• Sonuç bulunamadı

2.3. Üniversite Öğrencilerinin Genel Sağlık Sigortalılığı ve Çalışmaları Halinde Sosyal

2.3.3. Burs-Kredi Durumları

Türkiye’de Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu ve üniversiteler tarafından yükseköğrenim kurumu öğrencilerinin eğimlerini sürdürebilmeleri için sosyal teşvikler uygulanmaktadır. 5102 sayılı Yükseköğrenim Öğrencilerine Burs ve Kredi Verilmesine Dair Kanunu ile kamu kurum ve kuruluşları tarafından yükseköğrenim öğrencilerine burs, kredi ve nakdi yardımın usul ve esasları düzenlenmiştir. Başbakanlığa bağlı olarak faaliyette bulunan Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu öğrencilere “burs, kredi, katkı kredisi, barınma desteği, beslenme ve barınma yardımı” gibi sosyal teşviklerde bulunmaktadır (Sözer, 2018b: 315).

5102 sayılı Yüksek Öğrenim Öğrencilerine Burs, Kredi Verilmesine İlişkin Kanunun 6 ncı maddesi hükümlerine dayanılarak Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Burs – Kredi yönetmeliği37 düzenlenmiştir. İlgili yönetmelikte kurum tarafından öğrencilere verilen bursların verilme şartları, kesilme nedenleri ve tahsiline yönelik düzenlemelere yer verilmiştir. İlgili yönetmelik hükümlerine göre burs,

37 Bkz. RG (2014), 24.08.2004 tarih, Sayı:25563, Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Burs – Kredi

karşılıksız verilirken kredi ise borç olarak verilen para olarak tanımlanmaktadır. Kurum yükseköğrenim gören öğrencilerin ihtiyaçlarını ve yeterliliklerini tespit ederek öğrencilere kredi verir. Burs talep koşulları; “Türk vatandaşı olmak, Önceden maddi destek almamış olmak, Başarılı öğrenci olmak, Resmi (polis.) Öğrenci olmamak, Yeterli olmak olarak sayılırken”38, kredi talep koşulları da benzer bir şekilde “Türk vatandaşı olmak, bir

yükseköğrenim kurumuna kayıtlı olmak, sicili temiz olmak, Daha önce kredi almamış olmak, Kredi almaya yeterli olmak ve başarılı olmak” olarak sayılabilir (Sözer, 2018b :316-317).

İlgili yönetmelikte bursun ve kredi ödemelerin kesilme şartları da düzenlenmiştir. Öğrencilerin aldığı burslar bazı durumlarda krediye dönüşmekte, bazen askıya alınmakta bazı durumlarda ise kesilmektedir. Öğrenciliğin askıya alındığı dönemlerde öğrencilerin almış olduğu burs da askıya alınmaktadır. Yine öğrenciliğin sona ermesi, yükseköğretim kurumundan çıkarma ya da en az 1 yıl uzaklaştırma cezası almak, bir suçtan dolayı 6 ay veya daha fazla ceza almak gibi durumlarda öğrencilerin almış oldukları burslar kesilmektedir39 (Sözer, 2018b: 319).

Benzer durum öğrenim kredisi için de geçerlidir. Öğrenim kredisi alan öğrenciler öğrenim kredisine hak kazanma koşullarını halen taşımaları şartıyla normal eğitim süresi kadar öğrencilik hali devam ettiği sürece öğrenim kredisi alırlar. Kredi ödemelerinin kesilmesi durumu burslarla benzer olarak ; kredinin askıya alınması ve kredinin son bulması olarak sınıflandırılmıştır (Sözer, 2018b: 322).

Kredinin askıya alınması, öğrencinin haklı mazeretinden ya da yükseköğrenim kurumundan kaynaklanan nedenlerle kredi ödemesinin durdurulması ve izleyen süreler içerisine devam etmesini ifade eder. Öğrencinin haklı mazeretine örnek olarak rahatsızlığını belgelemesi ya da haklı bir nedenle yükseköğretim kurumundan izin alması örnek verilebilirken, yükseköğretim kurumunun bir nedenden dolayı kapalı tutulması da yükseköğretim kurumunda kaynaklanan nedene örnek verilebilir (Sözer, 2018b: 323). Kredinin son bulunması ise askıya alınma durumundan farklı olarak ödemenin sona ermesini ifade eder (Sözer, 2018b 323). Kredinin kesilme nedenleri arasında; öğrencinin kredi almaktan vazgeçmesi, yükseköğrenim kurumundan kendi isteği ile ayrılması veya kurum tarafından öğrencilikten çıkartılması, kayıtlı olduğu kurumda bir yıldan fazla başarısız olması olarak sayılabilir.

Bursun ve kredinin kesilmesinin bir diğer nedeni de öğrencinin çalışmasıydı ancak 24/12/2015 tarihli Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Burs-Kredi

38 Bkz. Burs Yönetmeliği, m. 4 39 Bkz. Burs Yönetmeliği, m. 24-30

Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile 31.08.2018 tarih “Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Öğrenim Kredisi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’, Resmi Gazete ’de yayımlanmış olup artık üniversite öğrencilerinin asgari ücret düzeyinde aylık veya ücretle sürekli bir işte çalışması veya bir gelire sahip olması burs ve kredi almasına engel olmayacaktır. Bu düzenleme ile birlikte üniversite öğrenciler asgari ücret düzeyinde bir işte çalışmaları halinde burs ve kredi alabileceklerdir.

Ancak Yüksek Öğrenim Kredi Ve Yurtlar Kurumu Katkı Kredisi Yönetmeliği’nde bir değişiklik yapılmadığından katkı kredisi alan öğrenci, kredi almaya başladıktan sonra en az asgari ücret düzeyinde bir gelirler sürekli çalışanların katkı kredisi kesilmektedir. Katkı kredisi; “öğrenciye sunulan eğitimin karşılığı olarak kayıtlı olduğu yükseköğretim kurumuna borçlandırılması suretiyle ödenen miktar” olarak tanımlanmaktadır ( Sözer, 2018b: 327).

24.12.2015 tarihinden önce yükseköğrenim esnasında öğrencinin çalışması halinde kredisi veya bursunun kesilmesinin sosyal güvenlik kavramı ile bağdaşmadığı doktrinde vurgulanmaktaydı. Değişiklikten önce üniversite öğrencileri burslarının ve kredilerinin kesilmemesi için sigortasız çalışamayı tercih etmekteydi. Üniversite öğrencilerinin öğrenimleri esnasında çalışmayı düşünmelerinin en fazla sebeplerinden biri maddi ihtiyaçları olmakta olup, öğrenciler çalışmaları durumunda bu sefer burslarını veya kredilerini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalmaktaydı. Bu durumda ne kadar çalışacakları belli olmadığı için sürekli gelirlerinden vazgeçmek istemeyen öğrenciler kayıtsız çalışmaya yönelmekteydi. Aslında öğrencilerin bu yönelimi iş gücü piyasasında kayıtsız çalışmayı da yaygınlaştırmaktaydı. Mevcut değişikliklerin kayıt dışı istihdamın da önüne geçilebilmesi için önemli bir adım olduğu düşünülmektedir.

Ancak mevcut düzelemenin yeterli olduğundan bahsedemeyiz. Zira çalışmıyor olma şartına rastlanılan bir diğer düzenleme de üniversiteler ve KYK tarafından karşılanan barınma desteğindedir. Barınma desteğinden yararlanma koşulları arasında açık bir biçimde “asgari ücretin üzerinde bir işte çalışmıyor” olmak sayılmaktadır. Bahsi geçen düzenlemeler öğrencileri sigortasız çalışmaya adeta teşvik etmektedir. Türkiye’de sigortasız çalışma ile mücadele edilmeye çalışılırken bu düzenlemelerin varlığı tezatlık taşımaktadır. Zira katkı kredisi alan veyahut barınma olanağından yararlanan bir öğrenci, Türkiye’nin ekonomik koşulları baz alındığında çalışma ihtiyacı duyabilir zira KYK tarafından verilen katkı kredisi veyahut barınma olanağı bu öğrencinin üniversitedeki tüm ekonomik ihtiyacını karşılayacak düzeyde değildir.

Mevcut düzenlemeler çalışma gereksinimi duyan öğrenciye iki seçenek sunmaktadır. Sigortalı ve asgari ücretle bir işte çalışarak barınma olanağından vazgeçme, bir diğer seçenek de sigortasız bir işte çalışarak barınmadan yararlanmaya devam etmek. Burada aslında iki seçenekten ziyade mevcut düzenlemenin öğrencileri tamamen kayıtsız çalışmaya yöneltebildiği söylenebilir. Kanunlar arasında norm birliğine varmak ve hakkaniyeti sağlamak için ilgili düzenlemenin değiştirilmesi gerektiği düşünülmektedir.