu bir mektup göndermiĢ ancak Halife tarafından, mektubu taĢıyan elçilik heyeti kabul edilmemiĢtir.333

III. Abdurrahman, Alman Ġmparatoru I. Otto‟ya, Hz. Muhammed‟in öğütlerinden oluĢan bir mektup göndermiĢtir334

.

ĠĢte bu ortam içerisinde, Ġslam fetihlerinin, coğrafi yakınlık dolayısıyla en baĢta tehdit ettiği Doğu Roma da ayakta kalmaya çalıĢırken, Macar Krallığını, bilhassa da Hristiyanlığı kabul etmeleri dolayısıyla es geçmiĢ, odak noktasını daha çok Ġslam Devleti üzerine yoğunlaĢtırmıĢtır. Macarlar ise; bu Ģartlar altında, yukarda ayrıntılarıyla bahsettiğimiz gibi, Karpat Havzasında hem yurt tutmuĢ, hem de birçok sefer düzenleyerek, yurt tuttuğu bölgede tutunmayı ve güçlenmeyi baĢarmıĢtır. Hristiyanlığı kabul ettikleri 1000 yılı ve sonraki süreçte ise; Avrupa‟nın hali oldukça vahimdir.335 Kendisi, Avrupa‟ya düzenlediği seferler sayesinde, ekonomik anlamda iyi durumda olan Macar Krallığı, Avrupa‟nın fakir ve harap halinden oldukça uzaktır. Böylece, X. yüzyılın ikinci yarısından XI. yüzyılın ikinci yarısına kadar kayda değer bir savaĢ ve sorunla karĢılaĢmadan ilerleyen Macarlar, bu tarihte Doğu

333 Hakkı Dursun Yıldız, “Abdurrahman III” mad., DİA, C. 1, Ġstanbul 1987, s. 152-155. 334 Zimonyi, age., s. 227.

Roma‟da yaĢanan hanedan değiĢikliğinden yararlanarak, Ġmparatorluğa karĢı seferlere, yeniden baĢlamıĢtır.

Macar Krallarının, Doğu Roma yönünde geniĢleme hareketlerini önlemek için, imparatorlar, çeĢitli faaliyetlere baĢvurmuĢtur. Bunlardan biri kutsal taç gönderme meselesidir. Ġlk olarak, Ġmparator IX. Monomakhos [1042-1055] zamanında, I. Andreas [1046-1061]‟a gönderilmiĢtir. Tacın, Macar Kralına gönderilmesi hususunda, çeĢitli ihtilaflar olsa da, araĢtırmacılar, Rus kilisesindeki Aziz Peter‟in rolü ile Macar kilisesindeki Aziz I. Andreas‟ın, aynı görevi üstlendiği üzerinde durmaktadır. Dolayısıyla tacın, Ġmparator IX. Monomakhos adına, I. Andreas‟a geldiğini savunmaktadırlar. Aynı dönemde Macar ülkesinde, kurulan Grek manastırlarındaki artıĢ ve yine Grek destan ve efsanelerinin oluĢmaya baĢlaması da, yukarıdaki savı doğrular niteliktedir.336

Tacın gönderilme tarihi konusuna gelince, iki kralın da tahtta bulundukları süreler göz önüne alınarak, 1046-1555 yılları arasına tarihlenmesi gerekmektedir. Nitekim tacın üzerinde yer alan, Ġmparator Monomakhos, eĢi Zoe ve eĢinin kardeĢi Theodora‟nın tasviri337

ve Ġmparatoriçe Zoe‟nin de 1050 yılında ölmesi338, bizim bu tarihi, 1046-1050 yıllarına kadar sınırlandırmamızı sağlamaktadır.

Doğu Roma Ġmparatorları, Katolik Macar ülkesinde manastırlar kurarak, Macarların mezhebini değiĢtirmeye yönelik kültürel ve dinî faaliyetlere ek olarak, bir de siyaseten, onları kendi yanlarına çekmeye çalıĢmıĢ ve bu Kutsal Taç BahĢetme yöntemine baĢvurmuĢtur. Gerçekten de Ġmparator IX. Monomakhos‟un bu yöntemi, oldukça baĢarılı olmuĢ ve Ġmparatorluk 1064 yılına kadar da olsa, rahat bir nefes almıĢtır.

XI. yüzyılın ikinci yarısında, Ġmparator VI. Mihail, tahttan çekilmeye zorlanmıĢ ve yerine 1 Eylül 1057 yılında Ġsaakios Komnenos, tahta geçmiĢtir. Komnenos Hanedanı‟nın ilk kralı unvanını taĢıyan, Ġsaakios devrinde Macarlar, Ġmparatorluğa bir sefer düzenlemiĢ, ancak, baĢarısız olmuĢtur. Yine Ġsaakios Komnenos devrinde, Peçenekler yenilgiye uğratılmıĢtır.339

336

Büktel, agm., s. 259-260. 337 Büktel ,agm. S.259. 338 Büktel, agm., s. gös. yer. 339 Ostrogorsky, age., s. 316.

1064 yılında, Doğu Roma‟ya, bir sefer düzenleyen Macarlar, Belgrad‟ı iĢgal etmiĢtir.340

1070‟li yıllara gelindiğinde, Macar tarihi için belki de en önemli olay sayılan ve Macar tarihini aydınlatabilmemiz adına, elimizdeki en değerli veri olan, Doğu Roma Ġmparatoru‟nun, Macar Kralı I. Géza [1074-1077]‟ya taç göndermesi hadisesi ile karĢılaĢmaktayız. Bu tacı, diğer taçlardan ayıracak kadar değerli kılan ise; üzerinde yazan cümledir. Nitekim XI. yüzyılın siyasi olaylarına, hemen hâkim olan ve sınırlarını geniĢletme noktasında, rakiplerini geride bırakan Macar Kralları ile baĢ edemeyeceğini anlayan Doğu Roma bürokrasisi, çareyi Macarlara yaklaĢmakta bulmuĢtur. Bu sayede; Macarları kendi yanına çekecek ve Hristiyanlığın lideri sıfatıyla, onları takdis edip, bir süre sınırlarını koruyacaktı. Bu amaç doğrultusunda, babası, Taktika adlı eserin de yazarı Bilge Leon‟un yolundan giden Konstantinos; Macar Kralı I. Géza‟ya, Roma ve Ġstanbul‟un müĢterek armağanı olarak, üzerinde “Geovitsas pistos kirales Tourkios (Türklerin Sadık Kralı Géza’ya)” cümlesinin yazılı bulunduğu bir taç gönderir.341

Burada Ġmparator, Macarları Türk olarak nitelendirmesinin yanında, ki bunu konuyu ilgili bölümde342

zaten değerlendirmiĢtik, bir de Sadık Kral ifadesini kullanmıĢtır. Bu da; Doğu Roma‟nın, güçlenen ve sınırlarını tehdit eden Macar Krallığından korktuğunu ve onu, kendi yanına çekmek maksadıyla bu ifadeye yer verdiğini göstermektedir.

Bir diğer husus da, Ġmparatorun tacı, hem Ġstanbul‟un hem de Roma‟nın temsilciliğiyle sunuyor olmasıdır. Zira Macarlar, sık sık tekrarladığımız gibi Katolik mezhebinden olup, Papalığa bağlıydı ve Roma ile iyi iliĢkiler kurmaktaydı. Macarların, hem güçlenmesi hem Katolik olması ve hem de Papalık ile böylesine iyi iliĢkiler kurması, Ortodoks Doğu Roma Ġmparatorlarını endiĢelendirmiĢ ve siyasi varlıklarını tehdit eder hale gelmiĢtir. Bu endiĢedendir ki Doğu Roma bürokrasisi, Batı Kilisesince sapkın anılan, kendi mezhebiyle mücadelede, siyasi maĢa olarak Macarların seçilmesi olasılığını, ortadan kaldırmaya çalıĢmıĢtır. Ancak ne yazık ki bunda, pek de baĢarılı olduğunu söyleyememekteyiz. Zira Macar Kralları, da Ġmparatorluğun inancından Ģikâyetçi olup, Latinlerle arasını iyi tutmaya devam

340 Ostrogorsky, age., s. 317. 341 Karatay, agm., s. 425.

etmiĢtir. Doğu Roma‟nın, toprak bütünlüğünü bozma ve buna ek olarak tam da Ġmparatorluğun korktuğu gibi, Macar liderliğinde, Katolik bir Avrupa hayalini, gerçekleĢtirmeye koyulmuĢtur.

1077 yılına gelindiğinde, Doğu Roma‟nın hâkimiyet sahası, iyiden iyiye tehdit altındaydı. Bunda; Peçenek saldırıları ve Macar baskıları önemli rol oynamaktaydı.343

XII. yüzyıla gelindiğinde Macarlar, artık büyük bir güç halini almıĢlardı. Zira bu asırda, Dalmaçya kıyıları ile Hırvatistan, Macar Krallığı‟nın egemenliğine girmiĢtir. Bu yüzyılda, Ġmparator Alexios‟un, oğlu ve veliahdı olan Ioannes‟i, bir Macar Prensesi ile evlendirmesi, Doğu Roma siyasetinde Macar rolünün, bir kat daha artmasına sebep olmuĢtur. Fakat Balkanlar ve Adriyatik‟teki egemenlik savaĢı, Macar Krallığı ile Doğu Roma‟yı, hala karĢı karĢıya getirmeye yetiyordu. Hatta bu mücadele, Ġmparatorluğun, Macarları, en azılı düĢmanı olarak nitelendirmesine yol açmıĢtır.344

Yine bu yüzyıl, Ġmparatorluğun; Selçuklular ile mücadeleye giriĢtiği bir dönem olması sebebiyle, klasik Roma siyasetine sahne olmuĢtur. ġöyle ki Ġmparatorlar, bir Türk Devleti olan Selçuklulara karĢı, kendi bünyesine kattığı ya da komĢusu olduğu Türk kavimlerinden, Kuman ve Peçenekleri kullanmıĢtır. Buna ek olarak, Haçlılara karĢı Türkleri, Türklere karĢı da Haçlıları kullanma siyasetini geliĢtirmiĢtir. Doğu Roma‟nın güttüğü bu siyaset; imparatorluğu eski gücüne kavuĢturamasa hatta Latin tehditleriyle sınasa da, uzunca bir süre ayakta tutmuĢtur.345

1122 tarihine gelindiğinde, bir Peçenek kitlesinin Tuna‟yı geçerek, Makedonya ve Trakya içlerine kadar ilerlediğini görmekteyiz. Bu ilerleyiĢ sonucu yapılan savaĢ, Ġmparator II. Ioannes‟in galibiyeti ile sonuçlanmıĢtır. Bu tarihten sonra Peçenekler, Doğu Roma için, tehlike arz etmekten çıkmıĢtır. Hatta Ġmparator; bu zaferin anısına, 1122 yılını, „Peçenek Zafer Bayramı‟ ilan ederek kutlamıĢtır. Galibiyet sonrası keyfi yerine gelen Ġmparator II. Ioannes, bu kez de Sırpların üzerine yürür. Bu faaliyet, doğrudan olmasa da dolaylı yoldan Macarları

343 Ostrogorsky, age., s. 320. 344 Ostrogorsky, age., s. 338-339. 345 Ostrogorsky, age., s. 339.

ilgilendirmiĢtir. Çünkü Macarlar, Sırbistan‟ın bağımsızlığı için, büyük destek sağlamakta ve onlara yol göstermekteydi. Ancak Ġmparator II. Ioannes, Sırp lideri Ruscia Jupan‟ı mağlup etmiĢ ve onları Anadolu‟ya sürmüĢtür. Bu olay sonrası, Doğu Roma‟nın hâkimiyetini tanımak zorunda kalan Sırplar, bu tarihten sonra da sık sık isyan etmiĢtir. Bu isyan hareketlerinin, en büyük destekçisi olan Macarlar, Balkanlar ve Adriyatik hâkimiyeti konusunda, Ġmparatorluk ile sıkı bir siyasi çatıĢmaya tutuĢmuĢtur. Bu da, Sırpların baĢı dara sıkıĢınca, Macarlardan yardım alması ve dolayısıyla Macarların, Doğu Roma siyasetinde, önemli bir rol oynamasını sağlamıĢtır.346

Sırp sorunu sonrası, Macarları, savaĢlarla yıkamayacağını anlayan Doğu Roma, bu kez de iç iĢlerine karıĢma siyasetini uygulamaya koyulmuĢtur. Buna göre; Macar hanedanı ile evlilik yollu akrabalık bağı kuran imparatorlar, kolaylıkla Macar taht kavgalarına dâhil olabilmekteydi. Ġmparatorluğun bu politikası, yaklaĢık 150 yıldır devam eden gerginliği, artırmakla kalmayıp, sık sık yeni savaĢlara sebep olmuĢtur. Nitekim 1128 yılında Macarlar, iç iĢlerine karıĢan Doğu Roma‟ya bir sefer düzenleyip, Belgrad ve Braniçevo‟yu yağmalar. Ġmparatorluk mukavemet gösterince, Macarlar, anlaĢma imzalayıp geri çekilir (1130). Böylece Ġmparator II. Ioannes, Balkan yarımadasındaki sorunları halledip Anadolu‟ya, Selçuklu mücadelesine geri dönmüĢtür. Bu kapsamda, hemen bir Haçlı Seferi organize edilmiĢtir.347

Selçuklularla mücadele bağlamında, II. Haçlı Seferi ile uğraĢan Doğu Roma, sefer sırasında, Almanların taĢkın hareketleri yüzünden, zarara uğramıĢ ve bu durum Alman Kralı ile arasının açılmasına yol açmıĢtır. Hatta Doğu Roma kuvvetleri ile Alman kuvvetleri arasında, Ġstanbul önlerinde bir savaĢ yaĢanmıĢtır. Bundan yararlanan ve Fransa Kralı VII. Louis ile arası gayet iyi olan Norman Kralı II. Roger da; Ġstanbul‟u ele geçirme düĢüncesi ile harekete geçmiĢtir. Bu durum, II. Roger‟ın, Ġmparator I. Manuel [1143-1180]‟i yanıltarak, Doğu Roma‟ya saldırmasıyla son bulmuĢtur. II. Roger, Korfu‟yu iĢgal edip, Korinthos ve Theba‟yı yağmalamıĢtır (1147). Ġmparator ise; çareyi, Alman Kralı ile arasını düzeltmekte bulmuĢ ve yapılan anlaĢma sonrası, 1149 yılında, müttefik Doğu Roma-Alman kuvvetleri, Korfu‟yu geri almayı baĢarmıĢtır. Bunun üzerine Norman Kralı II. Roger, Almanya‟daki iç

346 Ostrogorsky, age., s. 339-348. 347 Ostrogorsky, age., s. 348-353.

karıĢıklıklara müdahale etmiĢ, bunun üzerine ülkesine geri dönmek zorunda kalan Alman Kralı Konrad ise, uzun süre iç karıĢıklıklarla uğraĢmak zorunda kalmıĢtır. Böylece, Ġmparatorluğu yalnız bırakmayı baĢaran II. Roger, bir diğer adıma geçer. Bu da; Doğu Roma‟nın, Balkanlardaki varlığı konusunda, Macar ve Sırpları desteklemektir. ĠĢte II. Roger‟ın bu hamleleri, 1149 yılında bir Macar-Doğu Roma savaĢına zemin hazırlamıĢtır. Ġmparator I. Manuel‟i, yalnız bırakmayı baĢaran II. Roger‟ın, bu mücadelelerdeki en büyük destekçisi, Fransa Kralı V. Louis ise; yeni bir Haçlı Seferi organize ederek, hem doğuya hem de Ġmparatorluğa yürümek niyetindedir. Ġmparator I. Manuel ile Alman Kralı Konrad‟ın desteklediği bir diğer Avrupa grubu daha vardı ki buna da; Almanya, Venedik ve Doğu Roma Ġmparatorluğu dâhildi. Diğer grup ise; Fransa, Normanlar, Welfler, Macaristan ve Sırbistan‟ın oluĢturduğu, arka planında Papalığın olduğu daha güçlü bir bloktur.348

Esasen bu ayrıĢma ve Haçlı Seferi organizasyonu; Papalığın, Ġstanbul merkezli Doğu Roma‟yı ele geçirerek, Büyük Roma Ġmparatorluğu‟nu, yeniden inĢası hayaline hizmet ediyordu. Bu sayede Hristiyan dünyasında, Katolik merkezli bir imparatorluk oluĢturulacak ve Papalık makamı yeniden, eski gücüne kavuĢacaktı. ĠĢte bu düĢünce ve hareketlilik, günümüz Avrupa devlet sistemini oluĢturmuĢtur. Doğu Roma, Macar mücadelesi ise; Macarların ve akabinde Doğu Roma‟nın, Rusya taht mücadelelerine müdahil olmasıyla devam etmiĢtir. Bu Ģartlar altında 1150‟li yıllara kadar devam eden Macar-Doğu Roma mücadeleleri, Ġmparatorluğun, kontrolü ele almasıyla son bulmuĢtur. Norman Kralı II. Roger‟ın, 1154 yılında ölümü ile de Doğu Roma, bir süre de olsa rahat bir nefes almıĢtır. Akabinde I. Manuel, Ankeno‟dan baĢlayıp Tarentum‟a kadar uzanan bütün alanda hâkimiyetini yeniden tesis emiĢtir (1155)349

. Bu mücadelelerin ardında hiç Ģüphesiz; yıkılan Batı Roma Ġmparatorluğu‟nda varlığını korumaya çalıĢan Papalık ve onun destekçisi Katolik devletler ile doğuda ise; Roma Ġmparatorluğu‟nun varisçisi olarak devam etmeye çalıĢan ancak Ortodoksluğu resmi mezhebi yaptığı için batıyla uzaklaĢan, Doğu Roma Ġmparatorları vardır. Doğu Roma, bu mücadelelerin odak noktası olarak, bir yandan devlet olarak varlığını korumaya, diğer yandan Balkanlardaki çatıĢmaları önlemeye çalıĢıyordu. Ġmparatorluğa, Selçuklu bahanesiyle, Haçlı yardımı göndermeye

348 Ostrogorsky, age., s. 353-355; Eckhart, age., s. 39-40. 349 Ostrogorsky, age., s. 355-356.

çabalayan Papalık ve ona bağlı devletlerin oluĢturduğu yardımcı kuvvetlerin yegâne amacı, Ġstanbul‟u ele geçirip Büyük Roma Ġmparatorluğu‟nu yeniden tesis etmek ve Katolikliği, Ġmparatorluğun resmi mezhebi haline getirmekti. Bu amaçla sık sık bir araya gelen Katolik devletler, yine kendileri gibi Katolik olan Macarları desteklemiĢ, onların, sık sık Doğu Roma‟ya savaĢ açmasında, önemli rol oynamıĢtır.

Bu kaos durumunda bile, oldukça zeki bir siyaset güden Ġmparator I. Manuel, Antakya ve Kudüs‟te varlığını yeniden kabul ettirmiĢ (1159) ve Macaristan‟a yönelmiĢtir. Bu bağlamda öncelikle, Macar taht kavgalarına karıĢan I. Manuel, 1161 yılında ölen II. Géza‟dan sonra yerine, II. Géza‟nın kardeĢlerinden IV. Stephan veya Ladislaus‟tan birinin geçmesi gerektiğini savunmuĢtur. Onları silah ve maddi yardımla, II. Géza‟nın oğlu III. Stephan‟a karĢı mücadeleye teĢvik etmiĢtir. Böylece Macar bürokrasisini, ikiye bölmeyi baĢaran Ġmparator I. Manuel, Macar ruhanileri arasında oldukça fazla taraftar bulmuĢtur. Bu da, devletin diğer ileri gelenlerinin, Alman Ġmparatoru Konrad‟ın yanında yer almasına sebep olmuĢtur. Konrad, III. Stephan ve I. Manuel arasında arabuluculuk yapmıĢ ve yapılan anlaĢma ile III. Stephan‟ın kardeĢi Béla, Macar veliaht prensi tanınıp, Dalmaçya ile Hırvatistan‟ı dirlik alarak, Ġstanbul‟a gitmiĢtir (1164). Her ne kadar anlaĢma yapıldı gibi görünse de, taraflar; bir yandan askerî diğer yandan diplomatik hazırlıklara devam etmiĢtir. Doğu Roma, Rusya‟daki Galiç ve Kiev krallarından yardım talep etmiĢ ve akabinde giriĢtiği Macar savaĢında, dirlik olarak Béla‟ya verdiği Hırvatistan‟ı ve buna ek olarak Dalmaçya, Bosna ile Sirmium‟u yeniden topraklarına katmıĢtır (1167).350

Ġmparator I. Manuel, saraya aldığı Macar Prensi Béla‟yı vaftiz edip, Aleksios ismini vermiĢ ve onu, Macaristan‟ı topraklarına katma siyaseti gereği, kızı ile evlendirip veliahdı tayin etmiĢtir. Béla; imparatorluk unvan hiyerarĢisinde Basileus‟un ardından gelen ve Sebastokrotor ile Caesar‟ın önüne yerleĢtirilen “Despotes” unvanını almıĢtır. Ancak Ġmparator I. Manuel, daha sonra dünyaya gelen oğlunun geleceği için, Béla‟yı veliaht ilan etmekten vazgeçmiĢtir. Bu sırada, Macar Kralı III. Stephan vefat etmiĢ, Ġmparator I. Manuel de, anlaĢma gereği (1164 AnlaĢması) Macar veliahdı tanıdığı Béla‟yı, Macar tahtına geçirmiĢtir.351

350 Ostrogorsky, age., s. 358. 351 Ostrogorsky, age., s. 358-359.

Sırbistan‟da ise; Kral Roscia, Macaristan‟dan aldığı destekle, Ġmparatorluğa isyan etmiĢ, ancak isyan bastırılmıĢtır. I. Manuel, Sırpların yeni isyanını önlemek amacıyla Sırp Kralı Rascia‟yı “Büyük Jupan” rütbesine yükseltmiĢtir. Yine durmayan Sırplar, tekrar isyan etmiĢ ancak bu kez Macar-Doğu Roma iliĢkilerinin düzelmesi dolayısıyla, Macarlardan herhangi bir yardım alamayıp, 1172 yılında geri çekilmiĢtir.352

I. Manuel‟in, siyasi otoritesi kısa sürmüĢ ve onun döneminde sağlanan iç huzur, 1181 yılında, yeniden bozulmuĢtur. Macar Kralı III. Béla, Ġmparatorun ölmesi ile Dalmaçya, Sirmium ve Hırvatistan‟ı zapt etmiĢ, Sırp Kralı Stephan Nemanya da isyan edip, bağımsızlığını ilan etmiĢtir. I. Manuel‟in ölümü (1180) sonrasında tahta, 12 yaĢındaki oğlu II. Aleksios geçmiĢ, ancak küçük yaĢta olması dolayısıyla, devleti; annesi, Kraliçe Maria yönetmiĢtir. Kraliçe Maria‟nın, devlet yönetiminde baĢına buyruk aldığı kararlar ve gevĢek tutumu, muhalifleri, harekete geçirmiĢtir. Ġmparatoriçenin, devlet yönetimindeki beceriksizliğinin, devleti kaosa sürüklediğini iddia eden Andronikos Komnenos, imparatoriçeyi önce tahttan indirmiĢ, ardından da öldürülmüĢtür. Böylece, uzun zamandır taht için mücadele eden ve aynı zamanda Ġmparator I. Manuel‟in de yeğeni olan Andronikos Komnenos, zaten ezelden rakibi olduğu, I. Manuel yerine, tahta geçmiĢtir (1183). Kraliçe Maria‟nın öldürülmesi üzerine, Macar Kralı III. Béla, bu siyasi karıĢıklığı fırsata çevirerek, Ġmparatoriçenin akrabası sıfatıyla, Doğu Roma‟nın iç iĢlerine karıĢmaya baĢlamıĢtır. Kral III. Béla, imparatoriçenin ölümüne sebep olanlardan, intikam alacağını duyurarak, Sırpları da yanına almıĢ ve 1183 yılında Ġmparatorluk topraklarına girmiĢtir. Düzenlediği bu seferde baĢarılı olan Macar Kralı; Belgrad, Sofya ve NiĢ‟i yağmalamıĢtır.353

Bu sırada tahtta tutunmaya çalıĢan Ġmparator Andronikos‟un, Haçlı Seferinden dönen Normanlar tarafından vahĢice öldürülmesi, I. Manuel‟in bertaraf ettiği iç huzursuzluğu, yeniden baĢlatmıĢtır.354

Andronikos Komnenos‟un ölümünden sonra taht, Komnenoslar‟dan, Angelos hanedanına geçmiĢtir. 1185 yılında, Aleksios Branas adlı kumandan, Normanları geri çekilmeye zorlamıĢ ve Normanlar, önce Selanik ardından da Dyrrhakhion ve

352 Ostrogorsky, age., s. 359. 353 Ostrogorsky, age., s. 368-369. 354 Ostrogorsky, age., s. 370-371.

Korfu‟yu terk etmiĢtir. Kephallenia ve Zakyntos ise; tamamen Ġmparatorluk topraklarından ayrılmıĢtır. Macar Kralı III. Béla bu dönemde, Ġmparator Ġsaakios Angelos ile dostluk anlaĢması imzalamıĢ ve onun on yaĢındaki kızı Margarete ile evlenmiĢtir. Böylece Macar ve Norman tehdidi, kısa süreyle de olsa ortadan kalkmıĢtır. Ancak bu kez de, Bulgarlar isyan etmiĢtir (1185). Ġsyan; Bulgaristan‟ın Ġmparatorluktan koparak, bağımsız bir çarlık kurması ile sonuçlanmıĢtır.355

Bulgaristan‟ın isyan ederek, amacına ulaĢtığını gören ve 1180 yılından beridir yeni bir isyan hazırlığında olan Sırbistan; bu kez Macaristan‟dan değil, Almanlardan yardım almayı uygun bulur. Çünkü o tarihlerde Macarlar, Ġmparatorluk ile anlaĢıp, iĢbirliği içinde hareket etmeye baĢlamıĢtı. Bu da Sırp Kralı Stephan Nemanya‟nın iĢine gelmiyordu.356

Ancak Macarlar, Doğu Roma ile yapılan anlaĢmaya aldırmadan Sırbistan‟a saldırmıĢ ve bu yüzden, imparatorluk ile araları yeniden açılmıĢtır.

Doğu Roma, sorunu baĢlatan Bulgaristan üzerine, bir sefer düzenledi (1190). 1194 yılına kadar devam eden Doğu Roma-Bulgar mücadelesinden, sonuç alamayacağını anlayan Ġmparator, arasının bozulduğu Macarlardan yardım istemiĢtir. Fakat yardım henüz gelmeden, Ġmparator II. Ġsaakios, abisi III. Aleksios [1195-1203] tarafından, 3 Nisan 1195 yılında gözlerine mil çektirilip tahttan indirilmiĢtir.357

25 Mart 1196358 tarihinde, Sırp Kralı Nemanya, oğlu Stephan için tahttan çekilmiĢ, önce manastıra, ardından da Athos Dağı‟na keĢiĢ olarak gitmiĢtir. Yeni Kral Stephan döneminde, Doğu Roma‟nın, Sırbistan üzerinde etkili olması beklenirken, aksine, Katolik Kilisesinin izinden giden, Macarlar etkili olmuĢtur. Önceki Kral, Nemanya‟nın büyük oğlu Vukan, Macaristan ve Papalığın desteğiyle, kardeĢi Stephan‟a karĢı taht mücadelesine giriĢmiĢtir. Stephan ise; Doğu Romalı eĢi Eudokia359‟ı ülkesine geri yollar ve Vukan‟dan daha erken davranmak suretiyle Macarları, kendi tarafına çekip, Macar hâkimiyetini kabul etmiĢtir (1202). Hemen akabinde Hristiyanlığın Bogomil öğretisini reddedip Katolikliği benimseyen

355

Ostrogorsky, age., s. 371-373. 356 Ostrogorsky, age., s. 376. 357 Ostrogorsky, age., s. 378.

358 Aziz Sava‟nın yazdığı Stephan Nemanya Vita‟sında 25 Mart 1195 tarihi verilmektedir. Fakat bu tarihin Aziz Sava tarafından değil, daha sonra yazıldığı belirtilmektedir. Sırp tarihçilerinin çoğunluğu tarafından 1196 yılı kabul görmüĢtür bk. Ostrogorsky, age., s. 379‟dan naklen.

359 Eudokia Komnena, 1162 yılında Alexios Komnenos ve Maria Doukablastos'un kızı olarak Konstantinopolis'te doğmuĢ ve 1179 ile evlenmiĢtir.

Stephan, Papalığın da desteğiyle, tahtı geri almıĢtır (1203). Stephan‟ın bu faaliyetleriyle, 1196 yılından itibaren Sırp Kralını, Ġmparatorluğun belirleme faaliyeti son bulmuĢtur. Bu tarihten sonra, Sırbistan‟da, Doğu Roma‟nın nüfuzu, ortadan kalkmıĢtır. Böylece Sırbistan‟da da; kendisi gibi Katolik olan Macaristan ve Papalık makamı, etili olmaya baĢlamıĢtır.360

XIII. yüzyılda, Doğu Roma Ġmparatorluğu‟nun düĢtüğü bu buhran, Avrupa‟da, IV. Haçlı Seferi için çalıĢmalar ve gerekliliği için de birçok görüĢ ortaya

Benzer Belgeler