• Sonuç bulunamadı

Kişiler Dünyası (Karakter Yapılarına Göre)

1.3. Eserleri

2.1.1. Kapak Kızı

2.1.1.7. Kişiler Dünyası (Karakter Yapılarına Göre)

Başkişi

Eserde dramatik aksiyona etki eden, olayları başlatan ve romanda başkişi olarak Ersin yer alır. “Bir romanda ve oyunda başkişi, eserdeki değişme sürecini yaşayan, ilgi merkezi olan ve yapıyı oluşturan bütün unsurların merkezi olan kişidir” (Stevick, 2010: 143). Ersin, tren yolculuğu öncesi Ankara’daki arkadaşı Hakan ile görüşür. Bu görüşme sırasında Ersin, mutsuz olduğunu, işini sevmediğini itiraf eder. Şehir ve kasaba yaşamının yozlaştığını idrak eden bir insanın zaman zaman çözülüşleri görülür. İçinde yaşadığı zamanda ve mekânda varoluşunu kurmaya çalışan ancak; geçmişindeki Şebnem karakteri nedeniyle bunu başaramayan bir insanın varlığı ortadadır. Kahramanın Sonsuz Yolculuğunda “çağrının reddedilişi” (Campbell, 2010: 73) olarak adlandırılan bu dönemde Şebnem’in mektubunu okuduğu halde onu kurtarmaya, ona sahip çıkarak hayatını düzene sokmasına el uzatmayan Ersin, bu geri çevirme ile kendisini yıkıma ve huzursuzluğa sürekler. Tren yolculuğu başkişi Ersin için bu sorulara cevap bulma, yaşamaya nasıl devam edeceğine karar vermesinin süreci niteliğindedir.

Bense o güzelliğin çevresinde dolandım durdum. Baktım ki altında kalkamam, annemin nefretiyle mücadele edemem, uzaklaştım. Mektubunu aldım Şebnem’in. Ama almamış gibi yaptım. Mektup çok zor bir şeydir. Mektup yazan cevap bekler. Mektuba cevap vermemek korkaklıktır, almamış gibi yapmaksa adilik (KK, s.247).

20

Başkişi Ersin’in üniversite yılları yetmişli yılların sonuna denk gelir. “Üniversiteler için için kaynarken” (KK, s.135) anne babasının öğütlerini dinleyip olaylardan uzak durur. Darbenin yaklaştığı bu yıllarda diğer üniversite gençlerinden farklı olarak Ersin, arkadaşlarıyla toplanıp içki içmeyi ve gevezelik etmeyi tercih eder.

Ersin ve Selda’nın ortak noktası olan Şebnem, onların hayatına yıllar sonra ‘kapak kızı’ olarak tekrar girer. Zaman içinde Şebnem tamamen toplum dışına itilir ve bu durum onu toplumdan öç almaya iter. Şebnem bunu bir erkek dergisine çıplak pozlar vererek yapar. Bu poz bir kabuğu kanatır, bir yarayı açar. “ ‘Sizce bir kadın neden böyle bir şey yapar?’ (…) Sizin ahlakınızı… benim ahlakımı… ailelerimizinkini… Kabul edin. Kendimize bakmak zorunda bıraktı bizi” (KK, s.235). Selda üzerinde böyle etki yapan Şebnem’in Ersin üzerindeki etkisi de şöyledir: “Şunları görünceye kadar kendimi düşünmemeyi başarıyordum dedi. Haklısınız. Şebnem kendimize bakmak zorunda bıraktı bizi, ama benim için acı olan şey şu: Her şeye rağmen mümkün bir hayaldi, artık imkânsız oldu” (KK, s.247). Kart karakter Selda’nın Şebnem’e bakış açısı daha gerçekçi ve adildir.

Norm Karakterler

Romanda Ersin’i tamamlayan, Şebnem vasıtasıyla gerçeklerle yüzleşmeye çalışan bir diğer kişi Bünyamin’dir. İkisinin de ortak noktası fon karakter Şebnem’dir. Bünyamin Şebnem’i evlenmeden önce aldığı erkek dergilerinden birinde görür. Eşi Cennet’le evlendikten sonra da bu dergilere bakar. Ankara- İstanbul yolculuğu sırasında da Şebnem’in kapak kızı olduğu Phoneix dergisi yanındadır. Yolculuk sırasında dergiye bakar. Bu dergideki kadınlar kadar eşinin güzel olduğunu düşünür ve mutlu olur. Bu duygu zamanla kaybolur. Artık karısının sadakat duygusunu sorgular hale gelir. Cennet’in komşuları Garo ile ilişkisinin olabileceğinden kuşkulanır. Bünyamin tren yolculuğu boyunca kendi olma yolunda, gerçekle yüzleşme yolundaki etkilerin bilincindedir. Çünkü Bünyamin çocuk sahibi olmasının zor olduğunu Nişantaşı’ndaki üroloji doktorundan öğrenir. Bu gerçeği sindiremeden eşi Cennet’in “hamileyim galiba” (KK, s.149) haberiyle yaşamı iyice çıkmaza girer. Yazın başında öğrendiği ilk haberle yaşamayı öğrenmişken, eşinin hamileliğini kabullenmekle kabullenmemek arasındadır.

21

Kart Karakterler

Bilinç-bilinçaltı düzleminde itirafların ve yüzleşmelerin mücadelesinin irdelendiği Kapak Kızı romanında başkişi Ersin ile düşünsel mücadele içinde olan Selda kart karakterdir.

Selda Şebnem’in yaşam hikâyesini merakla izler. Tanışmalarında küçük bir kız çocuğu olan Şebnem Selda’yı her haliyle etkiler. Hayatta bir kadın olarak kalma mücadelesi veren Şebnem onun için olumlu bir figürdür. Ersin için çocukluk aşkı ve düşmüş bir kadın olan Şebnem kötü bir anıdır. Selda Ersin’e aşkına sahip çıkamayışını ve Şebnem’in hayatındaki rolünün ne olduğunu sorgulatır. Şebnem, Ersin tarafından kaderine terk edilirken, Selda Şebnem’i anlama çabası içindedir. Yeşil Peri Gecesi romanında Selda tüm samimiyetiyle ve cesaretiyle Şebnem’e yardım eder.

Fon Karakterler

Tunç’un Kapak Kızı romanında “dekoratif unsur durumundaki” (Aktaş, 2003: 142) fon karakterler dramatik aksiyona işlevsellik kazandırır. Şebnem, eserde hiç konuşmadan yer alır. Ersin ve Bünyami’nin içsel hesaplaşmasını başlatan, kendileriyle yüzleşmelerini sağlayan kapak kızı olan Şebnem’dir. “Hikâyenin edilgin karakteri attığı adımla başrole yükselirken, yarattığı karanlıkla aydınlığı hükümsüz kılmıştı” (KK, s.227). Romanda Şebnem birey olma, kabul görme, varolma sürecini tamamlamaya çalışır. Yaşadığı çelişkiler, bunalımlar, ailesinin parçalanması, hayal kırıklıkları bireysel varlığının temelini oluşturur. Şebnem’in eserdeki serüveni çocukluk ve ilk gençlik yıllarını kapsar.

Şebnem’in hayatının dönüm noktası babasının kaza sonrası bir kolunu kaybetmesi ile başlayan aile dramıdır. Ataerkil toplumların baba figürüne yüklediği görev evi korumak, evi bir arada tutmak ve otoritenin varlığını devam ettirmektir. Evdeki baba figürü otoritesini, varlığını, kimliğini bir kaza sonucunda kaybedince beklentileri yerine getiremez hale gelir. Bunun neticesinde döven, bağıran, sürekli içen, ezen bir korku öznesine dönüşür. Çünkü toplumun baba öznesinden istediği beklentileri gerçekleştiremez. Bu durumda babanın yapacağı şey toplumsal söylemin nesnesi, içselleştirdiği yaşamın öznesi olmaktır. Babanın varlık ve davranış biçimleri oluşturulmuş

22

hakikatlerdir. Bireylerin bu hakikatleri kendi deneyimlerine dair hakikatler olarak görmeleri sonucunda özne haline gelirler. “Böylece insanlar öznesi haline geldikleri deneyimlerin içerimlediği bilimsel, ahlaki, hukuki, siyasi normlara göre hareket eder ve kendilerini sınırlar” (Keskin, 2000: 15). Toplumsal rollerle kodlanmış kişiler ‘ben’ olmaktan uzak, bireysellik bakımından zayıf özneler haline gelirler. Cavit eşi Hülya’dan “yeni bir hayat kur[masını]” (KK, s.101) ister. Eserde sürekli ve üstünde ısrarla vurgulanan Hülya’nın güzelliği eşinin de (Kolsuz Cavit) farkında olduğu bir durumdur. Eski halinden eser olmayan bir adamın elinde tutabileceği bir güzellik değildir. Bu güzellik evin içinde korunamıyorsa yapılacak olan evin birlikteliğinin bozularak, ev hayatının dağıtılması sonucunda güzel olanı baştan savmaktır.

Romanda ismi geçen fon karakterlerin sayısı otuz civarındadır. Bunların yanı sıra trenin yemekli vagonuna girip çıkan ismi anılmayan fon karakterler de vardır. Romanda üç kişinin bastırdığı suçluluk, pişmanlık, yüzleşememe duygularının yarattığı ruhsal bunalım; çevredeki insanların yalnız (karanlık odacı) ve yabancılaşmış olması, köy ve kent yaşamındaki geleneksel dokunun bozulması, aile içindeki olumsuzlukların örtbas edilmesi, itiraflardan kaçınılması, geçmişin kahramanların peşini bırakmaması, bir erkek dergisine kapak kızı olan akraba kızının vicdani sorgulamayı beraberinde getirmesi şeklinde kurgulanan entrik kurgu etrafında şekillenen fon karakterlerin kalabalık kadrosu bu romanın devamı niteliğindeki Yeşil Peri Gecesi’nde bir boşluğu doldurur. “Birtakım romanlarda şahıslar vak’ayı canlandırmak için yaratılmışlardır. Onlar hadiselerin oyuncağıdır, ancak onların hatırı için ve onlar sayesinde yaşarlar” (Tekin, 2014: 83). Tunç’un bu romanında yer alan fon karakterler –Uluç Müdür, Süleyman Amca, Hülya- Yeşil Peri Gecesi’nde kart karakter haline dönüşür.

Ersin’in etrafındaki fon karakterler babası Süleyman, arkadaşı Hakan, dedesi Hakkı Bey, babaannesi Fikriye Hanım, ablası Elif, kız kardeşi Cavidan, Ender, Ahmet; Selda’nın etrafındaki fon karakterler annesi Mükerrem, babası Doğan, Osman Albay, ağabeyi Ümit, dayısı Muzaffer, Niğâr, Lami, halası Lamia; Bünyamin’in etrafındaki fon karakterler İzzet, Abdulkadir, Mustafa, Metin, Tayfur, Şükrü, Cennet, Anahit, Sadi, Garo olarak sıralanabilir.