• Sonuç bulunamadı

Lise Öğretmenlerinin Toplumsal Cinsiyet Eğitimine

4. EKİBİNİN GÖZÜNDEN MOR SERTİFİKA'NIN

4.3. ÖĞRETMENLER İLE YAŞANAN DENEYİMLER

4.3.1. Lise Öğretmenlerinin Toplumsal Cinsiyet Eğitimine

Mor Sertifika ekibinin lise öğretmenlerinin toplumsal cinsiyete dair kavramlara ve toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimine dair olumlu/olumsuz tepki ve düşüncelerinin neler olduğuna ilişkin aktardıkları, çoğunlukla yerelde öğretmenlerle ilk buluştukları toplantılarda yaşadıkları örnekler üzerinden olmuştur. Programın idari çalışanı olarak görev yapan kişilerden birinin de aktardığı üzere özellikle ilk yıllardaki toplantılarda lise öğretmenlerinin büyük bir bölümü toplumsal cinsiyet kavramını ilk defa duyduklarını belirmiştir. Görüşme yapılan ekip üyelerinden bir diğeri ise, toplumsal cinsiyet eşitliği temelinde çeşitli konuların giriş seviyesinde konuşulduğu bu toplantılarda, kadına yönelik şiddet konusunun çoğu öğretmen tarafından ortak bir mesele olarak ele alınan ve sıklıkla dile getirilen bir konu olduğunu ifade etmiştir. (Görüşme 7)

132

Lise öğretmenlerinin özellikle ilk yıllardaki il toplantılarında toplumsal cinsiyet eşitliği kavramına yönelik bilgisine dair bazı ekip üyelerinin aktardıklarına göre çoğu öğretmen bu kavramdan bihaberdir. Eğitime başlamadan önce verilen ön formlarda toplumsal cinsiyeti cinsellik zanneden öğretmenler olduğu görülmüştür. Ya da il ziyaretlerinde neredeyse her ilde mutlaka kadınlığı annelik üzerinden tanımlayanlar olduğu; mutlaka fıtrat konusunu açanlar olduğu veya eşitlik kavramına "sınırlı" şekilde yaklaşmaya çalışanlar olduğu ifade edilmiştir. Bu konular konuşulurken kendi illerini sahiplenerek olumsuz yorumlara direnç göstermek de lise öğretmenlerinin sıklıkla başvurduğu tepkiler olarak dikkat çekmektedir.

"Bir de her ilde şöyle oluyor. Bizim ilimizde böyle bir sıkıntı yok, bizde zaten olmaz...ama başka yerlerde oluyordur. Sorunları konuştukça tabi erken evlilik çıkıyor kendi öğrencileriyle yaşadıkları çok somut şeyler var...Ama ilk tepki her zaman bizde ayrımcılık yoktur, biz çok eşitlikçiyizdir şeklinde." (Görüşme 6) "Genelde illerde karışık bir grup oluyordu. Yani bu grupların bir kısmı gönüllü istekli öğretmenlerden oluştuğu için toplumsal cinsiyet kavramından, eşitlik, feminizim kavramlarından haberdar olan bir azınlık oluyordu. Onun dışında tabi iline göre değişiyor ama xxx gibi illerde hem toplumsal cinsiyet lafı hemen hemen hiç duyulmamış oluyor...Mutlaka birileri çıkıp ama siz çocukları böyle mavi pembe diye ayırmadan büyütürseniz sonra onlar kimliklerini şaşırır eşcinsel olur gibi şeyler diyorlar." (Görüşme 1)

Mor Sertifika Programı'na başvuran öğretmenler arasında, kendi farkındalığı ve deneyimleri üzerinden toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik eksiklerinin farkında olarak bu konuda bir eğitim almaya ve fikir edinmeye açık şekilde programa başvuranlar olduğu gibi; programı İstanbul'da bir haftalık tatil benzeri eğitim süreci olarak görerek başvuranlar da olduğu görüşmelerde ifade edilmiştir. Öğretmenlerin toplumsal cinsiyet eşitliğine dair konuları öğrenmeye ve konuşmaya ne kadar istekli olduklarının veya bu konuda kendilerini ne kadar

133

yeterli/yetersiz gördüklerinin de eğitim öncesi beklentileri üzerinde belirleyici olduğu ifade edilmektedir.

"Pek çoğu için bu MEB'in devlet liselerinden gelen öğretmenlerden bahsediyoruz. Hepsi için bir terfilerinden yükselme, İstanbul'da geçirilecek bir hafta tatil gibi unsurlar idi bir miktar...Orada öğretmenlerle diyalog hepimizin öğrenmesi gereken bir şeydi. Doğru iletişimi kurduğunuz anda bütün defanslar iniyor ve o zaman çok rahat yol alınıyor. Öğretmenler buraya nedir bu diye merak ederek de geliyorlardı, tatil diye de geliyorlardı bir kısmı da çok fazla şey biliyordu hatta bizi düzeltmeye geliyordu." (Görüşme 3)

Tanıtım toplantılarında öğretmenlerden gelen dirençler ve olumsuz ifadeler olduğunu ifade eden akademisyenlerden biri, bir öğretmenle yaşadığı ilginç tecrübesini şöyle aktarmaktadır:

"Mesela xxx şehrinde 3 saatin sonunda tüm bu temel şeyleri biz anlattıktan sonra bir din kültürü hocasının çıkıp: "Şimdi ben kapanış konuşmasını yapıyorum"... ki ben misafirim ama toplantının sahibiyim filan..Bir erkek hoca bunu söyledi. "Bunların hepsi boş asıl önemli olan fıtrattır." diyip kapattı. Öyle dirençlerimiz de olmuştu. Ama bence hala azınlıktadır.." (Görüşme 4)

Lise öğretmenleri, öğrencileri ile iletişimlerinde onlara yol gösterici olabilen veya onları okul içi veya dışında yaşadıkları tecrübelerde yönlendirme etkisine sahip olabilen kişilerdir. Dolayısıyla onların toplumsal cinsiyet hakkındaki konularda değişime ve sorgulamaya ne kadar açık olduklarının doğrudan öğrencileri üzerinde de etkileri olabileceğini akılda tutmak gerekir. İlgili yazına bakıldığında, öğretmenlerin formal eğitimde müfredatın uygulayıcısı olmalarının beklendiği ifade edilmekte ancak onların her zaman sınıf içerisinde dersin anlatıcısı olmaktan çok daha fazla etkiler bıraktığı ortaya konmaktadır. Öğretmenlerin toplumsal cinsiyete dair algılarını ölçmeye yönelik yapılan araştırmalarda, öğrencileri ile ilişkilerinde geleneksel cinsiyet rollerini kabul eden veya cinsiyet kalıp yargılarını benimseyen bir tutuma sahip öğretmenlerin oranı azımsanamayacak düzeydedir.

134

Ancak yine aynı araştırmalar, ufak da olsa toplumsal cinsiyet farkındalığı yaratacak herhangi bir çalışmanın, öğretmenlerin zihninde sorgulamalara yol açtığını ortaya koymaktadır. Dolayısıyla öğretmenler, doğru ve etkili bir toplumsal cinsiyet eğitimi aldıklarında, dönüştürülmesi zor olan konularda bile toplumsal cinsiyetin nasıl etki yarattığını düşünmeye başlayabilirler. Hayat boyu öğrenme gibi uzun yıllar süren meslek hayatları boyunca öğretmenlerin toplumda sürekli değişen ve gelişen konulara dair kendilerini geliştirmeye ve dönüştürmeye açık olmalarını teşvik eden çalışmaların yapılması da bu noktada önemlidir. Böylelikle formal eğitime dahil edilmese dahi formal olmayan eğitim yöntemlerinin benimsendiği devlet dışı aktörlerin ve sivil toplumun çalışmalarına dahil olarak toplumsal cinsiyet eşitliği hakkında farkındalık kazanmayı sürdürebilirler.