• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

2.2. Müzikli Sosyal Öykü Araştırmaları

Alanyazın taramasında MSÖ (musical social story), otizm (autism) ve sosyal beceriler (social skills) gibi anahtar kelimeler kullanılmış ve yapılan alan taramasında sosyal beceri öğretiminde, 2002-2014 yılları arasında MSÖ’lerin uygulamalı olarak kullanıldığı çalışmalara ulaşılmıştır.

Brownell (2002), SÖ bilgisinin müziksel sunumunun otizmli öğrencilerin davranışları üzerindeki etkisini incelemeyi amaçladığı çalışmasında, ilkokul bir ve ikinci sınıfa devam eden dört öğrenci ile çalışmıştır. Her bir öğrenci için mevcut davranışsal hedefe yönelik bir SÖ oluşturulmuştur. Devamında, SÖ metnini şarkı sözü olarak kullanan bir orijinal müzik bestelenmiştir. Bu çalışmanın bağımsız değişkeni üç koşuldan birisidir: başlama (A), öyküyü okuma (B), öyküyü söyleme (müzikli) (C). SÖ’nün okumalı ve müzikli versiyonları, dönüşümlü olarak öğrenciye ABAC/ACAB deseni kullanılarak sunulmuştur. Çalışmanın bağımlı değişkeni, her bir bağımsız değişken koşulunda hedef davranışın meydana gelme sıklığıdır. SÖ sunumunu takip eden bir saatlik periyotta veriler toplanmıştır. Bütün örnek olaylardaki bulgular hem okuma koşulunun (B), hem de söyleme koşulunun (C) ve hiçbir temasın olmadığı

kontrol koşulundan (A) anlamlı bir şekilde daha etkili olduğunu göstermiştir. Bu bulgular müziğe uyarlanmış SÖ kullanımının, bu evrende davranış değişikliği için etkili ve uygulanabilir bir seçenek olduğunu göstermektedir.

Pasiali (2004), MSÖ’lerin otizmli çocukların problem davranışları üzerindeki etkisini incelemiştir. Araştırmanın sonunda müzikli SÖ’lerin otizmli çocukların problem davranışları üzerinde önemli bir tedavi etkisine sahip olduğu görülmüştür.

SÖ ile ilgili bir diğer araştırmayı Travis (2006) yapmıştır. Çalışmanın amacı, orijinal müzikle birlikte SÖ’lerin ASD’li okulöncesi çocuklarının hedef davranışları üzerindeki etkilerini incelemektir. SÖ’lerin ve müziğin ASD’li ilkokul ve okulöncesi çocukların bilgiye odaklanma ve geri getirmeleri açısından etkin birer öğretim materyali oldukları ayrı ayrı gösterilmiştir. Müzikle birleştirilen SÖ’ler mantıklı bir eşleşme gerçekleştirmektedir. Çalışmada ASD tanısı konan üç çocuk yer almıştır. Orijinal müzik kullanılarak MSÖ’ler yazılmış, uygulanmış ve ön-test son-test ile karşılaştırılmıştır. T-testleri iki hedef davranışta, anlamlı değişiklikler ortaya çıkarmış ve üç katılımcının iki hedef davranışı arasında anlamlılık göstermiştir. Verilerin grafikleri, üç katılımcının hepsi için MSÖ müdahalesi esnasında artan olumlu davranışa ve azalan olumsuz davranışa ilişkin bir eğilim ortaya koymuştur. Buna göre MSÖ’lerin başarılı olduğu kanıtlanmıştır.

Iliff (2011), otizmli iki ilkokul çağındaki çocukta MSÖ’lerin kullanmasının çocuğun sınıf davranışları üzerindeki etkilerini araştırmıştır. Sonuçlar MSÖ’lerin etkili olmadığını, ancak sözlü SÖ’lerin etkili olduğunu göstermiştir.

Duffy (2012) tarafından hazırlanan ve öğrencilerin geçmiş bilgileri ile, etkili MSÖ’lerin özel eğitimciler tarafından nasıl yazılacağına dair bir kaynak sağlama amacı taşıyan doktora tezinde OSB tanısı konmuş okul öncesi çocuklarla SÖ ve müzik terapi çalışıldığında sonucun etkili olduğu kanıtlanmıştır. Bu nedenle kanıta dayalı sosyal hikayeler ve müzik terapi hakkında mevcut literatürün yeniden incelenmesi esas alınmış ve diğer profesyonellerin katkılarıyla bir hizmet içi eğitim geliştirilmiş, hizmet

içi eğitim için sosyal hikayeler ve broşürler hazırlanmıştır. Bu eğitimlerde yazarın 3 MSÖ’sü incelenmiş ve katılımcılar PowerPoint kullanarak kendi MSÖ’lerini yaratmışlardır. Bu MSÖ’ler daha sonra farklı özel eğitimciler arasında paylaşılmıştır. Healy (2013) tarafından yapılan çalışmanın amacı, MSÖ ve iPad ile sunulan SÖ müdahalesinin, ASD’li çocuklarda sosyal beceri edinimi üzerindeki etkilerini belirlemek ve bu iki yöntemi, geleneksel SÖ müdahalesi ile karşılaştırmaktır. Çalışma, otizmli çocuklarda SÖ müdahalesini incelemek için tasarlanmıştır. SÖ’lerin üç farklı sunumunu karşılaştırmak, çalışmanın özel odak noktasıdır. Bu çalışma, SÖ’lerle müzik ve teknolojiyi entegre etmenin yararlarını incelemek için tasarlanmıştır. Aynı SÖ her katılımcıya üç yöntem kullanılarak sunulmuştur: müziksel, iPad aracılığıyla ve geleneksel şekilde. Çalışmanın katılımcıları, otizm tanılı ve evlerinde uygulamalı davranış analizi terapisi alan dört çocuktan oluşmuştur. Çalışmanın bulguları, SÖ müdahalesinin bütün katılımcılar için orta düzey ile yüksek düzey arasında etkili olduğunu göstermiştir. Bir istisna ile her bir katılımcı, iPad ile sunulan SÖ’ye, MSÖ’ye ve geleneksel SÖ’ye benzer tepkiler vermiştir.

Schwartzberg ve Silverman (2013)’ın yaptıkları seçkisiz kontrollü çalışmalarının amacı, müzik temelli SÖ’lerin, otizmli çocukların sosyal becerileri anlama ve genellemeleri üzerindeki etkilerini incelemektir. Araştırmacılar üç farklı bir haftalık yaz kampı esnasında verileri toplamıştır. Katılımcılar (N=30) seçkisiz olarak kümeleme yöntemi ile ya üç müziksiz kontrol grubundan birine (SÖ kendilerine okunmuştur) ya da üç deneysel müzik terapi grubundan birine (SÖ kendilerine şarkı şeklinde söylenmiştir) atanmıştır. Çalışmanın bulgularına göre Araştırmacılar, sosyal bilgilerin öğrenilmesine yol açan anlama, genelleme ve görev esnasındaki davranışları kolaylaştırmak için, SÖ’lerle müziğin eşleştirilebileceğini belirtmişlerdir.

Fees vd. (2014), tarafından yapılan araştırmada otizmli okulöncesi çocukları için SÖ şarkısının etkililiğine yönelik öğretmenlerin görüşleri incelenmiştir. Çalışmanın sonuçları, şarkının hem istisnai hem de normal gelişim gösteren çocukların davranışını değiştirmede etkili olduğunu göstermiştir.

Yukarıda belirtilen MSÖ çalışmalarının, çoğunlukla OSB’li bireylerin

davranışları üzerindeki etkisi üzerine yapıldığı görülmektedir. Çalışmalar, bireye sosyal beceri kazandırma, problem davranışlarını azaltılma ya da tamamen ortadan kaldırılma ile ilgilidir ve çoğunlukla MSÖ yönteminin bu bireylerde etkili olduğu görülmektedir. Araştırmalarda, MSÖ uygulamalarının tek başına etkililiğinin yanı sıra, SÖ ve MSÖ uygulamalarının hangisinin daha etkili olduğu üzerinde de durulmuştur. Yapılan araştırmalarda, SÖ’ler araştırmacı tarafından müziklendirilirken, kimi araştırmalarda da öyküler var olan bir müzik ile birleştirilmiştir. İlgili araştırmalarda, öykülerin araştırmacı tarafından müziklendirilmesi ve bireyin sevdiği bir müziğe uyarlanmasının etkililiği ile ilgili karşılaştırmalı bir çalışmanın olmadığı görülmektedir. Bu iki yöntemin etkililiği ve verimliliği ile ilgili çalışmaların yapılmasının faydalı olacağı düşünülmektedir.

Bazı çalışmalarda, öykülerin sunumunda İpad kullanılırken, bazılarında

PowerPoint kullanılmış; bazılarında ise öykü sadece okunmuş ve her üç yöntemin de etkili olduğu görülmüştür. İpad ve PowerPoint ile öykü sunumunun, ileride yapılacak çalışmalarda kullanılmasının, bu alana ve bireylere önemli katkılar sağlayacağı düşünülmektedir. MSÖ’lerin önemi ve etkililiği ile ilgili, OSB’li bireylerin ebeveynlerine ve öğretmenlerine yöntemle ilgili gerekli bilgilendirmelerin yapılması ve bu yöntemlerin kullanımı ile ilgili bilgilerin, ebeveynlere ve öğretmenlere, uzmanlar tarafından aktarılmasının yararlı olacağı düşünülmektedir. Yöntemin, OSB’li bireylere eğlenceli bir ortamda sosyal becerileri kazandırdığı, problem davranışları azalttığı ya da ortadan kaldırdığı ve böylece toplum içinde uyumlu bireyler olarak varlıklarını sürdürmeleri hususunda olumlu etkiler sağladığı görülmektedir.

Türkiye’de MSÖ etkililiği ve verimliliği ile ilgili var olan bir çalışmaya rastlanmamıştır. Yukarıdaki çalışmalara ek olarak, MSÖ uygulamalarının Türkiye’deki eğitim programlarında kullanılması ile ilgili çalışmaların, eğitime önemli ölçüde katkı sağlayacağı ve faydalı olacağı düşünülmektedir.

2.3. Özel Eğitimde ve Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Bireylerde Müzik ile