• Sonuç bulunamadı

3.2 KARAR TÜRLERİ

3.3. ÇOK KRİTERLİ KARAR VERME

3.3.7. Çok Kriterli Karar Verme Yöntemler

ÇKKV tanımlayıcı bir yaklaşımdır ve olası kararları tanımlayarak, nitelikleri ve değerlendirme kriterini tanımlayarak ve kriterin saptadığı bir “f” fayda fonksiyonunu da katarak problemi tanımlamayı içermektedir (T’Kindt, V., Bıllat, J.C.; 2002: 44). Rasyonel bir karar verme çerçevesinden iyi tercih edilmiş seçim, genellikle kısıtlar ve yönetimin amacı doğrultusunda sınırlandırılır. Burada adı geçen kısıt, amaçların başarı ile yerine getirilmesi ve seçilmesidir (Umarusman, 2002: 6).

ÇKKV yöntemleri hem niteliksel hem de niceliksel olarak daha iyi model karar senaryoları geliştirmektedir. Bu yöntemler matematiksel katılık, geçerlik ve dizayn olarak farklılıklar göstermektedirler. Basit katkılı ve çoklu modeller, ağırlıklandırılmış olsun ya da olmasın, bütün kriterlere göre her bir alternatifin skorlarını toplamaktadır (Grandzol, John R; 2005: 2). ÇKKV yöntemleri aşağıda belirtilen 3 operasyonel yaklaşımı içermektedir:

• Kıyaslanamazlığın dışlandığı tek ölçütlü sentez yaklaşımı (Örnek: AHP, TOPSIS),

• Kıyaslanamazlığın kabul edildiği üstün sentez yaklaşımı (Örnek: ELECTRE)

• Yargılama ve hata yinelemeleriyle etkileşimli yerel kıyaslama (Martel, J.M., 1999, Erişim: http://www.cors.ca/bulletin/v33n1_1e.pdf, 12.01.2007).

ÇKKV yöntemleri, 1960’lı yıllarda, karar verme işlerine yardımcı olacak birtakım araçların gerekli görülmesiyle geliştirilmeye başlanmıştır. Seçimde ulaşılmak istenen hedefi birçok parametrenin belirlediği ve seçim için değerlendirilecek alternatiflerin her birinin kendine has avantajlarının bulunduğu durumlarda karar verme işi çok zor bir durum alacaktır. Böyle durumlarda kararı verecek olan kişi ya tüm bu kararsızlık sıkıntısından kurtulmak için, sağlıklı olup olmadığını önemsemeden, bir karara varacak; ya da uzun ve rasyonel olmayan analizler sonunda kuşku içerisinde bir karara varacaktır. ÇKV yöntemlerini kullanmaktaki amaç alternatif ve parametre (kriter) sayılarının fazla olduğu durumlarda karar verme mekanizmasını kontrol altında tutabilmek ve karar sonucunu mümkün olduğu kadar kolay ve çabuk elde etmektir (Herişçakar, Engin; 1999, erişim:http://www.gidb.itu.edu.tr/staff/unsan/ Kongre/cilt1/20.pdf, 03.10.2006).

ÇKKV problemleri; Çok Nitelikli Karar Verme (ÇNKV) ve Çok Amaçlı Karar Verme (ÇAKV) olarak sınıflandırılmaktadır. ÇNKV problemleri önceden belirlenen sayıda alternatife sahiptir ve bu alternatiflerin her birine ilişkin ulaşılacak başarı düzeyleri belirlenmektedir. ÇNKV problemlerine kararlar, her bir alternatif için varılan niteliklerin karşılaştırılması yolu ile verilmektedir. Öte yandan ÇAKV problemlerinde ise, alternatiflerin sayısı önceden belirlenememektedir ve modelin amacı “en iyi” alternatifi belirlemektir. Kantitatif karar verme tekniklerinde optimal çözümü verecek olan alternatiflerin sayısına önceden karar verilememektedir. Bu nedenle işletme sorunlarının çözümünde kullanılacak olan optimizasyon tekniğinin ÇAKV metotları arasından seçilmesi gerekmektedir (Özdemir, 2004: 49).

Aşağıdaki tablo bu iki sınıftaki problemlerin özellikleri arasındaki karşılaştırmayı göstermektedir:

Tablo 3.2. ÇNKV-ÇAKV Karşılaştırma Tablosu Çok Nitelikli Karar

Verme

Çok Amaçlı Karar Verme Kriterlerin Tanımlanması Nitelikler tarafından Amaçlar tarafından

Amaçların Tanımlanması Örtük/Zımni olarak Açık/Belirgin olarak Niteliklerin Tanımlanması Açık/Belirgin olarak Örtük/Zımni olarak

Kısıtlılıklar Aktif değil (Niteliklere

dahil edilmiş) Aktif Alternatifler Sonlu sayıda, ayrık

(önceden tanımlanmış)

Sonsuz sayıda, sürekli (süreç sırasında belirir) Karar Verici ile Etkileşim Çok fazla değil Çoğunlukla Kullanım Amacı, Problem

Türü Seçim/Değerlendirme Tasarım Kaynak: Çınar, 2004: 46.

Söz konusu sınıflama pratikte ÇKKV problemlerinin çözüm yöntemlerinin çeşitliliği ile uyum içindedir. Buna göre, ÇNKV seçim problemlerinin, ÇAKV ise tasarım problemlerinin çözümünde uygun yöntemler sunar. Örneğin, bir imalat firmasının karşılaşabileceği ürün bileşimi tasarlanması probleminde, "hangi" üründen (bileşen) "ne kadar" kullanılacağına karar verilmelidir. Bu açıkça bir ÇAKV problemidir. Problemde sadece iki kriter olmakla birlikte alternatiflerin sayısı, firmanın kaynak kısıtları altında, özellikle de bu bir yığın üretimse sonsuz olarak düşünülebilir.

Diğer taraftan aynı firmanın karşılaşacağı belirli alternatifler arasından (üretim teknolojisi tipleri) en iyi üretim sistemini seçme gibi bir problem de tipik bir ÇNKV problemi olacaktır. Burada karlılık, işgücü yaratma, yerli materyalleri kullanma gibi bir çok seçim kriterinden (nitelikler) bahsedilebilir. ÇAKV problemlerinin çözümünde matematiksel optimizasyon teknikleri kullanılırken, ÇNKV çözümlerinde seçim problemi söz konusu olduğundan klasik matematiksel programlama araçlarının kullanılması gerekmez (Çınar, 2004: 46).

3.3.7.1. Analitik Hiyerarşi Süreci (AHP)

1970'lerin sonlarında T.L. Saaty tarafından geliştirilmiş bu yöntem en standart formunda çok nitelikli alternatifler arasından seçim problemlerinde kullanılmaktadır. Bununla birlikte yöntemin pratik doğası gereği; kaynak tahsisi, tahmin, risk analizi, planlama, performans yönetimi vb. çok çeşitli alanlardaki çalışmalarda da uygulanmıştır (F. Zahedi, 1986: 100-102).

3.3.7.1.1. Tanımı ve Özellikleri

Analitik Hiyerarşi Süreci (Analytic Hierarchy Process-AHP) Yöntemi, özel bir hiyerarşik toplamsal ağırlıklandırma süreci (Hwang C.L., Yoon K., 1981: 104) ve çok nitelikli karar problemleri için bir yapılandırma, ölçüm ve sentezleme yöntemidir (Forman E.H., ve Gass S.I., 2001: 469).

Kişisel değerlendirme problemlerinin bazı türleri için geliştirilmiş AHP aracılığıyla rakamsal değerlendirme yapılabilmektedir. AHP’ ye başvurulmasıyla karar vericinin sezgi ve/veya deneyimsel yargıları temel alınarak alternatifler değerlendirilebilmekte, her bir alternatif için rakamsal bir değerlendirme sonucu çıkarılabilmektedir (Tanino vd., 2003: 183).

AHP bireylerin ya da grupların kendi varsayımlarını yapmaları ve onlardan beklenen çözümün türetilmesi vasıtasıyla fikirlerini paylaşmasına ve problemleri tanımlamasına olanak sağlayan esnek bir modeldir. Ayrıca bilgilerde değişiklikler yapılarak çözümün veya sonucun duyarlılığının bireylerce test edilebilmesine olanak sağlamaktadır. AHP, yargıların daha iyi yapılabilmesi için insan doğasını düşünme şekline zorlamak yerine uzlaştırmak için dizayn edilmiş, karmaşık problemlerin çözümü için kullanılan güçlü bir süreçtir. AHP yargılar ve kişisel değerleri mantıksal bir düzende birleştirmektedir. Süreç; hayal gücü, deneyim ve bilgi ile bir problemin hiyerarşisini oluşturmaya ve mantık, önsezi ve deneyim ile yargıları yapmaya bağlıdır. Başta kabul edilip devam edildikten sonra AHP, problemin bir parçasının

göstermektedir. Sistemin bir bütün olarak bağlantılarını tanımlama, anlama ve yargılamak için kullanılan bir süreçtir (Saaty, T.L., 1999: 23).

AHP kişileri nasıl karar vermeleri gerektiği konusunda bir yöntem kullanmaya zorunlu kılmak yerine, onlara kendi karar verme mekanizmalarını tanıma olanağı sağlayıp bu şekilde daha iyi karar vermelerine olanak sağlayan bit yöntemdir. AHP’ nin dayandığı teori; gerçekte insanoğlunun hiçbir şekilde kendisine öğretilmemiş olmasına karşın tamamen içgüdüsel olarak benimsediği karar mekanizmasını yansıtır. Bu yöntemle karar vermede, insanların deneyimleri ve bilgileri en az kullanılan veriler kadar önemlidir (Erikan, L., 2002: 63).

AHP, karar vericinin tercihleri ile ilgili varsayımlarından ve üzerinde kurulu olduğu aksiyomlar sistemi ile kurallar setine dayanır. AHP’ nin bu teorik alt yapısı üç aksiyomdan oluşur;

1. İki taraflı olma/tersi olma aksiyomu: Örneğin; A elemanı B elemanını