• Sonuç bulunamadı

2.1 Lojistik ve Tedarik Zinciri Yönetimi

2.1.4 Lojistik yönetiminin yararları

Lojistik yönetiminin, ürünün rakiplerine karşı olan ticarî ömrü üzerinde olumlu etkileri olmaktadır. Doğru zaman, nitelik ve nicelikte sunulamayan en kaliteli ürün bile rakip ürünlerin hedef müşteriye daha önce ulaştırılması ile tüm olumlu özelliklerini yitirebilmektedir. Lojistik yönetimi, mevsimsel etkilerin bulunduğu sektörlerde pazarlama yöneticilerine çok çabuk hareket edebilme ve esneklik yeteneği getirir, yüksek potansiyeli olan ancak rakiplerin lojistik zaaflarından dolayı giremeyecekleri pazar alanlarına şirketin girebilmesini sağlamaktadır. Lojistik yönetiminin sağladığı yararları maddeler halinde şu şekilde sıralanabilir (Uçar, 2007):

• Ortak Yarar: Đşbirliği sonucunda, kalite, fiyat ve tasarım açısından yeğlenebilecek değerde bir ürün ve bunun için gerekli hizmet yapısı oluşturulacaktır. Đşbirliğinin en önemli yararı, tarafların ellerindeki bilgileri birleştiriyor olmalarıdır. Örnek olarak bayiler müşterilerden aldığı gereksinim ve eleştiri bilgilerini, üretici firma elindeki pazar ve ürün tasarım bilgilerini, tedârikçi malzeme fiyatı ve kalite bilgilerini aktarır. • Uzmanlaşma: Lojistik yönetiminin en önemli amaçlarından birisi, herkesin en iyi bildiği işi yapmasından dolayı bir konu üzerinde uzmanlaşmasıdır. Üretici firmanın bildiği en iyi iş, son ürün bilgileri; tedârikçi firma için sorumlu olduğu malzemeler; bayi için ise pazar hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olmak ve müşterilere malın doğru bir şekilde satışını yapmaktır. Tüm ortakların kaynakları etkin bir şekilde kullanması, yeni iş fırsatlarına hızlı ve fazla bir yatırım yapmadan ulaşmalarına olanak sağlayacaktır.

• Doğru ve Etkin Sistem Kullanılması: Lojistik yönetimi uygulaması için firmaların öncelikle Kurumsal Kaynak Planlaması (ERP: Enterprise Resource Planning) vb. kurumsal sistem uygulamaları ile süreçlerin işleyişini iyileştirmesi ve geçmiş dönem verilerini güvenli bir şekilde saklıyor olması beklenmektedir. Firmalar, bundan sonraki aşamalarda iş ortakları ile birlikte etkin bir lojistik sisteminin geliştirilmesi için plânlama yapmak zorunda kalacaklardır. Lojistik yönetiminin etkin bir şekilde uygulanması için firmaların ilk önce ERP veya benzeri uygulamaların yardımı ile iç işleyişini iyileştirmesi ve geçmiş verileri istenen ayrıntıda saklıyor olması beklenmektedir. Bundan sonra firmaların duvarlarını yıkarak iş ortakları ile birlikte plânlama yapması hedeflenmektedir. Lojistik yönetimi yaklaşımı, bu amaçla geliştirilmiş yazılımlar ile birlikte uygulandığında hedefine ulaşabilmektedir.

• Uzun Süreli Plânlama: Uzun süreli plânlama, yeni üretim birimlerinin, depoların ve bayilerin ideal yerleşimi, mâliyet optimizasyonu ve müşteriye hızlı yanıt verme ölçütleri çerçevesinde yapılabilmektedir. Bununla birlikte ürünün üretim yeri, üretimde kullanılacak malzeme, işgücü, nakliye, stok miktarı, ürün ömrü açısından uygulanacak en karlı strateji belirlenebilmektedir.

• Daha Düşük Stok Düzeyleri: Lojistik yazılımları, stok düzeylerinin düşürülmesinde önemli rol oynamaktadır. Satış bilgisi, yazılım tarafından kısa bir süre içinde değerlendirilebilmesinin yanısıra tedârikçilerin şirket içindeki stoklardan

sorumlu olmasına, talep tahminlerinin olabildiğince hızlı yapılmasına, hattâ önemli bir mâliyet kalemi olan stok taşıma mâliyetlerinin de düşürülmesine yardımcı olmaktadır.

• Belirsizliklerin Ortadan Kalkması: Burada amaç, müşteri hizmetlerinde görülen belirsizlikleri ortadan kaldırmaktır. Belirsizlik olarak nitelendirilen parametrelerin başında teslîmat tarihleri gelir. Bu belirsizliklerin giderilmesi, ayrıntılı üretim ve nakliye plânlarının optimizasyonu, geçmiş verilerin geleceğe yön verecek şekilde kullanılmasıyla sağlanmaktadır.

Lojistik faaliyet alanı başlangıçta taşıma ve depolamayla sınırlı olan lojistik, satınalma, dağıtım, stok yönetimi, sipâriş yönetimi ve işleme, paketleme, parça ve hizmet desteği, üretim çizelgeleme, geri dönen (iade edilen) ürünler, talep tahmini, atıkların geri kazanımı ve imhâ edilmesi ve hattâ müşteri hizmetlerini de içine alarak genişlemiştir (Coyle, 1996).

Lojistik verimliliği, dağıtım etkinliğini, faiz oranlarını ve enerji mâliyetlerini etkilediği için ülke ekonomisinin önemli bir bileşenidir. Son yıllarda lojistik yönetiminin daha çok dışa yönelik stratejik bir fonksiyona dönüştüğü görülmektedir. Buna göre stratejik lojistik, “işletmeler arası ilişkileri lojistik tekniklerle düzenleyerek, rekabet üstünlüğü elde etmek” olarak tanımlanmaktadır (Bowersox, 1987).

Kuzey Amerikan firmalarının %85’i ve Batı Avrupa firmalarının % 90’ı, lojistiği rekabet üstünlüğü sağlamada stratejik bir araç olarak gördüklerini belirtmişlerdir (Langley ve diğ., 2002).

1998 yılında Grenoble Ecole de Management tarafından yapılan bir çalışmada, Avrupa ülkelerinde uluslararası ticaret açısından bakıldığında, mâliyet kalemleri içerisinde taşımacılığa ilişkin masrafların %40, depolamanın %26, envanterin %18, yönetsel masrafların %16 paya sahip olduğu görülmüştür. Aynı çalışmada, gıda sektörünün etkin lojistik ve tedârik zinciri sayesinde %10 mâliyet azaltarak, 30 milyar $ daha fazla kazanç sağlayabildiği saptanmıştır.

Ernest&Young-IBS (2002) tarafından yapılan araştırmada, Türkiye’de firmaların lojistikle ilgili harcamalarının toplam ciroları içindeki payı %5 olarak saptanmıştır. Sektörden sektöre değişse de ortalama olarak bir ürünün satış fiyatının yüzde 8 ile 14’nü lojistik giderleri oluşturur. Lojistik giderleri; Kuzey Amerika’da GSMH’nın

%10’unu; Avrupa’da %11’ini, Türkiye’de ise %13’ünü oluşturmaktadır. Buna göre Türkiye’deki potansiyel lojistik pazarının 23-25 milyar dolar civarında olduğu söylenebilir (Tanyaş, 2005).

Evran (2006) lojistik mâliyetlerini incelemiş ve taşıma mâliyetlerinin %50-65’lik, stok ve malzeme elleçleme mâliyetlerinin %20-35’lik, işletme yerleşim tasarım mâliyetlerinin (depo ve dağıtım merkezlerinin plânlanması ve yönetimi) %10’luk ve iletişim ve bilgi mâliyetlerinin %5’lik bir paya sahip olduğunu belirlemiştir. Avrupa’da ürün satış fiyatının yüzdesi olarak üretimde lojistik harcamalar incelendiğinde, Şekil 2.8’deki görüntü ortaya çıkmaktadır.

Şekil 2.8 : Lojistik giderler (Evran, 2006).

Lojistik stratejileri, üretim, pazarlama ve şirket stratejileri ile bütünleştirilmelidir. Rekabet üstünlüğü elde etmede ve şirketlerin katma değerl, faaliyetlerini arttırmada lojistikle diğer faaliyetlerin bütünleştirilmesi bir potansiyel yaratacaktır. Bu bütünleşme, hem operasyonel mâliyetlerde azalma, hem de müşteri hizmetlerinde gelişme sağlayacaktır (Coyle, 1996).

Lojistik yönetiminde kritik başarı etmenleri şu şekilde sıralanabilir (Tanyaş, 2008):

• Mâliyetlerin düşürülmesi

• Zamanında teslim oranının enbüyüklenmesi

• Temrin süresinin azaltılması 2,7 3,8 2 2,5 3,7 2,3 4,7 2,2 2,9 2,3 2,3 2,3 2,0 2,6 2,2 2,2 3,0 2,0 3,0 3,0 1,2 1,5 2,5 2,9 1,7 1,9 2,1 2,1 2,2 1,6 2,7 2,6 3,8 4,6 2,8 2,9 3,6 2,5 2,9 2,0 Otomotiv Kimya Bilgi Đşlem Elektrik Gıda Makine Kağıt Đlaç Toptancılık Perakendecilik Nakliye Depolama Đdari Stok 8.9 11.0 8.8 13.4 9.3 10.4 12.6 10.3 10.2 8.9

• Esnekliğin arttırılması

• Veri güvenilirliğinin ve hızlı erişim oranının yükseltilmesi

• Temel yetkinliğe (core competency) odaklanmanın sağlanması

• Bozulma/Hasar/Kayıp oranının enazlanması

• Tedârik zinciri içindeki toplam stokların enazlanması

• Lojistik faaliyetlerin etkinlik (plânlara uyma) ve verimlilik (çıktı/girdi) oranlarının arttırılması

• Müşteri ilişkilerinin geliştirilmesi, müşteri odaklılığının arttırılması

• Riskin ve kazancın âdil paylaşımı

• Sabit mâliyetlerin değişken mâliyet haline dönüştürülmesi

• Lojistik yönetim giderlerinin azaltılması

Lojistik yönetiminde verimliliği arttırmak en önemli hedeftir. Bu açıdan verimliliği arttırmada üzerinde çalışılması gereken belli başlı konular şu şekilde sıralanabilir (Tanyaş, 2008):

• Lojistik Ağ Tasarımı

• E-Lojistik (GPS, Internet, EDI, E-Ticaret, Barkod, RFID, ERP, SCM Yazılımı)

• Tedârik Zinciri Analizi

• Haritalama, Optimizasyon ve Yönetimi

• Depo Tasarımı ve Yönetimi

• Toplam Kalite Yönetimi

• Tam Zamanında Üretim/Dağıtım

• Etkin Tüketici Yanıtı (Efficient Consumer Response)

• Müşteri Đlişkileri Yönetimi (CRM)

• Dış Kaynak Kullanımı (Outsourcing)

• Stratejik Đş Ortaklıkları

• Tersine Lojistik

• Faaliyet Bazlı Mâliyetlendirme (ABC)

Planlama yönetim fonksiyonlarının en önemlisi ve en temel olanıdır (Şekil 2.9). Diğer yönetim işlevlerinin başarılı olması için başarılı plânlama süreçlerinin varlığı esastır. Plânlama ile neyin, niçin, nasıl, ne zaman, kim tarafından, hangi kaynak ve mâliyetlerle yapılacağı belirlenir. Đşletmelerde lojstik süreçlerin plânlanması her aşamada yaşamsal önem taşır. Stok yönetiminde ne kadar stok tutulacağı, ne kadarlık bir stok devir hızı öngörüldüğü, stok değerleme yönteminin ne olacağı gibi kararlar, depo yeri seçiminde depo alanı, depo otomasyon düzeyi ve bunun için yapılacak yatırım düzeyi, depo personelinin sayısı gibi kararlar, hangi ülkelerde üretim yapılacağı, hangi ürün veya hammaddelerin nerelerden ithal edileceği, nelerin üretilip nelerin satın alınacağı kararları, nasıl bir elleçleme veya ambalajlama yöntemi kullanılacağı, ambalajın şekli, büyüklüğü, dayanım ve koruma özelliği kararları, teslîmat şekli kararları, lojistik organizasyonun yapısı kararları (Merkezî ve merkezkaç yönetim gibi), Bilgi Sistem yapılanmaları; kullanılması gereken bilgi- işlem sistemlerinin ileride hedeflenen konuma ulaşmak üzere plânlanması kararları, bütçeleme ve nakit akışı kararları önem arzetmektedir (Evran, 2006).

Şekil 2.9 : Lojistik yönetimde operasyon&planlama ilişkisi (Evran,2006).

Benzer Belgeler