• Sonuç bulunamadı

2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

2.1. Çocuk Resm

2.1.3. Çizgisel Gelişim Basamakları

2.1.3.3. Şematik Evre (7-9 yaş)

Okula baĢlamak çocukların dünyasında yepyeni heyecanlar yaratır. Bu heyecenın büyük bir sevgi ve coĢkuya dönüĢmesi uzun sürmez. Çocuğa o güne kadar evinde, ana okulunda birtakım bilgiler, saygı ve sağlık kuralları öğretilse de okul ile daha programlı bir dünyaya adım atar. Çocuk birinci sınıf (yedi yaĢındaki bir çocuğun tanımlaması olan “gerçek okul”) ile kurallar dünyasına merhaba der (Buyurgan ve Buyurgan, 2007, s.61).

Çocuk artık toplumun bir üyesidir ve bunun farkındalıını yaĢar. Buna bağlı olarak çocuğun sosyal iliĢkilerinde artıĢ görülür. YetiĢkinler ve akranları arasında takdir görme ve beğenilme arzuları belirgin Ģekilde hissedilir. Rastlantıya bağlı baĢarı çocuğu mutlu etmez. Elde ettiği buluĢ ona haz verecektir. Çevresiyle daha fazla etkileĢimi olan çocuk daha bilinçli ve kontrollüdür. Resimlerinde de bunu görmek mümkündür.

Küçük çocuklar pek çok denemeden sonra, insan ve çevresi hakkında belli bir görüĢe sahip olur. Bu görüĢle zihninde oluĢan Ģemalar resmine de belirgin olarak yansır. Her ne kadar, gerçek bir objenin herhangi bir Ģekilde çizimi, Ģema ya da sembol olarak nitelendirilse de, burada çocuğun ulaĢtığı, sürekli tekrar ettiği ve hiç kimsenin bu görüĢü değiĢtirmesi için etkileyemediği “Ģema” dan bahsetmekteyiz. ġeması oldukça zengindir ve Ģemalarda sık tekrarlar görülür. Çocuk tanımladığı Ģemasının her tekrarında daha detaycıdır. ġemalarında en çok insan figürüne rastlanır. Çocuk yaklaĢık 7 yaĢlarında insan figürü çizimlerinde belirli, bilinen bazı sembolleri kullanmaya baĢlar ve bedenin parçalarını kendi aktif bilgisine dayanarak betimler. Resimde sadece baĢ, gövde, kollar ve bacaklar olmamalı; gözler, burun, ağız gibi organlar da bulunmalıdır. Her Ģeyi daha detaylı çizmek ister. Ayrıca bu yaĢta gözlerin

burundan, burunun da ağızdan farklı olması, boyun ve saçların çizilmesi beklenir. Genellikle çocuk, resmine eller hatta parmaklar için ayrı ayrı semboller ekler. Çoğunlukla gövde yerine elbise çizer (Yavuzer, 2007, s.55). Bu yaĢlarda genellikle mekan çizgisi kullanmaya baĢlar.

5000 tane resim üzerinde yapılan bir çalıĢma da, 3 yaĢ çocuklarının sadece %1’inin resimlerinde “yer çizgisi” görülmüĢtür. 6 yaĢ çocuklarında, yer çizgisi çizenlerin sayısı çizmeyenlerden fazladır. 8 yaĢındaki çocuklarında %96’sının resminde yer çizgisi mevcuttur (Wall;1959). Yer çizgisi, çocuğun kendisi ve çevresi arasında ki iliĢkiyi anladığının bir belirtisi olarak ortaya çıkar. Çocuk her Ģeyi bu çizgi üzerine yerleĢtirir; bu çizgi sadece objelerin üzerinde durduğu zemini temsil etmekle kalmaz, aynı zamanda evin tabanını, bir caddeyi veya çocuğun üzerinde bulunduğu döĢemeyi de temsil eder.

Bu dönemde resimler genellikle dikey çizilir. KuĢbakıĢı çizilen resimlerde rastlanan cepheden ve profilden görünümlerde bir baĢka özellik olarak ortaya çıkmaktadır.

Çocuk artık Ģemasında kendini çevresinin merkezi olarak görmemektedir. En önemlisi de artık daha az kendine yöneliktir ve daha objektif bir biçimde kendisinin farkındadır.

ġemalar arasında farklılıklar görülebilir. Bir çocuğun Ģeması zengin bir görüĢe sahipken, bir baĢka çocuğunki yetersiz, eksik olabilir. ġemalar arasındaki farklılıklar pek çok nedene bağlıdır. Nasıl iki çocuk bireysel özellikleri açısından birbirinden farklıysa Ģemalarda birbirinden farklıdır; ġemaların bu farklılığı, kiĢiliklerin birbirinden farklı olmalarına ve kavramlarını Ģekillendirirken çocuğun pasif olan bilgisini öğretmenin faal kılmadaki becerisine bağlıdır (Yavuzer, 2007,s.55).

Zengin bir Ģeması olan çocuğun, çevresindeki her Ģeyin daha çok farkında olduğunu ve çevresiyle daha aktif bir etkileĢim içinde olduğunu görmek mümkündür. Renk seçiminin de bu yaĢta, Ģekil ve yere göre aynı Ģematik biçimleri izlediğini söyleyebiliriz. Henüz algısal açıdan renk- obje iliĢkisinin oluĢmadığını gördüğümüz çocukların resimleri, uzakta duran bir objenin resminin daha küçük çizilmesi gerektiğinin farkında olan çocukların resimleri kadar geliĢmemiĢtir. Ancak bu, öğretmenlerin bu geliĢim düzeyinde bulunan çocuklara mutlaka her objeyi kendi

gerçek renginde boyama konusunda baskı yapması ve perspektif kurallarını öğretmesi anlamına gelmemektedir. Çocuğun ortaya koyduğu ürünlere eleĢtirici, düzeltici bir gözle değil, çocuğun geliĢim düzeyi göz önüne alınarak bakılmalıdır.

Bazı durumlarda, çocukların ürünlerinden olan onların fiziksel geliĢimleri hakkında da bilgi edinebiliriz. Fiziksel açıdan daha aktif olan bir çocuk, resimlerindeki figürlere daha fazla hareket vermektedir ve fiziksel enerji açısından eksikliği olan çocuklara göre daha faaldir. Bildiğimiz gibi, vücudun bazı kısımlarının sürekli olarak abartılarak çizilmesi, bazı kusurları iĢaret ediyor olabilir. 7 yaĢa doğru çocuk okulda öğrendiği diğer becerilere doğru yönelebilir. Bu da çocuğun resim faaliyetini olumsuz açıdan etkiler. Eğer çocuk kendisini yazıyla, resimden daha iyi ifade ettiği düĢüncesine kapılır, çevresi de bunu desteklerse, hiçbir gereksinimi kalmadığı için resim çizmekten vazgeçebilir. Bu durum ancak yetiĢkinlerin ve okulun aĢırı baskısı sonucunda oluĢur.

Bu yaĢta resimle baĢarı öylesine derin ve subjektiftir ki, bu baĢarı çocuk için uzun süre bir numaralı eylem ve ifade yolu olarak kalır. Yazılı ifadenin buradaki iĢlevi sadece tamamlayıcı olmaktan ibarettir. Yön değiĢtirmede yetiĢkinlerin ve okulun etkisi önemlidir. Birçok kiĢi resim yapmayı zevkli bir uğraĢ olarak benimsememiĢse, birçok çocukta daha 7–8 yaĢında resim yeteneği körelmiĢse, bunun ardında çocukları okul tekniğine uydurma çabasının yattığı düĢünülmelidir. Bu sürede resim daha karmaĢık, beceriklilik isteyen, kiĢisel bir uğraĢ olarak kalır. Zamanla sanatsal bir karaktere bürünür.

Benzer Belgeler