• Sonuç bulunamadı

A. Yapı Ruhsatı

4. Kolluk Faaliyeti ve Yapı Ruhsatı

Kolluk etkinlikleri bir ülkenin iç güvenlik, sağlık, dirlik ve esenliğini korumak, bireylerin kendilerine ve malvarlıklarına karşı oluşacak saldırıları önlemek

1 Turgut Candan, Açıklamalı İdari Yargılama Usulü Kanunu (Ankara: Maliye ve Hukuk Yayınları,

2006) 64.

2

Kaya 50-51.

3 Ezgi Ayhan, “İmar Planlarının Değiştirilmesi Halinde Daha Önceden Verilmiş Olan Yapı

Ruhsatlarının Geçerlilik Meselesi”, Legal Hukuk Dergisi Ağustos 2011: 3060.

4 Çolak, İmar Hukuku 390. 5

21

amacıyla idare tarafından alınan bazı yaptırımlarla uygulanan etkinliklerdir. İdare bu etkinlikleri kamu gücüne dayanarak ve idari usuller uygulayarak yürütür. 1

Kolluk kavramı hem idari etkinliği ve hem de bu etkinliği yürüten görevlileri içine alan bir kavramdır. Kolluk aynı zamanda kamu makamları tarafından, kamu düzeninin sağlaması için kamu özgürlüklerine getirilen bir sınırlamadır.2

Kamu yararı sebebiyle, bireysel hak ve özgürlüklerin kolluk faaliyetleriyle sınırlandırılması bir zorunluluktur. Demokratik ve insan haklarına saygılı bir yönetim anlayışı bunu gerektirmektedir. Toplumsal düzenin sağlanabilmesi ve kamu yararı için kişi hak ve özgürlüklerinin yasama organınca belirlenen sınırlar dahilinde kısıtlanması söz konusu olabilecektir.3 Ancak, her ne kadar kolluk yetkisinin kullanılması sırasında kamu düzenini korumak üzere hak ve hürriyetlere müdahale edilebilse de bu hak ve özgürlüklerin özüne dokunulamayacağı gibi bu sınırlama Anayasa’nın sözüne ve ruhuna da aykırı olamaz.4

Kolluk yetkilerinin kullanılması sırasında idarenin hak ve özgürlüklere çok fazla müdahale yetkisi olması sebebiyle, bu alandaki yetki kullanımının, yaptırımların sadece kamu düzenini ilgilendirdiği ölçüde İdare Hukuku ilkeleri ve Yasama organı tarafından konulan belli kurallar uyarınca kullanılması zorunludur. İdarenin bu yetkileri kullanarak korumaya çalıştığı kamu düzeni maddi kamu düzenidir. 5

Kolluk yetkileri kullanılırken çok dikkatli olunmalı ve nazik bir denge gözetilmelidir. Çünkü bir yanda genel güvenlik, sağlık gibi kavramlar varken bir yanda da kişilerin hak ve özgürlüklerine getirilen sınırlamalar vardır. Bu nedenle söz konusu kolluk yetkilerinin ölçülü kullanılması ve bu yetkilerin öznel müdahalelere araç olarak kullanılmaması gereklidir. Bu yetki hangi amaçla verilmişse ancak o amaçla sınırlı olarak kullanılmalıdır. Aynı zamanda idare bu yetkinin kullanımı sırasında kanunla konulmuş bir zorunluluğun kapsamını daraltamaz ve genişletemez.6

Yeni yapı yapılması ya da mevcut bir yapı üzerinde değişiklik yapılmasına yönelik olarak talep edilen yapı ruhsatı izin usulüne bağlanmıştır. Yani bu inşai

1 Özay 727.

2 İsmet Giritli, Pertev Bilgen,Tayfun Akgüner ve Kahraman Berk, İdare Hukuku (İstanbul: Der

Yayınları, 2012) 1008.

3 Nusret İlker Çolak, “Genel Kolluk ve Özel Güvenlik İlişkileri”, II. Ulusal Özel Güvenlik Sempozyumu Kocaeli Üniversitesi Yayını 2005.

4 Yıldızhan Yayla, İdare Hukuku (İstanbul Beta Basım, 2009) 51. 5 Özay 723.

6

22

faaliyetler yapılmadan önce ilgilinin idareye başvurarak izin alması zorunludur. İzin usulü önleyici sistem olarak da adlandırılabilir. Bu sistemde amaç, kamu düzenini sağlamak ve kamu düzeni açısından tehlike yaratacak hususlarda idareyi bilgilendirmektir. Bu usulden farklı olarak sadece faaliyetin yapılacağının idareye bildirilmesine yönelik bildirim usulü ise kişi hak ve özgürlüklerini daha az sınırlayıcı niteliktedir. Örneğin; İmar Kanunu 26. maddesinin 2. fıkrasında devletin güvenlik ve emniyeti ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin harekat ve savunması bakımından gizlilik taşıyan yapıların yapı ruhsatı konusunda genelden farklı olarak bildirim usulüne tabi tutulduğu görülmektedir.1

Kolluk kavramı adli kolluk ve idari kolluk olmak üzere ikiye ayrılır. Bu ikili ayrım amaca yönelik olarak yapılan bir ayrımdır.2Bu kavramları anlamak bakımından ayrı olarak ele almak daha doğru olacaktır.

a. İdari Kolluk

Hem adli kolluk ve hem de idari kolluk idare içinde yer alan görevlilerce yerine getirilen faaliyetlerdir. Ancak konu ve amaç yönünden bu kolluklar arasında farklılıklar bulunmaktadır. İdari kolluk adli kolluktan farklı olarak kanunların suç saydığı eylemler henüz işlenmeden ve kamu düzenini tehlikeye düşüren durumların ortaya çıkmasıyla yürütülen, idarenin idari usuller uygulayarak kamu düzenini sağlamaya çalıştığı önleyici, düzenleyici ve koruyucu faaliyetleri içerir.3

Bu sebeple idari kolluk önleyici kolluk olarak da adlandırılabilir.4

İdari kolluk da kendi içerisinde genel ve özel olmak üzere ikiye ayrılır. Kamu düzeninin güvenlik, sağlık, dirlik ve esenlik bakımından bozulmasını önlemeye, bu sayılan unsurlar bozulduğu zaman bunların geri getirilmesini sağlamaya yönelik etkinlikleri “genel idari kolluk” olarak adlandırabiliriz. Bazen aynı konularda, bazense farklı konularda özel yasal düzenlemelerle genel idari kolluğunkinden farklı bir örgütle ve farklı usullerle yürütülen faaliyetlere ise “özel

1 Kaya 37.

2 Giritli, Bilgen, Akgüner ve Berk 1007. 3 Kaya 25-26.

4

23

idari kolluk” denilmektedir.1 Genel idari kolluk genel anlamıyla kamu düzeninin sağlanmasını amaçlamaktadır. Özel idari kolluk ise bu amaca göre daha sınırlı bir biçimde toplumun belirli gereksinimlerini karşılamak üzere özel amaçlarla belirli faaliyetler yapmaktadır. Genel kolluk bu faaliyetlerini polis ve jandarma aracılığıyla gerçekleştirirken, özel kolluk da genel kolluğun dışında kalan ve özel yasalara göre kurulan kolluk kuvvetleri aracılığıyla işlem yapmaktadır.2

İmar düzeninin korunması da kolluğun görevleri arasındadır. İmar kolluğu olarak adlandırabileceğimiz bu kolluk faaliyeti yapıların yapımı üzerinde etkili ve denetime tabi tutulmasına yönelik faaliyetlerdir. İmar kolluğunun belediye sınırları içinde kolluk makamı belediye encümeniyken, il özel idarelerinin sınırları içerisinde bu makam il daimi encümenidir.3

b. Adli Kolluk

Adli kolluk idari kolluktan farklı olarak kanunların suç saydığı bir fiilin işlenmesi durumunda bu suçun ortaya çıkarılması ve suç delillerinin tespit edilerek bunların ve suçluların adli makamlara bildirilmesine yönelik faaliyetlerdir. Yani bu kolluk faaliyeti daha çok faillerin yakalanmasına yönelik çalışmaları içermektedir. Bu sebeple bu kolluk faaliyetlerini suç kolluğu olarak da adlandırabiliriz.4

Suç ve suçun işlenmesi durumunda verilecek olan ceza mutlaka kanunda belirtilmiş olmalıdır. Ancak, idare kolluk yetkileri çerçevesinde tüzük, yönetmelik gibi genel düzenlemeler yapabilmektedir. Bu durum idari kollukla adli kolluk arasındaki önemli farklılıklardandır. Aynı zamanda suç sayılan davranışların cezası sadece yargı yerlerinin kararı ile verilebilirken, idarenin aykırı davranışlar karşısında idari yaptırımlar uygulayabilme hakkı vardır. Bu da bu iki kolluk türü arasındaki farklılıklardandır.5 1 Özay 727. 2 Gözübüyük, Tan 603.

3 Hasan Nuri Yaşar, İmar Hukuku (İstanbul: Filiz Kitapevi, 2008) 237-238. 4 Gözübüyük, Tan 599.

5

24