• Sonuç bulunamadı

1. ULUSLARARASI İLİŞKİLER DİSİPLİNİ VE FEMİNİZM

1.3. Farklı Feminist Uluslararası İlişkiler Yaklaşımları

1.3.4. Ampirik Feminizm

Ampirik feminizm, Sandra Harding’in mevcut teorilerde ataerkilliğin hâkim olduğunu ortaya çıkarmak ve bunun doğruluğunu göstermek için ele aldığı üç feminist teorik yaklaşımdan birisidir. Buna göre ampirik feminizm, cinsiyetçilik ve ataerkilliğin bilimsel araştırmaların mevut metodolojilerindeki normlara sıkı sıkıya bağlı ve bunlarca doğrulanabilen sosyal önyargılar olduğunu iddia etmektedir.103 Ampirik

feminizm bilimsel araştırmaların insanlığın erkek olmakla özdeşleştirilmesi nedeniyle ortaya konulan hipotezlerin de erkek bakış açısıyla oluşturulduğunu ve hatta verilerin de bu sebepten çarpıtıldığını ifade etmektedir.104 Toplumsal cinsiyet rollerinin, nesnel

99 Çiğdem Aydın Koyuncu, a.g.m., s.211.

100 Shulamith Firestone, The Dialectic of Sex: The Case for Feminist Revolution, Quill Publications,

New York 1993, s.22.

101 Meltem Atan, a.g.m., s.15. 102 Gös. yer.

103 Sandra Harding, a.g.e., s.24.

104 Christine Sylvester, “The Emperor’s Theories and Transformations: Looking at the Field Through

Feminist Lenses”, Transformations in the Global Political Economy, Derleyenler: Dennis C. Pirages- Christine Sylvester, Palgrave Macmillan, New York 1990, s.236.

olması gereken bilimsel araştırmalara ve bilginin üretilmesine etkisini değerlendiren ampirik feministlere göre yerleşik kadın ve erkek rolleri bu bilimselliğin yani nesnelliğin üzerindedir.

Ampirik feminizmin üzerinde durduğu diğer bir husus kadınların uluslararası politikada yer almadığı, erkek tecrübelerinin herkes için geçerli olduğu şeklindeki yanlış argümanların bir sonucu olarak kadınların göz ardı edilmelerinin önlenmesidir. Burada dikkat edilmesi gereken konu kadınların Cynthia Enloe’nin de dediği gibi aslında uluslararası politikada yer aldığı105; ancak dış politikanın da nispeten daha

yumuşak alanlarında yer almalarından kaynaklı göz ardı edilmeleridir. Bununla birlikte, kadınların uluslararası politikadaki mevcudiyetlerinin ikircikli bir konu olmasının diğer bir nedeni de kadın deneyimlerinin, yaşamlarının uluslararası politik bağlamlarda ampirik olarak yeterince ele alınmamış olmasıdır.

Uluslararası ilişkiler bir disiplin olarak ortaya çıkışından itibaren geleneksel teorilerden beslendiği için ve dünya siyaseti ile ilgili konular daha çok çatışma, savaş, anarşi, devlet yönetimiyle ilgili stratejiler üzerinde şekillendiği, bunlar da daha çok erkeklerin hüküm sürdüğü alanlar olarak görüldüğü için kadınların bu alanlardaki tecrübelerine yer verilmemiştir. Kadınların uluslararası politikadan dışlanmışlar, bunun bir sonucu olarak da ampirik feminizmin öne sürdüğü gibi ataerkilliğin ve cinsiyetçi önyargıların hakim olduğu bir alanın bilimsel araştırmaları da kendisiyle aynı nitelikleri taşımış yani söz konusu önyargılar burada da hüküm sürmüştür.

Ampirik feminizm uluslararası ilişkilerde özellikle kadın ve kalkınma konuları üzerine odaklanmaktadır. Bu noktada kadınların kalkınmadaki rollerini incelerken onların geleneksel rollerinin üzerine ilave dış roller eklendiğini, geleneksel rolleri paylaşmayan erkeklerle fırsat eşitliği elde etmiş gibi görünen kadına aslında yeni stresler eklediğini ortaya koymaktadır.106 Öte yandan, kalkınma ile ilgili

süreçlerde de erkek merkezli kurumların ve projelerin varlığı kadının kalkınmadaki

105 Detaylı bilgi için bkz. Cynthia Enloe, Muzlar, Plajlar ve Askeri Üsler: Feminist Bakış Açısından

Uluslararası Siyaset, Çitlembik Yayınları, İstanbul 2003.

106 Kathleen Newland, “From Transnational Relationship to International Relations: Women in

Development and the International Decade for Women”, Millenium: Journal of International Studies, Cilt:17, Sayı:3, 1988, s.511.

rolü üzerine istenmeyen sonuçların alınmasına neden olmaktadır. Kalkınmada Kadın kendi başına bir amaç olarak değil araç olarak görülmektedir.107

Feminist uluslararası ilişkiler çalışmaları ampirik feminizmin konusu olacak şekilde kadının uluslararası politika ve örgütlerdeki varlığını ortaya koymaya çalışmaktadır. Bununla birlikte, kadın ve toplumsal cinsiyet ile ilgili ampirik çalışmalar küresel siyasetin algılanma biçimini kadınların uluslararası ilişkilerdeki varlığının dikkate alınmasını sağlayarak değiştirmektedir. Her ne kadar kadınlar uluslararası politikada istenen konumda olmasalar da kadınların bu alandaki niteliksel ve niceliksel varlıkları – ülkeden ülkeye değişmekle birlikte – ampirik çalışmalarla ortaya konulmaya çalışılmaktadır. Cinsiyet eşitsizliği ile mücadele sürecinde gerek BM nezdinde gerek bölgesel bazda kadının konumuyla ilgili ortaya konulan ampirik çalışmalar, kadın örgütleriyle hükümetler ve hükümetler arası organizasyonların birlikte ortaya oyduğu deklarasyonlarda ve insan hakları belgelerinde toplumsal cinsiyete daha duyarlı hale gelindiğini göstermektedir. Toplumsal cinsiyete atıfta bulunulan söz konusu belge ve deklarasyonlara ve kadının uluslararası politikadaki konumunun iyileştirilmesine rağmen yine ampirik çalışmalar göstermektedir ki kadınlar uluslararası politikada yalnızca söz sahibidirler karar alma değil! Örneğin BM içerisinde kimi organların başkanlıklarını kadınlar yürütürken şimdiye kadar hala bir kadın BM Genel Sekreteri olmaması da kadınların tali ve idari görevlerde yer aldıklarını gösterir niteliktedir.

Ampirik feminizm toplumsal cinsiyetle ilgili konuların ampirik çalışmalarla ortaya konulması gerekliliği üzerinde durmaktadırlar. Jacqui True’nun da belirttiği gibi,

“Feministler, kadınların ancak devletler ve uluslararası kurumlar tarafından, iktisadi ve siyasi süreçlerde uluslararası müzakereleri ve siyasi karar almayı geliştirecek dikkate değer ve farklı bakış açılarına sahip önemli oyuncular oldukları kabul edildiğinde, erkeklerle eşit düzeyde katılım için gerekli fırsatları sunacaklarını iddia etmektedirler. Feminist Uluslararası İlişkiler çalışmaları, kadınların ve toplumsal cinsiyet ilişkilerinin ampirik

çalışmalardaki eksikliğini gidermek suretiyle, hem küresel siyaset algımızı geliştirmekte hem de küresel gündemin şekillenmesinde kadınların seslerine kulak verilmesini ve endişelerinin dikkate alınmasını sağlamaktadırlar.”108