• Sonuç bulunamadı

2. GENEL BİLGİLER

2.12. Egzersiz ve Enzimler Arasındaki İlişki

2.12.1. Kreatin kinaz (CK)

Kreatin Kinaz (CK) kas kasılmasını sağlamakla birlikte aynı zamanda taşıma sistemlerindeki ATP’ninde yenilenmesini (rejanasyonu) sağlayan bir enzimdir (Kılıç, 2010). Kreatin kinaz enzimi (CK) İsleket ve kalp kası ile beyin dokusunda da bulunmaktadır (Şentürk, 2008). CK’nın; üç izoenzimi vardır ve bunlardan biri olan CK-MB izoenzimi kalp ve iskelet kasında bulunmaktadır. CK’nın Vücutta en yüksek seviyede bulunduğu dokular kas ve beyindir. Beyinde bulunan CK enziminin, kan beyin bariyerini aşarak dolaşıma geçmesi çok zordur. Bu sebepten dolayı dolaşımda ölçülen CK enzimi miktarının kaynağı, iskelet kası ya da kalp kası ağırlıklıdır Bu enzimin dolaşım düzeyindeki seviyesinin yükselmesinin sebebi İskelet kası ile kalp kasında meydana gelen travma yada nekrozudur (Şentürk, 2008). Dolayısı ile CK enzim miktarındaki artışın nedeni öncelikle iskelet kası ya da kalp kası harabiyetinden kaynaklanabilmektedir (Erdoğan, 2009).

CK düzeyindeki yükselmelere neden olan bazı faktörler şunlardır; akut miyokard enfarktüsü, miyokardit, kalp ameliyatları, konjestif kalp yetmezliği; iskelet kası travması ve kas distrofisi, aşırı egzersiz, malin hipotermi; reye sendromu, hipotiroidi, geniş beyin enfarktı, prostat, mesane ve sindirim sistemi maliniteleridir (Burtis ve Ashwood, 1999). Enzim aktivitesi Hipertiroidi ve kas kütlesinin azaldığı durumlarda düşebilmektedir Kreatin Kinaz tip I liflerine oranla tip II liflerinde daha fazla aktivasyon gösterebilmektedir. Tepe aşağı yapılan yürüyüş egzersizlerinde tip II fibrillerinin tip I fibrillerine göre daha fazla hasara uğradığı belirtilmektedir. Ck enzimi ile kassal aktivite ve boş zamanları değerlendirme faaliyeti arasında herhangi bir korelasyon saptanamamıştır (Şentürk, 2008). İskelet kası CK‟nın en aktif olduğu yerdir. CK enzimi aktivitesi, egzersizin sebep olduğu kas hasarında; cinsiyet, yaş, egzersizin tipi gibi değişkenlerden etkilenirken aynı zamanda farklı ırklara bağlı olarak da kişilerde farklı miktarlarda ortaya çıkabilmektedir. Yapılan Çalışmalarda siyahilerde Kafkaslardan daha yüksek CK aktivitesi tespit edilmiştir. Diğer başka bir çalışmada ise İspanyolların zenci ve Kafkas ırkı arasında bir özelliğe sahip olduğu, Asyalıların da Kafkaslara benzer nitelikte CK aktivitesi gösterdikleri bilinmektedir. Değişik türdeki ırkların sahip olduğu farklı CK enzimi aktivitesi tam olarak açıklanamasa da bu

farklılıkların kas kitlesiyle ya da fiziksel aktivite alışkanlık düzeyleri ile ilişkilerinin olmadığını bildiren çalışmalar da bulunmaktadır. Genlerinin yapısının farklı olmasından dolayı, Irklara özgü bu farklılıkların ortaya çıktığı düşünülebilir. ATP Yüksek enerji gereksinime bağlı olarak pek çok dokuda enerji kaynağı olarak kullanılır. Baskın özellikte olan CK enzimi; çizgili kas, kalp kası ve beyinde bulunur ( Burtis, C.A., Edward R. Ashwood, 1999 ). Sağlıklı olan bireylerdeki yüksek CK enzim serum değerleri, iskelet kası hücrelerini zedeleyen yoğun şiddette yapılan fiziksel egzersizlerle ilişkilidir. En yüksek CK değerlerinin görüldüğü fiziksel aktiviteler; egzantrik kas kasılmalarını içeren, yokuş yukarı koşma, ağırlık kaldırma uzun mesafe koşuları gibi spor dallarıdır. Özellikle egzersizden sonraki 24 saatte toplam CK serum değerlerinde artış görülmektedir (Nuviala ve diğerleri, 1992). Egzersizden sonra artan keratin kinazın pik zamanı egzersizin türüne, şiddetine ve süresine bağlı olarak değişebilmektedir. Yapılan farklı çalışmalarda CK’nın pik zamanı konusunda değişik sonuçlar elde edilmiştir. CK miktarının yapılan egzersizden 2-4 gün sonra en yüksek seviyesine ulaştığı bildirilirken, yapılan başka bir çalışmada ise bacak direnç egzersizinden sonra CK seviyesindeki yükselme 3-4. günlerde en yüksek seviyelerine ulaştığı gözlenmiştir (Şentürk, 2008). Yüksek CK serum değerleri, bazen sağlıklı bireylerde de görülebilmekte ve kas rahatsızlıkları durumunda artabilmektedir (Nuviala ve diğerleri, 1992). CK serum normal değerleri birçok çalışmada farklılık göstermektedir. CK serum normal değerleri erkeklerde 55–170 U/L ve kadınlarda 30–135 U/L’dir (Kılıç, 2010).

Egzersiz birçok biyokimyasal paramatrede değişime neden olabilmektedir ve egzersizin süresi, etkisi, yoğunluğu ile değişmektedir. İskelet kası kaynaklı enzimlerden CK ve CK-MB de atletlerde daha yüksektir (Turhan, Çalık, Demirin, 2010). Brancaccio, Maffulli ve Limongelli (2007) ’nun yaptıkları çalışmada, egzersiz sonrası serum CK nın kırılma noktasının 300-500 U/L olduğunu belirtmişlerdir. Ayrıca günlük antrenman sonrası yüksek CK değerleri ile dinlenme CK değerlerinin atletlerde daha yüksek olabileceğini bildirmişlerdir (Brancaccio, Manfully ve Limongelli, F. M. 2007). Normal değerler: 95-140 U/L arasında değişirken CK’nın üst referans değerleri sporcularda sporcu olmayanlara göre iki kat daha fazla olabilmektedir. Literatürde buna benzer çalışmalar bulunmaktadır; Wu, Wong erkeklerde 350 U/L bayanlarda 200 U/L altında, Miller ve arkadaşları ile Schumann ve Klauke bu limitleri erkeklerde, 391 ve 398; bayanlarda, 240 ve 207 U/L, arasında olabileceğini öne sürmüşlerdir (Erdoğan, 2009). Mougios (2007) Selanik Üniversitesi’nde 700′ü aşkın sporcu üzerinde yaptığı bir araştırmada, referans aralıkları 37˚C’ de erkek sporcularda 82-1083 U / L ve kadın sporcularda 47-513 U/L olarak bulmuştur. Üst referans limitleri literatürde orta derecede aktif sporcu olmayan bireyler için bildirilen değerlerin iki

katı bulunmuştur. Üst sınırlar, literatürde spor yapmayan bireyler için bildirilen limitlerden altı kadar daha yüksek olarak tespit edilmiştir. Referans aralıkları erkek futbocular ve yüzücüler özel olarak hesaplandığında, üst referans sınırından yaklaşık olarak üç kat farklılığın olduğunu, futbolcular için 523 U/L, yüzücüler için 1492 U / L olarak bulmuştur. Bu farklılık ise iki sporun muhtemelen farklı antrenman ve yarışma gereksinimlerinden kaynaklanmaktadır. Sonuç olarak bu farklılığın sportif antrenman ve yarışmalarda serum CK için, referans aralıkları üzerinde önemli etkileri olduğunu belirtmişlerdir (Mougios, 2007).

Yıldızlar kategorisinde futbol oynayan 40 sporcu üzerinde yapılan bir başka araştırmada ise; erkeklerde 8 haftalık hazırlık çalışmalarının programı öncesi dinlenik durumda alınan kanlardan elde edilen CK düzeyi ortalamaları 359,50 U/L ve 8 haftalık programın bitiminde egzersiz sonrası, dinlenik durumda CK düzeyi ortalamaları 398,65 U/L ortalama değerler olarak tespit edilmiştir (Aslan, 2009).

CK serum seviyesi, yoğun ve uzun süren bir egzersizin ardından kas dokusu zedelenmesiyle artabilir. Bu artışın nedeni ya metabolik ya da fiziksel nedenlerden kaynaklanabilmektedir (Denvir ve diğerleri, 1999). İnsanlardaki enzim seviyeleri, kişilerin kas tipleriyle ilişkilidir. Yapılan Düzenli egzersizler CK serum artışına süreklilik sağlamakta ve ve buna bağlı olaraktan atletlerde CK serum seviyesi daha yüksek çıkabilmektedir. Düzenli egzersiz yapmayan bireylerde ise CK artısı daha düşük seviyede olabilmektedir. Egzersizin seviyesi, şekli, yoğunluğu ve süresi, kreatin kinazın salgılanma ve plazmadan atılma zamanı üzerinde etki etmektedir. Yapılan egzersizden 8 saat sonrası bir sürede Kreatin kinaz seviyesinde normal düzeyin 2 katı bir artış görülebilmektedir. Egzantrik egzersizden sonra artan, özellikle 2. ve 7. günler arasında yoğun olarak görülen CK seviyeleri kas zedelenmesiyle ilişkili olabilmektedir. Özellikle, egzersize bağlı kas hasarı belirtileri şunlardır: kas hacminde artış olan ve hasarlı kasın çevresinde ağrı, dinlenik pozisyonda dirsek fleksöründe hasar, etkilenen ekstremitenin hareket açıklığında azalma, kas gücünde azalma, myofibre proteinlerinin kan içine sızıntısı, kreatinkinaz (CK) ile birlikte şişme ve yapısal hasar, en sık ölçülen belirtilerdir. Kas hasarı semptomunda en sık görülen, gecikmeli kas ağrılarıdır. Bu tür ağrılar 8 ve 24 saati takip eden egzersizle ilişkili olarak ortaya çıkar ve 24 ile 48 saat sonraları arasında zirve yaptığı görülür fakat 7 güne kadar da etkisini gösterebilmektedir. Kas kuvvetindeki düşüş, hasarın şiddetine bağlı olarak, daha uzun sürede kalabilmektedir. Literatürde yer alan kas hasarı ve CK ile ilgili bazı çalışmalarda yüksek CK aktivitesi gösteren denekler hyperresponder olarak adlandırılırken, düşük CK aktivitesi gösteren denekler ise nonhyperresponder olarak nitelendirilmiştir. İki kriter esas alınarak gruplamalar

yapılmıştır. Bu kriterlerden birincisi CK’nın 2. günden sonra pik yapması ikincisi ise CK aktivitesinin 1000 U/L den fazla ya da egzersiz öncesi değerde % 500 oranda artması olarak belirlenmiştir. CK aktivitesinin plazmada çok yüksek oranlarda bulunmasının tatmin edici bir açıklaması yoktur (Hazar, 2004). Ayrıca yapılan diğer başka çalışmalara göre vücut kitle indeksiyle ya da kas kitlesiyle bir ilişkisinin olmadığı belirlenmiştir (Schwane ve diğerleri, 2000).

Benzer Belgeler