• Sonuç bulunamadı

1589/1590 VE 1602/1603 MALÎ YILLARINA AİT MERKEZÎ HAZİNE GELİRLERİ

1.13. Kal kerden ve Büriden Akçe-i Cedîd

Kal kerden/kal etmek, madeni paraların eritilerek içindeki maddelerin ayırılmasıdır.110 Büriden akçe-i cedîd ise yeni akçe kesilmesidir. Tağşiş, saflığını ve ayarını bozmak anlamlarını ifade etmektedir.111

Madeni para basımı devletin egemenlik hakkını kullanarak elde ettiği önemli bir kamu geliridir. Devletin para basımı suretiyle elde ettiği kamu geliri türü senyoraj geliri olarak da isimlendirilmektedir. Para basımı yoluyla gelir elde etmek çok kolay olmakla birlikte aşırı ölçüde para basımı enflasyona sebep olduğundan zararı faydasından daha çoktur.112

Devalüasyonlara konu olan para cinsi gümüş içerikli paralardı. Gümüş içerikli paraların tağşişe konu olmasının nedeni ise; geniş kitleler tarafından kullanıldığından devalüe edildiğinde, devlete diğer metal içerikli paralardan daha fazla gelir getirmesidir. Osmanlı Devletiʼnde ise tağşişe konu olan para cinsi içeriği gümüş olan akçedir.113

Halil Sahillioğlu tağşişin yapılma nedenlerini; malî sıkıntıyı gidermek için hazineye gelir temin etmek ya da memleketteki nakit ve maden sermayesinin diğer memleketlerdeki devalüasyonlar nedeniyle kaçışını önlemek amacıyla uygulanan bir yöntem olduğunu belirtmiştir.114

110 İlhan Ayverdi, “Kal”, Misalli Büyük Türkçe Sözlük, C. II, İstanbul, Kubbealtı Neşriyatı, 2005, s. 1521.

111 Mehmet Kanar, “Tağşiş”, Osmanlı Türkçesi Sözlüğü, C. II, İstanbul, Say Yayınları, 2009, s. 356.

112 Osman Pehlivan Kamu Maliyesi Trabzon Derya Kitabevi 2005, s. 97.

113 Sahillioğlu, a.g.e., s. 165; Pamuk, a.g.e., s. 79.

114 Halil Sahillioğlu, Kuruluştan XVII. Asrın Sonlarına Kadar Osmanlı Para Tarhi Üzerinde Bir Deneme, Basılmamış Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi, İstanbul, 1958, s. 168; Carlo Cipolla tağşişlerin yapılma nedenlerini;

a) Malî nedenler bütçe açıkları ve devletin ek gelir sağlama ihtiyacı

b) Ekonominin para talebinde ortaya çıkan artış; tedavüldeki para miktarını artırma gereği c) Kimi toplumsal kesimlerden gelen kâr amaçlı enflasyon talepleri

51 1584-1586 yıllarında tağşişin yapılma nedenleri olarak ilk önce devletin İran ile savaş halinde olmasından dolayı Suriye ve Mısır eyaletlerinin irsaliyeleri savaş masraflarına yönlendirilmesi sonucu merkezî hazinenin içinde bulunduğu sıkıntı karşısında ek bir malî gelir niteliği taşıması söylenebilir.115 Pamuk, tam olarak kesin olmamakla birlikte buna ek olarak on iki yıl devam eden savaş sürecinde İranʼın parasını devalüe etmesinin ardından doğuya doğru gümüş akışının önünü kesmek amacını da taşıyabileceğini belirtmektedir.116

Devlet tağşişle beraber kısa vadede bir gelir elde etmektedir. Zamanla fiyatlarda meydana gelen artış, devletin sabit gelirlerinde reel olarak bir azalmaya sebebiyet verdiğinden, meydana gelen ekonomik sıkıntıyı bertaraf etmek için ya nakit olarak toplanan vergilerin miktarı artırılmıştır ya da tekrardan tağşiş yöntemine başvurulmuştur.117

Akçenin gümüş içeriği 1320’lerden 1440’lara kadar fazla değişmemiştir. II. Mehmet’in saltanat yıllarında artan askeri harcamaları karşılamak ve merkezî devlet yapısını güçlendirmek amacıyla her on yılda bir yapılan tağşişlerle akçenin gümüş içeriği %30 azaltılmıştır. Güçlü hazinenin, güçlü bir iktidar ve bağımsızlık sağlayacağı düşüncesinde olan II. Mehmet yönetimi, hazinede büyük rezervler biriktirmeye çalışmıştır. Bu çabalar beraberinde uzun dönemde piyasada para darlıklarına sebebiyet vererek, değerli maden kıtlıklarını şiddetlendirmiştir. Ayrıca, bu politikalar devletin içerisinde bazı kesimleri rahatsız ettiğinden yönetime karşı muhalefet oluşmaya başlamıştır. II. Beyazıd tahta geçerken verdiği sözler içerisinde tağşiş uygulamasını bırakmak da vardı ve 1481-1585 yılları arasında 1566’daki %7’lik tağşiş haricinde akçenin gümüş içeriği değiştirilmemiştir.118

e) Tedavüldeki sikkelerin eskimesi kullanım nedeniyle küçülmeleri sikkelerin kenarlarının kırpılması şeklinde sıralamıştır. C. M. Cipolla “Currency Depreciation in Medieval Europe” Economic History Review 15 (1963) s. 413-415.; Aktaran Pamuk, a.g.e., s. 55.

115 “…Sultân Murâd Hân bir Filoriyi ellerine almışlar “yüz yiğirmi akçeye değmez mi?” deyu havâssına söylemişler. Yaʻnî ki hazîneleri zâhiren iki kat olmak ve bir Filori ʻulûfe horâna yüzyigirmiye virilmekle hazâyin izdiyâd bulmak fikrin itmişler.” Faris Çerçi, Künhüʼl-Ahbârʼa Göre II. Selim, III. Murad, III. Mehmed Devirleri, Yayınlanmış Doktora Tezi, Erciyes Üniversitesi SBE, Kayseri, 1996, s. 103; Sahillioğlu, a.g.e., s. 222.

116 Pamuk, a.g.e., s. 148.

117 A.e., s. 57.

52 Tağşiş işleminde 100 dirhem gümüşten üretilen akçe miktarı artırılmakta, bir akçelik gümüş sikke giderek küçülmekteydi. Devlet, tağşiş durumunda darphanelere 100 dirhem halis ayar gümüşten ne kadar akçe kesileceği hakkında talimat göndermiştir. Bu ise devlete yükümlülüklerini azaltma veya aynı miktarda gümüş ile daha fazla ödeme yapma imkanı sağlamaktaydı.119

Tablo 1.25. Gram Cinsinden Akçenin Kur Değerleri Yıllar 100 Dir. Kesilen Akçe Akçenin Ağırlığı Gr. Sultani Ağırlığı Gr. Kur Sultani/ Akçe 1584 450 0,68 3,517 65-70 1586 800 0,38 3,517 120 1600 950 0,32 3,517 125

Kaynak: Pamuk, Bir Asırlık Para Tarihi, s. 150.

Yukarıda verilen Tablo 1.25ʼte görüleceği üzere 1584 yılında 100 dirhem gümüşten 450 akçe kesilirken 1586 yılında 800 akçe kesilmeye başlanarak yeni akçenin değeri yaklaşık olarak %44 düşürülmüştür. 1600 yılında ise 950 akçe kesilerek, akçe ilave %20ʼlik bir değer kaybetmiştir.

Osmanlı Devleti merkez hazinesi 992 (1584) yılına kadar Kanuni zamanında geçerli rayiç olan altını 58, guruşu 38 akçeye alırken, hazineden çıkışlarda ise altını 60 akçeden, guruşu da 40 akçeden işleme tabi tutuyordu. 1584 yılında altın 85 akçeye, guruş ise 60 akçeye tedavül ediliyordu. 1585 Eylülʼünde devlet bir ferman yayınlayarak altını 108 akçeden, guruşu ise 63 akçeden kabul etmeye başlamıştır. 1586 yılında altının rayiç bedeli 120 akçeye, guruşun ise 80 akçeye tedavül etmeye başlamıştır.120 Pamuk, mühimme defterlerinden elde ettiği bilgiler doğrultusunda tağşişin 1584 tarihinden sonra olduğunu ve en geç 1585 yılında gerçekleştiğini belirtmektedir.121

119 A.e., s. 54-56.

120 Sahillioğlu, a.g.e., s. 220-222.; Barkan, “XVI. Asrın İkinci Yarısında Türkiyeʼde Fiyat

Hareketleri”, s. 573. 121 Pamuk a.g.e., s. 142-162.

53 11 Mart 1586 tarihli Eyüb Mahkemesiʼne ait bir sicil kaydında 60 akçenin bir hasene-i sikkeye (altın) tekabül ettiği görülmektedir.122 Ayrıca incelenen ruznamçe gelir defterindeki kayıtlardan tağşişe 1589-90 malî yılında da devam edildiği görülmüştür.

“An-tahvîl-i

Hüseyin ağa-i müteferrika dergâh-ı âlî nâzır-ı dârü'd-dârb-ı enderûnî an-nakdiyye-i hurda ve pâdişâhî-i kem‘ayâr ki pîş-ez-în an-hızâne-i âmire-i fî ( ) sene 998 cihet-i kāl-kerden berây-ı büriden akçe-i cedîd der-dârü'd-darb-ı mezbûre be-ma‘rifet-i Kostandin sahib-i ‘ayar an-yed-i Hüseyin Ağa el-mezbûre

250.000 Çil”123

Yukarıda örneği verilen ruznamçe defterlerinde karşılaştığımız kayıtta, nakdiye hurda (eski akçe) ile kemʻayar (ayarı bozuk) padişahilerin darphaneye gönderilerek yeni akçe kesilmesi/basılması sonucu merkezî hazineye 250.000 akçenin gelir olarak girdiği belirtilmektedir.

Osmanlı Devleti merkezî hazinesi 1589-90 malî yılında ayarı bozulmuş gümüş içerikli sikkelerden yeni akçe basılması sonucunda toplamda 42.541.629 akçe gelir elde etmiştir. Söz konusu para basımından elde edilen gelirin, yekun gelir içerisindeki oranı ise %11,55ʼtir.