• Sonuç bulunamadı

Kredi Temerrüt Swap Primindeki Günlük Değişimlerin Olası

4.2. KISA DÖNEMDE TÜRKİYE’NİN ÜLKE KREDİ TEMERRÜT SWAP

4.2.1. Kredi Temerrüt Swap Primindeki Günlük Değişimlerin Olası

Ülkelerin borç ödeyememe durumuna dair yapısal modellerde, ülke risk primi hesaplamalarında

• Peşin faiz oranı • Getiri eğrisinin eğimi • Temerrüde uzaklık • Değişkenlik

• Dünya ekonomisindeki değişimler

faktörlerinin ve yayılma etkisinin etkin olduğu III.Bölüm’de gösterilmişti. Bu faktörlerin doğrudan gözlenememesi nedeniyle, bu faktörler için günlük zaman serilerini elde edebileceğimiz temsili değişkenler bulmak gerekmektedir. Bu yüzden ampirik analizlerde kullanılmak üzere temsili değişkenler belirlenmekte ve Türkiye’nin ülke kredi temerrüt swap primini kısa dönemde etkileyen faktörler bu temsili değişkenler kullanılarak açıklanmaktadır.

1. Peşin Faiz Oranı: Gelişmekte olan ülkelerin risk primlerine kısa vadede etkisi olabilen bir faktör, küresel nakde dönüştürülebilirlik koşulları için iyi bir gösterge olan risksiz faiz oranıdır. Risksiz faiz oranı, gerçekten de, önceki bazı araştırmalarda ülke riskin önemli bir belirleyicisi olmuştur210. Bu çalışmada, vadesine 5 yıl kalan ABD Hazine Bonosu faiz oranının, peşin faiz oranının temsili değişkeni olarak kullanmasına karar verilmiştir. Vadesine 5 yıl kalan hazine bonosunun seçilmesinin nedeni, ileri ki alt bölümlerde de

209

Göktaş, a.g.e.,ss.125-126. 210

anlatılacağı üzere, analizlerin Türkiye’nin 5 yıl vadeli ülke kredi temerrüt swap primi üzerinde yapılacak olmasıdır. Dolayısıyla, Türkiye’nin ülke kredi temerrüt swap’ı ile aynı vadede ki bir risksiz faiz oranının kullanılmasına özen gösterilmiştir. Peşin faizi oranı ile ülke kredi temerrüt swap primi arasında ters ve kuvvetli bir ilişki beklenmektedir.

2. Getiri Eğrisinin Eğimi: III.Bölüm’de açıklandığı gibi, peşin faiz oranı tek başına getiri eğrisini belirlemeye yetmemektedir. Bu yüzden yapısal model yaklaşımında uzun dönem ve kısa dönem faiz oranları arasındaki farkın ülkelerin borç ödeyememe durumuna etki ettiği kabul edilmektedir. Faiz oranları arasındaki bu farka, getiri eğrisinin eğimi denir211. Bu

çalışmada, vadesine 10 yıl ve 2 yıl kalan ABD Hazine Bonosu faiz oranları arasındaki fark, risksiz getiri eğrisinin eğiminin temsili değişkeni olarak kullanılacaktır. Getiri eğrisinin eğimindeki bir artış, gelecekte beklenen kısa vadeli faiz oranını artırarak, ülke kredi temerrüt swap priminde bir düşüşe neden olması beklenmektedir.

3. Temerrüde Uzaklık: Yapısal modellerde temerrüde uzaklık, ülkenin kaldıracına, yani borcunun varlıklarına oranına eşittir. Ülkenin varlık değeri toplam borçlarının altına düşerse, temerrüt gerçekleşir. Bu oran arttıkça, ülke kredi temerrüt swap primi de artmaktadır. Ülkenin varlık ve borçlarını temsil eden birçok temsili değişken belirlemek mümkündür, ancak tüm değişkenler aylık, üç aylık ya da yıllık olarak yayınlanan verilere dayanmaktadır. Temsili değişken olarak kullanılabilecek dış borç, dış borç servisi, ihracat, GSYH, rezervler, cari işlemler dengesi, vb. birçok veri günlük olarak yayınlanmamaktadır. Bu yüzden temerrüde uzaklık için zaman serisini günlük olarak elde edebileceğimiz temsili değişken bulmak oldukça güçtür212.

Tüm bu olumsuzluklara karşın, yukarıda sayılan ya da sayılmayan bir çok veriyi etkileyen ve günlük zaman serisini elde edebileceğimiz başka bir temsili değişken bulmak mümkündür. Bu da USD/TL döviz kurudur. Örneğin döviz kurundaki yükselme, borcun ödenmesinde uzun vadeli sorunlar yaratabilecek olan Borç/GSYH, Dış Borç Servisi/İhracat veya Borç

211

Van Landschoot, a.g.e., s.35. 212

Servisi/GSYH oranlarının kötüleşmesine yol açar213. Üstelik, III.Bölüm’de verilen yazın taramasında, döviz kurunun bir çok ülkenin risk primini açıklamada temsili değişken olarak kullanıldığı belirlenmiştir. Dolayısıyla bu çalışmada, USD/TL kurunun temerrüde uzaklığın temsili değişkeni olarak kullanılması bu konudaki yazın ile de uyumludur. USD/TL kuru arttıkça ülke kredi temerrüt swap primininde artması beklenmektedir.

4. Değişkenlik: Ülke risk primi ülkenin ekonomik yapısındaki dalgalanmadan da etkilenmektedir. Artan değişkenlik, ülkenin refahının temerrüt tetikleme sınırına ulaşma olasılığını artırmaktadır. Bunun da risk primini artırması beklenir. Bir ülkenin ekonomik yapısındaki dalgalanmanın bir başka ifade ile değişkenliğinin en güzel göstergesi hisse senedi piyasasındaki fiyat hareketleridir214. Hisse senedi piyasasının genel bir

göstergesi olan hisse senedi endeksleri, fiyatlar baz alınarak oluşturulmakta ve genellikle piyasanın anlıkdurumu hakkında fikir vermektedir. Oluşturulan bu endekslere "Fiyat Endeksleri" denmekte ve menkul kıymet borsalarına kote olan şirketlerin oluşturdukları endüstri ve sektör gruplarının performansının ölçülmesine yardımcı olmaktadır215.

Türkiye üzerine yapılan bu çalışmada, Türkiye’deki hisse senedi piyasalarının performansının ölçülmesinde İMKB hisse senetleri piyasası endeksleri kullanılabilir. İMKB30 ve İMKB100 ulusal endeksleri, bu endeksler içinde hisse senetleri piyasalarının performansının ölçülmesinde en sık kullanılanlarıdır. Bu iki endeks birbirlerine yakından sistemik olarak bağlıdır öyle ki, ikisi arasında seçim yapmanın pek bir önemi kalmamaktadır. Ancak yine de, piyasa değeri ve günlük işlem hacimleri sıralamasına göre ilk 30 hisse senedinin dahil olduğu İMKB30 ulusal endeksindeki dalgalanmanın Türkiye’nin ekonomik yapısındaki dalgalanmayı daha iyi temsil ettiği kabul edilebilir216. Bu çalışmada, İMKB30 ulusal endeksinin değişkenliği, Türkiye’nin ekonomik yapısındaki dalgalanmanın (değişkenliğin) temsili

213 Rowlend, a.g.e., s.55. 214 Westphalen, a.g.e., ss.12-13. 215Aydın, a.g.e., s.130. 216Aydın, a.g.e., ss.133-134.

değişkeni olarak kullanılacaktır. İMKB30 ulusal endeksinin değişkenliği arttıkça, ülke kredi temerrüt swap priminin de artması beklenmektedir.

5. Dünya Ekonomisindeki Değişimler: Gelişmiş ülkelerdeki zayıf bir hisse senedi piyasası, yatırımcıları alternatif yüksek kazanç kaynakları aramaya yönlendirebilir. Diğer taraftan, hisse senetleri piyasasında bir düşüş de güvenli piyasalara yönelmeye yol açabilir. Bu iki etmenin gelişmekte olan ülkelerin risk primleri üzerinde zıt etkisi vardır ve genelde ikincisi hakim olmaktadır217. ABD hisse senedi piyasası söz konusu gelişmiş ülkeler içerisinde, gerek piyasalarının gelişmişlik seviyesi gerekse derinliği en yüksek olanıdır. Bu yüzden gelişmekte olan ülkeler üzerinde etkisi diğerlerine göre daha fazla hissedilmektedir.

ABD hisse senedi piyasasının, gelişmekte olan ülke piyasalarını iki şekilde etkilemesi mümkündür. İlki, zayıf bir hisse senedi piyasası yatırımcıları alternatif yüksek kazanç kaynakları aramaya yönlendirebilir ve böyle bir durumda, gelişmekte olan ülkelerin yüksek getirili bonoları, çekici bir seçenek sağlayabilir. Sonuç olarak düşen bir ABD hisse senedi piyasası, gelişmekte olan ülke bono fiyatlarında bir artışa ve böylece ülke risk priminde bir düşüşe yol açacaktır. İkinci olarak, düşen bir ABD hisse senedi piyasası, yatırımcıların hisse senedi piyasası istikrar kazanana kadar düşük riskli seçenekler aradıkları, bir kaliteye yönelişe yol açabilir. Bu yatırımcıları gelişmekte olan ülke bonolarını satmaya ve daha güvenilir seçeneklere yatırım yapmaya yönlendirecektir. Düşen bir ABD hisse senedi piyasası, gelişmekte olan ülke bono fiyatlarında bir düşüşe ve böylece ülke risk priminde bir artışa yol açacaktır. Dolayısıyla, iki etkenin gelişmekte olan ülkelerin risk primlerinde zıt etkisi bulunmaktadır ve genel olarak ikincisi hakim durumdadır 218.

Hisse senedi piyasalarının performansının ölçülmesinde, hisse senetleri piyasası endekslerinin kullanıldığına daha önce değinilmişti. ABD hisse senedi piyasalarında da iki önemli endeks gösterge olarak kullanılmaktadır. Bunlar, Dow Jones Industrial Average (DJIA) ve S&P 500 endeksleridir. Bu

217

Westphalen, a.g.e., s. 8. 218

endeksler yatırım dünyasının termometresi durumundadır. DJIA endeksi, New York Borsası’ndaki en büyük 30 şirketin (örneğin General Motors, Wall Mart, Disney) hisse senedi fiyatlarının ortalamasını gösteren bir endekstir. S&P 500 endeksi, 3 borsadaki (New York Stock Exchange, American Stock Exchange, Nasdaq) en değerli 500 şirketin ortalamasını verir ve borsanın değerinin yüzde 75’inden sorumlu olan şirketleri gösterir S&P500 endeksi, DJIA endeksine göre daha fazla hisse sendi içermekte olup ABD ekonomisindeki, dolayısıyla dünya ekonomisindeki değişimleri daha iyi temsil edebilmektedir219.Bu çalışmada, S&P500 endeksinin, dünya ekonomisindeki değişimlerin temsili değişkeni olarak kullanılmasına karar verilmiştir. S&P500 endeksinin, ülke kredi temerrüt swap primini arttırması ya da azaltması söz konusu olabilir.

6. Yayılma Etkisi: III.Bölüm’de gelişmekte olan piyasalardaki yayılma etkisinin, Türkiye’nin ülke kredi temerrüt swap primi üzerindeki etkisi analiz edilmiş ve Türkiye’nin ülke kredi temerrüt swap priminin Brezilya, Güney Afrika ve Ukrayna’nın ülke kredi temerrüt swap primleri ile yüksek korelasyon gösterdiği belirlenmişti. Söz konusu 3 gelişmekte olan piyasa içinde, Türkiye’nin en yüksek korelasyonda işlem gördüğü ve benzer fiyat trendleri gösterdiği ülkelerin başında Brezilya gelmektedir.

Her ne kadar ekonomistler her fırsatta iki ülke arasındaki ekonomik temellerin farklılığına dikkat çekse de, zira Brezilya cari fazla veren ve üretim ağırlıklı bir ülke konumunda iken Türkiye cari açık veren bir hizmet ülkesi konumundadır, yatırımcılar açısından iki ülkenin maruz kaldıkları sistemik riskler finansal piyasalar üzerinde o kadar etkili olmaktadır ki ülkelerin özelinde kendilerine has riskler, piyasa dinamiklerini etkilemekte çoğu zaman zayıf kalmaktadır.220 Bu çalışmada, Brezilya’nın vadesine 5 yıl kalan ülke kredi temerrüt swap’ının, yayılma etkisinin temsili değişkeni olarak kullanmasına karar verilmiştir. Vadesine 5 yıl kalan ülke kredi temerrüt swap’ının seçilmesinin nedeni, ileriki alt bölümlerde de anlatılacağı üzere,

219

Aydın, a.g.e., ss. 132-133. 220

Global Menkul Değerler, Türkiye Brezilya İlişkisine Alternatif Bir Bakış, Günlük Bülten, 21.05.2007, http://www.global.com.tr/yeni/showpdf.jsp?file_id=9778, (Erişim Tarihi:

analizlerin Türkiye’nin 5 yıl vadeli ülke kredi temerrüt swap primi üzerinde yapılacak olmasıdır. Dolayısıyla, Türkiye’nin ve Brezilya’nın aynı vadeye sahip ülke kredi temerrüt swap’larının kullanılmasına özen gösterilmiştir.

4.2.2. Analiz Modelinin Oluşturulması ve Uygulanması