• Sonuç bulunamadı

2.1 Lojistik ve Tedarik Zinciri Yönetimi

2.1.2 Lojistik yönetimi

Lojistik yönetimi, müşteri gereksinimleri doğrultusunda sevkiyat noktası/noktaları ile teslîmat noktası/noktaları arasında malzemelerin iki yönlü akışı boyunca yer alan faaliyetlerin bütünsel yönetimidir (Tanyaş, 2005).

Loder’in tanımına göre lojistik yönetimi; müşteri gereksinimlerini karşılamak üzere, üretim noktası ve tüketim noktaları arasındaki mal, hizmet ve ilgili bilgilerin ileri ve geri yöndeki akışları ile depolanmalarının etkin ve verimli bir şekilde plânlanması, uygulanması ve kontrolünü içeren tedârik zinciri süreci aşamasıdır (Url-1).

Lojistik yönetimi, Council of Logistics Management tarafından; “Müşteriden gelen taleplerin karşılanması amacıyla, merkez noktasından tüketim noktasına kadar, malların etkili, verimli akışı ve depolanması ile bunlarla ilişkili bilgilerin plânlanması, uygulanması ve kontrolü süreci” olarak tanımlanmaktadır. Lojistik Yönetim Konseyi CLM (The Council of Logistics Management) tarafından yapılan lojistik tanımında dikkati çeken iki öğe vardır. Bunlar; müşteri ve tedârik zinciridir. Lojistikçiler için müşteri, her zaman hareket noktalarıdır. Tedârik zinciri ise üreticilerden, dağıtıcılardan, toptancılardan, lojistik hizmeti sunanlardan ve perakendecilerden oluşur. Lojistikçiler ise bu tedârik zinciri içerisinde müşteri ile tedârikçi arasında köprü görevi görmektedir. Lojistik yönetimi, müşteri gereksinimleri doğrultusunda sevkiyat noktaları ile teslîmat noktaları arasındaki malzemenin iki yönlü akışı boyunca yer alan faaliyetlerin bütünsel yönetimini ifâde etmektedir (Grant ve diğ., 2006).

Lojistik faaliyetler ve tedârik zinciri terimi ilk kez Oliver ve Webber (1982) tarafından duyurulmuştur. Bu incelemede, lojistik gelişimi üç temel evrede oluşmaktadır: Bunlardan ilki, firmanın lojistik faaliyetlerini tek başına yürütmesidir. Bir tedârik zinciri oluşmamış olup, lojistik yönetimi çerçevesinde mâliyetlerin düşürülmesine yönelik eniyileme çalışmaları yapılmaktadır.

Đkinci aşamada ise firmalar ikili bütünleşmeler sağlamaya başlamışlardır. Mâliyetten tasarruf ön planda olsa da, firmaların birbirlerinin faaliyetlerini tamamlamaları, ikili oluşuma katılan firmaların pazar paylarının artmasını sağlamaktadır. Üçüncü aşama ise bütünleşik tedârik şebekeleri gelmektedir ki, bu firmaların müşterilerine en yüksek değerde ürünü en kısa zamanda sağlayabilmek ve bu sâyede pazarda olabildiğince en büyük paya sahip olmanın yolu olarak görülmektedir. Müşteriden

gelen talebin bu şekilde karşılanabilmesi için, tedârikçilerin yenilikçi iş süreçlerinin gelişimini hızlandırmaları gerekmektedir. Bu, birkaç firmanın biraraya gelerek işbirliği yapması hattâ bazı iç kaynaklarını tedârikçilerin hizmetine vermesi anlamına gelmektedir. Đş koşulları içinde stratejik yeteneklere sahip belirli firmalar, kurulan ilişki sâyesinde diğer firmaların kullanabileceği duruma getirilmekte ve firmanın da içinde bulunduğu şebeke, rekâbet avantajlarına sahip olmaktadır (Kogut, 2000). Ayhan (2005) tarafından yapılan yüksek lisans tezinde lojistik yönetiminin Şekil 2.2’de görüldüğü gibi lojistik girdiler ve lojistik çıktılardan meydana geldiği öngörülmektedir.

Şekil 2.2 : Lojistik yönetimi.

Lojistik faaliyetler, ürünün üretildiği merkezden, kullanıcılar tarafından tüketildiği merkezlere kadar olan süreci kontrol ettiğinden, içerisinde birden fazla firmayı barındırır. Hatta Bowersox ve diğ.’ne (2002) göre firmanın kontrolü altında bulunan kendi lojistik faaliyetleri, tüm lojistik faaliyetlerin %20’sini oluşturur.

Nilsson ve Waidringer (2003) ana lojistik işlevinin üretim sistemi üreticiler ve tüketim sistemi tüketiciler arasında yer aldığını savunmuşlardır (Şekil 2.3).

Şekil 2.3 :Ana lojistik işlevi (Nilsson ve Waidringer, 2003).

Lojistik yönetimi, iş yaşamında sıklıkla karşılaşılan şu tip sorunların çözümünde güçlü bir yol haritasıdır (Çancı, Erdal, 2003a):

• Mal ve /veya hizmetlerin mâliyeti nasıl azaltılabilir ?

• Rekabet üstünlüğü nasıl sağlanır ?

• Đşletme için en iyi katma değer nasıl elde edilir ?

• En yüksek kalite standardı nasıl sürdürülebilir ?

• Müşteri hizmetleri nasıl sürdürülebilir ?

• Artan çevresel baskılara nasıl uyumlu duruma gelinir ?

Bowersox ve diğ. (2002), bir lojistik yönetiminin altı operasyonel amacı olduğunu belirtmişlerdir. Bunlar:

1. Hızlı Tepki: Bir şirket değişimlere ve yeni gelişmelere hızlı tepki verebilmelidir. 2. En az sapma: Örneğin sevkiyatta teslîmat zamanı.

3. En az stok: Stokta bekletmek pahalı bir mâliyettir.

4. Konsolide Hareket: Her zaman kolay olmasa da küçük yüklemelerin birleştirilerek yapılması ve yükleme sıklığının azaltılması, nakliye mâliyetlerini azaltır.

5. Kalite: Salt ürünün kalitesi değil, bunun yanında lojistik hizmetlerin kalitesi de önemlidir.

6. Yaşam boyu destek: Sadece ürünü sevk etmek değil, iadeleri de düşünmek gereklidir. Bu, arızalı ürünün iadesi veya ambalaj atıklarının geri dönüşümü olabilir.

Lojistik, operasyonun bir parçası değil, diğer fonksiyonlar gibi operasyona destek bir işleve sahip fonksiyondur. Đşletme bakış açısından bakıldığında lojistik 3 bölüme ayrılır (Long, 2003):

1. Tedârik Lojistiği (Inbound Logistics): Tedârikçiler ve şirket arasında gerçekleşen rota seçimi, taşıma, araç-kargo takibi vb. lojistik faaliyetlerdir. Tedârik lojistiği olarak adlandırılan bu süreç ve üretim plânlarının yapılması, satın alınan malzemelerin stoklanması, kaydedilmesi ve gereken noktalara taşınmasıyla ilgili süreçleri içeren, tedârik ve malzeme yönetimi fonksiyonlarını içeren firmaya doğru olan lojistik faaliyetlerdir.

2. Üretim Lojistiği (Production Logistics/Operational Logistics): Đşletmenin üretim operasyonlarına destek hizmet veren malzeme yönetimi fonksiyonunu içerir.

3. Sevkiyat Lojistiği(Outbound Logistics): Fiziksel dağıtım olarak da bilinir. Şirket ile müşteriler arasında gerçekleşen sipâriş işlemleri, paketleme, dağıtım, araç-kargo takibi, teslîmat, iadeler vb. gibi faaliyetlerdir.

Tanyaş (2008) lojistik girdileri tesis ve donanımlar, insan kaynakları, bilgi kaynakları, finansal kaynaklar olarak, lojistik çıktıları ise doğru ürünün, doğru yere, doğru miktarda, doğru zamanda, en düşük maliyetle, en yüksek esneklikle hasarsız teslimi olarak tanımlamaktadır (Şekil 2.4). Lojistik yönetimi planlama, uygulama ve kontrol aşamalarından oluşmakta olup tedarikçiler ve müşteriler arasında tedarik lojistiği, üretim lojistiği ve dağıtım lojistiğinden meydana gelmektedir.

Đşletmenin finans ve pazarlama gibi operasyonlarının lojistikle bütünleştirilmesiyle ilgili bir kavram olan “Đşletme Đçi Lojistik”, o işletmedeki lojistiğin bütünsel rolü üzerinde dururken, “Bütünleşik Lojistik” tedârikçiler ve müşteriler arasında eşgüdümü sağlar (Long, 2003).

Şekil 2.4 : Lojistik yönetimi (Tanyaş, 2008).

Ross (1998) lojistik yönetimini malzeme yönetimi ve fiziksel dağıtım yönetimi olarak tanımlamaktadır (Şekil 2.5). Malzeme yönetimi satın alma, malzeme giriş ve üretim aşamalarından olurken, fiziksel dağıtım yönetimi depolama, taşıma ve talep tahmininden oluşmaktadır.

Şekil 2.5 : Lojistik yönetiminin unsurları (Ross, 1998).

Benzer Belgeler