• Sonuç bulunamadı

1.9. Mobbing Nedenleri

1.9.1. Kişisel Nedenler

Çalışanların kişisel özellikleri ile mobbing davranışlarıyla karşılaşmaları arasında bir bağlantının olup olmadığı ile ilgili bilimsel bulgularla henüz karşılaşılmamıştır. Mobbing kavramı araştırmaları için yapılan görüşmeler de kurbanın zeki, başarılı, yaptığı işe ilgi gösteren, duygusal zekâsı yüksek çalışan olduğu anlaşılmıştır (Hiçkorkmaz, 2016: 15). Ancak mobbing kavramı araştırılırken sadece kurbanın gözlenmesi doğru değildir. Tüm taraflar üzerinde gözlem yapılması gerekmektedir. Mobbing iş yerlerinde cinsiyet ve hiyerarşi fark etmeksizin meydana gelen bir vakadır (Karakoç, 2012: 9).

Bazen, kişinin kendinde değiştiremeyeceği bazı şahsi özellikleri de mobbing davranışlarıyla karşılaşmasına sebep olabilir. Bireyin; ten rengi, cinsiyeti, aksanı, temsil ettiği sınıf, milliyeti gibi nitelikleri yüzünden mobbing davranışlarıyla karşı karşıya kalması buna bir örnektir. Bilhassa birtakım çalışmalarda cinsiyet yönünden olumsuz sonuçlar görülse de bazı çalışmalarda ise çoğunlukla kadınların, erkeklerden daha çok mobbing davranışları ile karşılaştıkları görülmüştür (Çukur, 2012: 39).

Matthiesen ve Einarsen‘ a göre özgüveni eksik ve stresli yapıya sahip çalışanlarda, mobbing davranışları ile daha çok karşılaşılmaktadır. Ayrıca kendilerine yapılan mobbinge karşı daha az savunmasız olmaktadırlar. Randall’a göre çok fazla korumacı olan ebeveynler tarafından yetiştirilen çocuklar sosyal açıdan içine kapanık olmaktadır. Bu çocuklar yetişkin bireyler haline geldiklerinde saf ve masum kişiliğe sahip oldukları için saldırganlar açısından mağdur edilme potansiyeline sahip bireyler olmaktadırlar (Çögenli, 2010: 34).

1.9.1.1. Mobbing Mağdurlarının Kişisel Özellikleri

Mobbing davranışlarına maruz kalan kurbanların belirli bir kişilik tiplemesi yoktur ama çalışma ortamlarında genellikle karşılaşılan dört çeşit çalışan tipi mevcuttur ve bu tip kişilerin mobbing davranışları ile karşılaşma tehlikesi daha yüksektir. Bunlar (Tetik, 2010: 85):

 Yalnız bir kişi: İş yerlerinde kadınların arasında çalışan tek erkek olduğunda ya da bu durumun tam tersi olduğunda yalnız kalan kişiler mobbing davranışlarına maruz kalabilir.

 Farklı bir kişi: Bu kişilerin çalıştığı yerlerde diğer çalışanlar ile arasında uyuşmazlık olduğu görülür. Bu kişi değişik bir giyim tarzına sahip olabilir, engelli ya da yabancı uyruklu da olabilir. Bazı durumlarda, sadece evli çalışanların olduğu bir çalışma ortamında tek bekar veya tam tersi olduğu durumlar bile mobbing davranışları ile karşılaşmak için bir sebep olabilmektedir. Bir gruba dâhil olan her bireyin mobbing davranışları ile karşı karşıya kalma ihtimali de oldukça yüksektir.

 Başarılı bir kişi: Yönetimin ya da yöneticisinin övgüsünü ve takdirini alan bir çalışanın çalışma ortamındaki diğer arkadaşları tarafından kıskanılma ihtimali çok

yüksektir. Övgü alan çalışanın arkasından her çeşit gizli işler çevrilir, dedikodu yapılır ve çalışması engellenmeye çalışılır.

 Yeni gelen kişi: İşe yeni alınan çalışandan önceki kişinin çok seviliyor olması ya da yeni gelen kişinin iyi niteliklere sahip olmasından dolayı mobbing mağduru olma ihtimali yüksektir.

Mağdur bireyin kişilik özelliklerinin mobbing sürecini etkileyip etkilemediği, eğer etkiliyorsa hangi kişilik özelliklerinin etkilediği tartışılmaktadır. Ayrıca mağdurun kişiliğinin mobbing şiddetinin nedenleri arasında görülmekle birlikte, diğer taraftan kişiliğin yalnızca saldırgan birey tarafından dikkate alınması gereken bir etmen olduğu öne sürülmektedir (Özen, 2007: 12-13).

1.9.1.2. Mobbing Uygulayıcılarının Kişisel Özellikleri

Bu tip kişiler ego tehdidi hissettiklerinde kendi eksikliklerini gidermek için saldırgan davranışlarda bulunurlar. Yaptıkları bu saldırgan davranışların kendilerine üstünlük sağlayacağına inanırlar ve bu davranışlarından ötürü kendilerinde suçluluk duygusu hissetmezler. Aşağıda saldırganlara ait bazı özellikler sıralanmıştır (Osmanoğlu Taştan, 2015: 1-11):

 Dürüst bireyler değillerdir.

 Herhangi bir yeteneğe sahip değillerdir.

 Yüksek benlik duyguları vardır. Özür dileme gibi alışkanlıkları yoktur.

 Silik ve zayıf bir karaktere sahiptirler. Kendilerini üstün göstermeye çalışıp sürekli övgü almak isterler.

 Suçlayıcı ve eleştirel yapıları vardır. Güçlü olmaktan ve emrivaki yapmaktan hoşlanırlar.

 Kıskanç bireylerdir. Başarılı birilerine tahammül edemezler düşmanlık tavırları gösterirler.

 Sahip oldukları statü ve itibarlara ilişkin endişe, korku ve çaresizlik içindedirler.  Korkak, ikiyüzlü, güvenilmez ve hoşgörüsüzdürler

 İletişim kurdukları kişilere rol yaparlar. Kurdukları ilişkilerde samimiyetsizdirler. Başkalarının arkasından iş çevirirken dahi iyi bir insan rolünü takınırlar.

 Çevrelerindeki kişileri hak etmeseler dahi zor duruma düşürmeye uğraşırlar. Kendilerine verilen yetkileri kötüye kullanan bireylerdir.

Saldırganlık çevreden öğrenilen bir olgu olsa da çoğunlukla doğuştan gelen bir davranış şeklidir. Bazı kişiler ise saldırganlığı bir iletişim biçimi olarak benimsemektedir. Bu kişiler, güvensizlik ve duygusal yetersizlik gibi olumsuz özelliklerinin farkındadır. Bu nedenle olumsuz özelliklerini gizlemek amacıyla saldırgan davranışlar gösteren kişilerdir. Saldırganlık, normal olmayan davranışlar olarak tanımlanan ruhsal ve akılsal rahatsızlıklardır. Davranış bozukluğu ve temelde saldırganlık eğilimine sahip bireyler ruhsal ve akılsal rahatsızlığı olan gruplardan çıkmaktadır (Pehlivan, 2015: 73-74).