• Sonuç bulunamadı

1. ULUSLARARASI İLİŞKİLER DİSİPLİNİ VE FEMİNİZM

1.3. Farklı Feminist Uluslararası İlişkiler Yaklaşımları

1.3.1. Liberal Feminizm

Klasik feminizm olarak da isimlendirilen liberal feminizm, aydınlanma döneminin getirmiş olduğu liberal düşünceler çerçevesinde gelişmiştir. Liberal feminizmin tarihi, kadın hareketlerinin ilk yıllarına kadar gitmektedir. Özellikle Mary Wollstonecraft ve John Stuart Mill’in kadınlarla erkeklerin eşit haklara sahip olmaları yönünde yapmış oldukları çalışmalar liberal feminizmin omurgasını oluşturmaktadır.

Feminist teori tarihinin ilk önemli çalışması olarak kabul edilen, Wollstonecraft’ın Kadın Haklarının Bir Savunusu adlı eseri eğitimin ve eleştirel düşüncenin önemine yer vererek akılcı düşünme üzerine odaklanmıştır.73 Başka bir

deyişle, aydınlanma döneminin ve liberal teorinin eşitlik, özgürlük, bireysellik ve akılcılık gibi kavramlarının kadınları da içerisine alacak şekilde yeniden bir yorumlanması olarak düşünülebilecek olan söz konusu çalışma, liberal feminizmin en önemli eserlerinden biri niteliğindedir. Wollstonecraft, bu çalışmasında özellikle

73 Josephine Donovan, Feminist Teori, Çevirenler: Aksu Bora-Meltem Ağduk Gevrek-Fevziye Sayılan,

eğitim üzerinde durmuş ve kadınların akılcı düşünme kapasitelerinin eğitimsizlik yüzünden baskılandığını ileri sürmüştür.74

Kadınların da temel haklardan yararlanmasını kapsayan birinci dalga feminist hareketler bağlamında, kadınlara eşit oy hakkının tanınmasını sağlamak liberal feministlerin ilk amacı olurken, kadınların kamusal alandaki varlığını sınırlandıran yasa ve uygulamaları ortadan kaldırmak bir diğer amaç olarak değerlendirilmektedir. Dolayısıyla liberal feministlere göre kadınlarla erkekler arasındaki eşitsizliğin temel nedeni yasalarda yatmaktadır ve liberal feministler, yasal engellerin kaldırılmasıyla kadınların erkeklerle aynı hak ve fırsatlara ulaşabileceklerini ifade etmektedirler.75 Öte

yandan, liberal feminizm liberal düşünceler çerçevesinde gelişmiş olsa bile liberalizmden bazı yönlerde ayrılmaktadır. Liberalizme göre eşitlik ve özgürlük kadınları kapsamamakta erkekler arasında olan bir eşitlik ve özgürlükten bahsedilmektedir. Bununla birlikte, liberalizmde devletin sınırlandırılması söz konusuyken liberal feministler devleti eşit haklar konusunda bir güvence olarak görmektedirler.

Liberal feministler cinsiyete dayalı ayrımcılığın ortadan kaldırılmasını ve kadınlara fırsat eşitliği sağlanmasının garanti altına alınmasını istemektedirler. Bu minvalde Alison Jaggar’ın ifade ettiği gibi liberal feministler kadınları çağdaş toplumun geneline – daha çok kamusal alan olarak görülen sanayi, ticaret, eğitim ve politika alanlarına – dâhil etmeyi amaçlamaktadırlar.76 Liberal feminizm uluslararası

ilişkilerde kadınların durumunu iki farklı şekilde ele almaktadır. Liberal feminizm öncelikle uluslararası ilişkilerin geleneksel alanlarında kadınların yetersiz temsilinin hangi ölçüde olduğunu ve kadınların bu alanlara katılımlarının önündeki engellerin üstesinden gelebilmelerinin yollarını göstermeyi amaçlamaktadır.77 Bu görüşe göre

kadınlar politika, savaş, diplomasi gibi yüksek politika alanlarından yani geleneksel uluslararası ilişkiler alanlarından dışlanmaktadır. Bununla birlikte, bu liberal görüşü savunanlar kadınların söz konusu alanlarda sayıca fazla yer almalarının erkeklerle

74 Imelda Whelehan, Modern Feminist Thought: From Second Wave to Post-Feminism, New York

University Press, New York 1995, s.29.

75 J. Ann Tickner, “Gender in World Politics”, s.261.

76 Alison M. Jaggar, Feminist Politics and Human Nature, The Harvester Press, Sussex 1983, s.181. 77 Sandra Whitworth, a.g.e., s.12.

kadınlar arasındaki eşitliği de sağlayacağını düşünmektedir.78 Liberal feminizmin

uluslararası ilişkilerde kadını ele alışının ikinci şekliyse ilkinden farklı olarak kadınların aslında uluslararası ilişkilerde varlığını ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır.79

Bu görüşe göre de erkek egemen önyargıların, kadınların aslında uluslararası ilişkilerin çeşitli alanlarında yer aldıkları halde bunun görmezden gelinmesine neden olduğu ifade edilmektedir. Bu iki görüş birbirinin zıttı olarak görülebilir; zira ilk görüşe göre yetersiz temsilin bir sonucu olarak “kadınların uluslararası ilişkilere dâhil edilmesi”80 bir çözüm olarak sunulmaktadır. Oysa diğer görüş, kadınların hâlihazırda uluslararası ilişkilerde var olduğunu ve kadınları sadece uluslararası ilişkilere eklemenin yani sayısal olarak daha fazla kadının uluslararası ilişkilerde yer almasının yeterli olmadığını ifade etmektedir; çünkü onlara göre uluslararası ilişkiler alanında kadınların yapmış olduğu işler kadınlara karşı ayrımcılık yapılmak suretiyle yok sayılmaktadır.81 Yani bu görüşe göre kadınların uluslararası ilişkilerde niceliksel

olduğu kadar niteliksel olarak da varlığını görünür kılmak esastır.

Liberal feministler, uluslararası ilişkilerde kadınlara yer verildiğinde kadınların da erkekler gibi davranacağına yani erkeklerin dış politikayı yönetirken elde ettikleri sonuçlara benzer sonuçlar elde edeceklerine inanmaktadırlar. Kadınlarla erkeklerin yetenekleri açısından birbirlerine benzediklerini ve kadınların da erkekler tarafından yürütülen işlerde başarılı olabileceklerini ifade eden liberal feministler kadınların devlet yönetimi, dış politika ve uluslararası ilişkilerden dışlanmasının yetenekli insan gücünün israfına neden olacağını düşünmektedirler.82

Liberal feministler bir dizi eleştiriye de maruz kalmaktadırlar. Öncelikle liberal feministler erkeklerle kadınlar arasına bir eşitsizlik olduğunu yani erkek egemenliğini peşinen kabul ettikleri için eleştirilmektedir; zira kadınlar erkeklerle eşit haklar için mücadele etmektedirler.83 Diğer yandan liberal feministler, sadece

yasalarda yapılan düzenlemelerle kadın erkek eşitliğinin sağlanamayacağı, kadınlarla

78 Sandra Whitworth, a.g.e., s.14. 79 Sandra Whitworth, a.g.e., s.12. 80 Gös. yer.

81 Sandra Whitworth, a.g.e., s.14.

82 Joshua S. Goldstein-Jon C. Pevehouse, a.g.e., s.169. 83 Çiğdem Aydın Koyuncu, a.g.m., s.209.

erkekler arasındaki eşitsizliğin daha derin sebepleri olduğu yönünde de eleştirilmektedirler. Bunlarla birlikte, diğer feminist yaklaşımlar da kendilerini liberal feminizme tepki vererek tanımlamaktadırlar.