• Sonuç bulunamadı

Kitab Mukaddes’te Tanr ’n n ve nsan n Dilemesi

C. Metot ve Kullan:lan Kaynaklar

I. BÖLÜM:

4. Ehl-i Kitab’ta rade Hürriyeti

4.3. Kitab Mukaddes’te Tanr ’n n ve nsan n Dilemesi

Kur’an’da Hz. Peygamber’in türedi bir peygamber olmad " , kendisinden öncede birçok peygamberin gönderilmi oldu"u vurgulanarak bu elçilerden her birinin di"erinin

takipçisi oldu"u ifade edilir.67 Buna göre Hz. Peygamberle, Hz. Musa ve Hz. sa’n n

getirdikleri mesajlar n özü ayn d r ve ayn kaynaktan ç kmaktad r. Bu yüzden, her ne kadar muhtelif zaman dilimlerinde farkl toplumlara vahyedilmi ve belirli oranda tahrife u"ram olsalar da, peygamberlere verilen kitaplar aras nda, i lenilen konular ve kullan lan üslup aç s ndan bir tak m benzerliklerin olmas gayet normaldir.

Kitab- Mukaddes’te Allah’ n ve insan n dilemesine dair pasajlar incelendi"inde, bunlardan bir k sm n n Kur’an’daki me iet ve irade içerikli ayetlerle yak n anlaml ifadeler ihtiva etti"i görülür. Bu ba"lamda dilemenin Tanr ’ya isnat edildi"i pasajlarda u tür ifadelerle kar la r z: “[Tanr diledi"ini yapar]; [Tanr göklerin kral d r ve krall " diledi"ine veren

64Luther, Martin, “ radenin Tutsakl ”, http://www.hristiyan.gen.tr/luther-iradenin-tutsakligi/ (13.01.2012) 65Behiy, a.g.e, s.103-104.

66Ba"c , a.g.e, s.27.

O’dur]; [Tanr diledi"ine merhamet eder, diledi"inin ise yüre"ini kat la t r r]; [Tanr tohuma diledi"i gibi ekil verir] ve [Tanr , kendisine kar gelenleri ba" lamak istemez]. nsana nispet edildi"inde ise, Kral Nekubadnassar’a at fla, [Diledi"ini öldürür, diledi"ini ya at rd ; diledi"ini yüceltir, diledi"ini alçalt rd .]; Hz. Adem ve e inin [bahçede istedi"i meyveyi yiyebilece"i]; [Tanr n n dileyen insanlara ya am suyunu içirece"i ya da istediklerini verece"i] ve [yap lacak i lerden önce “Tanr dilerse” demek gerekti"i] ifadeleridir.

Tevrat’ta yer alan, Kral Nekubadnassar’ n gördü"ü bir rüya üzerine elinden krall " n n al n ve bir süre sonra geri verili ini konu edinen pasaj, hem dileme fiilinin insana nispeti hem de kudretine vurgu yapan bir tarzda Tanr ’ya nispet edilmesi aç s ndan oldukça önemlidir:

“Bunlar n hepsi Kral Nebukadnessar’ n ba na geldi. On iki ay sonra kral Babil Saray ’n n dam nda geziniyordu. Kral, “ te onurum ve yüceli im için üstün gücümle krall m n ba kenti olarak kurdu um büyük Babil!” dedi. Daha sözünü bitirmeden gökten bir ses duyuldu: “Ey Kral Nebukadnessar, krall k senden al nd . nsanlar aras ndan kovulacak, yaban l hayvanlarla ya ayacaks n. Öküz gibi otla besleneceksin. Yüce olan’ n insan krall klar üzerinde egemenlik sürdü ünü ve krall diledi i ki iye verdi ini anlay ncaya dek yedi vakit geçecek.” Nebukadnessar’a ili kin bu söz hemen yerine geldi. nsanlar aras ndan kovuldu. Öküz gibi otla beslendi. Bedeni gö ün çiyiyle sland . Saç kartal tüyü, t rnaklar ku pençesi gibi uzad . Belirlenen sürenin sonunda, ben Nebukadnessar; gözlerimi gö e kald rd m ve kendime geldim. Yüce olan övdüm. Sonsuza dek diri olan onurland r p yücelttim. O’nun egemenli i sonsuza dek duracak, Krall ku aklar boyu sürecek. Dünyada ya ayanlar bir hiç say l r. O gökteki güçlere de dünyada ya ayanlara da diledi ini yapar. O’nun elini durduracak, O’na, “Ne yap yorsun?” diyecek kimse yoktur. O anda akl m ba ma geldi. Krall m n yüceli i için onurum ve görkemim bana geri verildi. Dan manlar mla soylu adamlar m beni arad lar. Krall ma kavu tum, bana daha büyük yücelik verildi. Ben Nebukadnessar göklerin Kral ’na ükrederim. O’nu över, yüceltirim. Çünkü bütün yapt klar gerçek, yollar do rudur; kendini be enmi leri alçaltmaya gücü yeter.”68

68 Kutsal Kitap(Ahd-i Atîk, Ahd-i Cedîd) ve Deuterokanonik (Apokrif) kitaplar, Kitab Mukaddes 6irketi,

Bu pasajda geçen, “tanr n n, krall " diledi"ine verece"i” ifadesi69, t pk Talut’a krall k verili ini anlatan Kur’an k ssas ndaki Allah’ n hükümranl " diledi"ine verece"inden bahseden Kur’an ayetine benzemektedir:

“Ve onlar n peygamberi, toplumunun önde gelenlerine, “Bak n” dedi “Allah Talut’u size kral olarak tayin etti.” Onlar: “Biz hükümranl a ondan daha çok lay k iken nas l bizim üzerimizde hüküm sahibi olabilir?” dediler. (Peygamber) “Bak n” dedi, “Allah onu sizden daha üstün k lm ve ona derin bilgi ve mükemmel bir beden bah etmi tir. Ve Allah, hükümranl diledi ine verebilir. Zira Allah her eyi ku atan, her eyi bilendir.” (Bakara 2/247)

Yine bu pasajda geçmekte olan “Tanr diledi"ini yapar” ifadesi, birçok Kur’an ayetinde kullan l r. A a" daki ayet buna örnektir:

“(Ey nsano lu,) göklerde ve yerde var olan her eyin, -güne in, ay n, y ld zlar n, da lar n, a açlar n ve hayvanlar n- Allah’ n (kudret ve yüceli i) önünde yere kapand n görmüyor musun? Ve insanlardan bir nicesi (Allah’a bilinçli olarak ba e mektedir); ama niceleri de (O’na kar geldikleri için öte dünyada) kaç n lmaz biçimde azab hak edecekler ve Allah’ n (K yamet Günü’nde) alçaltt kimseyi de onurland rabilecek kimse yoktur. Çünkü Allah, diledi i her eyi yapabilir.” (Hacc 22/18)

Nebukadnessar’ n krall " n n yüceli"inden bahseden ba ka bir pasajda da, dileme do"rudan kendisine nispet edilir:

“Ey kral, Yüce Tanr , atan Nebukadnessar’a krall , büyüklü ü, yüceli i, görkemi verdi. Tanr 'n n sa lad büyüklük yüzünden bütün halklar, uluslar, her dilden insan ondan korkup titredi. Diledi ini öldürür, diledi ini ya at rd ; diledi ini yüceltir, diledi ini alçalt rd .”70

Kur’an’da krallar n dilediklerini yapt klar na dair ifadeler kullan lmakla birlikte;

öldürme, diriltme, yüceltme ve alçaltma fiilleri genellikle Allah’a isnat edilir.71 Krallar n

69 Bu pasajda geçmekte olan “dileme” fiili, branice metinde Aramî kökenli “def”ts[ba' kelimesiyle ifade

edilmi tir.

70Daniel 5/18-19.

71Bunun istisnalar da mevcuttur. Mesela, (2.) Bakara suresinin 258. ayetinde Hz. brahim’le polemi"e giren ve

kendisininde hayat verme ve öldürme gücüne sahip oldu"unu iddia ederek büyüklenen kral, hayat verme ve öldürme fiillerini do"rudan kendisine nispet etmektedir. Ayr ca (3.) Âl-i mran suresi 49. ayette Hz. sa’n n Allah’ n izniyle ölüleri diriltebilece"inden bahsedilir.

dilediklerini yapabileceklerinden bahseden pasajlara örnek olarak Hz. Yusuf k ssas nda geçen u ayet gösterilebilir:

“ te böyle emin bir yer sa lad k Yusuf’a (o) ülkede; öyle ki, diledi i yerde konaklayabilir/diledi i eyi yapabilirdi. Biz rahmetimizi diledi imize nasip ederiz, ama iyilik yapanlar n hak etti i kar l vermekten de geri durmay z.” (Yusuf 12/56)

ncil’de geçmekte olan bir pasajda, “Tanr ’n n diledi ine merhamet edip ac yaca ve diledi inin yüre ini kat la t raca ” ifadeleri yer al r. Bu ifadelerin geçti"i pasaj her ne kadar insan davran lar n n tespit ve tayin edilmesi anlam ndaki kaderci inan biçimini ça"r t ran manalar içerse de; Kur’an’da Allah’ n diledi"ine azap, diledine ma"firet edecebilece"i, diledi"ini do"ru yola ula t r p diledi"ini sapt rabilece"i ya da diledi"ine rahmetini verebilece"inden bahseden ayetlerle benzer kullan ma sahiptir:

“Hepsi bu kadar de il! Rebeka’n n iki o lu da ayn babadan, atam z shak’tand . Çocuklar daha do mam , iyi-kötü bir i yapmam lard . Öyle ki, seçimde Tanr amac n n kal c oldu u kan tlanacakt . Bunun ba ar lan i ler uyar nca de il, tanr sal ça r uyar nca saptand görülsün diye, Tanr , Rebeka’ya, “Büyü ü küçü üne kulluk edecek” dedi. Kitapta yaz lm oldu u gibi: “Ben, Yakup’u sevdim. Esav’dan ise nefret ettim.” Öyleyse ne diyelim? Tanr adaletsizlik mi ediyor? Kesinlikle hay r! Çünkü Musa’ya öyle demi ti: “Merhamet etti ime merhamet edece im. Ac d ma ac yaca m.” Demek oluyor ki, bu insan n kendi iste ine de il, Tanr ’n n merhametine ba l d r. Kutsal yaz ’da Firavuna öyle deniyor: “Gücümü senin arac l nla göstermek ve ad n bütün dünyaya duyurmak için seni yükselttim.” Demek oluyor ki, O diledi ine merhamet eder, diledi inin de yüre ini kat la t r r. Limdi bana, “Öyleyse niye Tanr insana kusur buluyor? Tanr ’n n istemine kim kar koyabilir ki?” diyeceksin. Ey ademo lu! Sen kim oluyorsun da Tanr ’y sorguya çekiyorsun? Kendisine biçim verilen biçim verene, “Beni neden böyle yapt n?” diyebilir mi? Üstelik, çömlekçinin kili diledi i gibi kullanmaya hakk yok mu? Ayn topraktan, biri onurlu bir i , biri s radan bir i için iki çömlek yapamaz m ?”72

Bu pasajda geçmekte olan Tanr ’n n dilemesine ili kin ifadeler73, a a" daki Kur’an

ayetlerinde zikredilen me iet içerikli ifadelerle benzer kullan ma sahiptir:

72Romal lar: 9/10-21.

“Bize bu dünyada da öteki dünyada da iyilik ve güzellik [iman, itaat, ilim, sa l k, afiyet, cennet] nasip et. te biz pi manl k içinde sana yönelip aff na s nd k.” Musa’n n bu yakar na kar l k Allah öyle buyurdu: “Ben diledi im kimseyi cezaland rabilirim. Ama rahmetim her eyi ku atm t r. Ben bu s n rs z rahmetimi, günahkârl ktan sak nan, kar l ks z maddi-mali yard mda bulunan, k saca ayetlerimize yürekten inanan kimselere nasip edece im.” (A’râf 7/156)

“O, diledi i kimseyi rahmetine sokabilir. Zalimlere ise elem dolu bir azap haz rlam t r.” ( nsan 76/31)

“Mesajlar m z yalanlayanlar, zifiri karanl a gömülmü sa rlar ve dilsizlerdir. Allah kimi dilerse onu sapt rabilir ve diledi ini de dosdo ru yola yöneltebilir.” (En’am 6/39)

Tevrat’ta geçen bir pasajda Tanr ’n n, emirlerine kar gelen ve büyüklük taslayanlar ba" lamak istemeyece"i ifade edilir:

“Dikkat edin, bugün aran zda bu uluslar n ilahlar na tapmak için Tanr m z Rab’den sapan erkek ya da kad n, boy ya da oymak olmas n; aran zda ac l k, zehir veren kök olmas n. “Bu and n sözlerini duyup da kimse kendi kendini kutlamas n ve “Kendi isteklerim uyar nca ya asam da güvenlikte olurum” diye dü ünmesin. Bu herkese y k m getirir. RAB, böyle birini ba lamak istemez. RAB’bin öfkesi ve k skançl o ki iye kar alevlenecek. Bu kitapta yaz l bütün lanetler ba na ya acak ve RAB onun ad n gö ün alt ndan silecektir.”74

Tevrat’ta geçmekte olan, Tanr ’n n kendisine kar gelenleri ba" lamak istemeyece"i

ifadesiyle75, Kur’an’da zikredilen Allah’ n inkârc lar n kalplerini temizlemek

istemeyece"inden bahseden ayet benzer kullan ma sahiptir:

“Ey Peygamber! Hakikati inkarda birbirleriyle yar anlardan dolay üzülme! Lu, a zlar yla “Biz inan yoruz!” diyen, hâlbuki kalben inanmayanlardan ve her türlü yalan can kula yla dinleyen ve (ayd nlanmak için) sana gelmek yerine ba ka insanlara kulak veren Yahudilerden. Onlar, (vahyedilen) sözleri as l ba lamlar ndan kopararak anlamlar n çarp t rlar ve “E er size öyle öyle (bir ö reti) verilirse onu kabul edin; ama verilmezse uzak durun!” derler. (Onlara bak p üzülme,) çünkü Allah, bir ki inin kötülü e meyletmesini dilemi se Allah’ n onun hakk ndaki iradesine hiçbir ekilde mani olamazs n. te onlar

74Yasan n Tekrar : 29/18-20.

kalplerini Allah’ n temizlemek istemedikleridir. Onlar bu dünyada zillet, öteki dünyada da korkunç bir azap bekler.” (Mâide 5/41)

ncil’de, “Tanr ’n n tohuma diledi"i bedeni verece"i” ifadesi kullan l r:

“Biri soracak olur: “Ölüler nas l dirilir? Ne tür bedenle gelirler?” Ey ak ls z! Yere ekti in ölmedikçe, ona ya am verilmez. Ekti in ileride olu acak beden de il, belki ç plak bir bu day, ya da öbür tohumlardan birinin tanesidir. Ama Tanr ona diledi i bedeni – tohumlardan her birine kendine özgü bedeni– verir.”76

Bu ifade, ba"lam farkl olmakla birlikte, Allah’ n insan ana rahminde diledi"i gibi ekillendirece"inden bahseden ayetle benzer içeri"e sahiptir:

“Rahimlerde sizi diledi i gibi ekillendiren O’dur. O’ndan ba ka ilah yoktur. O kudret sahibi, hikmet sahibidir.”(Âl-i mran 3/6)

Hz. Âdem’in cennet/bahçedeki ya am n konu edinen Kur’an ayetlerinde geçmekte olan, kendisinin ve e inin tek bir a"aç d nda diledi"i her eyden yiyebilece"i ifadesi, Tevrat’ta benzer bir üslupla anlat l r:

“RAB Tanr Aden bahçesine bakmas , onu i lemesi için Âdem’i oraya koydu. Ve ona, “Bahçede istedi in a ac n meyvesini yiyebilirsin” diye buyurdu, “Ama iyiyle kötüyü bilme a ac ndan yeme. Çünkü ondan yedi in gün kesinlikle ölürsün.”77

Bu pasaj, a a" daki Kur’an ayetiyle benzer içeri"e sahiptir:

“Ve (sonra) “Ey Âdem” dedik: “Sen ve e in bu bahçeye yerle in ve orada diledi inizden serbestçe yiyin; ancak bir tek u a aca yakla may n ki zalimlerden olmayas n z.” (Bakara 2/35)

ncil’de “Tanr: dilerse” ( ifadesinin kullan ld " ve yap lmas planlanan

her i ten önce bu sözün kullan lmas n tembihleyen pasajlar, Kur’an’daki “in allah” ve “ma allah” laf zlar n n zikredildi"i ayetlerle yak n anlamlara sahiptir:

“Gelin, imdi, “Bugün ya da yar n u kente gidece iz, orada bir y l geçirece iz, ticaretle u ra aca z, para kazanaca z” diyenler! Oysa yar n ne olaca n bilmiyorsunuz. Ya am n z nedir ki? Çünkü bir süre görünen, az sonra görünmez olan buhars n z. Bu

761. Korintoslular 15/35-38. 77Yarat l 2/15-17.

durumda, “Rab isterse ya ayaca z; u i i, bu i i yapaca z” demeniz gerekmez mi? Ama siz imdiki durumunuzla, gösteri inizle övünüyorsunuz. Bu tür övünmelerin tümü kötüdür. Bu nedenle iyi olan bilip de yapmamak günaht r.”78

Bu pasaj, Kehf suresi 24. ayetle benzer kullan ma sahiptir:

“Öte yandan hiçbir i için, “Yar n mutlaka yapaca m” diye kesin konu ma. Bunun yerine, “Allah dilerse [in allah] yapar m” de. Olur da in allah demeyi unutursan, hat rlad n zaman derhâl rabbini an ve öyle de: “Umar m rabbim beni bundan böyle daha isabetli davran a muvaffak k lar.” (Kehf 18/24)

Yine ncil’de “Rab isterse” ifadesinin Hz. sa ve Pavlus’a atfedilerek kullan ld " n görmekteyiz:

“(Hz. sa): Kimileri yan n za gelmeyecekmi im gibi böbürlendiler. Rab isterse, yak nda yan n za varaca m ve böbürlenenlerin laflar n n de il, güçlerinin ne oldu unu görece im. Tanr ’n n hükümranl sözle de il, güçle belirir. Ne istiyorsunuz? Size elimde de nekle mi, yoksa sevgi ve yumu ak huylulukla m geleyim?”79

Pavlos bir süre daha Korintos’ta kald ktan sonra, karde lerle vedala p Suriye’ye

gitmek için gemiye bindi. Priskila ile Akila da kendisiyle birlikteydi. Bir ada oldu u için Kenhrea’da saç n kesmi ti. Efesos’a ula t klar nda Priskila ile Akila’dan ayr l p sinagoga gitti, Yahudiler’le tart t . Onlar daha uzun süre kalmas n istedilerse de kendisi bunu uygun görmedi. Ama onlarla vedala rken, “Tanr dilerse yeniden aran za dönece im” dedi ve gemiyle Efesos’tan aç ld .”80

Bu pasajlar Kur’an’daki, peygamberlerin “in allah” lafz n kullan m na dair verilen örneklerle benzer içeri"e sahiptir:

“(Musa): “ n allah (Allah dilerse), beni sab rl biri olarak bulacaks n” dedi. Ve ben hiçbir konuda sana uyumsuzluk göstermeyece im!” (Kehf 18/69)

“(Hz. brahim’in o"lu): “Ey babac m dedi. Sana emredilen neyse onu yap! n allah beni s k nt ya gö üs gerenler aras nda bulacaks n!” (Saffat 37/102)

78 Yakup 4/13-17.

79 1. Korintoslular 4/18-21. 80 Habercilerin i leri 18/18-21.

Son olarak ncil’de, Tanr ’n n dileyene istedi"ini verece"i ve dileyenin ya am suyundan kar l ks z olarak alabilece"i ifadeleriyle kar la r z. Bunlar, Kur’an’da “ âe” fiilinin insana isnat edildi"i kimi ayetlerde kullan lan ifadelerle benzer manalara sahiptir:

“Dileyin, size verilecektir. Aray n, bulacaks n z. Kap y çal n, size aç lacakt r. Çünkü her dileyen al r, arayan bulur, kap çalana aç l r. çinizden hanginiz o lu ekmek isteyince ona ta verir? Ya da bal k isteyince ona y lan verir? Kötü ki iler olan sizler çocuklar n za nas l iyi arma anlar vermeyi biliyorsan z, göklerdeki Baban z n da kendisinden dileyenlere iyi arma anlar verece i ne kadar daha kesindir.“ nsanlar n size nas l davranmalar n istiyorsan z, siz de onlara öyle davran n. Çünkü Kutsal yasan n da, peygamberlerin de anlam budur.”81

“Ben sa, kiliseler için bu olaylara tan kl k etsin diye size mele imi gönderdim. Davut’un kökü ve soyu, parlak sabahy ld z Ben’im.” Ruh ve Gelin, “Gel!” diyorlar. iten herkes, “Gel!” desin. Susayan herkes gelsin. Dileyen, ya am suyunu kar l ks z als n.”82

Kur’an’da, dileyen ki inin rabbine ula t racak bir yol tutaca" ya da dileyenin Kur’an’dan ö"üt alaca" ndan bahseden ayetler, yukar daki ncil pasajlar yla yak n anlaml d r:

“Art k kim dilerse, ö üt al p dü ünür.” (Müddessir 74/55)

“ te bütün bu ayetler bir ö üt ve uyar d r. Art k dileyen, ö üt al p rabbinin yolunu tutar.” ( nsan 76/29)

5. Me;ietin li;kili OlduPu Kavramlar

Benzer Belgeler