• Sonuç bulunamadı

B. BİRLEŞMENİN KOŞULLARI VE İŞLEMLERİ

3. Kolaylaştırılmış Birleşmeler

a. Sermaye Şirketlerinin Kolaylaştırılmış Şekilde Birleşmesi

Kolaylaştırılmış birleşme, Kanun’da öngörülmüş olan birtakım birleşme işlemlerinin yapılmasına ve birleşme sözleşmesinde kanunen bulunması zorunlu kayıtların hepsinin yer almasına gerek olmaksızın şirketlerin birleşmesidir174. Kanun

koyucu, yalnızca sermaye şirketlerinin birleşmesi bakımından kolaylaştırılmış usulü kabul etmiştir; söz konusu usulün şahıs şirketleri ve kooperatiflere kıyasen uygulanması mümkün değildir175. Kolaylaştırılmış usulde birleşme, “birbirine çok yakın” olan şirketlerin birleşmesi halinde pay sahiplerinin ve alacaklıların

172 Keşli (ed. Karahan), s. 200. 173 Kayıhan, s. 91.

174 Poroy/Tekinalp/Çamoğlu (Ortaklıklar I), s. 136; Tekinalp (Yeni Hukuk), s. 718.

175 Kocaer, s. 134; Pulaşlı (Şerh), s. 273; Pulaşlı (Şirketler), s. 99; Şener, s. 134; Benzer bir düzenlemeye

korunmasına gerek olmaması veya düşük bir korumanın yeterli olacağı düşüncesinden kaynaklanmaktadır176. Bununla birlikte, kolaylaştırılmış birleşme usulünü uygulayıp

uygulamamayı birleşmeye katılan şirketler takdir edeceklerdir177. İki halde sermaye

şirketlerinin kolaylaştırılmış usule göre birleşmelerine olanak tanınmıştır. Bu haller oy hakkı veren payların178 yüzde yüzüne sahip olunması ile en az yüzde doksanına sahip

olunmasıdır179. Bu nedenle söz konusu birleşmeler tipik konzern içi birleşme olarak

tanımlanmaktadır180. Ne var ki, bu birleşmeler çoğunlukla topluluk içinde

gerçekleşmekle birlikte kimi zaman topluluğun varlığı gerekli değildir181.

İlk olarak oy hakkı veren tüm paylara sahip olunması hali, ya bir sermaye şirketinin oy hakkı veren tüm paylarına sahip olduğu yavru şirketi konumundaki bir sermaye şirketini devralması ya da başkalarının (bir şirket ya da bir gerçek kişi veya

kanun yahut sözleşme dolayısıyla bağlı bulunan kişi grupları) tüm oy haklarına sahip

olduğu kardeş iki sermaye şirketinin birleşmesini kapsamaktadır (TTK m. 155/1). Demek oluyor ki bir yavru şirketin ana şirketi devralması kolaylaştırılmış usulde gerçekleşemeyecektir182. Kolaylaştırılmış birleşme türünde birleşme sözleşmesinde

yalnızca TTK m. 146/1-a, f, i hükümlerinde gösterilmiş bulunan kayıtlara yer

176 Kocaer, s. 134; Pulaşlı (Şerh), s. 273; Pulaşlı (Şirketler), s. 99; Turanlı (Birleşme), s. 197,198; İpekel-

Kayalı, s. 215; Şener, s. 135.

177 TTK m. 155 hükmü gerekçesi.

178 Mülga SPK m. 14 ile halka açık anonim şirketlerin paylarının bir kısmının oydan yoksun olması

mümkündü. Ayrıca SPK’nın 21.01.2009 tarihli Oydan Yoksun Paylara İlişkin Esaslar Tebliğ m. 4 ‘de tanımlanmaktaydı. Ancak yeni SPK ile oydan yoksun paylara ilişkin bir düzenleme yapılmamış; söz konusu Tebliğ ise 22.06.2013 tarihli Pay Tebliğ (VII-128.1) ile yürürlükten kaldırılmıştır.

179 Kanun maddesinde yer alan “sahip olunması” ifadesi ile kastedilen söz konusu payların maliki

olunmasıdır. Birleşme süreci tamamlanıncaya kadar söz konusu paylara sahip olunmaya devam edilmesi gerekmektedir. Bkz. İpekel-Kayalı, s. 216, 222.

180 Pulaşlı (Şirketler), s. 99

181 Poroy/Tekinalp/Çamoğlu (Ortaklıklar I), s. 136; Tekinalp (Yeni Hukuk), s. 719. 182 Pulaşlı (Şerh), s. 274; Bozkurt, s. 573.

verilmesi yeterlidir; birleşme raporunun düzenlemesi ve inceleme hakkı tanınması yükümlülüğü yoktur; birleşme sözleşmesinin genel kurulun onayına sunulması da gerekmez, yönetim organları tarafından birleşmeye karar verilir183 (TTK m. 156/1).

İkinci olarak, devralan sermaye şirketinin oy hakkı veren paylarının en az yüzde doksanına sahip olduğu devrolunan sermaye şirketini devralması halinde de birleşme kolaylaştırılmış usulde gerçekleşecektir (TTK m. 155/2); ancak, kanun koyucu azınlıkta kalan pay sahiplerinin korunması için bazı şartlar getirmiştir. Buna göre, azınlık pay sahiplerine paylarının denk karşılığı olarak devralan şirketten payların verilmesi ve ilaveten şirket paylarının gerçek değerinin tam dengi olan nakdi olarak ödenecek bir ayrılma akçesi de önerilmiş olması gerekmektedir. Burada söz konusu olan seçimlik ayrılma akçesidir; fakat seçimlik ayrılma akçesi, TTK m. 141/1 hükmünde yer alan düzenlemede olduğu gibi şirketin takdirine bağlı olarak değil; kolaylaştırılmış usulde birleşmenin ön koşulu olarak karşımıza çıkmaktadır184. Diğer

taraftan, burada da TTK m. 141 hükmünde öngörülmüş ilkeler uygulanacaktır185.

Ayrıca, birleşme nedeniyle azınlık pay sahiplerinin bir ek ödeme borcu veya herhangi bir kişisel edim yükümlülüğü yahut kişisel sorumluluğu doğmaması gerekir. Bu halde, birleşme sözleşmesinde sadece TTK m. 146/1-a, b, f ve i hükümlerindeki kayıtlara yer

183 Sermaye şirketlerinin kolaylaştırılmış şekilde birleşmeleri halinde, birleşme sözleşmesi genel

kurulun onayına sunulmamış ise, genel kurulca alınan birleşme kararının noter onaylı örneği yerine yönetim organının birleşmeye ilişkin kararının noter onaylı örneği sicil müdürlüğüne verilecektir (TSY m. 126/3). Diğer taraftan, kolaylaştırılmış birleşmelerde yine birleşme sözleşmesi genel kurula sunulmamış yani genel kurul birleşme kararı vermemiş ise, TTK m. 192 hükmü uyarınca birleşen şirketlerin pay sahipleri tarafından açılacak olan iptal davası da yönetim organının kararına ilişkin olacaktır. Bkz. Kendigelen (İlk Tespitler), s. 145.

184 İpekel-Kayalı, s. 219; Sönmez, s. 188,189. Bu noktada, azınlık pay sahipleri için zorunlu ayrılma

akçesi öngörülmesi halinde de kolaylaştırılmış usulde birleşmenin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin açıklığa kavuşturulması gerekir. Kayalı, zorunlu ayrılma akçesinin de TTK m. 156/2 hükmü kapsamında olduğunu savunmaktadır. Ayrıntılı bilgi için bkz. İpekel-Kayalı, s. 219,220.

verilmesi yeterlidir186. Birleşme raporu düzenlenmesi ve birleşme sözleşmesinin genel

kurula sunulması gerekmemektedir, birleşmeye yönetim organlarınca karar verilecektir. Ne var ki TTK m. 149 hükmünde düzenlenmiş olan inceleme hakkı, birleşmenin tescili için ticaret siciline yapılan başvurudan otuz gün önce sağlanmalıdır (TTK m. 156/2).

b. Küçük ve Orta Ölçekli Sermaye Şirketlerinin Kolaylaştırılmış Usulde Birleşmesi

Kanun koyucu küçük ve orta ölçekli şirketlerin187 birleşmeye katılmaları

halinde de bazı kolaylıklar öngörmüştür. Buna göre, küçük ve orta ölçekli şirketlerde bütün ortakların onayı ile birleşme raporu düzenlenmesinden ve TTK m. 149 hükmünde öngörülmüş olan inceleme hakkı sağlanmasından vazgeçilebilecektir (TTK m. 147/4, TTK m. 149/5)188. Ancak Pulaşlı, tüm ortakların oy birliği ile inceleme

hakkı tanınmasından vazgeçilmesi durumunda bile -birleşmeye esas olan bilançodan haberdar olunmadan birleşme sözleşmesinin yapılamayacağından, hatta birleşme kararının iptali nedeni olabileceğinden hareketle- bilançonun genel kurul kararından önceki otuz gün boyunca yönetim organı tarafından ilgililerin incelemesine sunulması gerektiğini savunmaktadır189.

186 TTK m. 156/2 hükmünde TTK m. 147/2-a, b, f ve i bentlerine yapılan atıf hatalıdır; söz konusu atfın

m. 146/1-a, b, f ve i bentlerine yapıldığının kabulü gerekir. Bkz. Şener, s. 136.

187 Bir şirketin küçük ve orta ölçekli olup olmadığına TTK m. 1523/1-2 hükümleri uyarınca karar

verilecektir.

188 Küçük veya orta ölçekli sermaye şirketlerinin birleşme raporu düzenlenmesinden veya inceleme

hakkı tanınmasından vazgeçmesi şirket tüzel kişiliğinin yenilik doğurucu bir işlemidir. Vazgeçme onayına ilişkin kanunda bir açıklık bulunmamaktadır. Ancak ispat kolaylığı açısından onayın yazılı olarak verilmesi gerekir. Son olarak, şirket ortaklarınca birleşme daha gündemde değilken verilmiş vazgeçme onayı geçerli kabul edilmemektedir zira bu imkân, kanunda mevcut bir birleşme işlemi bakımından öngörülmüştür. Bkz. Pulaşlı (Şerh), s. 278, 279.

TTK m. 155 hükmündeki koşulları karşılayan küçük veya orta ölçekli sermaye şirketlerinin birleşmesi halinde hem sermaye şirketlerinin birleşmeleri hem de küçük ve orta ölçekli şirketlerin birleşmeleri bakımından getirilmiş olan kolaylıklardan yararlanılır190. Sermaye şirketlerinin küçük veya orta ölçekli olması TTK m. 155/2

hükmü bakımından anlam ifade edecektir. Nitekim bu halde TTK m. 156/2 hükmü uyarınca inceleme hakkı tanınması gerekirken, tüm ortakların onayı ile ondan da vazgeçilebilecektir. Diğer taraftan, TTK m. 139 hükmü uyarınca sermayesini kaybetmiş veya borca batık küçük veya orta ölçekli şirketlerin birleşmelerinde, söz konusu imkânlardan (ortaklarının tümünün onayı ile birleşme raporu düzenlenmesinden ve/veya inceleme hakkı sağlanmasından vazgeçilmesi) yararlanılamayacaktır. Zira bu tür birleşmelerde birleşme raporu hazırlanmaması veya inceleme hakkı tanınmaması alacaklıların ve azınlık pay sahiplerinin menfaatlerinin korunması açısından büyük önem taşımaktadır191.

190 İpekel-Kayalı, s. 216; Kocaer, s. 137. 191 Pulaşlı (Şerh), s. 281.

III. BÖLÜM: BİRLEŞMEDE KORUNMASI GEREKEN MENFAAT

Benzer Belgeler