• Sonuç bulunamadı

1.2. TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER REFORMU

1.2.2. Belediye İdareleri

1.2.2.3. Kent Konseyleri

1.2.2.3.3. Kent Konseyinin Görevleri

Yönetmeliğin 6. maddesinde konseyin görevleri sayılmıştır.

Bunlar: Yerel düzeyde demokratik katılımın yaygınlaştırılmasını, hemşehrilik hukuku ve ortak yaşam bilincinin geliştirilmesini, çok ortaklı ve çok aktörlü yönetişim anlayışının benimsenmesini sağlamak,

85

www.izmir-yerelgundem2l.org.tr/strateji.htm - 27k (08.04.2008)

60

Sürdürülebilir gelişme sorunlarının çözümüne yönelik uzun dönemli bir planın hazırlanması ve uygulanmasını sağlamak,

Kente ilişkin temel stratejiler ve faaliyet planlarının belirlenmesinde, uygulama ve izleme süreçlerinde tüm kenti kapsayan ortak bir aklın oluşturmasına katkıda bulunmak,

Yerellik ilkesi çerçevesinde katılımcılığı, demokrasiyi ve uzlaşma kültürünü geliştirmek,

Kentin kimliğine ilişkin tarihi, kültürel, doğal ve benzeri değerlere sahip çıkmak ve geliştirmek,

Kent kaynaklarının etkili, verimli ve adil kullanımına katkıda bulunmak, Sürdürülebilir kalkınma anlayışına dayalı kentin yaşam kalitesini geliştiren, çevreye duyarlı ve yoksulluğu giderici programları desteklemek,

Sivil toplumun gelişmesine ve kurumsallaşmasına katkıda bulunmak,

Çocukların, gençlerin, kadınların ve engellilerin toplumsal yaşamdaki etkinliklerini arttırmak ve yerel karar alma mekanizmalarında aktif rol almalarını sağlamak,

Kent yönetiminde saydamlık, katılım, hesap verebilirlik, öngörülebilirlik ilkelerinin uygulanmasına katkıda bulunmak,

Kent konseyinde oluşturulan görüşlerin değerlendirilmek üzere ilgili belediyeye gönderilmesini sağlamaktır.

61

Kent konseyinin çalışmalarını yürütebilmesi için belediyelerin de bir takım yükümlülükleri de bulunmaktadır. Buna göre; belediye meclisi kent konseyinde alınan kararları öncelikli olarak görüşmek zorundadır. Ayrıca kent konseyinin çalışmalarını rahatlık içerisinde yürütebilmesi için belediye tarafından kendilerine ayrı bir mekân tahsisi gerekmektedir. Konsey çalışmaları açısından bir diğer gereklilik de sekreterya hizmetleridir. Bu anlamda çalışma kayıtlarının tutulması, kararların yazılması, diğer kolaylaştırıcı hizmetlerin yerine getirilmesi bir zorunluluktur. Ayrıca sekreterya bu çalışmalarından dolayı yürütme kuruluna karşı sorumludur.87

Özellikle belde ve il düzeyinde yasal karar alıcı ve yürütücü konumdaki kurum ve kuruluş liderlerinin kent konseyindeki varlıkları, konumlarını güçlendirmek değil, çalışma grupları aracılığıyla sosyal ve mali kapasitelerin kullanılmasında etkinliğin yaratılması, kararların yerindeliğinin sağlanması bağlamında desteklenmesinin önünün açılmasıdır. Bu nedenle kamu- özel-sivil aktörlerle kente yönelik hizmetlerin yerine getirilmesinde, birçok durumda tamamlayıcı adımların eş zamanlı uygulanmasının sağlanması için öngörülen kurumsal rollerin paylaşımına ilişkin çalışmaların programlanmasıdır.88

Böyle bir hedef aynı zamanda, merkezi-yerel kurumlar ile atanmış ve seçilmiş yasal karar alıcılar ile sivil toplum örgütleri içinde yer alan hizmetlere katkı verdiği gibi faydalanıcısı da olan hemşerilerin bir bütün olarak dikkate alınmasını sağlama özelliği taşımaktadır.89

Günümüzün sorunlar yumağı haline gelen kentlerinden beklenen ise, sürekli öğrenen ve bilgiyi kullanabilen, ilim kenti olmasıdır. Yani yönetimde karar alma, örgütlenme ve yönetim ilişkilerinde tek başına karar alamama, sosyo-kültürel işbirliği projeleriyle şehre yönelik aidiyet duygusunu geliştirme, geçmişin ve

87

http://www.pendik.bel.tr/tr/.aspx?TabID=6 14 (08.04.2008)

88

Zerrin Toprak, Yerel Yönetimler, Nobel Yayıncılık, Ankara, 2006, s.303.

62

bugünün tecrübelerini buluşturup karşılaştırabilme gibi temel ilkelerin sağlanmasıdır.90

Ayrıca yerel ve kentsel hizmetler çeşitlenmekte, idari alanın büyümesine de bağlı olarak yeni talepler ile belediye yönetimleri zorlanmaktadır.

Türkiye’de yönetim anlayışı açısından çok ortaklı yönetim formülü önem kazanmaktadır. Bu anlamda kent konseyleri en önemli aktörlerden birisidir. Konseyler, yerel yönetimleri güçlendiren temel olgulardan birisidir. Zira meclislerin ve belediye başkanlarının alacakları kararlarda, konsey kararlarının etkisi kaçınılmazdır. Nitekim yöredeki etkin kişilerin bir araya gelmesi ve beldedeki ortak sorunları bir uzlaşma içerisinde yönetim mekanizmasının önüne getirmesi, alınacak kararlarda etkili olabilmektedir.91

Bu tür oluşumlarda başarı koşulu hiç kuşkusuz katılımcıların göstermelik çabalardan uzaklaşarak daha gerçekçi ve samimi çabalar içinde olmalarına bağlıdır. Bu anlamda katılımcıların aktif, toplumsal sorunlara karşı duyarlı, demokratik bir vatandaşlık ve kentlilik bilincine sahip olmaları gerekir. Katılımın etkinliği sorunu, katılımcıların kapasitelerinin geliştirilebilmeleri ile giderilecektir.92

Yerel yönetimlerin varlık nedenini oluşturan yerel toplulukların kendi kendilerini yönetme yetkileri, yerel topluluklara temsil edici organlar aracılığı ile, yerel hizmetler üzerinde uygulanabilir nitelikte kararlar oluşturarak kendi kendilerini, tercihleri yönünde özgürce yönetme olanağı vererek yerel demokrasinin güçlenmesini sağlamaktır. Ayrıca yerel yönetim kuruluşlarının kararlarını etkileme olanağını yerel topluluklara veren katılımın amacı, halk

90Toprak, a.g.e., ss. 304-305. 91

M. Akif Çukurçayır, Yeni Yönetim Modeli Arayışları Çerçevesinde Halkın Yönetim Süreçlerine

Katılım Olanakları, Yerel Yönetim Sempozyumu Bildirileri, TODAİE, Ankara, 2000, s. 217.

63

denetiminin etkinliğini arttırarak yerel demokrasiye gerçek niteliğini kazandırmaktır.93

Kent konseylerinin sadece insanların konuştukları ama konuştukları ile kaldıkları bir mekanizma olmaması gerekmektedir. Eğer kent konseylerinin etkinliği olmayacak ise, hem zamanla katılım düşecek hem de Belediye Kanunu’nun hemşehriye tanıdığı katılım hakkı kağıt üzerinde kalacaktır.94

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun Geçici 3. maddesinde belirtildiği üzere nüfusu 2000’in altına düşen belediyelerin tasfiyesi ve tüzel kişiliğinin kaldırılması işlemlerine başlanmıştır. 5757 sayılı Kanun ile 2007 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre nüfusu 2000’in altında olan 862 adet belde belediyesinin tüzel kişiliğinin sona erdirilmesi ve tasfiye işlemleri yapılarak ilk mahalli idare seçimlerinde köy statüsüne dönüştürülmeleri, Yüksek Seçim Kurulu’nun bu konu hakkında yayınladığı çeşitli kararlarla birlikte bir başka bahara kalmıştır.

Sonuç olarak; 5393 sayılı yeni Belediye Kanunu’nun getirmiş olduğu yenilikleri şöyle sıralayabiliriz;

• Belediye kurulabilmesi için gerekli olan nüfus 2000’den 5000’e çıkartılmıştır.

• Avrupa Yerel Özerklik Şartına uygun olarak, belediyelerin mali ve idari özerkliği olduğu açıkça belirtilmiştir.

• Cumhurbaşkanımız tarafından veto gerekçelerinden birisi de olan ve çok tartışılan 14. madde ile belediyelerin sayılarak belirlenmiş görevleri yerine, mahalli nitelikli görevlerden başka bir mahalli idare birimine bırakılmayan işleri yerine getirme yetki ve görevinin belediyelerde olduğu düzenlenmiştir. Yani belediyeler genel görevli kılınmıştır.

93

Esra Siverekli, , Yerelleşme ve Yerel Demokrasi, TİD, Ankara, sy. 431, s.131.

64

• Önceki kanuna göre (1580 sayılı kanuna) yılda sadece Şubat, Haziran ve Ekim aylarında olağan olarak toplanan belediye meclisi 5393 sayılı yeni kanuna göre ise her ayın ilk haftası toplanacağı belirlenmiştir.

• Ayrıca, yeni kanun belediye meclisinin normal toplantılarında toplantı süresinin en fazla beş gün, bütçe görüşmeleri toplantılarında ise en fazla yirmi gün olabileceğini belirtilmiştir.

• Belediye encümeninin bünyesinde seçilmişlerin oranı artırılmıştır. Eski kanuna göre seçilmişlerin oranı atanmışların yarısından fazla olamazdı. Yeni kanunda encümen, dört seçilmiş, üç atanmış toplam yedi üyeden oluşmaktadır ve diğer belediyelerde üç seçilmiş, iki atanmış toplam beş üyeden oluşmaktadır.

• Ayrıca belediye meclisinin karar alması rasyonel ölçütlere kavuşturulmuş ve üyelerinin en az salt çoğunluğu ile toplanacağı ve salt çoğunluğu ile karar alacağı belirtilmiştir. Ancak, karar yeter sayısının üye tam sayısının 1\4’ten az olamaz.

• Belediye isimleri 1580 sayılı eski kanuna göre Bakanlar Kurulu kararıyla değiştirilebilirken, 5393 sayılı kanuna göre bu yetki İçişleri Bakanlığı’na verilmiştir.

• Yeni kanun belediye encümeninin oluşumu konusunda nüfus kriteri getirmiş ve 100.000’in üzerindeki belediyeler ve il belediyelerinde farklı sayıda üye, 100.000’in altındaki belediyelerde farklı sayıda üyeden oluşacağını düzenlemiştir.

• 1580 sayılı kanunda belediye bütçesinin bir hafta içinde mahallin en büyük mülki amiri tarafından onaylanacağı belirtilmişken yeni kanuna göre ise sadece mülki amire gönderilmekle yürürlüğe gireceği belirtilmiş bu yeni düzenleme de yerel özerkliğe uygun bir düzenleme olduğu kanaatindeyim. Ancak yedi gün içinde gönderilmeyen meclis kararları hakkında sadece yürürlüğe giriş tarihinin gecikmesi dışında hiçbir yaptırım olmadığı kanaati hâkimdir. Bu durum aksaklığa sebep olacak, denetimin nasıl olacağı konusunda sıkıntılar çıkartacaktır ki uygulamada mülki idare amirleri meclis kararlarının belediye başkanlarınca meclis karar tarihinden yedi gün sonraki bir tarihte gönderdiklerini tespit

65

ettiklerinde sadece tarihin düzeltilerek göndermelerini istedikleri fiiliyatta görülmektedir.

• Belediye Başkanına belediye meclisinin kararlarını veto edebilme hakkı tanımış ve belediye başkanının belediye örgütü içindeki konumu daha da güçlendirilmiştir.

• Nüfusu 50.000’in üzerinde olan belediyelerde, belediye başkanına mahalli idare seçimlerinden itibaren altı ay içinde stratejik plan hazırlama görevi verilmiştir.

• Daha önce il özel idarelerine de pay ayrılan Emlak Vergisi gelirleri, yeni düzenlemeye göre sadece belediye gelirleri arasına alınmış yani il özel idarelerine pay ayrılmamaktadır. Ayrıca büyükşehir belediye sınırları içindeki belediyelerin emlak vergisi gelirleri tamamıyla ilk kademe ya da ilçe belediyelerine bırakılmıştır. Büyükşehir belediyeleri de Emlak Vergisi gelirlerinden pay almamaktadır. Bu durum belediyeler lehine mali açıdan büyük bir kazanım olmasına karşın yapılan reformlar mali özerklik konusunda belediyeleri güçlendirememiştir. Bu konudaki çekingen tavrın sebebi, federal sistem tartışmaları ve merkezi yönetimin zayıflatılabileceği yönündeki fikirlerin etkili olduğu savunulabilir.

Benzer Belgeler