• Sonuç bulunamadı

B. BİRLEŞMENİN KOŞULLARI VE İŞLEMLERİ

2. Birleşmenin İşlemleri

a. Hazırlık Aşaması: Şirketler Arasındaki Görüşmeler ve Anlaşmalar

Birleşme süreci, şirketlerin birleşme niyeti ile temaslarda bulunmaları, görüşmeleri ile başlamaktadır. Her ne kadar kanun koyucu tarafından birleşme süreci kapsamında belirtilmemişse de bu görüşmeler hayatın olağan akışının bir parçası olarak meydana gelebilecektir41. Birleşme niyetinde olan şirketlerin yaptıkları

görüşmelerin olumlu sonuçlanması halinde ise, TTK’de öngörülmüş olan birleşme işlemlerine geçilecektir. Kanuni birleşme işlemlerini başlatmadan önceki süreçte, bir sözleşme ilişkisi kurulmamıştır42. Bir diğer deyişle, süreç birleşmenin gerçekleşmesi

anlamında bir bağlayıcılık içermemektedir; taraflar istedikleri zaman bir yükümlülük altına girmeksizin görüşmeleri sonlandırabilirler43. Bununla birlikte, tarafların

görüşmeye başlaması ile aralarında bir güven ilişkisi kurulmakta ve taraflar Türk Medeni Kanunu m. 2 gereği dürüstlük kuralına uygun olarak iyi niyetle hareket etme yükümlülüğü altına girmektedirler44. Bu bağlamda, dürüstlük kuralına aykırı

davranarak kusuru ile karşı tarafa zarar veren açısından, öğretide kabul gören sözleşme öncesi sorumluluk (culpa in contrahendo) gündeme gelebilecektir45. Diğer taraftan,

41 Tekinalp, Ü.: Sermaye Ortaklıklarının Yeni Hukuku, 4. Baskı, İstanbul 2015, s. 705;

Poroy//Tekinalp/Çamoğlu (Ortaklıklar I), s.122; Pulaşlı (Şerh), s. 224; İpekel-Kayalı, F.: Türk Ticaret Kanununa göre Birleşmeler, İstanbul 2014, s. 130.

42 Turanlı (Birleşme), s. 101.

43 Öte yandan, taraflar yaptıkları anlaşmalar ile bu sürece özgü bazı yükümlülükler öngörebilir;

yükümlülüklerin ihlali halinde de karşı tarafın uğramış olduğu zararın giderilmesi ile sorumlu olabilirler. Bkz. Turanlı (Birleşme), s. 102.

44 İpekel-Kayalı, s.132,133; Turanlı (Birleşme), s. 101,102,119.

bu aşamada taraflar niyet mektubu, ön anlaşma, due diligence, gizlilik anlaşması gibi birçok belge imzalayabilirler46.

b. Birleşme Sözleşmesi Düzenlenmesi

Birleşme konusunda olumlu sonuca varılırsa; yeni kuruluş yoluyla birleşmede devrolunan şirket ya da şirketler arasında, devralma yoluyla birleşmede ise devralan ve devrolunan şirket arasında bir birleşme sözleşmesi yapılır. Birleşme sözleşmesi birleşmenin hukuki sebebini oluşturmaktadır47.

i. Birleşme Sözleşmesinin Hukuki Niteliği

Birleşme sözleşmesinin hukuki niteliği konusunda Kanun’da bir açıklık yoktur. Dahası TTK m. 145 hükmü gerekçesinde, “Sözleşmenin niteliği, birleşmenin

gerçekleşmesinden sonra bağlayıcılığının devam edip etmediği, irade bozukluğuna ilişkin genel hükümlerin uygulanabilirliği, değiştirilip değiştirilemeyeceği ve ek sözleşme yapılıp yapılamayacağı konularında hüküm öngörmenin doğru olmadığı düşüncesiyle” bu hususların uygulama ve öğretiye bırakıldığı dile getirilmiştir.

Öğretide birleşme sözleşmesinin hukuki niteliği bağlamında karışık teori, ortaklıklar hukuku işlemi teorisi, örgüt sözleşmesi teorisi ve borç doğuran sözleşme teorisi gibi birçok görüş ileri sürülmüştür48.

Karışık teoriye göre, birleşme sözleşmesi kimi zaman borçlar hukuku kimi zaman ortaklıklar hukuku ögelerini içeren bir sözleşme olduğundan, birleşme sözleşmesi ne sadece borçlar hukuku sözleşmesi ne de ortaklıklar hukuku

46 Tekinalp (Yeni Hukuk), s. 706; Turanlı (Birleşme), s.122. 47 Göktürk (Birleşme), s. 640.

sözleşmesidir49. Bu yönde, birleşme sözleşmesinin hem borçlar hukuku hem de ticaret

hukuku unsurları içeren; geciktirici kanuni bir şartın (genel kurul onayı) gerçekleşmesi ile geçerli olan ve ticaret siciline tescil ile sonuçlarını doğuran yapısal değişiklik sözleşmesi olduğu ifade edilmiştir50.

Ortaklıklar hukuku işlemi teorisi, birleşmenin kollektif bir işlem olduğu, bu amaca yönelmiş olan bir dizi işlem ile gerçekleşeceği; birleşme sözleşmesinin ise işlemlerden sadece biri olduğundan hareket etmiştir. Buna göre, birleşme sözleşmesi ile birleşmeye katılan taraflar birleşme iradelerini ortaya koyarlar ve birleşme işlemlerini yapma borcu ile yüklenirler. Bu bakımdan, ortaklıklar hukuku işlem teorisine göre birleşme sözleşmesi isimsiz ve sui generis bir sözleşmedir51.

Bir diğer teoriye göre, birleşme sözleşmesinin borçlar hukuku sözleşmesi olduğu ve taraflara birleşme işlemlerini yapma borcu yüklediği kabul edilmektedir. Teoriye “borç doğuran sözleşme teorisi” denilmektedir. Bu doğrultuda Turanlı, birleşme sözleşmesinin hukuki niteliği bakımından borç doğuran sözleşme teorisini benimsemiş ve birleşme sözleşmesinin, her iki tarafa tam borç yükleyen bir sözleşme olduğunu ifade etmiştir52. Pulaşlı ise, birleşme sözleşmesinin “birleşme olayının tüm planları ve önemli temel ilkeleri içeren ve ayni karakterde olmayan sadece borçlandırıcı etkisi olan atipik bir sözleşme” olduğunu vurgulamıştır53.

49 Yasaman (Birleşme), s. 39.

50 İpekel-Kayalı, s. 148; Aynı yönde bkz. Susuz, K.: Anonim Şirketlerin Birleşmesinde Pay Sahiplerinin

Korunması, İstanbul, 2011, Yayımlanmamış Doktora Tezi, s. 139, 140.

51 Yasaman (Birleşme), s. 39, 40. 52 Turanlı (Birleşme), s. 144.

53 Pulaşlı (Şirketler), s. 78; Pulaşlı (Şerh), s. 231; Aynı yönde bkz. Keşli (ed. Karahan), s. 187; Kocaer,

Öğretide birleşme sözleşmesinin ortaklar bakımından ise “üçüncü kişi yararına bir sözleşme” olarak kabul edilebileceği ifade edilmiştir54. Nitekim, devrolunan

şirketin ortakları tarafı olmadıkları birleşme sözleşmesi ile devralan şirketin paylarını iktisap etmektedirler. Ayrıca bir adım ileri gidilerek, birleşme sözleşmesinin aslında “üçüncü kişi yararına eksik sözleşme” olduğu, zira üçüncü kişi konumundaki devrolunan şirketin ortaklarının devralan şirketten ifa talebinde bulunamayacağı da savunulmaktadır55.

Örgüt sözleşmesi teorisine göre ise, birleşme sözleşmesi tamamen ortaklıklar hukuku sözleşmesidir. Birleşme sözleşmesi taraflara karşılıklı borç yükleyen bir sözleşme değil; bir örgüt hareketi olan birleşmeyi düzenleyen objektif normlar içeren bir sözleşmedir56. Türk hukukunda Tekinalp tarafından da sözleşmenin ortaklıklar

hukuku açısından sonuç doğurduğu ve bu nedenle ayni niteliğe sahip ortaklıklar hukuku sözleşmesi olduğu belirtilmektedir57. Türk’e göre ise, birleşme sözleşmesi

birleşmeye katılan şirketler arasında sonuç doğuran iki taraflı bir hukuki işlem olmasının yanı sıra birleşmeye katılan şirketlerin ortaklarını birbirine bağlayan toplumsal bir işlemdir; bu nedenle “ortaklıksal, kurumsal veya örgütsel bir işlem

olarak nitelendirilir”58. Biz de bu görüşe katılmaktayız.

54 İpekel-Kayalı, s. 148, 149; Susuz, s. 140. 55 İpekel-Kayalı, s. 149.

56 Yasaman (Birleşme), s. 40; Arslanlı, s. 245; Alkılıç, s. 114.

57 Tekinalp (Yeni Hukuk), s. 707; Poroy/Tekinalp/Çamoğlu (Ortaklıklar I), s. 124; Aynı yönde bkz.

Şimşek, V.: Türk Ticaret Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu Tasarısı’na Göre Ticaret Şirketlerinin Birleşmesi, İstanbul 2010, s. 73, 74.

58 Nitekim, birleşme sonucunda devrolunan şirket ortaklarının payları yerine devralan şirketin payları

verilecek; diğer bir ifade ile devrolunan şirketin ortakları, devrolunan şirketin ortağı olma sıfatını kaybedip, devralan şirketin ortağı olma sıfatını kazanacaklardır. Bkz. Türk, H. S.: Ticaret Ortaklıklarının Birleşmesi, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü, Ankara 1986, s. 84, 85.

ii. Birleşme Sözleşmesinin İçeriği

Birleşme sözleşmesinin asgari zorunlu içeriği Kanun’da düzenlenmiştir. Başka bir deyişle, TTK m. 146 hükmünde yer alanlar dışındaki hususlar da sözleşme serbestisi çerçevesinde birleşme sözleşmesinde yer alabilecektir59; ancak hemen

belirtmek gerekir ki, birleşme sözleşmesinde pay sahiplerinin iradelerini sakatlayacak şekilde sözleşmenin onaylanmaması hali için cezai şart öngörülemeyecektir60. TTK m.

146’ya göre, birleşme sözleşmesinin;

“a) Birleşmeye katılan şirketlerin ticaret unvanlarını, hukuki türlerini, merkezlerini; yeni kuruluş yolu ile birleşme halinde, yeni şirketin türünü, ticaret unvanını ve merkezini,

b) Şirket paylarının değişim oranını, öngörülmüşse denkleştirme tutarını; devrolunan şirketin ortaklarının, devralan şirketteki paylarına ve haklarına ilişkin açıklamaları,

c) Devralan şirketin, imtiyazlı ve oydan yoksun payların sahipleriyle intifa senedi sahiplerine tanıdığı hakları,

d) Şirket paylarının değiştirilmesinin şeklini,

59 6102 sayılı TTK m. 146 gerekçesi. Kayalı, birleşme sözleşmesinin içeriğinde yer almasının faydalı

olacağı önerilerde bulunmuş ve birleşme sözleşmesinin daha kapsamlı olarak Ticaret Sicili Yönetmeliğinde düzenlenmesinin daha yerinde olacağını belirtmiştir. Bkz. İpekel-Kayalı, s. 153-155. Ayrıca bkz. Kocaer, s.103; Turanlı (Birleşme), s. 153; Kayıhan, s. 87; Altaş, s. 1167; Keşli (ed. Karahan), s. 187.

e) Birleşmeyle iktisap edilen payların, devralan veya yeni kurulan şirketin bilanço kârına hak kazandığı tarihi ve bu isteme ilişkin bütün özellikleri,

f) Gereğinde 141 inci madde uyarınca ayrılma akçesini,

g) Devrolunan şirketin işlem ve eylemlerinin devralan şirketin hesabına yapılmış̧ sayılacağı tarihi,

h) Yönetim organlarına ve yönetici ortaklara tanınan özel yararları, i) Gereğinde sınırsız sorumlu ortakların isimlerini, içermesi zorunludur.”

Madde hükmünde yer alan bazı hususların her birleşme sözleşmesinde görülmeyecek nitelikte olduğunu vurgulamak gerekmektedir. Örneğin, devralan şirketin imtiyazlı ve oydan yoksun pay sahipleri ile intifa senedi sahiplerine hak tanıması, ayrılma akçesi öngörülmesi, yönetim organlarına ve yönetici ortaklara özel yararlar tanınması veya ortakların sınırsız sorumlu olması her birleşmede gerçekleşen hususlar değildir. O halde, madde hükmünde sayılan hususlar somut olayda var ise birleşme sözleşmesinde de bulunmak zorundadır61. Bu doğrultuda, anılan hususların

birleşme sözleşmesinde yer almaması birleşme sözleşmesini doğrudan geçersiz kılmayacak; ancak eksiklerin sayısı ve niteliği geçersizliğe neden olabilecektir62.

61 Pulaşlı (Şerh), s. 233; Altaş, s. 1167; Keşli (ed. Karahan), s. 187.

62 Tekinalp (Yeni Hukuk), s. 708; Poroy/Tekinalp/Çamoğlu (Ortaklıklar I), s. 125. Aksi yönde bkz.

Birleşme sözleşmesinin açık olmaması veya gerçekleri yansıtmaması yönetim organının sorumluluğunu doğurabilecek; hatta birleşme kararının sakatlanmasına bile neden olabilecektir63.

iii. Birleşme Sözleşmesinin Hazırlanması ve İmzalanması

Görüşmelerde bulunan şirketlerin birleşme konusunda olumlu sonuca varmalarının ardından, yönetim organlarınca bir birleşme sözleşmesi hazırlanacaktır. Yönetim organından kast, anonim şirketler ve kooperatiflerde yönetim kurulu, limited şirketlerde müdür veya müdürler, şahıs şirketleri ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde yöneticilerdir (TTK m. 135/1). Birleşme sürecindeki ilk bağlayıcı belge birleşme sözleşmesidir64. Ancak bunun için birleşme sözleşmesinin,

birleşecek şirketlerin genel kurullarında Kanun’da öngörülen usullere uygun olarak onaylanması gerekmektedir. TTK m. 156 hükmünde yer alan kolaylaştırılmış birleşmeler dışında, birleşme sözleşmesi birleşmeye katılan şirketlerin genel kurulları tarafından onaylanıncaya kadar askıda geçerlidir65, birleşme sözleşmesinin geçerliliği geciktirici şarta bağlıdır66.

Birleşme sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması geçerlilik şartıdır (TTK m. 145). Bu çerçevede, resmi şekil aranmamış; adi yazılı şekil yeterli kabul edilmiştir. O zaman,

63 Al-Kılıç, s. 112.

64 Turanlı (Birleşme), s. 143.

65 Pulaşlı (Şirketler), s. 79; Pulaşlı (Şerh), s. 230; Kocaer, s.100; İpekel-Kayalı, s. 164,165; Turanlı

(Birleşme), s. 175; Bozkurt, s. 557; Altaş, s. 1165; Keşli (ed. Karahan), s. 186.

66 Birleşme sözleşmesinde, sözleşmenin genel kurul onayı olmadan geçerli olacağına ilişkin bir

düzenleme yapılamayacaktır. Bu doğrultuda, birleşme sözleşmesine ayrıca bir cezai şart da konulamayacaktır. Bkz. Pulaşlı (Şerh), s. 230, 231; Çoştan, H.: Yeni Türk Ticaret Kanununa Göre Birleşme Bölünme ve Tür Değiştirme Kararları, 3. Baskı, Seçkin Yayıncılık, Ankara 2013, s. 25; 6102 sayılı TTK m. 145 gerekçesi.

birleşmeye katılan şirketlerin yönetim organları tarafından yazılı bir birleşme sözleşmesi hazırlanması ve imzalanması gerekmektedir67.

Birleşmeye katılan şirketlerin yönetim organları tarafından bir birleşme sözleşmesi hazırlanmasının, şirket yetkili organlarının yönetim organına bu konuda yetki vermesine bağlı olup olmadığı hususu öğretide tartışmalıdır. Bazı yazarlar, şirket genel kurulları tarafından yönetim organına “birleşme sözleşmesi düzenleme yetkisi” verilmesi gerektiğini ileri sürmekte ve bunu, yönetim organının birleşme sözleşmesi imzalamasının olağanüstü bir işlem olduğu için yönetim organının temsil yetkisini aştığı gerekçesine dayandırmaktadır68. Buna karşın diğer bazı yazarlar, yönetim

organının yetkilendirilmesine gerek olmaksızın birleşme sözleşmesini düzenleyebileceklerini belirtmektedirler69. Anılan görüş taraftarlarına göre, aksi

durumda, şirket genel kurulunun yönetim organını yetkilendirmesi gerekliliğinin kabul edilmesi halinde, birleşme süreci daha da uzayacak ve masraflar artacaktır. Bu çerçevede, yönetim organı birleşme sözleşmesini genel kuruldan yetki alıp hazırlayabileceği gibi; genel kurula gitmeden, yani bir yetki alınmasına gerek olmaksızın da hazırlayabilecektir70.

67 Kendigelen, birleşme sözleşmesine yazılı şekil şartı getiren TTK m. 145’de ayrıca sözleşmenin

yönetim organı tarafından imzalanması gerektiğinin düzenlenmesini yazılı şekil şartının sözleşmenin imzalanmasını da kapsadığı gerekçesiyle eleştirmektedir. Bkz. Kendigelen, A.: Yeni Türk Ticaret Kanunu Değişiklikler, Yenilikler ve İlk Tespitler, 2. Baskı, On İki Levha Yayıncılık, İstanbul 2016, s. 142.

68 Al Kılıç, s. 104. Aynı yönde bkz. Çeker, M.: Ticaret Şirketlerinin Genel Hükümleri ve Yeniden Yapılandırılmaları (Birleşme, Bölünme ve Tür Değiştirme), Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi

Dergisi, C. 16, S. 3-4, 1.Basım, Erzincan 2012, s. 99-120, s. 115.

69 İpekel- Kayalı, s. 142; Turanlı (Birleşme), s. 149; Yasaman (Birleşme), s. 52, 53; Bahtiyar M.: Türk Ticaret Kanunu ile Avrupa Birliği’nin Üçüncü Konsey Yönergesi Bakımından Anonim Ortaklık Birleşmeleri ve Denetimi, Makaleler II, İstanbul 2008, s.77-97.

Diğer taraftan, yönetim organının birleşme sözleşmesi hazırlamasına ilişkin TTK düzenlemesinde, genel kuruldan yetki alınması gerektiğine dair bir ifadeye yer verilmemiştir71.

Üzerinde durulması gereken bir diğer husus ise, birleşme sürecini başlatmak ve sürdürmek için yönetim organı tarafından herhangi bir ön karar alınması gerekip gerekmediğidir72. Birleşme sözleşmesi açısından yönetim organı kararına ihtiyaç

vardır73. Nitekim, bu durum m. 145 hükmü gerekçesinde “Sözleşme yapılması yönetim organının bir kararı ile gerçekleşir; imzayı yetkililer atar” şeklinde ifade edilmiştir.

Karar, birleşme sözleşmesinin imzalanmasından önce alınabileceği gibi -ki bu halde birleşme sözleşmesinin karara eklenmesi gerekir-; birleşme sözleşmesinin imzalanmasından sonra da alınabilir74. Birleşme sözleşmesinin imzasından önce

yönetim organınca karar alınmaması birleşme sözleşmesinin bağlayıcılığını etkileyeceğinden; en geç birleşme sözleşmesinin imzalanması anına kadar kararın alınması yerinde olacaktır75. Ayrıca, söz konusu kararın alınması için gerekli olan

yetersayıları bakımından ek bir düzenleme bulunmadığından genel hükümler uygulama alanı bulacaktır. Hemen belirtmek gerekir ki, birleşmeye katılan şirketlerden birinin halka açık anonim şirket olması halinde II-23.2 sayılı Birleşme ve

71 Hatta, halka açık anonim şirketler bakımından II-23.2 sayılı Birleşme ve Bölünme Tebliğ m. 5

hükmünde birleşme işlemine başlanılabilmesi için sadece söz konusu işlemlere taraf şirketlerin yönetim organlarının karar alması yeterli kabul edilmiştir.

72 İpekel-Kayalı, s. 145; Kocaer, s. 100. Bununla birlikte uygulamada, birleşmeye katılan şirketlerin

yönetim organının birleşme sürecine başlamadan önce ön karar aldığı görülmektedir. Bkz. Tekinalp/Poroy/Çamoğlu (Ortaklıklar I), s. 98.

73 İpekel-Kayalı, s. 145; Kocaer, s. 100.

74 İpekel-Kayalı, s. 145; Kocaer, s. 100; Susuz, s. 143. 75 İpekel-Kayalı, s. 145.

Bölünme Tebliğ76 m. 5 hükmü uygulama alanı bulacak ve halka açık anonim şirkette

birleşme işlemine başlanması yönetim organının alacağı karardan sonra mümkün olacaktır.

Birleşme sözleşmesini hazırlama ve imzalama, yönetim organının devredilemez yetkileri arasındadır77. Bu nedenle, birleşme sözleşmesi hazırlanmasının ve

imzalanmasının TTK m. 367 hükmü çerçevesinde bir veya birkaç yönetim kurulu üyesine veya üçüncü bir kişiye devri mümkün değildir78. Nitekim, TTK m. 145

gerekçesinde açıkça “Yönetim organı bu yetkiyi başkasına, meselâ anonim şirketlerde

müdürlere hatta yönetim işlevini 367nci maddeye göre devralan yönetime de devredemez” denilmektedir. Öte yandan, hazırlanan birleşme sözleşmesini yönetim

organının tüm üyelerinin imzalaması gerekmemektedir; temsil yetkisine sahip yönetim kurulu üyelerinin imzaları yeterlidir79.

c. Gerektiğinde Ara Bilanço Düzenlenmesi

Birleşme, kural olarak birleşmeye katılan şirketlerin son yıllık bilançoları üzerinden gerçekleştirilmektedir. Dolayısıyla, birleşmeye esas olan bilanço, “birleşen

şirketlerin yaşayan değer ilkesine göre çıkarılan yıllık bilançolarıdır”80. Gerçekten,

değişim oranının veya sermaye artırımının hesaplanması; inceleme hakkının kullanılması gibi birleşme sürecinin birçok aşamasında hatta birleşmenin

76 Bkz. 28.12.2013 tarih ve 28865 sayılı Resmî Gazete.

77 Poroy/Tekinalp/Çamoğlu (Ortaklıklar I), s. 124; Tekinalp (Yeni Hukuk), s. 708; İpekel-Kayalı, s.

143; Turanlı (Birleşme), s. 149; Kocaer, s. 99; Bozkurt, s. 557; Keşli (ed. Karahan), s. 185; TTK m. 145 hükmü gerekçesi.

78 İpekel-Kayalı, s. 143; Pulaşlı (Şerh), s. 231; Göktürk, K.: Türk Ticaret Kanununa Göre Ticaret Şirketlerinin Birleşme Süreci ve Bazı Sorunlar, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 2013, C. 17,

S. 1-2, s. 640.

79 İpekel-Kayalı, s. 144.

tamamlanmasından sonra bile, örneğin denkleştirme, iptal ve sorumluluk davalarında bilançoya başvurulmaktadır. Özellikle birleşmede pay sahiplerinin ve alacaklıların korunması bakımından bilançonun güncel olması büyük önem taşımaktadır81.

Birleşmenin en güncel bilanço üzerinden gerçekleştirilmesi amacıyla, Kanunda iki halde ara bilanço çıkarılacağı ve birleşmede bu bilançonun esas alınacağı düzenlenmiştir. Buna göre, birleşme sözleşmesinin imzalandığı tarih ile bilanço günü arasında altı aydan fazla zaman82 geçmesi veya son bilançonun çıkarılmasından sonra

birleşmeye katılan şirketlerin malvarlıklarında önemli değişikliklerin meydana gelmesi hallerinde birleşmeye katılan şirketler ara bilanço çıkarmak zorundadır (TTK m. 144). O zaman, değişim oranı, sermaye artırım miktarı gibi hususlar ara bilanço esas alınarak hesaplanacak; devralan şirketin birleşme sonrasındaki açılış bilançosu ara bilanço olacaktır83. İlk halde, ara bilanço birleşmeye katılan tüm şirketlerce

çıkarılacaktır. Bu nedenle, kanun koyucu birleşme sözleşmesinin imzası ile bilanço tarihi arasında altı aydan uzun süre geçmesiyle birleşmeye katılan şirketlerin malvarlıklarında olumlu veya olumsuz bir değişimin olabileceğini öngörerek yeni bir bilanço çıkarılmasını zorunlu kılmıştır84. İkinci halde ise -altı aylık sürenin geçmemesi

ancak şirket malvarlığında önemli değişikliğin meydana gelmesi durumunda- sadece malvarlığında önemli değişiklik olan şirket ara bilanço çıkarmak zorundadır85. Önemli

malvarlığı değişikliği ifadesi kanun koyucu tarafından somutlaştırılmamış; yalnızca madde gerekçesinde, önemli malvarlığı değişikliklerine örnek verilmesi ile

81 Tekinalp (Yeni Hukuk), s. 706; Poroy/Tekinalp/Çamoğlu (Ortaklıklar I), s. 123.

82 TTK m. 144 hükmü gerekçesinde, söz konusu altı aylık sürenin 78/855/AET sayılı Yönergenin gereği

olduğu ifade edilmiştir.

83 Tekinalp (Yeni Hukuk), s. 706; Poroy/Tekinalp/Çamoğlu (Ortaklıklar I), s. 123. 84 Pulaşlı (Şerh), s. 239; Keşli (ed. Karahan), s. 188.

yetinilmiştir. Örneğin, bir kooperatifin çok sayıda ortağının ortaklıktan çıkması, şirketin faaliyet yılı zararının anormal artması veyahut şirketin büyük bir tesisin satılması önemli malvarlığı değişikliği olarak kabul edilecektir86. Bu doğrultuda,

birleşmeye katılan şirketlerin birleşme sözleşmesinde hangi malvarlığı değişikliklerinin önemli sayılacağına ilişkin bir düzenlemeye yer vermeleri muhtemel anlaşmazlıkların önüne geçecektir87.

Ara bilanço bakımından da yıllık bilanço esasları geçerlidir88. Öte yandan, ilgili

madde hükmünde ara bilanço çıkarılmasına ilişkin bazı kolaylıklar düzenlenmiştir. Ara bilanço hazırlanırken, fizikî envanter çıkarılması gerekli değildir89; son bilançoda

kabul edilen değerlemeler, sadece ticari defterdeki hareketler ölçüsünde değiştirilir; amortismanlar, değer düzeltmeleri ve karşılıklar ile ticari defterlerden anlaşılmayan işletme için önemli değer değişiklikleri de dikkate alınır (TTK m. 144/2).

d. Birleşme Raporu Hazırlanması

Birleşme sözleşmesinin imzalanmasının ardından, TTK m. 147 uyarınca birleşmeye katılan şirketlerin yönetim organları ayrı ayrı veya birlikte bir birleşme raporu hazırlarlar. Birleşme raporu düzenlenmesi de birleşme sözleşmesinde olduğu gibi yönetim organının devredilemez yetkisidir90. Hazırlanan birleşme raporu birleşen

şirketlerin yönetim organlarınca imzalanır. Raporun tüm üyelerce imzalanması şart

86 TTK m. 144 hükmü gerekçesi. 87 Turanlı (Birleşme), s. 159.

88 Ancak, Tekinalp -yıllık bilanço esaslarının ara bilançoya da uygulanacağına ilişkin hüküm nedeniyle-

denetime tabi şirketlerde denetçi tarafından ara bilançonun denetlenmesinin gerekmediğini savunmaktadır. Bkz. Tekinalp (Yeni Hukuk), s. 706; Poroy/Tekinalp/Çamoğlu (Ortaklıklar I), s. 123,124.

89 Tekinalp, burada TTK m. 67 hükmünün uygulanabileceğini belirtmektedir. Bkz. Tekinalp (Yeni

Hukuk), s. 707; Poroy/Tekinalp/Çamoğlu (Ortaklıklar I), s. 124.

değildir; öncesinde yönetim organı tarafından bir karar alınması koşuluyla imza yetkisi verilmiş olan bir veya birkaç yönetim organı üyesi veya yönetim organı üyesi olmayan bir murahhas müdür de raporu imzalayabilir91. İmzalanma sonrası, TSY 92 m. 126/7

hükmü gereği, birleşme raporu birleşmeye katılan şirketlerin kayıtlı oldukları ticaret sicili müdürlüklerine verilecektir.

Rapor, özellikle ortakların birleşmenin hukuki ve ekonomik boyutları açısından ayrıntılı bilgi almalarını ve genel kurulda birleşme hakkında bilinçli olarak oy kullanmalarını sağlayan bir belge olması nedeniyle önem taşımaktadır93. Birleşme

raporunun amacı, birleşmeye katılan şirketlerin ortaklarına ve diğer ilgililere birleşme hakkında aydınlatıcı, gerekçeli ve tatmin edici bilgiler vermektir94. Tekinalp, birleşme

raporunu “bilgi verme ve şeffaflık belgesi” olarak tanımlamıştır95. Birleşme raporunun

asgari içeriği de kanunda düzenlenmektedir. TTK m. 147 uyarınca birleşme

Benzer Belgeler