• Sonuç bulunamadı

2.1. Türkiye Afganistan ĠliĢkilerinin Genel Tarihsel Süreci

2.2.4. KurtuluĢ SavaĢının ĠliĢkilere Etkisi

Türk KurtuluĢ SavaĢı önderlerinin diğer Doğu uluslarıyla olduğu gibi Afgan politikasına yön veren temel bakıĢ açısı, Türkiye‟nin bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne kavuĢabilmesi için durumun elverdiği yerlerde Ġngilizlere karĢı sıcak cephelerin açılması Ģeklinde olmuĢtur. O yıllarda Ġngilizlere karĢı kaynaĢmaların olduğu yerlerden biri de Afganistan‟dır.97 Mustafa Kemal PaĢa, 23 Temmuz 1919‟da Erzurum

Kongresini açarken yaptığı konuĢmada Mısır, Hindistan, Afganistan, Suriye, Irak, Rusya, Kuzey Kafkasya, Azerbaycan ve Gürcistan‟daki olaylara değinmiĢtir. Bu konuĢmada Afganistan‟la ilgili bilgileri: “Afganistan ordusu da Ġngilizlerin milliyeti imha siyasetine karĢı savaĢıyor. Ġngilizlerin bel bağladıkları sınır kabilelerinin de Afganistan‟a katıldığını ve bu yüzden Ġngiliz askerlerin içeriye çekilmek zorunda olduğunu gazeteleri itiraf ediyor.”98

Ģeklinde özetlemiĢtir.

Afganlılar KurtuluĢ SavaĢı yıllarında Türkiye ile yakından ilgilenmiĢ ve tepkilerini resmi olarak da dile getirmiĢlerdir. Batılılar, Türkiye‟deki azınlıklara zulüm yapıldığı yolunda iddialarda bulunmuĢlar ve Türkiye hükümetine notalar vermiĢlerdir. Yunanların baĢlangıçta Ġzmir‟i ve arkasından geniĢ çevreyi iĢgal ederken ileri sürdükleri iĢgal gerekçelerinden biri de buradaki Rum nüfus üzerindeki Türk baskısına son vermekti. Nitekim Yunanlılar iĢgal ettikleri bölgedeki Türk nüfusa karĢı insanlık suçu iĢlemiĢlerdir. Ankara Hükümeti Yunanlıların iĢledikleri bu suçlarla ilgili notalar vermiĢ bildiriler yayınlamıĢ ve dost devletlerin de dikkatlerini çekerek onlardan diplomatik destek istemiĢtir. Afganistan Hükümeti, bu konuyla ilgili olarak Ġngilizlerin dikkatini çekmiĢ ve Ġngilizlerden bu facialara engel olmasını istemiĢtir. Afganistan‟dan Türkiye‟ye ulaĢan resmi bilgilere göre Afganistan DıĢiĢleri Bakanı ile Ġngiliz delegesi Henry Hays arasında notalar gidip gelmiĢtir. Notaların konusu Yunanların Türkiye‟de yaptıkları zulümlerdir.

Afganistan DıĢiĢleri Bakanı, 14 Eylül 1921 tarihli notasında Ģöyle demektedir: “Yunanlıların Türkiye‟de yaptıkları zulümlerin ve faciaların haberleri Afganistan‟a kadar gelerek bütün devlet ve milleti mateme boğmuĢtur. Bu münasebetle Ġngiltere

97 Z. Sarıhan, KurtuluĢ SavaĢımızda Türk – Afgan ĠliĢkileri, s. 45. 98 Z. Sarıhan, KurtuluĢ SavaĢımızda Türk – Afgan ĠliĢkileri, s. 43-44.

hükümetinden Yunanlıların bu haksız ve gayri meĢru saldırılarına Ġngiltere‟nin katılıp katılmadığını hükümetim adına sorarım. Eğer Britanya hükümeti arzu ettiğimiz gibi bu faciaya katılmıyorsa Yunanistan‟la sırdaĢ sınırdaĢ olmayan Afganistan hükümeti, Müslümanları giriftar ve Ġslam duygularını inciten bu zulümlere ve facialara son vermesini, evvelce de bu hususta vaki olan giriĢimlere karĢı verilen vaat gereğince adım atmasını Britanya hükümetinden yeniden talep ile iftihar ederim.” Ġngiliz delegesi verdiği yanıtta notayı hükümetine arz ettiğini bildirmiĢ, hükümetinden aldığı yanıtı aktarmıĢtır. Buna göre Britanya hükümeti Türk-Yunan savaĢına doğrudan veya dolaylı olarak hiçbir Ģekilde katılmamıĢ ve Yunanistan‟a yardım etmemiĢtir. SavaĢa son verilmesi için hayırlı giriĢimlerde bulunmaktadır. Anadolu Ajansı, Afganistan‟ın verdiği notayla ilgili olarak Ģu yorumu yapmıĢtır. “Anadolu Ajansı, bu belgeleri aynen yayımlarken Ģurasını düzeltmeye lazım görür ki Afganistan‟ın notası, Ġslam milletleri arasındaki dayanıĢma ve dostluğun belirgin bir örneği olmak bakımından bütün Türk milletini ve Ġslam dünyasını minnettar ettiği gibi Ġngiltere‟nin Yunan zulümleri ve facialarının ve Anadolu savaĢının devam etmesine tek sevk edici bulunduğundan ve Yunanlılara her türlü yardımı yaptığına Ģüphe kalmamıĢ olan Ġngilizlere (…) açıktır. Hakimiyet-i Milliye ve Açıksöz gazetelerinden yayımlanan bu haberler Türk kamuoyunda Afganistan‟a duyulan sevgiyi bir kat daha artırmıĢtır.99

Anadolu‟da 1922 yılının Eylül ayında zafer kesinleĢtikten sonra, Emanullah Han Türkiye‟nin zaferinin Ģerefine 10 Ekim 1922 aksamı bir ziyafet vermiĢtir. Kabil‟de bulunan Türk ve yabancı elçilik heyetlerinin de katıldığı ziyafete davet edilmesine rağmen Ġngiliz Elçilik Heyeti katılmamıĢtır. Afgan Kralı Emanullah Han‟ın bir konuĢma yaptığı bu ziyafette, Mustafa Kemal PaĢa‟ya Afganistan‟ın en büyük devlet niĢanı, zaferde emeği geçen diğer Türk komutanlarına da çeĢitli rütbelerde niĢan ve madalyalar verilmiĢtir.100

Görüldüğü gibi Türkiye‟nin zaferi Afganistan‟da da büyük bir coĢku ve içtenlikle kutlanmıĢtır. Afganistan daha sonra ayrıca, Türkiye‟nin Lozan BarıĢ GörüĢmeleri‟nde de aktif olarak destek olmaya çalıĢmıĢtır.101

Anadolu‟daki Millî Mücadele‟ye, Afganistan da dâhil olmak üzere tüm Müslüman dünyasında büyük bir sempati ve destek daha baĢından itibaren göze çarpmaktaydı. Kuskusuz bunda, ortak

99

Z. Sarıhan, KurtuluĢ SavaĢımızda Türk – Afgan ĠliĢkileri, s. 63-65.

100 B. ġimĢir, Atatürk ve Afganistan, a.g.e. s. 115; Z. Sarıhan, KurtuluĢ SavaĢımızda Türk – Afgan ĠliĢkileri, s. 243; Bal, a.g.e. , s. 260.

payda olan Ġslam ile birlikte Osmanlının Halifelik makamını elinde tutması ve de ortak kültürel değerler etkili olmaktaydı.

3 Mart 1924 tarihinde halifelik müessesinin kökten tarihe gömülmesiyle birlikte son aĢama da gerçekleĢmiĢ; müslüman dünyası içinse bir baĢka ĢaĢkınlık ve hayal kırıklığı yaĢanmaktadır. Ancak zaman içinde olayların seyri Türkiye‟nin itibarını azaltmak yerine, tüm müslüman dünyasında özenilecek bir devlet olarak kalmasını sağlamıĢtır. Afganistan ile iliĢkiler artık bundan sonra dinsel öğeler yerine, ortak kültürel ve çağdaĢ değerler üzerinde oturtulmaya baĢlayacaktır. Afganistan ile Türkiye arasında, Millî Mücadele Dönemi‟ne kıyasla 1923 ve 1928 yılları arasında gündemi belirleyecek çapta önemli bir geliĢme olmamıĢtır. Ġki ülke lideri ülkelerinin önemli günlerinde ve millî bayramlarda aynı heyecan ve samimi duygularla birbirlerine kutlama mesajı göndermeye devam etmistir.102 Bu dönemde iki lider de ülkelerinin

kalkınması için geniĢ çaplı reform hareketlerine giriĢmiĢti; yani ikisi de çok yoğundur. Ne tesadüfidir ki bu dönemde; 1925 yılında Türkiye ġeyh Said Ġsyanı ile, 1924 yılında da Afganistan Host vilayetinde bir kabile ayaklanmasıyla meĢgul olmak zorunda kalmıĢtır. Ġkisinin de ortak bir noktası dikkati çekmektedir: yeniliklere karĢı gerici bir ayak direme olması. Host Ayaklanması Afganistan‟da dört yıl sonra yaĢanacakların habercisi ve ayak sesleri gibidir bir nevi. Ġki ülke arasında Emanullah Han‟ın tarihî Türkiye ziyaretine kadar gerçeklesen bir takım önemli olaylar sırasıyla su Ģekildedir:

30 Ocak 1926 tarihinde Afganistan‟ın yeni elçisi Gulam Ceylani Han, Sultan Ahmet Han‟ın yerine göreve baĢlaması.103

16 Haziran 1926 tarihinde Fahrettin PaĢa‟nın yerine Nebil (Batu) Bey Türkiye‟nin yeni Kabil Elçisi olarak atanması ve güven mektubunu Afgan Kralına vermesi.104

102 Bu dönemde Mustafa Kemal PaĢa ve Emanullah Han birbirlerine imzalı resimlerini de gönderdiği gibi,

Atatürk tarafından Emanullah Han‟ın ölen oğlu için de bir baĢsağlığı mesajı çekilmiĢtir. Bu konuda ġimĢir‟in eserinde geniĢ Ģekilde karĢılıklı yazıĢmalar yer almaktadır. Bkz: B. ġimĢir, Atatürk ve

Yabancı Devlet BaĢkanları (Cilt I).

103Gulam Ceylani Han, Afgan Kralının güvendiği önemli bir generaldir. B. ġimĢir, Atatürk ve Afganistan, s. 136.

104Nebil Bey‟in ataması 25 Kasım 1925 yılında olmuĢtur. 1888 yılında Ġstanbul‟da doğan Nebil Bey,

mülkiye mezunu olarak baĢladığı meslek hayatında Mustafa Kemal PaĢa döneminden baĢlayarak aralıksız 28 yıl dıĢiĢlerinde diplomatlık yapmıĢtır. Bkz: B. ġimĢir, Atatürk ve Afganistan, s. 141- 144. ġimĢir eserinde, Afgan Kralının Türk elçisine yönelik cevabı konuĢmasının, Mustafa Kemal

1927 yılı Temmuz ayında Afgan DıĢiĢleri Bakanı Mahmut Tarzi Bey‟in Türkiye‟yi ziyareti.105

Afganistan‟da etkisi çok büyük olan Mahmut Tarzi‟nin Türkiye ziyareti, bir yıl sonra gerçekleĢecek olan Afgan Kralının Türkiye ziyaretinin ön hazırlığı gibi olmuĢtur..106