• Sonuç bulunamadı

3.2 Suha Arın Filmlerinin Çözümlemeleri

3.2.3 Kula‟da Üç Gün Filminin Çözümlemesi

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 1981 yılında düzenlenen belgesel senaryo

yarışmasını Arın‟ın öğrencileri olan, Sevinç Çor, Zafer Kiraz ve Ziya Kerim Altınışık‟ın yazdığı senaryo kazanır. Eski Türk Evleri kategorisinde 1.‟lik ödülü alan senaryo, Manisa‟ya bağlı bir ilçe olan Kula‟da yok olmakta olan eski Kula evlerini ve yörenin kültürü üzerine kuruludur. Bakanlığın verdiği desteği alabilmek için Arın 330 yazışma ve 990 imza atılan zorlu bir bürokratik sürecin ardından filmin çekimlerine başlayabilir (Milliyet:1984).

Görüntü ve sesin farklılaştırıldığı anlatım yönteminin kullanıldığı film de geleneksel Kula düğünlerinde 3 gün günlük süreçte yapılanlar görünür. Ses kuşağında ise dış ses Kula mimarisinin özelliklerinden bahseder. Ayrıca 3 günlük düğün sürecinde Türk kadınının toplumsal yapı içindeki konumuna da yer verilir. Filmin felsefi arka planında ise 3 günlük Kula düğünü üzerinden 3 günlük dünya alt metni okunabilir.

Filmin öne çıkan bir diğer bir unsur ise tamamı mizansen olarak çekilmiş olmasıdır. Yani gerçek bir düğünü filmleştirmek mümkün olmadığı için Kula düğününde yaşanan süreç gerçekliğini bozmadan yeniden canlandırılır. Film geçmişte yaşandığı haline uygun olarak tamamen kurulmuş olan düğün süreci etrafında gerçekleşir. Yapılan yeniden canlandırmalar senaryo aşamasından itibaren yapılan bilimsel araştırmalar sonucu elde edilen bilgiler ışığında yapılır. Filmde geleneksel Kula evlerini yansıtan eşyaların tamamı aynı zamanda filmin senaristi olan Sevinç Çor ve filmde görev alan kız öğrencilerin Kula‟lı kadınlarla kurduğu yakın ilişkiler sayesinde toplanır (Çölgeçen, 2004:186).

Kula‟da Üç Gün filmi gelin ve damat rolünü oynayan oyuncuların resmi nikah sahnesi ile başlar. Ardından düğün hazırlıkları, düğün eğlenceleri ve imam nikahı gibi bazıları o günün Kula düğünlerinde dahi yapılmayan eski gelenek ve görenekler aslına uygun olarak filmleştirilir. Film boyunca süren bilinçli olarak tasarlanan “gerçeklik” filmin final sahnesinde kırılmaya uğrar. Filmin final sahnesinde aslında yaşananların

birer yanılsama olduğu film boyunca takip edilen gelin ve damadın eskitilmiş fotoğrafın asılı olduğu yıkık evin görüntülenmesi ile vurgulanır. Bilinçli olarak yabancılaştırılan izleyici filmin final sahnesinde şoka uğratılır ve yıkılan ve yok olmaya yüz tutmuş Kula gerçeğiyle yüzleşir (Aytekin, 2019:199).

3.2.3.2 Kula’da Üç Gün Filminin Bölümleri

Birinci Gün: Filmin ilk gününde resmi nikah merasiminin ardından kamera gelin ve damadı takip etmeye başlar. Gelin yanında bir kadın eşliğinde damat ise tek başına Kula sokaklarında yürümeye başlar. Gelin ile birlikte daha çok ev eşyası, kumaş, meyve sebze gibi günlük ihtiyaçlara yönelik ürünlerin olduğu dükkanlar gösterilir. Damadın önünden geçtiği esnaf ise semerci, keçeci, kunduracı gibi kaybolmaya yüz tutmuş meslek grubudur. Arın bu sayede Kula‟yı genel olarak izleyiciye gösterdikten sonra gelin evine damat ise iş yerine ulaşır.

Ardından “okucu” (okuyucu) olarak ifade edilen ve gelin ve damadın yengeleri komşu ve akrabaları düğüne sözlü olarak davet etmek için kapı kapı dolaşmaya başlar. Okuyucuların uğradığı evlerin avlularında kadınlar günlük ev işleri ve halı dokurken görüntülenir. Bu görüntüler esnasında dış ses Kula avluları hakkında bilgileri aktarır: “Anadolu’nun çok renkli çok sesli geleneklerini hâlâ sürdürebilen Kula. Yüksek duvarlarla sokağa karşı sağırlaştırılan yaşamın tüm seslerini tüm renklerinin tanıdığı avlular… Coşkunun hüznün rengin emeğin kısacası hayatın kendisinin dokunduğu avlular.”

İlk günün sonunda düğün için yemek hazırlayan kadınlar arasında dayanışma dış ses olarak evlerin mimari özellikleriyle birlikte aktarılır: “Anadolu insanın çok renkli çok sesli yaşamının ayrılmaz bir parçası olan imece, özel günlerde, düğünlerde, ahşapta, kayrak taşlarında, yeniden yeşerir Kula‟da. Yeni kuşaklar komşular arası dayanışmayı bu avlularda öğrenir.”

Gece olur ve kadın ve erkeklerin farklı mekânlarda yaptıkları eğlencelerle ilk gün sona erer.

İkinci Gün: İkinci günün sabahında gelinin çeyizleri bir odada sergilenirken görülür. Ardından küçük çocuklar bu çeyizleri birer birer taşımaya başlar. Büyük eşyalar ise yaylı at arabalarına yüklenerek çeyiz konvoyu oluşturulur. Kapı ve

pencerelerden bakan, kadınlı çocuklu insan manzaraları eşliğinde çeyizler erkek evine ulaşır.

2. günün akşamında kadınlar kına gecesinde bir araya gelir. Erkekler ise dümbek ve zilli maşa gibi geleneksel müzik aletlerini kullanarak müzikli yemekli bir eğlencede bir araya gelir.

Üçüncü Gün: Üçüncü günün sabahında damat sakal traşı olur, gelin ise makyaj ve yerel gelin kıyafetini giyer. Dua ve iyi dilek temenniler ile el öpen gelin baba evinden ayrılır. Ata bindirilen gelin başında zeybeklerin olduğu konvoy eşliğinde erkek evine ulaşır. Gelinle birlikte erkek evine ulaşan Arın‟ın kamerası izleyiciye ev içindeki ahşap kapı, dolap ve tavan süslemelerini gösterir Yatak odasında görüntülenen detayların ardından dini nikah yapılır. Nikahın tamamlanması ile zilli maşanın öne çıktığı müzik eşliğinde harabeye dönen Kula evleri hızlı bir kurgu ile gösterilir. Yıkılmış harabeye dönmüş bir evin duvarında gelin ve damadın sararmış eski bir fotoğrafı ile film sona erer.

3.2.3.3 Kula’da Üç Gün Filminin Fotoğrafik Kapsamı

Arın, bu filminde de açılış ve kapanış planlarını birbiri ile ilişkilendirir. Resmi nikah sahnesi ile başlayan film bu çiftin yapay olarak eskitilmiş fotoğrafı ile sonlandırılır.

ġekil 3-16Kula’da Üç Gün: AçılıĢ ve kapanıĢ planları.

Filmde dış mekân çekimlerinde ve ışığın yeterli olduğu bina içi çekimlerde örneğin açılış sahnesindeki düğün salonunda, doğal gün ışığının tercih edildiği gözlenir. Gece çekimlerinde ve gün ışığı ile kapalı mekân ışığının dengelenmesi gereken çekimlerde yapay ışık kullanıldığı gözlenir.

Filmde Arın‟ın yaklaşık 40 kadar öğrencisi yanında dışardan çalışanlarla birlikte yaklaşık 60 kişilik bir ekip göre yapar. 2 ayrı kamera ekibi tarafından kayıt edilen çekimler, ışık dengesi ve renk tonu açısından filmin genelinde uyumlu olduğu gözlenir.

ġekil 3-17Doğal ve yapay ıĢığın dengeli kullanımı

3.2.3.4 Kula’da Üç Gün Filminin Çerçevesi

Arın, belgesel filmde olgunun gerçekliğine sadık kalınmak şartıyla mizansen kullanılabileceğini söyler. Kula‟da Üç Gün filmi tam olarak bu sözünün örneği olacak nitelikte bir çalışmadır. Film gelin ve damadı canlandıran oyuncular üzerinden üç birlik kuralına uyularak ilerler. İmgesel filmlerde kullanılan bir teknik olan zaman, mekân ve aksiyondaki birlik genel ve yakın planlar arasında yapılan kesmelerle sağlanır.

ġekil 3-18Kurgusal devamlılık

Arın‟ın sinematografisinde görülen geleneksel-modern karşıtlığı bu filmde de vardır. Evindeki halı tezgâhı başında halı dokuyan gelin ve iş yerinde dokuma makinasını kullanan damat aracılığıyla geleneksel ve modern karşıtlığına dikkat çekilir.

ġekil 3-19Modern-Geleneksel KarĢıtlığı

Kula‟da üç gün filmi için “zamansız” bir film denilebilir. Filmde elektrik

direkleri, motorlu taşıtlar gibi teknolojik unsurlar, filmin dış çekimlerinde görünmez.

Filmin çekildiği yıllarda düğünlerde otomobil kullanılıyor olmasına rağmen Arın,

geleneksel Kula düğününde olduğu gibi at arabası kullanılmasını ister. Filmde damadın

kullandığı dokuma makinesi, eski bir sokak fotoğrafçısı, traktör ve gece çekimlerinde

görünen elektrik ampulleri dışında modern unsura rastlanmaz. Bu unsurlar gerek vinç

kameranın hareketi gerekse insan hareketlerinden dolayı filmin normal akışı içinde fark

edilmez.

ġekil 3-20Filmdeki modern unsurlar (traktör ve fotoğrafçı)

Kula‟da Üç Gün filminde geleneksel bir düğün ve Kula evlerinin mimarisinin yanında Türk kadınının toplumsal yaşamdaki yerine de değinilir. Daha filmin en başında resmi nikahtan sonra damat tek başına çarşıda ilerlerken, kadın annesinin refakatiyle gezebilir. Benzer şekilde “okucu” kadınlar da tek başına değil ikili gruplar halinde evleri dolaşır. Düğünde “erkek” müzik eşliğinde ve yemek yiyerek eğlenirken

“kadın” kına gecesinde ağlar. Ayrıca kadın eğlenceleri mahremiyete uygun ve yabancı kişilerin izlemesinin mümkün olmadığı kapalı ev içi kapalı mekânlarda gerçekleşir. Erkeklerin eğlence mekânları herkesin izleyebileceği bahçe gibi açık alandır (Aytekin, 2019:211). Arın filmin metninde “Kula kadınının renkli ama yüksek duvarlarla çevrilmiş dünyası.” kelimelerini kullandığı sinematografik çerçeve ile perçinler. Filmin sonunda renkli yatak odasındaki “kadın” demir parmaklıklar arkasında (Şekil 3-21) “erkeğini” boynu eğik bir şekilde bekler.

ġekil 3-21Kadının toplumsal yaĢamdaki yeri 3.2.3.5 Kula’da Üç Gün Filminin Çekim Süresi

Film Süresi 38

Ölçülen Süre 36:38

Ortalama Plan Süresi 6,86

Sabit Çerçeve 177 Sağa Pan 19 Sola Pan 16 Zoom Out 6 Zoom İn 5 Yukarı Tilt 23 Aşağı Tilt 11 Kaydırma (traveling) 40 Tekne-Gemi Kaydırma 17 Toplam Plan 320

Tablo 3-3 Kula’da Üç Gün: Kamera hareketliliği ve ortalama plan süresi

Kula‟da Üç Gün filminde Türkiye‟de ilk kez bir belgesel filmde lastikli vinç (Crane) kullanılmıştır (Çölgeçen, 2006:186). Vinç ile yapılan çekimlerde kamerayı daha

özgür hareket ettirebilmenin avantajıyla plan sekanslar tercih edildiği gözlenir. Örneğin çeyiz konvoyunun görüntülendiği bir plan 1 dakika 15 saniye sürer. Vinç üzerindeki kamera konvoyun önünden gelişini görüntüleyerek yükselir, evlerinin pencerelerinden sarkan Kula‟lı kadınları bir süre gösterir. Ardından aşağı doğru hareket eden vinç üzerindeki kamera açık bahçe kapısından evin girişini gösterir. Daha sonra hareketini devam ettiren vinç üzerindeki kamera konvoyun gidişini görüntüler.

ġekil 3-22Plan sekans baĢlama ve bitiĢ kareleri.

Yukarıda bahsi geçen plan sekansta kamera 75 saniye çekim yapar. Filmin sonunda yıkılan Kula evlerine ait 26 farklı plan 4,5 saniye süresinde gösterilir. Yani saniyede yaklaşık 3 farklı görüntü görünecek şekilde kurgulanır. Örneklerden de görüldüğü gibi anlatı içinde izleyiciye iletilmek istenen düşünceye göre plan süreleri değişkenlik gösterir.

3.2.4 Eski Evler Eski Ustalar “Sisler Kovulunca” Filminin Çözümlemesi

Benzer Belgeler