• Sonuç bulunamadı

Liderlik ve yöneticilik sık sık birlikte kullanılan, yakın anlamları bulunan kavramlar olmakla beraber, eş anlamlı sözcükler değildirler. Son yıllarda bu iki kavramın farklılıklarını tespit etmek üzere yapılan çalışmalar ve ortaya çıkan değişik tanımlamalar bu farklılığın önemini işaret etmektedir.

Liderlik ve yöneticilik arasındaki farklılıkları belirleyebilmek için öncelikle lideri ve yöneticiyi incelemekte yarar vardır. Daha önceki bölümlerde yapmış olduğumuz liderlik tanımlamalarında da olduğu gibi liderlik, liderin astlarını ya da takipçilerini belirli ortak amaçlar etrafında toparlayarak onları harekete geçirme ve etkileyebilme sürecidir. Lider; yenilik ve farklılık yaratan, güçlü, etkili ve dayanıklı kişidir.

Yönetici ise; başkaları tarafından bulunduğu pozisyona getirilen, önceden belirlenmiş hedeflere ulaşmaya çalışan ve işleri planlayan, uygulatan ve kontrol eden kişidir. Yöneticiler, astlarını motive etmek için genellikle ödüllendirme ve ceza gücüne sahip olan kişilerdir. Yöneticilik bir konumdur. Liderlik ise lider ve takipçiler arasındaki karşılıklı etkileşime dayalı bir süreçtir (Eraslan, 2004).

Zalenznik, liderlik ve yöneticilik kavramlarının farklılıklarını ortaya koyduğu çalışmalarında, lideri sahip olduğu önsezi ve yaratıcılığıyla kaos ortamlarından çıkabilen bir oyuncu, yöneticiyi ise, mantık, kontrol ve sisteme dayalı çözüm üreten bir çalışan olarak tanımlamıştır. Bennis ve Nanus ise lideri “doğru işi yapan”, yöneticiyi ise “ işi doğru yapan” kişi olarak ifade etmiştir (Bolden, 2004, s.6).

Liderlik ve yöneticilik ayrımında önemli noktalardan biri de “bilgi”dir. Etkili yönetim için modern yönetimi oluşturan planlama teknikleri, örgütleme, bütçeleşme, kontrol ve eleman sağlama gibi disiplinlere ilişkin kayda değer bir bilgi birikimine ihtiyaç vardır. Bundan farklı olarak liderlik sürecinde, bu bilgi birikimine yönetimde olduğu kadar ihtiyaç duyulmaz. Aynı şekilde yetenekler ve beceriler açısından bakıldığında, yöneticilerin açık bir şekilde minimum analitik kabiliyetlere, birikime ve yargıya sahip olmaları beklenir. Ancak liderlik sürecinde liderler bu güçlü

yönetsel yeteneklere yöneticilikte olduğu kadar ihtiyaç duymazlar (Kotter, 1988, s.32–33).

Liderlik ve yöneticilik genelde insanların büyük çoğunluğunun düşündüğü şekilde olmasa da birbirlerinden farklı kavramlardır. Liderlik mistik ya da gizemli bir kavram değildir. Liderlik ve yöneticilik farklı kavramlar olduğu gibi birbirlerini ikame edecek ya da birbirlerine tercih edilebilecek kavramlar da değillerdir. Aksine bu iki kavram farklı fonksiyonları olan ve günümüzün karmaşık ve dinamik iş çevresinde ancak beraber kullanıldıkları takdirde başarıya götüren kavramlardır (Kotter, 1990, s.103).

Liderliği yöneticiliğin bir alt sistemi olarak kabul eden görüşler de mevcuttur. Yönetici liderlik işlemlerini özellikle uygulama anlarında yerine getirmeye çalışır. Bu işlemler daha çok davranışlarla ilgilidir. Yöneticinin davranışsal işlevlerinin dışında asıl görevi planlama, kontrol, bilgi toplama, değerlendirme vb. işlevlerdir. Liderliğin kendini gösterdiği yer, kişinin diğer kişi veya kişileri harekete geçirme faaliyetidir. Bu faaliyetin sonunda bir çıktı, bir performans oluşur.

Mintzberg, yöneticinin örgütte on temel role sahip olduğunu ve liderliğin bu rollerden sadece birisi olduğunu savunmaktadır. Birbirinden tamamen farklı olmaktan ziyade yöneticiliğin bir alt boyutunu oluşturan liderlik, Mintzberg’e göre bütünü oluşturan önemli bir parçadır. Şekil 2.15, Yöneticinin örgütteki rollerini göstermektedir (Bolden, 2004, s.7). Şekil 2.15 Yöneticinin Rolleri (Bolden, 2004, s.7) Kişilerarası Roller • Yöneticilik • Liderlik • İrtibat Bilgisel Roller • Denetleme • Talimat verme • Uygulatma Karar rolleri • Girişimcilik • Karmaşıklığı giderme • Kaynak tahsis etme • Arabuluculuk Resmi

Güç & Statü

Yöneticilik bir unvan ve işgal edilmiş bir mevkiidir. Bu mevkiinin belirlenmiş sınırları, sorumlulukları ve yetkileri vardır. Yönetici ne yapması gerektiğini bu sınırlar içerisinde bilir. Ancak işlerin başkasına ya da başkalarına nasıl yaptırılacağı hususu liderliğin heyecan veren, meydan okuyan tarafıdır. Bu meydan okumaya cevap verebilmenin yolu etkili ve etkisiz liderliği tayin eden faktörlerin neler olduğunu bilmekten geçer.

Değişimin sürekli ve giderek artarak yaşandığı günümüzde yöneticilik ve liderlik arasındaki farklar giderek daha da su yüzüne çıkmaya başlamıştır. Değişen koşullar, çevre, teknoloji ve sosyal değerler yöneticilerin üstlendiği yönetim fonksiyonlarını yetersiz kılmaya başlamıştır. Çalışanları ortak değerler, amaçlar ve vizyon etrafında bir araya getirebilmek başka özellikleri ve yetenekleri gerekli ihtiyaç haline getirmiştir. Bu açıdan bakıldığında yönetici karmaşıklıkla ve engellerle, lider ise değişimle mücadele eden, tedbir alan ve çözüm üreten kişi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Tarihe bakıldığında liderlere has temel özelliklerin pek fazla değişmediği görülmektedir. Sadece içinde bulunulan koşullara ve uygulama biçimlerine göre farklılıklar göstermektedir. Zaten lideri yöneticiden ayıran en önemli farklardan biri de, değişen koşullara uyum gösterebilme yeteneğidir. Bu değişmeyen özelliklerden bazıları şunlardır (Darbaz, 2004, s.549):

• Liderin her zaman örnek olma ve ilham verme yükümlülüğü vardır. • Lider her zaman egosuyla baş edebilir. Dinlemeyi ve fikir almayı

bilir.

• Lider hem kendisindeki hem de çevresindeki değişimi anlar ve yönetir. Değişmeyen örgütler yok olmaya mahkûmdur.

• Lider kaybetmeye değil kazanmaya odaklıdır.

• Lider çalışanların motivasyonlarını azaltan engelleri ortadan kaldırmayı bilir.

• Lider bütünleştiricidir.

Elbette liderin tüm özellikleri bunlar değildir. Ancak her lider kendi kişisel özellikleri ve dokunuşlarıyla liderliğe bir anlam katar.

Lideri yöneticiden ayıran özelliklerden bir diğeri de, lider vizyon ve strateji belirlemenin yanı sıra yetenekli ve sıra dışı kişileri yetiştirir, kılavuzluk eder ve eksikliklerini geri besleme yoluyla giderir. Günümüzün iş dünyası şebeke (network) odaklıdır. Bu da günümüzün liderlerinin sosyal ilişkilerinin kuvvetli olmasını zorunlu kılar. Küreselleşme, günümüzün liderlerini sosyal, kültürel, hukuksal, ekonomik ve politik atmosferi ve bu atmosferdeki hızlı değişimi takip ederek adapte olmalarını hatta değişimi yönlendirmelerini gerektirir (Berkman, 2004, s.403).

Yönetim ve idarecilik yönetim mekanizmasının rutin faaliyetleridir. Diğer taraftan liderlik bazı kabiliyetleri gerektirir. Bu noktada liderlik, insan ruhunun yüksek başarılarını çağrıştıran bir değerler manzumesi ile normatif olarak kavranmalıdır. Liderlik insan ihtiyaçları hiyerarşisinde en üst tabakadaki ihtiyaçlarla özdeşleştirilmektedir. Takipçiler üzerinde kendini gerçekleştirme arzusunu uyandırır ve liderlik süreci içinde onları da dönüştürür. Dönüşümcü liderlik bu noktada kendini gösterir (Safty, 2004, s.71).

Akar, yönetici ile lider arasındaki farkı belirlemek için lideri “ressam”a, yöneticiyi ise “fotoğrafçı”ya benzetmektedir. Bir fotoğrafçı, karşısında var olan nesneleri ve olayları olduğu şekliyle mekanik bir aletle tespit eder. Yani yönetici, “işi doğru yapar”. Ancak lider, içinde bulunduğu ortama, bireylere ve olaylara müdahil olarak onları şekillendirir, yönlendirir ve dönüştürür. Yani lider, “doğru işi yapar” (Akar, 2004, s.143).

Liderliğin giderek popüler ve gerekli olduğu göz önünde bulundurulduğunda, birçok insan iyi bir yönetici olmak yerine iyi bir lider olma arzusu içindeyken yöneticilik kavramı giderek ikinci plana sürüklenmeye başlamıştır. Dolayısıyla yöneticiliği ve liderliği birbirinden ayırmak tehlikeli bir hale gelmiştir. Liderlik vasıflarından yoksun bir yöneticilik, aktiviteleri körelten bir yönetim tarzı oluştururken, aynı şekilde, yöneticilik fonksiyonlarından mahrum bir liderlikte aşırı gurur ve kibir doğuran irtibatsız bir yönetim tarzı oluşturmaktadır (Gosling ve Mintzberg, 2003, s. 54).

2.2. HİZMET İÇİ LİDERLİK EĞİTİMİ