• Sonuç bulunamadı

2. TEDÂRĐK ZĐNCĐRĐ VE TEDÂRĐK ZĐNCĐRĐ YÖNETĐMĐ

3.5 Lojistik Süreçlerde Dış Kaynak Kullanımı

Küreselleşme ve teknolojideki hızlı gelişmelerin etkisindeki şirketlerin, yoğun rekabet ortamında ayakta kalabilmeleri için üç temel özelliği sağlamaları gerekmektedir: Hız, esneklik ve mâliyet üstünlüğü (Mersin, 2003). Şirketler lojistik süreçlerinde etkinliklerini sürdürürken, bu üç özelliği gerçekleştirme yönünde bir strateji izlemektedirler.

Her endüstride ve her boyutta işletme tedârikçilerinden hammaddelerin alınmasından ürünlerin müşterilere ulaştırılmasına kadar çeşitli lojistik etkinliklere gereksinim duymaktadır. Kimi işletmeler salt fiziksel dağıtım veya fiziksel tedârik etkinliklerine gereksinim duyarken kimileri bütünleşik lojistik etkinliklerine gereksinim duymaktadır. Đşletmeler lojistik etkinliklerini yerine getirirken, gerek fiziksel dağıtımda, gerekse fiziksel tedârikte, ya kendi kaynaklarından yararlanmakta ya da bu etkinlikler için dışarıdan kaynak kullanma yoluna başvurmaktadırlar (Yazıcı ve Varan, 2003). Özellikle üretim yapan işletmeler, çalışmalarını çekirdek etkinlikler üzerinde yoğunlaştırmakta ve lojistik etkinlikler gibi bâzı diğer etkinlikler için dış kaynaklardan destek almaktadırlar (Huiskonen ve Pirttila, 2002).

Mersin (2003), çalışmasında, lojistik süreçlerde dış kaynak kullanımına yönelimin arkasında çok sayıda farklı etkenin yer aldığını ifâde etmiştir:

• Firmaların küresel pazarlara açılması lojistik gereksinimlerini hızla arttırmıştır. Yeni girilen pazarlar ve bu pazarlardaki düzenlemeler hakkında bilgi birikimi ve uygun altyapı bulunmaması, firmaların lojistik şirketlerine yönelmesine neden olmuştur.

• Tam zamanında üretim, esnek üretim sistemleri gibi yöntemler, bu sistemleri besleyecek kaynakların plânlamasını ve yönetimini daha da karmaşıklaştırmıştır.

Böyle sistemleri destekleyecek süreçleri ve bilgi sistemlerini kurmak ve işletmek, özel yetkinlikler gerektirmektedir. Ayrıca yüksek kurulum mâliyetleri ve uzun devreye alma süreleri, firmaların kendi iç organizasyonları ile bu sorunların üstesinden gelmelerini olanaksız kılmaktadır.

• Piyasalardaki dalgalanma ve talepteki değişiklikler, firmaları, yüksek yatırımlardan kaçınmaya, sabit mâliyetlerini en aza çekmeye zorlamaktadır. Firmalar, tahmin edemedikleri gelecek için yatırım yapmaktansa, bir lojistik şirketin kaynaklarını kullanıp, kullandığı kadar ödeme yaparak mâliyetlerini değişkene çevirmeyi hedeflemektedir.

• Toplam mâliyetleri azaltmak, lojistik zinciri içerisindeki stok miktarlarını düşürmek, yüksek yatırımların firma defterlerinde yer almamasını sağlamak, toplam çalışan sayısını yükseltmemek, dış kaynak kullanımına yönelten finansal etmenlerdir. Wilding ve Jurioda (2004) ise, şirketlerin lojistik süreçlerinde dış kaynak kullanımına ilişkin beş farklı çalışmayı irdelemişler ve bu çalışmalarda sunulan dış kaynak kullanımının nedenleri ile ilgili olarak bir hesaplama yöntemi kullanmışlardır. Puanlama sonucuna göre önde gelen nedenler; mâliyet azaltma, hizmet düzeylerini iyileştirme, operasyonel esneklikte artış, çekirdek etkinliklere odaklanma, aktif kullanımını iyileştirme ve değişim yönetimidir.

Kremic ve arkadaşları (2006), farklı koşullardaki farklı organizasyonların, dış kaynak kullanımının yararlarına ilişkin farklı beklentiler içerisinde olduklarını ifâde etmişler ve dış kaynak kullanımından beklenen yararlar konusunda bir araştırma yapmışlardır. Araştırma sonucundaki bulgular; mâliyet azaltımı, indirgenmiş sermâye giderleri, sermâye infüzyonu, sabit mâliyetlerin değişken mâliyetlere dönüşümü, kalite iyileştirme, arttırılmış hız, daha büyük esneklik, en son teknolojiye ve altyapıya erişim, yetenek ve becerilerden yararlanma, ek eleman kadrosu, çekirdek etkinliklere odaklanmada artış, sorunlu işleri ortadan kaldırma, rakipleri taklit etme, politik baskıları veya denetimleri azaltma, yasal uygunluk, daha iyi izlenebilirlik ve daha iyi yönetimdir.

Lojistik süreçlerdeki etkinliklerin gerçekleştirilmesinde kullanılan dış kaynaklar, sundukları hizmetin kapsamına göre ikinci parti lojistik (2PL) sağlayıcılar, üçüncü parti lojistik (3PL) sağlayıcılar ve dördüncü parti lojistik (4PL) sağlayıcılar olarak nitelendirilen şirketlerdir. Günümüzde, işletmelerin dış kaynak kullanımı ile işbirliği

kurma yoluna gittiği şirketler arasında en yaygın olanı 3PL olarak adlandırılan hizmet sağlayıcılardır. Bu açıdan 3PL, son yıllarda ortaya çıkmış lojistik sektörüne hizmet eden bir endüstri alanıdır.

Baki (2001)’nin de belirttiği gibi 3PL lojistik hizmetin sunulduğu süreçte yer alan üç tarafın oyuncuları şöyledir:

• Birinci taraf; îmalatçı, toptancı veya perakendecidir. • Đkinci taraf; birinci partinin müşterisi, yâni hizmeti alandır.

• Üçüncü taraf ise; ürünlerine bir ünvan almadan lojistik etkinlikleri dışarıdan gerçekleştiren ve aracı gibi davranan bir firmadır.

2007 yılında Amerika’da, 389 farklı şirketten üst düzey yöneticilerin katılımı ile, lojistikte dış kaynak kullanımı ile ilgili bir araştırma yapılmıştır. Katılımcıların % 65’inin, lojistik operasyonlarını 3PL hizmet sağlayıcıları ile gerçekleştirerek dış kaynak kullandıkları saptanmıştır. Araştırma kapsamında, dış kaynak kullanılan lojistik etkinlikler sorgulanmıştır. Katılımcıların yanıtları doğrultusunda ortaya çıkan istatistik Şekil 3.9’da yer almaktadır.

Hangi lojistik etkinliklerinizde dış kaynak kullanıyorsunuz?

61% 48% 29% 19% 16% 13% 10% 10% 6% 3% Depolama Nakliye Diğer Tersine Lojistik Filo Yönetimi Sipariş işleme Müşteri hizmetleri Bilgi sistemleri Envanter yönetimi Gümrükleme L oj is ti k e tk in lik le r

Dış kaynak kullanım oranı

Şekil 3.9 : Katılımcıların lojistik etkinliklerdeki dış kaynak kullanım oranları (Eyefortransport, 2007). .

Đstatistiklere bakıldığında, yanıtların % 61’inde yer alan depolama, dış kaynak kullanımı en yaygın olan lojistik etkinlik olarak görülmektedir. Depoların tedârik zincirindeki stratejik hizmet noktaları olması, bu oranın altında yatan temel neden olarak ifâde edilebilir. Depolamada dış kaynak kullanımı ile, çok farklı

coğrafyalardaki pazarlara ulaşmak ve müşteriye daha uygun mâliyetler ile daha yüksek düzeylerde hizmet sunmak olanaklı olmakta ve depolama hizmeti veren 3PL firmalarının konu ile ilgili uzmanlıklarından yararlanma olanağı sağlanmaktadır. Depolama, nakliye, gümrükleme gibi lojistik etkinliklerin gerçekleştirilmesinde dış kaynak kullanımını yeğleyen şirketler, tedârik zincirlerindeki diğer öz işlevlerine odaklanarak hedeflerine daha kolay ulaşabilme üstünlüğünü yakalamaktadırlar.