• Sonuç bulunamadı

2.6. Verilerin Analizi

3.2.2. Kent İmkânlarından Faydalanma

Kaya’ya göre bireyin kente özgü davranış kalıplarını öğrenmesi, kültürel ve sosyal yaşantısında kente özgü gelişmelerin yaşanması ve kentle bütünleşebilmesi için sosyal aktivitelere dâhil olması önemlidir (Kaya, 2004: 143). Dolayısıyla kent imkânlarından ne derece yararlanıldığını ortaya çıkarmak, göçmenlerdeki kentlilik bilincini anlamada yardımcı olacaktır.

Yaşlı Kategorisi/Erkek

Yaşlı kategorisindeki erkek katılımcıların hepsi Konya’da kaldıkları süre boyunca hiçbir faaliyete katılmadıklarını ifade etmişlerdir. Bu durumun ortak iki sebebi bulunmaktadır. İlki evin geçimini sağlayabilmek için sürekli çalışmak zorunda oldukları, ikincisi ise herhangi bir aktiviteye katılma düşüncesinin bugüne kadar olmamasıdır. Katılımcıların ifadelerinden böyle bir ihtiyaç gütmedikleri anlaşılmaktadır.

“Yok kızım ben hep çalıştım. Hiç zorlamadım kendimi, dedim bunu yapim, şura gidim diye. Geçim derdinden o mu aklımıza gelecek (gülerek).”(Yaşlı 3, Mardin, 54, İlkokul)

“Hayır katılmadım. Hiç aklıma gelmedi ki öyle şeyler (gülerek). Ekmeğimizin peşindeydik hep. Çocuklar, onların düğünü, e bakmışız yaşımız gitmiş.”(Yaşlı 2, Ağrı, 65, Lise)

Yaşlı Kategorisi/Kadın

Yaşlı kategorisindeki kadın katılımcılar ise erkek katılımcılar gibi Konya’da bulundukları süre boyunca herhangi bir faaliyete katılmadıklarını ifade etmişlerdir. Gerekçe olarak ev işleri, çocukların bakımı vb. işlerden fırsat olmadığını ve bu tür aktivitelerle uğraşmayı akıllarına bile getirmediklerini belirtmişlerdir. Bir katılımcı okuma yazması olmadığı için tek başına dışarı çıkamadığını, diğer bir katılımcı ise eşinin, kendisine dışarı tek başına çıkma konusunda baskı yaptığını belirtmektedir.

“Yok, hep evin işlerini yaptık, halen de yapıyoruz. Sen diyorsun bura bura katıldın mı, benim hiç habarım bile olmamış böyle şeylerden.” (Yaşlı 1, Mardin, 52)

“Yoook, ben yapmamışım bir şey. Benim herif izin vermezdi ben tek başıma dışarı çıkayım.” (Yaşlı 3, Mardin, 65)

“Hayır, hiç katılmamışım. Benim okumam yazmam yok ki, ben nere gidem. Yazım olmasaydı ben kendim çarşıya çıkardım, işimi yapardım.” (Yaşlı 2, Ağrı, 75)

“Yok hiç katılmadım. Çocuklarla ilgilendim hep sonra onların düğünleri onları everdim, torunlar falan hiç katılmadım, hiç gidemedim. Hiç aklıma da gelmedi ben ora gidim, bura gidim, bunu yapim.”(Yaşlı 4, Ağrı, 58)

Sonuç olarak Yaşlı 4’ün “Hiç aklıma da gelmedi ben ora gidim, bura gidim, bunu yapim” ifadesi aslında Yaşlı kategorisindeki bütün kadın katılımcıların ortak düşüncesi niteliğindedir. Görüşme esnasında yapılan gözlemler ve katılımcıların ifadelerinden yaşlı kategorisindeki kadınların kentteki sosyal aktivitelerden bihaber oldukları anlaşılmaktadır. Dolayısıyla da varlığından haberi olmadıkları şeyin ihtiyacını da gütmemişlerdir. Öte yandan bu katılımcıların okuma yazmaları yoktur. O yüzden dışarıya daha kapalı bir yaşam tarzı sürdürmektedirler ki verdikleri cevaplardan (ev işi, çocukların bakımı vs) gündelik hayat faaliyetleri, ev içerisinde gerçekleşen işlerle sınırlı olmaktadır. Yaşlı kategorisinde yer alan erkek katılımcılar ise genel olarak “sürekli çalışmak zorunda kaldık” ifadeleriyle kent imkânlarından faydalanamadıklarını belirtmektedirler. Erkek katılımcılar için de kente özgü aktivitelerden habersiz olduklarını söyleyebilmek mümkündür.

Evli Kategorisi/Erkek

Evli kategorisinde yer alan erkek katılımcıların birçoğu kente özgü faaliyetlere katılmadıklarını belirtmişlerdir. Bu durumun ortak nedeni yoğun iş temposu ve uzun süreli çalışma saatleridir. Dolayısıyla hem yoğun işin verdiği beden yorgunluğu hem de zaman kısıtlılığından dolayı kendilerine vakit ayıramamışlardır. Evli 3 bu ifadelere ilaveten “bizim de aklımıza gelmemiş” ifadesiyle kentte bulunan imkânlardan faydalanma konusunda herhangi bir bilinçliliğe sahip olmadığını ortaya koymaktadır.

“Hiçbir şey yapmadım. Zaman bulamadım. Hep çalışmak zorunda kaldım hala da sabah akşam çalışıyorum. E sen söyle hangi ara gidim?”( Evli 1, Ağrı, 49, Lise)

“Biz hayatımız boyunca hep çalışmışız. İnşaatlara gitmişiz, ekmek parası için. Hiç fırsatımız olmamıştır öyle işlere fılan. Bizim de aklımıza gelmemiş.”(Evli 3, Mardin, 36, İlkokul)

Evli 2 ise herhangi bir faaliyete katılmanın gerekli olmadığını, her şeyin doğal olarak kalması gerektiğini belirtmektedir. Fakat katılımcı herhangi bir sosyal aktiviteye katılmasa da Konya’nın her yerini gezdiğini, tarihiyle, kültürüyle kenti artık tanıdığını vurgulamaktadır. Bu durum Evli 2’nin kente karşı kayıtsız olmadığını göstermektedir.

“Ya ben kendimi geliştirmek adına bir şey yapmadım. Mesela diksiyon neyse o. Tavır neyse o. Doğal olmaya, kendine özgü olmaya çalışıyorum… Ama burada bol bol gezdik…Buranın kültürünü, geleneklerini tanıdık…” (Evli 2, Elazığ, 50, Lisans)

Evli 5 ise yaptığı aşçılık mesleği gereği kendini işinde geliştirmek için eğitimlere katıldığını, mesleğiyle ilgili bir derneğe üyeliğinin bulunduğunu, söz konusu dernekte sosyal aktivitelerin olduğunu ve bazı yemekler üzerine öğrencilere ders verdiğini ifade etmektedir. Bu anlamda katılımcı kendini geliştirmek adına kentin imkânlarından faydalanmaktadır.

“Usta çırak eğitimi aldım. Bu işi meslek haline getirmek için. Şimdi benim bağlı olduğum bi konfederasyon yemek üzerine, aşçılık üzerine ki kendimi de baya bi geliştirdim bu konuda, Türkiye genelinde dernekleri olan belli bi çevresi olan bi şuanda Konya’nın da içinde bulunduğu bi derneğin içindeyim. Bu dernekte tabi sosyal aktiviteler de oluyor. Öğrencilere pratik eğitim dersleri veriliyor. Ben de ilgi alanlarım olan sıcak yemekler üzerine öğrencilere eğitimler veriyorum.”(Evli 5, Adıyaman, 35, Lisans)

Evli Kategorisi/Kadın

Evlikategorisinde yer alan kadınlardan elde edilen veriler ise kadınların bir kısmının ev işleri, çocukların bakımı, yemek yapma gibi meşguliyetlerden dolayı kendilerine vakit ayıramadıklarını ortaya koymuştur. Fakat bu tür sınırlandırmalara rağmen ufak çaplı bazı girişimlerde bulunmuşlardır. Bu katılımcıların orta noktası ise eğitim düzeylerinin düşük olmasıdır.

“Hiçbir şey yapmadım. Sadece bi açık öğretime yazıldım, ortaokul için, üç sınavda ortaokulu bitirdim. Liseye geçtim bıraktım. Çocuğum hastaydı o

yüzden. Çocuklarla ilgilen, onların ihtiyaçları, ev işleri, yemek derken hiç fırsat olmadı. İstiyorum ama çocuklar biraz büyüsün bi yerlere yazılacam illa ki. Gerek KOMEK’in kursları olsun, gerek Türkçe kursları var, bi şeyler yapacam.”(Evli 1, Ağrı, 43, Ortaokul)

“İstedim aslında, geçen sene bebeğim küçüktü, okula gittim, sonra bıraktım...Ama bu sene düşünüyorum. Okuma yazma okuluna gidecem.”(Evli 5, Mardin, 28,İlkokul terk)

Lise mezunu Evli 3 yukarıda değinilen katılımcılara nazaran kentteki imkanlardan faydalanma noktasında daha aktif bir durumdadır.

“İngilizce, bilgisayar kurslarına gittim. Örgü kursu vardı mesela ona da gittim. Zaten ücretsiz oluyo bu kurslar, bi de bize yakın, istediğin zaman gidebiliyosun.”(Evli 4, Mardin, 32, Lise)

Lisans mezunu iki katılımcı ise mezun oldukları bölümle ilgili aktivitelere katılmışlardır. Üniversite okumaları nedeniyle dışarıya kapalı bir hayat sürdürmemişlerdir. Ayrıca okuldaki öğrenciler ve üniversite hocaları gibi donanımlı insanlarla etkileşim içerisinde olmak bu insanları ister istemez kentteki imkânlardan faydalanmaya daha açık hale getirmiştir. Bu anlamda kentle içli dışlı olmanın, kentteki imkanlardan faydalanmanın, kente karşı daha bilinçli olmanın bir yönü de kentteki imkânlardan haberdar olmaktır.

“Haftada bir derse gidiyordum. Burada yukarı tarafta bi derse gidiyodum. Sohbet dersiydi. Vaaz veriyordum. Bu binada da Cuma günleri ders yapıyorum. Haftada iki günde de Zafer’e İkdam Derneği var oraya gidiyorum. Orda ders yapıyoruz. Tefsir dersi vs veriyoruz.” (Evli 2, Van, 27, Lisans)

“SADAV’ın faaliyetlerine katıldım.. Diksiyon eğitimi aldım. Ney kursuna da gittim ama devam etmedim. Belediyenin kurslarından olan hızlı okuma kursuna gittim. Onun haricinde Dilek Sabancı Devlet Konservatuarı öğrencilerinin tiyatrolarına giderdim ama şimdi çok nadir gidiyorum...” (Evli 6, Siirt, 22, Lisans)

Sonuç olarak orta kategorisinde yer alan kadın katılımcılar, erkek katılımcılara göre kent imkânlarından daha fazla yararlanmaktadırlar. Erkeklerin yoğun ve uzun süreli iş temposu kendileri için herhangi bir aktiviteye katılma fırsatını ve bilinçliliğini vermemektedir. Ev hanımı olan kadınlar ise fazla boş vakte sahiptirler. Bu anlamda vakitlerini farklı bir şekilde değerlendirmeye çalışmaktadırlar. Fakat bu konuda lisans mezunu kadınlar daha aktif durumdadırlar. Eğitim durumu ortaokul olan kadınlar ise ufak çaplı aktivitelere (açık öğretim, okuma yazma kursu) katılmışlardır.

Bekar Kategorisi/Erkek

Bekar kategorisinde yer alan erkek katılımcılardan ikisi hem gerek duymadıklarından hem de bilinçsizlikten dolayı herhangi bir sosyal aktiviteye katılmadıklarını belirtmişlerdir. Fakat bu katılımcılardan birisi eğitim amaçlı İngilizce kurslarına gittiğini ifade etmektedir.

“Zamanında İngilizce kursuna gitmiştim...Başka da bi şey yapmadım. Hem gerek görmedim hem de bilinçsizlikle alakalı.”(Bekar 3, Ağrı, 25, Yüksek Lisans)

Katılımcılardan Bekar 5 yoğun iş temposu ve günün birçok saatini iş yerinde geçirmesinden dolayı herhangi bir faaliyete katılmasının mümkün olmadığını belirtmiştir. Bekar 4 ise çalıştığı yerde, izin alamama gibi bir durumunun olduğunu ileri sürmüştür. Fakat daha önce çalıştığı yerde izin konusunda problem yaşamadığı için bağlama kursuna gittiğini belirtmektedir. Ayrıca mesleği (aşçılık) gereği çıraklık ve ustalık belgeleri için kurslara da gittiğini belirtmektedir.

“…Bu sektör yoğun bi sektör. Zamanımın nerdeyse çoğu işte geçiyor... Zamanım yok aslında.”(Bekar 5, Ağrı, 24, Ortaokul)

“Bağlama kurslarına katıldım… O faaliyete katıldığım dönemde adliyenin karşısında bi yerde çalışıyordum. Adliye hafta sonu kapalı olduğu için biz de hafta sonu izin alabiliyorduk. O dönem o şekilde bağlama kursuna gittim. Ama şuanda çalıştığım yer izin alma gibi bi fırsatım olmadığı için herhangi bi

faaliyete katılamıyorum. Onun dışında aşılık için çıraklık, ustalık belgeleri aldım. O kadar.”(Bekar 4, Batman, 28, Lise)

Katılımcılardan Bekar 2, kentte bulunan herhangi bir faaliyete katılmadığını ancak Konya’nın birçok ilçesini gezdiğini ifade etmektedir. Bu anlamda katılımcı kentin imkânlarından faydalanma noktasında bilinçli olmamasına rağmen kenti tanıma noktasında kayıtsız değildir.

“…Konya’ya geldiğimizde Konya’nın evvela ilçelerini gezdim...Bunun dışında herhangi bir kursa, faaliyete katılmadım.”(Bekar 2, Erzurum, 27, Yüksek Lisans)

Bekar 6 ise ilgi duyduğu din ve edebiyat ağırlıklı programlara katıldığını ifade etmektedir.

“Dini sohbetlere katılıyorum. Kültür merkezlerinde yapılıyor. Şiir dinletilerine katılıyorum, arada şiir de okuduğum oluyor. Yani genelde edebiyat ve din ağırlıklı programlara katılıyorum.”(Bekâr 6, Van, 23, Yüksek Lisans)

Bekar Kategorisi/Kadın

Bekâr kategorisindeki kadın katılımcıların bir kısmı kent imkânlarından sınırlı bir düzeyde yararlandığını belirtirken bir kısmı ise yararlanmadığını belirtmektedir. Yararlanma düzeyinin sınırlı olmasının sebebi ise bireyin hem okuyup hem çalışmak zorunda olmasından dolayı yeterli zamanının olmaması hem de bireyin bu konuda bir gereklilik hissetmemesi etkili olmaktadır. Fakat Bekâr 4’ün diğer katılımcılara göre daha aktif olduğu anlaşılmaktadır.

“Bi kurs olsun, bi aktivite olsun çok bi şey yok...Çalışıyodum, işe gidip geliyodum. Fırsat olmadı aslında.”(Bekâr 1, Van, 24, Lisans)

“İlkokuldayken gazi çocuklarının gittiği bi yer vardı. Orda böyle resim vardı, ebru sanatı yapıyodum. Bu pateni falan yaptım orda. Okulda izcilik kulübündeydim. O zaman böyle etkinlikler oluyodu, onlara katılıyodum. Şimdi bi şey yaptığım yok.” (Bekâr 2, Diyarbakır, 23, Lisans)

“KOMEK’in kurslarına gittim..Yarım dönem hızlı okuma kursuna gittim. Sonra diksiyon kursuna gittim. Okulda Yeşilay’ın okulda etkinlikleri oluyodu, ben de destek olmak için sigara, alkole vs karşı olduğum için broşür falan dağıtıyoduk. Okulun konferansları oluyodu, onlara katılıyodum.”(Bekar 4, Mardin, 24, Lisans)

Katılımcılardan Bekâr 3 ise sadece medreseye gittiğini, onun dışında sürekli evde olduğunu belirtmektedir. Sosyal aktivitelere katılmak istese bile ağabeylerinin buna müsaade etmeyeceğini, ayrıca kendisinin de, çekindiği için, bu tür aktivitelere katılmak istemediğini belirtmektedir.

“Katılmadım. Medreseye gidiyorum. Onun dışında evdeyim. Ağabeylerim izin vermez. Ben de istemiyorum zaten. Çekiniyorum (gülerek).”(Bekâr 3, Mardin, 18, Ortaokul)

Bekar 5 ise sosyal aktivitelere katılmak istediğini ancak sürekli çalışmak zorunda olduğu için fırsatının olmadığını belirtmektedir.

“Ya şimdi ben şey istiyodum, gitar veya saz şeyine gitmeyi istiyodum ama ne biliyim hep çalışmak zorunda olduğum için fırsatım olmadı.”(Bekâr 5, Mardin, 25, Ortaokul)

Sonuç olarak bekar kategorisinde yer alan erkek ve kadın katılımcılar arasında kent imkanlarından faydalanma noktasında ciddi farklılıklar bulunmamaktadır. Çalışan katılımcılar iş durumları dolayısıyla vakit bulamadıklarını belirtmektedirler. Lisans mezunu olan katılımcılar ise diğer katılımcılara göre daha aktif durumdadır. Fakat genel itibariyle bekâr kategorisinde yer alan katılımcılar için kentsel imkânlardan sınırlı bir düzeyde yararlandıklarını söyleyebilmek mümkündür. Çünkü katılımcıların ifadelerinden söz konusu imkânlar hakkında yeterli bilinçliliğe sahip olmadıkları ve bu konuda pasif davrandıkları anlaşılmaktadır.

Kategoriler Arasında Kent İmkanlarından Faydalanma Konusunda Genel Bir Değerlendirme

Üç kategori arasında kent imkânlarından faydalanma konusunda genel bir kayıtsızlıktan bahsetmek mümkündür. Fakat yaşlı kategorisinde yer alan göçmenlerin ifadelerinden ve yapılan gözlemlerden yola çıkılarak şunlar söylenebilir: yaşlı kategorisinde yer alan göçmenler özelikle de kadın göçmenler kentsel imkânlardan habersiz bir şekilde yaşamaktadırlar. Dolayısıyla da varlığından haberdar olmadıkları şeylerin ihtiyacını da gütmemektedirler.

Göçmenler arasında evli kategorisinde yer alan kadınlar ile bekar kategorisindeki göçmenler daha aktif bir durumdadır. Fakat söz konusu göçmenler, özellikle de bekar kategorisindeki göçmenler (ki onların kent hayatıyla daha içli dışlı ve eğitimli olduğu düşünülmektedir), kent imkanlarından faydalanma konusunda tam bir bilinçliliğe sahip değillerdir ve bu konuda kayıtsız davranmaktadırlar. Dolayısıyla eğitim düzeyin ile kent imkanlarından faydalanma konusunda ciddi bir ilişkiden bahsetmek mümkün görünmemektedir.