• Sonuç bulunamadı

KOSOVA’DA ASKERİ MÜDAHALEYE YOL AÇAN İNSAN HAKLAR

NATO üyesi Devletlerin hükümetleri askeri müdahaleye karar vermeden önceki yakın süreçte, sadece Mart 1998 ve Mart 1999 arasında, yaklaşık 2000 kişi Sırp yönetimine ait polisler tarafından öldürülmüştür. 1998 yazında çeyrek milyon insan evleri, kasabaları ve tarlaları Sırplar tarafından yok edilerek yaşadıkları yerlerden sürülmüşlerdir. Ocak 1999’da Racak Kasabasında 40 kişi katledilmiş ve bu katliama ait deliller BM insani yardım ekipleri tarafından bulunmuştur210.

1998 yılında, Sırp asker ve polisleri ile Kosova Arnavutları arasındaki çatışmalar 1500 Kosovalının ölümü ile sonuçlanırken, yaklaşık 400.000 kişi mülteci konumuna düşmüştür. Nisan 1999’un başında, BMMYK tahminlerine göre, etnik temizlik süreci sonucunda 226,000 mülteci Arnavutluk’a, 125.000 mülteci Makedonya’ya ve 33.000 mülteci de Karadağ’a göç etmiştir. Mayıs itibariyle 1,5 milyon kişi, yani Kosova nüfusunun %90’ı yerlerinden çıkarılmış, ve 225.000 Kosovalı kaybolmuş ve 5000 kişi de öldürülmüştür211.

Bölgedeki insan hakları ihlallerine son vermek üzere BM Güvenlik Konseyi kararlarına ve uluslararası toplumun diğer üyelerinin çağrılarına rağmen FYC yetkilileri, Kosova’daki etnik-ayrılıkçı teröristlerin Sırplara karşı insan hakları ihlalleri yaptığını iddia ederek212 bölgedeki insani soruna karşı yürütülen çözüm arayışlarına karşı yapıcı eylemlerde bulunmamıştır.

2.7.1. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararı İle Kuvvet Kullanımı

Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın, 24. maddesi Örgütün barış ve güvenliğin tehlikeye düştüğü durumlarda daha hızlı ve etkin hareket edebilmesini sağlamak için GK’ni uluslararası barış ve güvenliğin korunması konusunda üyeler adına hareket

      

210 http://www.nato.int/kosovo/history.htm (04.01.2010). 211 http://www.nato.int/kosovo/history.htm (04.01.2010).

212 Carman Neustaedter, State Sovereignty vs. Humanitarian Intervention: The NATO - Kosovo

etmeye yetkili ve görevli kılmıştır. GK bu konudaki yetkilerini kullanırken Antlaşmanın ilgili maddelerine uygun, BM’nin amaç ve ilkeleriyle uyumlu hareket etmekle yükümlüdür213.

GK’nin bu yetkileri ile ilgili düzenlemeler yoğun olarak Antlaşmanın VII. Bölümünde düzenlenmiştir. 39. maddeye göre GK barışın tehdit edildiğini, bozulduğunu ya da bir saldırı eylemi olduğunu saptarsa uluslararası barış ve güvenliğin korunması veya yeniden kurulması için tavsiyelerde bulunur. Böylece 39. madde GK’ni hem barış ve güvenliğin tehdit altında olduğunu saptamak hem de bunun için gerekli tedbirleri almakla yetkilendirmiştir. Son cümle ile de 41 ve 42. maddelere atıfta bulunarak bu tedbirlerin niteliğinin de Antlaşma ile belirlendiğini açıkça belirtmiştir214.

40. madde diğer maddelere dayanarak alınacak tedbirlerin kararlaştırılmasından önce durumun ağırlaşmasını engellemek amacıyla çeşitli tedbirler alabileceğini ve devletlrin bu tedbirlere uymak zorunda olduğunu belirtir. Hemen arkasından 41. maddede ise GK’nin silahlı kuvvet kullanımına başvurmadan önce alabileceği tedbirler yer almaktadır. Bunlar tahdidi olmaksızın ekonomik ambargo, diplomatik ilişkilerin kesilmesi, iletişim araçlarının kesintiye uğratılması olarak sayılmıştır. Eğer bu önlemler de yetersiz kalırsa veya bu önlemlerin yetersiz kalacağı kanısına varılırsa, o zaman GK, söz konusu maddede öngörüldüğü üzere uluslararası barış ve güvenlik ortamının korunması veya yeniden tesisi için kara, hava veya denizkuvvetleriyle her çeşit eylemde bulunabilir. Söz konusu eylemler üyeler eliyle yapılacak çeşitli operasyonları da içine almaktadır215.

Antlaşmanın 43. maddesi ve devamındaki maddeler ise bu kuvvet kullanımının ne şekilde yapılacağına dair hükümler içermektedirler. Öncelikle her ülke ile GK arasında çeşitli özel anlaşmalar yapılacağı ve bütün üyelerin bu anlaşmalar çerçevesinde GK’ne gerektiğinde geçit hakkı dahil olmak üzere her çeşit

      

213 Charles Chaumont, (çev. Radi Başgut) , Birleşmiş Milletler, İstanbul

İletişim Yayınları,1995, s.26.

214 Hüseyin Pazarcı, Uluslararası Hukuk Dersleri III, Ankara, Turhan Kitabevi, 1997, ss.216-217. 215 David Vesel,‘The Lonely Pragmatist: Humanitarian Intervention in an Imperfect World’, Brigham

askeri yardımı yapmayı taahhüt edeceği öngörülmüştür. Sonraki maddelerde ise GK’nin gerektiğinde harekete geçebilmesi ve kendisine bağlı birlikleri kullanabilmesini kolaylaştırmak amacıyla askeri danışmanlık yapabilecek bir Askeri Kurmaylar Komitesi kurulması, GK emrindeki tüm askeri birliklerin stratejik noktalarda Komite tarafından kumanda edilmesi planlanmıştır216. Antlaşma’da bu tür düzenlemelere gidilmesi aslında Örgüt kurulurken daha aktif ve işlevsel bir güvenlik sistemi oluşturulmasının planlandığını göstermektedir. Ancak 43. maddede söz edilen anlaşmalar yapılarak yürürlüğe konulamamış, 47. maddede öngörülmü bulunan Askeri Kurmaylar Komitesi de kurulamamıştır217. Bu nedenle, GK söz

konusu durumlarda kendisi askeri kuvvet kullanamamış üye devletleri kuvvet kullanımı ile yetkilendirmekle veya kuvvet kullanımını tavsiye etmekle yetinmiştir218.

Antlaşmada, aynı zamanda, GK’nin gerektiğinde kendi yetkisi altında alınan zorlayıcı önlemlerin uygulanması için bölgesel anlaşma ya da kuruluşlardan yararlanacağına dair bir hüküm de bulunmaktadır. Bununla birlikte, hiçbir bölgesel anlaşma uyarınca ve hiçbir bölgesel kuruluş tarafından GK'nin izni olmaksızın zorlama eylemlerine girişilmeyecektir219. Aynı zamanda bölgesel kuruluşlar GK’yi barışın ve güvenliğin korunması için aldıkları tüm tedbirlerden ve gerçekleştirdikleri tüm eylemlerden haberdar etmekler yükümlü kılınmıştır. Böylece, bölgesel örgütlerin kuvvet kullanması yalnızca GK’nin izin veya yetki verdiği durumlarda ya da birlikte meşru savunma hakkının kullanılması amacıyla meşru kabul edilmiş, diğer kuvvet kullanımları ise tamamen kuvvet kullanma yasağının içinde sayılmıştır220.

      

216 Antonio Cassesse,‘International Law’, New York, Oxford Press, 2005, S.321. 217 Chaumont, s.57.

218 Vera Gowlland-Debbas, ‘The Limits of Unilateral Enforcement of Community Objectives in the

Framework of UN Peace Maintenance’, European Journal of International Law, Vol. 11, No: 2, 2000, s.368.

219 BM Antlaşması 53. Madde. 220 Gowlland-Debbas, s.364.

2.7.2. Kosova Sorununda Bm Güvenlik Konseyi Kararları

Güvenlik Konseyi 1160 Sayılı Karar ile, FYC’ni 25 Mart 1998 tarihinde Temas Grubu’nun belirttiği eylemleri uygulayarak ve görüşme yoluyla Kosova sorununa politik çözümü sağlayacak gerekli önlemleri derhal almaya; Kosova’nın Arnavut liderlerini tüm terörist eylemleri kınamaya ve Kosova Arnavut toplumu içindeki bütün unsurları, barışçı yollarla amaçlarını gerçekleştirmeye çağırmıştır. 1160 Sayılı Kararda, Kosova sorununun çözümü, FYC’nin toprak bütünlüğüne dayalı çözüm ilkesi çerçevesinde ve Kosova’da yaşayan tüm Arnavutların hakları göz önünde tutularak sağlanması gerektiği belirtilmiştir221. 1160 Sayılı kararda önemli bir nokta da, Güvenlik Konseyi’nin, Yugoslavya’nın toprak bütünlüğü ve egemenliği esas alınarak çözüm arayışına başvurulması çağrısıdır.

1160 Sayılı kararda Kosova da dahil olmak üzere FYC’ye karşı silah ambargosu konulmuştur. Aynı zamanda sivillere ve Kosova’daki barışçı gösterilere aşırı güç kullanan Sırbistan polisi ve KLA’nın eylemleri Güvenlik Konseyi tarafından kınanmıştır222.

Güvenlik Konseyi 23 Eylül 1998 tarihli 1199 sayılı kararında, Kosova’daki durumun kötüye gitmesinin ‘bölgedeki barış ve güvenliğe tehdit’ oluşturduğunu teyit etmiş; ve çatışan tarafları sürdürülebilir bir ateşkese ve 1160 sayılı kararda belirtilen önlemleri almaya davet etmiştir223.

Güvenlik Konseyi’nin, NATO müdahalesinden önce BM Kurucu Andlaşması’nın VII. Bölümü altında Kosova sorunuyla ilgili çıkardığı 1160 ve 1199 Sayılı Kararlarda Kosova’daki durumu gözlemlemesi için bir gözlemci gücünün (Kosovo Verification Mission) yerleştirilmesi için AGİT’i yetkilendirmiş, FYC, KLA ve diğer tüm devlet ve örgütleri güç kullanımını ve insan hakları ihlallerini

      

221 Resolution 1160 (1998), Adopted by the Security Council at its 3868th meeting, on 31 March

1998, http://www.nato.int/kosovo/docu/u980331a.htm ( 23.12.2009)

222 Resolution 1160 (1998), Adopted by the Security Council at its 3868th meeting, on 31 March

1998, http://www.nato.int/kosovo/docu/u980331a.htm (23.12.2009).

223 Resolution 1199 (1998), Adopted by the Security Council at its 3930th meeting , on 23 September

sona erdirmeye çağırmış ve FYC’nin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü garanti etmiştir. 1199 Sayılı Kararında yer alan şu husus önemli olmaktadır: ‘Kosova’daki

durumun kötüleşmesi, uluslararası barış ve güvenliğe tehdit oluşturmaktadır’224. Fakat bu kararlarda, NATO dahil herhangi bir dış gücün insani amaçlı ya da başka bir amaca dayalı askeri güç kullanımı için yetkilendirilmesi söz konusu değildir.

BM Güvenlik Konseyi, 1199 Sayılı Kararda, insani felaket ve mülteciler sorununun ve bunun uluslararası barış ve güvenliği tehdit ettiğini belirtmekle birlikte askeri bir müdahale öngörmediği gibi, Kosova’daki insani krize son vermek ve bölgede barış ve düzeni sağlamak için, sorunun çözümünde tarafları diyalog ve işbirliği gibi barışçı yöntemleri uygulamaya çağırmıştır. Kararda Sırp polisi Arnavutlar üzerinde baskı ve şiddeti derhal sona erdirmeye, KKO terörist eylemlerini durdurmaya, Federal Yugoslavya Cumhuriyeti Hükümeti de acilen Kosova ile siyasi diyalog başlatmaya ve gerekli önlemleri almaya çağrılmıştır. Üye ülkelerden ise terörist eylemlere yardımcı olacak herhangi bir davranıştan kaçınmaları, silah ambargosunu sürdürmeleri istenmiş, ayrıca GK çatısı altında bir komite oluşturularak şartların uygulanmasının denetleneceği, ayrıca bölgede bulunan AGİT temsilcilerinin de BM genel sekreterine durumla ilgili periyodik raporlar vermesi gerektiği bildirilmiştir225.