• Sonuç bulunamadı

TEORİK VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE

1.2.3. Koruma Sorumluluğu

1.2.3.5. Koruma Sorumluluğu Normunun Savunucuları

Koruma sorumluluğunun savunucuları, Komisyon’un ‘egemenlik’ kavramının çerçevesinin yeniden çizilmesine mutlak olarak olmasa bile rastlantısal olarak yaptığı katkıya ve kitlesel zulümlerin üçayaklı bir sorumlulukla önleme veya durdurma çerçevesinin oluşturulduğuna dikkat çekmektedirler. Fakat Libya’ya Mart 2011’de

151Chesterman, a.g.e., s. 281.

152BM’nin Libya hakkındaki kararı, Güvenlik Konseyi’nin 6498’inci toplantısında 17 Mart 2011’de kabul edildi. Konsey tarafından, Libya Arap Cumhuriyeti’nde sivil halka yönelik yaygın ve sistematik saldırıların insanlığa karşı suç kabul edilebileceği dikkate alınarak, sivillerin bulunduğu alanların korunması, insani yardımın hızlı ve kesintisiz geçişi ve insani yardım personelinin güvenliğinin sağlanması göz önüne alınarak Libya Arap Cumhuriyeti hava sahasında gerçekleştirilen uçuşlar üzerine yasak konulmasına karar verilmiştir. Kararda Libya’da bulunan yabancıları taşıyan, yardım sağlayan, özellikle tıbbi malzeme, gıda ve insani yardım yapacak personeli taşıyan ve sadece insancıl hedefleri olan uçuşların 6. maddedeki yasak kapsamı dışında bırakılmıştır. Naim Demirel ve Miray Azaklı, ”BM Güvenlik Konseyi' nin Libya hakkındaki 1973 (2011) sayılı kararı”,Küresel Bakış, Cilt:1. 3,s. 171-178.

153Bknz dipnot 50. Bellamy, Alex J., and Matt McDonald. "Securing İnternational Society: Towards An English School Discourse Of Security. " Australian Journal of Political Science Cilt: 39. 2, s. 315.

65

uluslararası askeri operasyon yapılana kadar koruma sorumluluğunun keskin ucu olan askeri güç kullanımının yerini diplomatların, akademisyenlerin ve politika analistlerinin kaçamak yapan ve çekingen tavırları almıştır154.

Koruma sorumluluğu yalnızca askeri güç kullanımı ile ilgili olmayıp insani müdahale ile de eş anlamlı değildir. Bu adlandırma özellikle de kitle imha silahları ve El Kaide bağlantısına yönelik kanıtlar bulunamadığında Irak’taki savaş için Washington ve Londra’nın çağrıları “insani” bir gerekçe biçimine büründüğünde gündeme gelmiştir. Güney Osetya vakası ise insani kaygıların tamamen noksan olması nedeniyle normu tanımlamak için faydalı olmuştur. Ayrıca, koruma sorumluluğu bir ülkenin “yurttaşlarını” koruma amacını taşısa dahi yalnızca güçlü askeri müdahale olarak dar bir açıdan değerlendirilmemiştir. Koruma sorumluluğu her şeyden öte zamanında önleyici adımlar atmak, kitlesel vahşete dönüşebilecek durumları tespit etmek ve diplomatik, yasal, ekonomik ve askeri baskı uygulamak anlamına da gelmiştir. Dünya Zirvesi Sonuç Belgesi’nde, koruma sorumluluğunun yapılan zulümleri önlemek amacıyla öncelikle devletin sorumluluğu olduğu ve uluslararası desteğin amacının da devletlerin kendi kendilerini düzeltmelerine yardımcı olmak olduğu vurgulanmıştır155.

Koruma sorumluluğu politik yapısı nedeniyle suiistimale açık olsa da normun zaman içerisinde suiistimal edilmesinin normun güçlenmesine katkısının olacağı fikri ortaya çıkmıştır. 2003 yılında gerçekleşen Irak Savaşı’na yönelik samimi olmayan insani gerekçelerin koruma sorumluluğunu tamamen lekelemediği, koruma sorumluluğu ile güç ve rejim değişikliğinin eski kullanımlarına ilişkin doktrinler arasındaki farklılığı belirginleştirdiği incelenme konusu olmuştur. Suiistimallerin gelişmekte olan bir normun kapsamını açıklığa kavuşturduğunu, dolayısıyla da güçlendirdiğini açıklamak üzere koruma sorumluluğunun yanlış uygulandığı 2008’deki iki olay (Burma ve Güney Osetya) örnek olarak gösterilmiştir. Badescu’ya göre bu olaylar, yeni bir normun ölüm haberi olmaktan ziyade bu normun güçlendirilmesine yardımcı olmuştur156.

Koruma sorumluluğunun normatif çerçevesi kapsamında kabul edildiği üzere, sivillerin temel hakları devletlerin cezasız eylemlerine ve egemenlik duvarı arkasına sığınmalarına kıyasla çok daha ağırlığı bulunan bir konudur. Böyle bir durumda BM’nin askeri müdahaleye yönelik verdiği bu yetki RF ve Çin’in Çeçenistan ve

154Weiss, a.g.e., 287-292.

155Cristina G., Badescu and Thomas G. Weiss. "Misrepresenting R2P And Advancing Norms: An Alternative Spiral?. " International Studies Perspectives, Cilt:11. 4, 354-374.

66

Xinjiang bölgelerinde uyguladığı vahşetler gibi büyük güçlere karşı bir seçenek olmamıştır. Eylem lehine karar çıkması ne kadar önemli ise iyilerin hiçbir şekilde en iyilerin düşmanı haline gelmemesi gerektiği düşüncesi de BMGK üzerinde etkili olmuştur157. Söz konusu büyük güçler ve daimî üyeler olduğunda mevcut eylemsizliğe karşı başka ülkelere karşı eylemde bulunmak, hiç müdahalede bulunmamaktan daha iyi görülmeye devam etmektedir.

Badescu’ya göre koruma sorumluluğu gündemi güç kullanımından ziyade korumadan çatışma sonrası yeniden inşa ve sivillerin korunmasına kadar kitlesel vahşetlere daha karmaşık ve detaylı müdahalelerden oluşmaktadır. ICISS, özel durumların gözü kapalı bir şekilde “insani” olarak etiketlenmesinden ziyade değerlendirilmesinde fayda olduğunu savunarak “insani müdahalenin” ilk kelimesi olan “İnsani” kelimesini kaldırmıştır. Sömürgecilik döneminde bu harfin kullanımı ile gerekçelendirerek işlenen kötülüklerin sayısına aşikâr olanlar için bu değişim anlamsal bir değişimden daha fazlasını ifade etmiştir. Bu dil, yabancıların risk altındaki halklara yardım etmek ve koruma sağlamak amacıyla müdahalede bulunma haklarından yabancıların kurtarmaya gitme sorumluluğuna evrilmiştir158. ‘Sorumluluk olarak egemenlik’ kavramı ile insani müdahale, birbirinden farklı iki düşünce şekli olmakla birlikte uygulamada akılda kalıcı bir isimle tek bir kavramsal malzeme haline getirilmiştir. Ve egemenlik sorumluluğunu yerine getirmeyen devletlere karşı insani amaçlı müdahaleyi de içeren eleştirildiği kadar desteklenen ‘koruma sorumluluğu’ kavramı ortaya çıkmıştır.

2001 yılında ICISS komisyonu tarafından adı konulan koruma sorumluluğu ifadesi hem bir toplanma çağrısı hem de devlet egemenliğinden kaynaklanan yükümlülükleri güçlü bir şekilde hatırlatacak bir kavram olarak, büyük bir cazibeye sahip olmuştur. Ancak kelimeleri, farklı insanlar için farklı anlamlara gelmiştir. Devletin halkını koruma sorumluluğu mu yoksa veya devletin başarısız olduğu durumlarda etkili bir müdahaleye geçmek üzere uluslararası toplumun sorumluluğu mu olduğu konusunda farklı anlamlar yüklenmiştir. Koruma sorumluluğu bu anlamda geniş kapsamlı bir strateji olduğundan 2005 Sonuç Belgesi’nde geniş kapsamlı stratejilerde olacağı gibi, her iki perspektif de benimsenmiştir. Devletin, öncelikle sorunun kaynağı mı yoksa çözümü mü, fail mi yoksa koruyucusu mu olduğu sorularına cevap

157Ramesh Thakur, and Thomas G. Weiss. "R2P: From İdea To Norm-And Action”, 22-53. 158Badescu ve Weiss, a.g.e., s. . 360.

67

aranmıştır. Bu sorulara cevap, 2001 ICISS raporuna göreilki (sorunun kaynağı ve fail), 2005 zirvesine göre ise ikincisi (sorunun çözümü ve koruyucusu) olmuştur159.

Koruma sorumluluğu normundan beklentiler ve normun uygulanması arasındaki boşluğun önemini değerlendirmek, R2P güçlendiricileri ile R2P şüphecileri arasındaki en temel anlaşmazlık alanıdır. Cunliff’e göre bu boşluğu retorik ve gerçeklik arasındaki bir boşluk olarak tanımlamak çok sağlıklı değildir. Çünkü yalnızca Libya’ya yapılan askeri müdahaleler bir R2P operasyonu olarak yaygın kabul görmüştür. Aynı zamanda doktrinin politikaya çekilmesiyle değerlendirmeseviyesinin ötesine geçtiği görülmektedir. Bununla birlikte, uygulamadaki açığa odaklanarak yapılan analizlerin dışında kalan, devletin egemenliği ile ilgili normların bu süreç sonucunda ne kadar dönüştürüldüğüdür.