• Sonuç bulunamadı

Prof. Dr. Serdar Bedii OMAY

Karadeniz Teknik Üniversitesi, Hematoloji Bilim Dalı, Ati Teknoloji Projesi, Trabzon

S

on yıllarda, hematopoietik kök hücre kaynağı olarak göbek kordonundan elde edilen kan da kullanılmaktadır. 1980’li yılların baş-larında bilim adamlarının yenidoğan bebeklerin kordon kanında da kemik iliğindekine benzer kök hücrelerinin bulunduğunu farketmeleri ile birlikte kordon kanından elde edilen bu hücrelerin (KKKH) belirli hastalıkların tedavisinde kullanılabileceği fikri ortaya çıkmıştır. İlk kez Fransa’da Fankoni anemili 5 yaşındaki bir erkek çocuk, yoğun kemo-terapi uygulanmasından sonra, HLA-uyumlu kız kardeşinin KKKH’leri ile tedavi edilmiştir (hasta, 16 yıl sonra, tam bir verici kökenli kan ve bağışık-lık sisteminin yapılanmasıyla yaşamına sağbağışık-lıklı bir şekilde devam etmektedir).

Elde edilen kordon kanının belirli koşullar altında toplanıp dondurularak saklanabileceği ve daha son-ra gerek duyulduğunda çözülerek kullanılabileceği-ni fark eden Dr. David Harris, 1992 yılında oğlunun kordon kanını kendi laboratuvarında dondurarak saklanmıştır. 1993 yılında da eş zamanlı olarak New York, Milano ve Dusseldorf’da üç farklı grup “Pla-sental Kan Bankacılığı Sistemini” başlatmışlardır.

Sonraki yıllarda gerçekleşen birçok aile içi allojene-ik ve otolog nakillerden hemen sonra 1996 yılında aile dışı kordon kanı kök hücre nakillerine ilişkin ilk klinik raporlar yayımlanmaya başlamıştır. Bu raporların sonuçlarına göre, KKKH nakillerinin kemik iliği nakillerine göre bazı avantajları bildi-rilmiştir;

GVHD denilen verici hücrelerin alıcı hücreleri-ne karşı geliştirdiği reaksiyonların görülme sıklığı daha azdır. Çünkü, GVHD reaksiyonlarından so-rumlu bağışıklık sistemi hücreleri olan T-lenfositler yeni doğanda henüz tam olarak fonksiyonel değil-dir. Dolayısıyla, erişkin bir insanın kemik iliğinden elde edilen T-lenfositlere oranla GVHD reaksiyonu geliştirme potansiyeli daha azdır.

Kemik iliği ve periferik kan kök hücre nakil-lerinde sıklıkla gözlenebilen ve ölümcül olabilen sitomegalovirüs (cytomegalovirus; CMV) gibi viral enfeksiyonların geçiş riski daha azdır.

17-20 Nisan 2008, Çeşme - İZMİR

kası) 10.990.303 vericiden 238.025’i kordon kanı kaynaklıdır. Uluslar arası 16 bankanın üyesi oldu-ğu Netcord’un Ekim 2006 verilerine göre, toplam saklanan kordon kanı örneği 124.715 ve şimdiye kadar nakillerde kullanılan ürün sayısı 2.824 ço-cuk ve 2.079 erişkin olmak üzere toplam 4.934’e ulaşmıştır. Yalnızca ABD’de faaliyet gösteren New York Kordon Kanı Programında saklanmakta olan 37.000’in üzerinde örnek bulunurken bunların 2.199’u dünyadaki 199 merkezde nakillerde kulla-nılmıştır.

Kordon kanındaki kök hücreler, elde edilebilecek en genç kök hücrelerdir. Bu hücreler saklanmak için dondurulduklarında yaşlanma ve yıpranma süreçleri de durdurulmuş olur. Kordon kanı kök hücreleri, kemik iliği kök hücrelerine göre daha genç ve potent olması nedeniyle daha üstün çoğal-ma ve farklılaşçoğal-ma yeteneğine sahiptir.

Lösemi gibi bazı hastalıklarda kemik iliği nakli kaçınılmaz bir tedavi seçeneği olarak hastaların karşısına çıkabilir. Bu durumda hastanın doku grubu uyumlu olan sağlıklı bir vericiden alınan kök hücreleri hasta kişiye verilerek sağlıklı kan hücre-lerinin yeniden üretilmesi amaçlanır. Ancak hasta-nın kendi kardeşleri arasında doku gurubu 6 da 6 uyumlu bir verici bulma olasılığı %25’ler civarın-dadır. Oysa kordon kanı için doku uyumunda bu oran 6 da 4’e hatta 6 da 3’ e kadar kabul edilebilir sınırlar içinde olduğundan kardeşlerin birbirine uyma olasılığı %50’lere ulaşabilmektedir . İşte bu özellik kordon kanının, kök hücreye ihtiyaç duyan hastalar için kolay bulunan bir kök hücre kaynağı olarak ortaya çıkmasına neden olmuştur. Ayrıca kişi kendisi için saklanmış kordon kanını ileride gelişebilecek bir hastalığın tedavisinde kök hücre kaynağı olarak kullanabilmektedir.

Saklanan kordon kanındaki kök hücreler, gerek-li olduğu durumda hemen kullanılabilecek haldedir.

Kordon kanı kök hücrelerini GMP standartlarında laboratuar ortamında çoğaltarak (ex vivo ekspan-siyon)) erişkin hastalarda da tedavide kullanmak mümkün hale gelmiştir. Bu durum, hastalıkların ilerlemesini önleyebilmek için kısa sürede teda-vinin zorunlu olduğu durumlarda ayrıca önem ka-zanır.

Son 5 yıldır yapılan araştırmalarda ise kordon kanı içindeki bu kök hücrelerin sadece kan ve ke-mik iliğini oluşturma yeteneğine sahip olmadığı aynı zamanda diğer doku hücrelerine de dönüşebil-me yeteneğinde olduğu saptanmıştır. Bu da insan-lık için organ yenilenmesi çalışmalarında yepyeni umutları gündeme getirmiştir.

Tüm bunlar kordon kanının değerli bir kök hüc-re kaynağı olduğu sonucunu doğurmaktadır.

Göbek kordon kanı hematopoetik kök hücreler-den zengin olmasına rağmen yıllarca ihmal edilmiş önemli bir kaynaktır. Kordon kanı, kemik iliği gibi hematopoetik öncül hücrelerden çok zengin bir kaynaktır. Hatta bu hücrelerin proliferasyon hızı perifer kandakilerden daha yüksektir. Yeni doğan, bağışıklık sistemini henüz şekillenmediği ve dola-yısıyla yeni bir ev sahibine uyumun en iyi gerçek-leşebildiği bir modeldir. Hücre sayıları erişkindeki benzer olmakla birlikte çoğu immatürdür ve sitokin yapımı düşüktür. Bu nedenlerden dolayı kordon kanı transplantasyonlarında rejeksiyon ve graft versus host hastalığı gibi istenilmeyen reaksiyonlar daha az gelişmektedir .

Avrupa’da kordon kanı transplantasyonu uy-gulayan merkezler Avrupa Kan ve İlik Transpan-tasyonu (EBMT) grubu içerisinde EUROCORD grubu olarak organize olmuşlar ve senede bir kez toplanmaktadırlar. Eurocord’un amaçları şu şekil-de özetlenebilir:

1- Kordon kanı toplama, inceleme ve kriyoprezer-vasyon yöntemlerinin standardizasyonu

2- Kordon kanındaki hematopoetik öncül hücrele-rin özelliklehücrele-rini ve gen transfehücrele-rini incelemek 3- Kordon kanındaki lenfositlerin immün

fonksi-yonlarını incelemek

4- Kordon kanı transplantı alıcı ve verici olguları arasında serum ve hücre naklini koordine etmek ve kolaylaştırmak

5- Kordon kanı transplantlarının Avrupa’da kayıt sistemini oluşturma Alternatif kaynaklar olan ve kan ve kemik iliği nakli ile karşılaştırmalı protokollerin geliştirilmesine öncülük etmek Kordon kanının transplantasyon yönünden he-matopoetik öncül hücre ve immünkompetan hücre kapsamının sağladığı avantajlardan başka üstün özellikleri de vardır. Örneğin intrauterin dönemde virüslarla ve mikroorganizmalarla hemen hiç kar-şılaşmamış olmak, dünyada her dakika meydana gelen doğumlarda vericiye hiçbir etkide bulunmak-sızın kolaylıkla temin edilebilir olmak gibi. Kemik iliği verici kayıtlarında donör sayısı arttıkça HLA uygun vericiye ulaşma olasılığı ve hızı artmaktadır.

Bu nedenle kordon kanı kolaylıkla temin edilebilen bir kaynaktan çok zengin bankalar oluşturmak son derece önemlidir. Ancak kemik iliği verici kayıtla-rından farkı birinde doku tipleri bilgi bankasında saklanırken kordon kanı bankacılığında dokuların ve ilgili bilgilerin tümünün saklanmasının gerek-mesidir.

2. GÜNCEL ÜREME ENDOKRİNOLOJİSİ, YARDIMCI ÜREME TEKNİKLERİ KONGRESİ ve 1. ÜREME TIBBI DERNEĞİ KONGRESİ

Kök hücre biyolojisindeki büyük gelişmeler kor-don kanı kök hücrelerinin de olası kullanım alan-larını artırmış ve kemik iliği nakilleri dışında da organ rejenerasyonu ve hücresel tedavi amacıyla kullanılmaları gündeme gelmiştir. Bu konuda özel-likle kordon kanı kaynaklı mezenkimal kök hücre çalışmaları devam etmektedir.

Ülkemizde kordon kanı bankacılığı özel ve üni-versite-özel sektör işbirliği ile otolog kordon kanı bankacılığı şeklinde başlamıştır. Halen az sayıda özel kordon kanı bankası faaliyettedir. Sağlık Ba-kanlığı kordon kanı bankaları yönergesi yayınla-mış ve buna göre tek ruhsat alan merkez KTÜ-Ati Teknoloji olmuştur. Ege Üniversitesi kordon kanı bankası da aktif bir merkezdir. Bu yönergeye göre

kordon kanı bankalarının en az %25 allojeneik kor-don kanı saklaması gerekmektedir.

Kaynaklar

1. Kök Hücreler E Karaöz, E Ovalı. Ati Teknoloji 2004, Trabzon

2. U Ateş, 2.Ulusal Kök Hücre Kongresi Kitabı, 2006, Trabzon

3. Kök hücre biyolojisinde güncel kavramlar ve klinik uygulamalar Sempozyumu Kitabı, TÜBA, İstanbul, 2005

4. M Ertem, 5.Ulusal kemik iliği transplantasyonu ve kök hücre tedavileri kongresi kitabı, Antalya,2008 5. M Beksaç, Kordon Kanı ve kök hücre, mhtml:file://

F:/kordon/meral beksaç.mht

gösterilmiştir. Bu nedenle gelecekte oosit veya sper-mi olmayan kişiler için de, kök hücrelerin infertilite tedavisinde kullanımı gündeme gelebilecektir.