• Sonuç bulunamadı

Kitle İletişim Araçlarının Çocuklar Üzerindeki Etkiler

İNSANIN GELİŞİMİ Psikomotor GeliĢim

2.2. Teknolojide Gelişim

2.2.2. Kitle İletişim Araçlarının Çocuklar Üzerindeki Etkiler

20. yy’da kitlesel yayın teknikleri ortaya çıkmıĢtır. Birinci Dünya SavaĢı’ndan sonra “Radyo”, Ġkinci Dünya SavaĢı’ndan sonrada “Televizyon” hayatımıza girerek ufkumuzu geniĢletip, bakıĢ açımızı değiĢtirmeye baĢlamıĢtır. Eğitim yönünden önemli bir yere sahip olmuĢtur. Çünkü öğrenciler eğitici programlardan yararlanabilmiĢtir. Televizyon aynı zamanda çok çeĢitli bir eğlence aracı olarak da düĢünülebilir. Ġnsanların birçok ihtiyacını bir arada gerçekleĢtirir. Televizyonun yanı sıra öğretim amacıyla hazırlanmıĢ film ve video bantlar hem göze hem de kulağa hitap eden iyi bir öğretim aracı olmuĢtur. Tek zayıf yönü öğrenciyi edilgen tutmasıdır. Ancak iyi bir teknoloji eğitimi almıĢ olan öğretmen, sorularla bu dezavantajı en az düzeye indirebilir (Alıcıgüzel, 2001).

Kitle iletiĢim araçları, alıcıları arasında ortak birtakım göstergeler, imgeler olan, büyük ve karmaĢık dinleyici yığınlarına ulaĢabilen radyo, televizyon, bilgisayar, gazete, telefon, telsiz, dergi, filmler, kitaplar ve öteki iletiĢim araçlarından oluĢurlar. Öteki toplumsallaĢtırma araçlarıyla karĢılaĢtırırsak kitle iletiĢim araçları, son geliĢmelerin ürünleridir ve bireylerarası etkileĢime doğrudan karıĢmazlar. Ama yine de onları toplumsallaĢmanın önemli araçları olarak görmek gerekir. Bir kere kitle iletiĢim araçları bireysellik ve içerik açısından sinema ve resimde olduğu gibi büyük ölçüde ilgi ve saygınlık oranıyla ilgilidirler. Ġkincisi kitle iletiĢim araçları tıpkı reklam gösterimlerinde olduğu gibi etkilerini daha da arttırabilirler. Üçüncüsü kitle iletiĢim araçları özellikle günümüzde bebekliğinden baĢlayarak gittikçe çocuğun dünyasının önemli bir bölümünü oluĢturmakta ve gününün birçok saatini almaktadır. Sonuncusu ise kitle iletiĢim araçları popüler kültürün güldürü, aĢk vb. birçok unsurlarını diğer araçların baĢaramadığı ölçüde betimlemekte ve aktarmaktadır. Kitle iletiĢim araçlarının böyle bir özellik taĢımaları onları çok yönlü bir bakıĢ açısından değerlendirmeyi gerektirmektedir (Elkin, 1995, s.98).

Kitle iletiĢim araçlarının ve teknolojinin yaygın olmadığı ilkel toplumlarda bile insanların aralarındaki iletiĢimi sağlayabilmek adına kendi aralarında geliĢtirdiği bazı iletiĢim biçimleri vardı. Teknolojinin geliĢmesi ve zamanın hızla ilerlemesiyle birlikte, bu ilkel topluluklardaki iletiĢimin yerini teknolojinin getirdiği kitle iletiĢim araçları

almıĢtır. Zamanla, kitle iletiĢim araçlarının çoğalması ve toplumlar arasındaki hızlı değiĢimin artmasından en çok etkilenen çocuklar olmuĢtur. Bu araçların yaygınlığı çocuklar üzerinde iletiĢim açısından olumlu etkilere yol açtığı gibi olumsuz etkilere de yol açmaktadır.

Çocuğun doğduğu andan itibaren baĢlayan ve hayat boyu devam eden sosyalleĢme sürecini dikkate aldığımızda, bu süreçte; baĢta aile olmak üzere okul, akran grubu ve kitle iletiĢim araçları önemli bir etkiye sahiptir. Teknolojinin geliĢmesiyle birlikte ailenin etkisi her geçen gün azalırken kitle iletiĢim araçlarının rolü günden güne artmaktadır.

Örneğin; televizyonun çocuk üzerindekietkisini inceleyelim. Çocuklar için televizyon, tek yönlü bir sosyalleĢtirme aracıdır. Çünkü çocuklar televizyon izlerken soru soramamakta, açıklama isteyememekte ve itiraz edememektedir.7 Televizyonun birçok olumlu yönlerinin yanı sıra, iyi değerlendirilmediği takdirde pek çok olumsuz sonuçları da vardır. Televizyon çocukların zihinsel ve dil geliĢimine olumlu katkılar sağladığı gibi, ekranda gördüğü Ģeyleri düĢünüp yorumlamasına dolayısıyla sosyalleĢme sürecine yardımcı olmaktadır. Bunun yanı sıra aĢırı televizyon izlemek çocukları bağımlı hale getirmekte ve bunun sonucunda çocuklarda davranıĢ bozuklukları ortaya çıkmaktadır. Çocuklar, kendilerini ifade etmekte sıkıntı yaĢamakta ve yaratıcılığın yerini taklit almaktadır. Ayrıca çocukların televizyon izlemeye ayırdıkları zaman arttıkça, oyun için ayrılan zaman düĢmekte, yaratıcılık azalmakta, pasifleĢmekte ve öğrenmeye istek düĢmektedir. Çocukların aĢırı bir biçimde televizyon izlemesi, onları kitap okumaktan, sinema ve tiyatroya gitmekten, hatta oyun oynamaktan yoksun bırakmaktadır. Televizyon çocukların akran gruplarıyla iliĢkilerini zayıflatmakta, içe kapalı birer insan haline gelmelerine yol açmaktadır. Böylece çocukların yaĢamı televizyon programlarıyla düzenlenir hale gelmektedir (Tezcan, 1994).

Zamanla geliĢen, görsel bie Ģov haline gelen televizyon, insanları birbirine bağladığı kadar, birbirinden bir o kadarda uzaklaĢtırmaktadır.

Çocuklar, televizyonda izledikleri programların etkisiyle hayal ürünü olan bazı olayları normal hayatta uygulamaya çalıĢmaktadır. Televizyon izleme derecelerine

bağlı olarak, çocukların normal davranıĢlarında değiĢiklikler meydana gelmektedir (Küçükkurt, 1991).

Bilgisayar, teknolojinin yaygınlaĢması ile birlikte çocukların dünyasında oldukça hızlı yer edinmiĢtir. Özellikle geliĢmiĢ ve geliĢmekte olan ülkelerde zamanlarının çoğunu okulda ve evde geçiren çocukların en yakın arkadaĢı bilgisayarlar olmuĢtur. Bilgisayarların eğitim dıĢında eğlence amaçlı kullanımlarının artması ve internet bağlantısı çocukların iletiĢim dünyasına bireysel olarak katılmalarına olanak sağlamıĢtır ( Muslu ve BolıĢık, 2009).

Caplan’a (2002) göre teknoloji, geliĢmiĢliğin ve çağdaĢlaĢmanın bir ölçütü olarak insan hayatını kolaylaĢtırıp toplumsal geliĢime olumlu katkı sağlarken diğer yandan da internetin bilinçsiz kullanımından kaynaklanan bazı sorunları ve tehlikeleri beraberinde getirmektedir. Bilinçsiz internet kullanıcılarının sayısının artması ile birlikte “sağlıksız- patolojik- problemli internet kullanımı”, “internet bağımlılığı” gibi yeni kavramlar ortaya çıkmıĢtır. Teknoloji geliĢmiĢliğin ve çağdaĢlaĢmanın bir ölçütü olarak insan hayatını kolaylaĢtırıp toplumsal geliĢime olumlu katkı sağlarken diğer yandan dainternetin bilinçsiz kullanımından kaynaklanan bazı sorunları ve tehlikeleri beraberinde getirmektedir. Bilinçsiz internet kullanıcılarının sayısının artması ile birlikte “sağlıksız- patolojik- problemli internet kullanımı”, “internet bağımlılığı” gibi yeni kavramlar ortaya çıkmıĢtır. Sağlıklı internet kullanımı; çocukların ve gençlerin yaĢadıkları deneyimlerini yönlendirmelerine, hızlarını ayarlamalarına ve bilgi toplarken okuma, yazma, seçme, sınıflandırma gibi çeĢitli becerilerini kullanmalarına yardımcı olmaktadır. Kontrolsüz internet kullanımı ise çocuğun ve gencin fiziksel, psikolojik, sosyal ve biliĢsel geliĢimini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Çocuğun tam bir iyilik halinde geliĢimi için gerekli olan okul, aile ve arkadaĢ etkileĢimi yerini elektronik arkadaĢlığa bırakmakta, bu durum ise kiĢilerarası iliĢki kurma ve sürdürme becerisini olumsuz yönde etkilemektedir.

GeliĢen teknolojiyle insanların teleplerine göre artan araçlar yanlıĢ kullanılarak amacından sapmak üzeredir. Böylece insanoğlu teknolojiye ayak uyduracağım derken, getirdiği yanlıĢ ve olumsuz örnekleri yavaĢça günlük hayatının içine almaktadır.

Teknoloji devrinde yaĢamaktayız. Fakat bu olgunun getirdiği bir baĢka boyut, bu teknolojinin insanları mekanik bir takım iĢleri yapmaktan kurtardığıdır. Yani insan,

daha önceleri birtakım etkinlik ve eylemler için kullandığı güçlerin bir bölümünü artık kullanmıyor. Bu güçlerden nasıl yararlanmalı? ĠĢte burada yaratıcı eğitime, yaratıcı bireylerin yetiĢmesi sorununa yine iĢ düĢmektedir. Teknoloji ve bilimde gerekli yaratıcılık için olduğu kadar, boĢta kalmıĢ güçlerin değerlendirilmesi açısından da yaratıcılığın desteklendiği daha yeni eğitim görüĢlerine yer vermenin zamanı neredeyse geçmektedir. Sürekli değiĢen dünyamızda, belli kategori ve sınıflamalar içinde düĢünerek çağa yetiĢilemeyeceği ortadadır; çünkü hemen her gün yeni düĢünü Ģemaları ve sınıflamaları ortaya çıkmaktadır. Sayısız bilgilerin üstesinden gelebilmek için, bireyin bu çeĢitli bilgiler arasındaki etkileĢimi görebilecek, kimi kalıpların geçici olduğunu fark edecek biçimde eğitilmesi gereklidir. Bağımsız düĢünebilen, doğru sorular soran, disiplinler-arası yanıtlara ve ıraksak ve eleĢtirel düĢünmeye yönelen öğrencilerin yetiĢtirilmesi artık bir zorunluluk haline gelmiĢtir (San, 2008, s.23-24).

Çocuk ve gençlerin kitle iletiĢim araçlarını doğru, etkin ve verimli bir Ģekilde kullanması sağlanırken, güvenlikleri de her zaman ön planda tutulmalıdır. Bu nedenle ilgili devlet kurum ve kuruluĢlarının konuya daha fazla önem vermesi, eğitmenlerin, anne ve babaların konuyla ilgili olarak bilgi sahibi olmaları, çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitilmeleri ve takip edilmeleri gerekmektedir (Canbek, 2007).

Kitle iletiĢim araçları, insanlar arasındaki bilgi alıĢveriĢini, birebir iletiĢimden sonra sağlayan bir gereklilik aracı olmalıdır.

3. YÖNTEM

Bu bölümde, araĢtırmanın modeli, evren ve örneklem, verilerin toplanması, verilerin analizi ile ilgili bilgiler yer almaktadır.

Benzer Belgeler