• Sonuç bulunamadı

2.1. Türkiye Afganistan ĠliĢkilerinin Genel Tarihsel Süreci

2.2.1. Atatürk ve Kral Arasındaki Ġlk YazıĢmalar ve Diplomatik Sürecin

Emanullah Han bağımsızlık savaĢı sonrası ülkesinin tanınması çabaları içindeyken, aynı tarihlerde Mustafa Kemal PaĢa da ülkesinin bütünlüğü ve bağımsızlığı için savaĢ ve siyaseti birlikte baĢarıyla götürmektedir. Bütün bu benzer geliĢmeler içinde er ya da geç iki liderin yollarının kesiĢmesi de sürpriz olmayacaktı. Sonunda ilk resmi giriĢim Mustafa Kemal PaĢa tarafından baĢlatılacaktır.44 TBMM‟nin açılısının ardından Mustafa Kemal PaĢa, bir antlaĢma metni hazırlatıp BolĢeviklerle imzalamak için Sovyet Rusya‟ya heyet gönderdiği gibi, Afganistan ve Azerbaycan için de birer temsilci görevlendirmiĢtir.45 Afganistan‟a gönderilen YüzbaĢı Abdurrahman Samadani

Bey‟in ataması 18 Ağustos 1920 tarihinde yapılmıĢtır. Abdurrahman Samadani Bey, Balkan SavaĢı ve Birinci Dünya SavaĢı yıllarında Osmanlı ordusunda gönüllü asker olarak savaĢmaya gelmiĢ Afganlı bir subaydır.46

Mustafa Kemal PaĢa, Abdurrahman Bey ile birlikte Afgan Emiri Emanullah Han‟a 18 Ağustos 1920‟de kaleme alınmıĢ bir mektup göndermiĢtir.

Bu mektupta Mustafa Kemal PaĢa içinde bulunulan durumu Emanullah Han‟a Ģöyle değerlendirmektedir. “SavaĢan bütün milletler az çok barıĢa kavuĢtukları halde, Batılı Hıristiyan milletler, Ġslam halifeliğinin ülkesi Türkiye Devleti‟ne karĢı Büyük savaĢı hala sürdürmektedirler. Bu savaĢın baĢından beri ortaya çıkan apaçık gerçek Ģudur ki Ġngiltere devleti bizim amansız ortak düĢmanımızdır. Hindistan‟a el koydukları

43 Özmen, a.g.e. , s. 50. 44

Bal, a.g.e. , s. 256.

45

B. ġimĢir, Atatürk ve Afganistan, s. 38. Ġngiliz istihbarat raporlarında ise Mustafa Kemal PaĢa‟nın Sivas‟ta, Ġran, Afganistan ve Hindistan gibi Müslüman ülkelerin delegeleri ile Pan-Ġslamcı bir konferans düzenleyeceği iddia edilmektedir. Salahi R. Sonyel, KurtuluĢ SavaĢı Günlerinde Ġngiliz

Ġstihbarat Servisi’nin Türkiye’deki Eylemleri, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1995, s.

58-60.

46 B. ġimĢir, Atatürk ve Afganistan, s. 39-40; Abdülvehhab Tarzi, “Efganistan: Son Devir”, Ġslam Ansiklopedisi, MEB Yayınları, Ġstanbul, 1964, s. 72. Atama emri için bakınız: Bilal ġimĢir, Atatürk ve Yabancı Devlet BaĢkanları (Cilt I), Türk Tarih Kurumu, 1993, s. 5.

o uğursuz günden beri, kimi zaman hile ve entrika ile kimi zaman da zor ve Ģiddet kullanarak kendi bencil emelleri ve amaçları için bütün Asya dünyasına boyun eğdirmiĢ ve özellikle Ġslam halklarını sonu gelmeyen zulümleriyle rahatsız etmeye çalıĢmıĢ… Osmanlı Türklerinin milli ve siyasi varlığını yok etmeye kalkıĢmıĢlardır…” Bu mektup ATATÜRK ile Afganistan hükümdarı arasındaki iliĢkilerin baĢlangıcıdır.47

Afganistan, bağımsızlığını kazanır kazanmaz gözlerini Türkiye‟ye çevirmiĢtir. Afgan Kralı Emanullah Han, Mustafa Kemal PaĢa‟ya 1920 yılı sonları veya 1921 yılı baĢlarında yazılmıĢ bir mektup göndermiĢtir. Emanullah Han mektubunda Afgan Devletinin askeri iliĢkilerini tanzim etmek üzere bir askeri heyet gönderilmesini de rica etmiĢtir. Bu mektup, Emanullah Han‟dan Mustafa Kemal PaĢa‟ya gelen ilk mektuptur.

Mustafa Kemal PaĢa Afgan Kralına 19 Mayıs 1921 de cevap yazmıĢtır bu Mustafa Kemal PaĢa‟nın Emanullah Han‟a gönderdiği ikinci mektuptur. Mektupta özetle Mustafa Kemal PaĢa; iki ülke iliĢkilerinin geliĢmesinin memnuniyet verici olduğunu, Moskova‟da imzalanan antlaĢmanın iliĢkileri daha da sağlamlaĢtırdığını, Afgan Elçisi‟nin Anadolu‟da çok sevildiğini ve Afganistan‟a Türk Elçisi ile birlikte uzmanlar ve öğretmenlerden oluĢan bir heyetin yollanacağını söylemiĢtir. 48

16 ġubat 1922 günü Afgan Kralı Emanullah Han Gazi Mustafa Kemal‟e bir mektup daha göndermiĢtir. Emanullah Han kendisine gönderilen Mümessil Abdurrahman Samadani Bey‟in Kabil‟e ulaĢtığını uzun yıllardan beri süren bekleyiĢin sona erdiğini bundan memnun olduğunu bildirmektedir. Emir, Türkiye Büyük Millet Meclisi‟nin ve aziz biraderinin (Mustafa Kemal‟in) Afganistan hakkındaki içten duygularından dolayı mutludur, Türkiye ile Afganistan arasındaki bağların sarsılmaz olduğuna inanmaktadır. Emanullah Han bazı Türk zabitlerinin zaman zaman Afganistan‟a gelerek yararlı hizmetlerde bulunduklarını da bildirmekte ve Ġslamın ittifak ve birliğine dua ederek sözlerine son vermektedir.49

47 B. ġimĢir, Atatürk ve Afganistan, s. 42-43. 48 B. ġimĢir, Atatürk ve Afganistan, s. 71-73. 49 B. ġimĢir, Atatürk ve Afganistan, s. 68-78.

Afganistan‟a tam yetkili Türk elçisi olarak ilk kez Korgeneral Ömer Fahrettin (TÜRKKAN) PaĢa50

atanacaktır.(Bknz.:Belge-1) 12 Mart 1922‟de itimatnamesini51 alan Korgeneral Ömer Fahrettin PaĢa, yeni görevine gitmek üzere 4 Nisan 1922 günü Ġnebolu‟dan Dalmaçya vapuru ile Batum‟a hareket edecektir. Korgeneral Ömer Fahrettin PaĢa yanında AtaĢemiliteri Yarbay ġerif Bey, elçilik katibi Ġdris Sabih Bey (GEZMEN) ve elçiliğin diğer personeli ile birlikte üç aylık bir yolculuktan sonra 25 Haziran 1922 günü Kabil‟e ulaĢacak ve orada olağanüstü gösterilerle ve törenlerle karĢılanacaktır.52

Mustafa Kemal PaĢa, Ömer Fahrettin PaĢa‟nın Afganistan‟a atanıĢını 18 Mart 1922 tarihli bir mektupla Emanullah Han‟a bildirirken Türk – Afgan iliĢkileri hakkında da bilgi vermektedir: “TBMM tarafından Afganistan‟a mümessil olarak gönderilmiĢ olan Abdurrahman (Samadani) Bey‟in orada iki kardeĢ ulus arasındaki dostluk iliĢkilerini güçlendirmek yolundaki çalıĢmalarıyla Emir Hazretlerinin güvenini ve takdirlerini kazanmıĢ olmasından dolayı memnunum. Ankara‟daki Afgan elçisi Sultan Ahmet Han da iyi iliĢkileri daha da geliĢtirmek için çalıĢmaktadır. Türkiye – Afganistan iliĢkileri güçlüdür. Afganistan ve Türkiye‟nin amacı insanlık haklarını savunmaktır. Bu ortak amaca doğru yürürken iliĢkilerimizi pekiĢtirmesi için Medine‟yi savunmuĢ olan ünlü Ömer FahrettinPaĢa Kabil‟e tam yetkili elçi olarak atanmıĢtır. Kendisinin Emir Hazretleri tarafından da destekleneceğine inanıyoruz…”53

50Ömer Fahrettin PaĢa (TÜKKAN) (RUSÇUK, 1868-Ġstanbul, 22 Kasım1948) Mondros

Mütarekesi‟nden sonra teslim olmayıp Medine‟yi 72 gün daha savunan komutandır. Medine Müdafii Türk Kaplanı, Çöl Kaplanı, Medine Kahramanı adları ile anılır. 1868‟de Bulgaristan‟da doğmuĢtur. ġam Askeri Lisesi‟ni bitirdikten sonra 1885‟de Harp Okuluna girerek, 1888‟de okuldan teğmen olarak mezun olmuĢtur. 23 Mayıs 1891‟de de Harp Akademisi‟ni bitirerek Kumay YüzbaĢı olarak Osmanlı ordusuna katılmıĢtır. 15 Kasım 1901‟de Kurmay BinbaĢı, 15 Kasım 1906‟da da Kurmay Yarbay, 24 Eylül 1910‟da Kurmay Albay, 29 Kasım 1914‟de de Tuğgeneral olmuĢtur. 1915‟de 4. ordu Komutan Vekilliğine getirilmiĢtir. 1916‟da da 4. Ordu Komutanı Cemal PaĢa tarafından Medine‟ye gönderilmiĢtir. Elindeki kısıtlı imkanlara rağmen aldığı tedbirler sayesinde Medine‟yi 2 yıl 7 ay savunmuĢtur. Mondros Mütarekesi‟nin 16. maddesine göre teslim olması gerekirken Ģehri savunmaya devam etmiĢtir. Bu nedenle Medine Müdafii Türk Kaplanı, Çöl Kaplanı, Medine Kahramanı adları ile anılmıĢtır. 10 Ocak 1919‟da teslim olmuĢ ve Malta‟ya götürülmüĢtür. 30 Nisan 1921‟de Mısır‟dan serbest bırakılan arasında yer almıĢtır. 24 Eylül 1921‟de Ankara‟ya gelmiĢtir. Kabil Büyükelçiliği‟nden sonra Askeri Temyiz Mahkemesi Ġkinci BaĢkanlığı‟nı yapmıĢtır. Korgeneral iken 1936‟da emekliye ayrılmıĢtır. Feridun Kandemir, Peygamberimizin Gölgesinde Son Türkler

(Medine Müdafaası), Yağmur Yayınevi, Ġstanbul, 1974, s. 42. Hülya Toker, Nurcan Fidan, Balkan SavaĢlarına Katılan Komutanların YaĢam Öyküleri, Genelkurmay (Gnkur) Askeri Tarih ve

Stratejik Etüt (ATASE) BaĢkanlığı (BĢk.) lığı Yayınları, Gnkur. Basımevi, Ankara, 2004, s. 134- 135. Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi, “Fahrettin Paşa” Maddesi, s. 3952-3953.

51

Ömer Faruk ġerifoğlu, “Medine Müdafii Fahrettin Paşa’nın Afganistan Yıllar”, Toplumsal Tarih

Dergisi, C. 16, S. 95, TATAV Yayını Numune Matbaacılık, 2001, s. 6. 52 Zeki Sarıhan, KurtuluĢ SavaĢı Günlüğü, C. 3, Erol Matbağacılık, 1986, s. 495. 53 B. ġimĢir, Atatürk ve Afganistan, s. 80.

Türkiye elçisi Ömer Fahrettin PaĢa‟nın Kabil‟de güven mektubu sunup 29 Haziran 1922 tarihinde resmen göreve baĢlamasıyla Türkiye ile Afganistan arasında elçilikler düzeyinde diplomatik iliĢkiler süreci tamamlanmıĢtır.54 Ömer Fahrettin PaĢa,

1926‟ya kadar Kâbil‟deki görevini sürdürmüĢtür. Kâbil‟de bulunduğu dört yıllık süre içinde Anadolu ve Afganistan‟daki geliĢmelerin yanı sıra Rusya‟nın baskısına maruz kalan Türkiye‟nin faaliyetlerini de titizlikle takip etmiĢtir. Kabil‟e gelenlere gerekli yardım ve kolaylığı göstermenin ötesinde pek çoğuna ev sahipliği yapmıĢtır.55

Mustafa Kemal Atatürk, Afganistan politikasını Meclis kürsüsünden Ģöyle ifade etmiĢtir: 1 Mart 1923: “Afgan ve Ġran gibi kardeĢ büyük devletlerle aramızda cayigir bulunan münasebeti samimiye ve dostaneyi takviye, nuhbei amalimizdir.” 1 Mart 1924: “Afgan ile münasebetimiz dostane olmakla berdevamdır.”56

Türkiye Cumhuriyeti‟nin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk, her zaman Afganistan‟a özel bir ilgi göstermiĢtir. Bu dönemde de Afganistan ile yakından ilgilenmiĢtir. Atatürk‟ün Afganistan‟a gösterdiği yakın ilgi, Afganların da Mustafa Kemal‟e ve onun yaptığı yeniliklere ilgili davranmalarını beraberinde getirmiĢtir. Atatürk‟ün Afganları öven açıklamalar yapması üzerine onlarda Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti‟ne saygı gösteren açıklamalar yapmıĢlardır. Bunun üzerine diplomatik iliĢkilerin yanı sıra birçok alanda iki ülke arasında yeni iliĢkiler kurulmuĢ ve karĢılıklı olarak heyetler ve AtaĢeler gönderilmiĢtir.57 Türkiye ile Afganistan arasındaki dostça ve

kardeĢçe iliĢkiler Cumhuriyet‟in ilanından sonra da devam etmiĢtir.