• Sonuç bulunamadı

Kenevir reçinesi kaçakçılığı

2.3. Kenevir piyasası

2.3.2.2. Kenevir reçinesi kaçakçılığı

Ana üretim alanlarının haricinde en büyük tüketim bölgesi Avrupa’dır (Avrupa’da sadece Arnavutluk bazı komşuları tarafından kenevir reçinesi kaynağı olarak gösterilmektedir). Batı Avrupa’nın kenevir reçinesi ithalatının büyük bölümü (% 80) Fas’tan gerçekleştirilmektedir.

Örneğin; Fransa 2002 yılında kendi piyasasında bulunan kenevir reçinesinin % 82’sinin Fas’tan geldiğini bildirmiştir. Belçika kendi piyasasındaki kenevir reçinesinin % 80’inin, İsveç % 85’inin, Çek Cumhuriyeti ise % 70’inin Fas’tan geldiğini belirtmiştir.

İspanya, İtalya, Danimarka, Finlandiya ve İrlanda kendi piyasalarındaki kenevir reçinesinin neredeyse tamamının Fas kaynaklı olduğunu ifade etmiştir. İngiltere kendi piyasasındaki kenevir reçinesinin büyük bir kısmının İber Yarımadası, Fransa ve Benelüks ülkeleri vasıtasıyla Fas’tan geldiğini tahmin etmektedir. Aynı şekilde Almanya da kendi piyasasındaki kenevir reçinesinin çoğunun İspanya ve Hollanda yoluyla Fas’tan geldiğini belirlemiştir.

Avrupa ülkeleri için en büyük ikinci kenevir reçinesi kaynağı ise Afganistan / Pakistan’dır (Belçika’da ele geçirilenlerin % 10’u, Çek Cumhuriyeti’nde ele geçirilenlerin % 30’u, Rusya Federasyonu’nda ele geçirilenlerin hemen hemen yarısı). Pek çok Avrupa ülkesi (Afganistan’ın değil) Pakistan’ın bir kaynak ülke olduğunu söylese de Pakistanlı yetkililer kendi piyasalarındaki kenevir reçinesinin büyük bölümünün Afganistan’dan geldiğini tahmin etmektedir. İran da son yıllarda Afganistan’dan kenevir reçinesi ithalatının büyük bir artış gösterdiğini belirtmiştir.

Türkiye, kaçakçıların kenevir reçinesini Almanya’ya götürmek üzere İran’dan tedarik ettiğini bildirmiştir. Afganistan’dan gelen kenevir reçinesi de ülkeyi kuzey sınırlarından terk etmektedir.

Tacikistan, büyük bölümü Afganistan’dan gelen ve ele geçirilen kenevir reçinesinin % 80’inin Rusya Federasyonu’na, % 10’unun da diğer orta Asya ülkelerine götürülmek üzereyken yakalandığını belirtmiştir.

Orta Asya’da üretilen kenevir reçinesi de CIS bölgesinde önemli bir rol oynar. Rus yetkililer ülkelerine gelen kenevir reçinesinin yaklaşık % 30’unun Kazakistan, % 20’sinin ise Kırgızistan kaynaklı olduğunu tahmin etmektedir. İthal edilen uyuşturucuların % 30’u Baltık ülkelerine gönderilmektedir. Bu, bazı Baltık ülkelerinden gelen raporlarla dolaylı olarak doğrulanmıştır.

2.3.3. Kullanım 2.3.3.2. Eğilimler AVRUPA

Avrupa’da kenevir kullanımı artmaya devam etmektedir

Son on yılda Avrupa’da kenevir kullanımı UNODC’nin Uyuşturucu Kullanımı Eğilimi Endeksi’nde de belirtildiği üzere artmıştır. Kuzey Amerika’da ise kenevir kullanımı son yıllarda aksine sabit kalmış ya da azalmıştır. Bu süre boyunca pek çok Avrupa ülkesi uyuşturucu kanunlarının kenevirle ilgili hükümlerini yumuşatmıştır.

Kuzey Avrupa ülkeleri (Finlandiya, Norveç, İsveç), (büyük artışların görüldüğü yılların ardından) İngiltere ve diğer birkaç ülke Avrupa’da kenevir tüketiminde bir istikrar gözlemlendiğini bildirmiştir. Bu istisnaların haricinde, kıta Avrupasındaki ülkelerin çoğu kenevir kullanımı düzeyinin arttığını bildirmeye devam etmiştir.

Doğu Avrupa’da gittikçe artan kenevir kullanma genel eğilimi

Son on yıl içinde Doğu Avrupa’da yapılan çeşitli okul araştırmalarında 1990’larda kenevir kullanımında gözlemlenen artışın (düşük seviyeden başlasa da) 1990’ların hem ilk hem de ikinci yarısında Batı Avrupa’dakinden daha büyük olduğu görülmüştür. Doğu Avrupa ülkelerinin çoğunda Avrupa Konseyi himayesinde yapılan ESPAD (Avrupa Alkol ve Diğer Uyuşturucular Okul Araştırması) okul araştırmaları 1995 ve 1999 yılları arasında 15 – 16 yaşlarındaki gençlerde yaşam boyu kullanım oranının iki kat arttığını ortaya çıkarmıştır. Dolayısıyla (genel uyuşturucu kullanımının yanı sıra) kenevir kullanımı Batı Avrupa’da gözlemlenen uyuşturucu kullanımı düzeylerine yaklaşma eğilimi göstermiştir. Örneğin; 1999 yılında Çek Cumhuriyeti’ndeki kenevir kullanımının Fransa ya da İngiltere’deki (15 – 16 yaşındakilerde yaşam boyu kullanım oranı %

35) kadar çok olduğu ve Slovenya’daki kenevir kullanımının da (% 25) İtalya’daki kadar olduğu belirlenmiştir. Moskova (% 22), Ukrayna (% 20), Slovakya Cumhuriyeti (% 19), Letonya (% 17) ve Hırvatistan (% 16)’dan da oldukça yüksek oranlar bildirilmiştir. Diğer taraftan Romanya (%

1), Makedonya Eski Yugoslav Cumhuriyeti (% 8), Macaristan (% 11) ve Bulgaristan (% 12)’dan da nispeten düşük oranlar bildirilmiştir.

2.4. AMFETAMIN TÜRÜ UYARICILAR 2.4.1. Üretim

ATS üretimi : ağırlık olarak eroinden fazla, kokainden azdır

Amfetamin türü uyarıcılar gibi sentetik uyuşturucuların üretim miktarını değerlendirmek bitkisel uyuşturucuların üretimini tahmin etmekten daha zordur. Bitkisel uyuşturucuların yetiştirildiği alanlar zemin incelemeleri ve / veya uydu fotoğraflarının analiz edilmesi yoluyla tahmin edilebilir. Üretim rakamlarını belirlemek için halen üretim yapılmakta olan alanlardan alınan sonuçlar hektar başına düşen verimle (çiftçilerle görüşülerek ve / veya verimi test alanlarında ölçerek bulunur) çarpılmaktadır. Sentetik uyuşturucular söz konusu olduğunda ise dolaylı yöntemler kullanılmalıdır.

UNODC tarafından 2003 Küresel Ecstasy ve Amfetamin Araştırması için yapılan tahminler uyuşturucu ele geçirme vakalarına, bu uyuşturucuların üretimi için gereken malzemelere ve tüketici talebi tahminlerine dayanmaktaydı. Bu tahminler yıllık ATS üretiminin 520 ton (390 – 641 ton arası) olduğunu, bunun da ağırlık olarak küresel eroin üretiminden fazla fakat küresel kokain üretiminden az olduğunu ifade etmiştir.

Üretim sırasıyla metamfetamin, ecstasy ve amfetamine yoğunlaşmıştır

ATS üretiminin kesin çöküşünün özünde olan karmaşıklığı doğrulayan tüm göstergeler metamfetaminin küresel ATS üretiminin çoğunluğunu teşkil ettiğine, onu ecstasy ve amfetaminin takip ettiğine işaret etmektedir. ‘Amfetaminler’ – örneğin; metamfetamin ve amfetamin birlikte – küresel ATS üretiminin % 80’ini, ecstasy ise % 20’sini oluşturmaktadır. ‘Amfetamin’ üretiminin en az üçte ikisini metamfetamin teşkil etmektedir (Bu oran, 2001 – 2002 yılları arasındaki dönemde amfetamin ele geçirme vakalarının sekteye uğramasına bağlı olarak % 80’e çıkabilir).

Küresel ATS üretimi son on yılda artmıştır

Bildirilen ATS ele geçirme vakalarının çok büyük bir kısmında gizli imalathanelerde üretilen uyuşturucular söz konusudur. Yasa dışı üretim eğiliminin bir göstergesi de tespit edilen ve ele geçirilen gizli imalathanelerin sayısıdır. ARQ (Yıllık Raporlama Anketi) verilerine göre her türlü uyuşturucu maddenin üretildiği yaklaşık 11900 gizli imalathane kapatılmıştır ve bu imalathanelerin % 80’inden fazlasında (9800) ATS üretilmektedir. Bu oran 1990’ların başında % 20’den azdı. Gizli imalathanelerin boyutları büyük bir çeşitlilik gösterse de son on yılda kapatılan ATS imalathanelerinin sayısının artması küresel ATS üretiminde bir artış olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte, gizli imalathanelerin ele geçirilme vakalarının artmasının 2002 yılında küresel ATS üretiminin sabit kalmasına yol açtığı yönünde işaretler vardır. Bu tip imalathanelerin kapatıldığı bazı ülkelerden alınan ele geçirme ve tüketim verileri de aynı noktayı işaret etmektedir.

Tespit edilen gizli imalathanelerin çoğunda metamfetamin üretilmektedir

Kapatılan ATS imalathanelerinin çoğu (2001 ve 2002 yıllarında yaklaşık % 95’i) metamfetamin üretmekteydi. ATS kombinasyonları (çoğunlukla metamfetamin, metkatinon, amfetamin ve ecstasy) üreten imalathaneler onları takip etmekteydi, onları da sadece amfetamin (2001 yılında

% 1) ve sadece ‘ecstasy’ (2002 yılında yaklaşık % 1) üreten imalathaneler izlemekteydi.

Kapatılan imalathanelerin sadece % 0,2’sinde diğer sentetik uyarıcılar imal edilmekteydi. ATS imalathanelerinin tespit edilmesi son yirmi yılda amfetaminden metamfetamine doğru bir kaymaya yol açmıştır. Kapatılan ATS imalathanelerinin 1985 yılında % 26’sı, 1990 yılında % 17’si, 2002 yılında ise sadece % 1’i amfetamin üretmekteydi. Bu sırada metamfetamin imalathanelerinin oranı 1985 yılında % 69 iken 1990 yılında % 88’e ve 2002 yılında da % 95’e çıkmıştır (Bununla birlikte, bu eğilimler büyük ölçüde ABD tarafından verilen bilgilere dayanmaktadır çünkü ATS imalathanesi tespit etme vakalarının büyük bir çoğunluğu ABD’de gerçekleşmiştir).

2.4.1.1. Metamfetamin

2002 yılında rekor sayıda metamfetamin imalathanesi ve metamfetamin yapımında kullanılan kimyasal ele geçirilmiştir

2002 yılında metamfetamin üreten 9300’den fazla gizli imalathane kapatılmıştır (bir yıl öncekinden % 14 fazla). Buna ek olarak, 2002 yılında tüm dünyada 160 ton psödoefedrin ve efedrin ele geçirilmiştir (2001 yılında 31 ton). Bu maddeler metamfetamin üretimi için gereken

‘ham maddelerdir’. Bu miktar, 2002 yılında 110 ton metamfetamin üretmek için yeterliydi. Çok sayıda sipariş alma ihtimali, bazı sevkiyatların önleneceği düşünülerek göz ardı edilse de 2002 yılında metamfetamin yapımında kullanılan maddelerin ele geçirilmesi küresel arzın azaltılması açısından bu miktarda (15 ton) metamfetamin ele geçirilmesinden çok daha önemliydi. Efedrin ve psödoefedrinin büyük kısmı halen Doğu ve Güney – Doğu Asya bölgesi ve Güney Asya kaynaklıdır.

Kuzey Amerika’daki metamfetamin imalathanelerinin çoğu kapatılmıştır

Son yirmi yılda gizli metamfetamin imalathanelerinin en çok kapatıldığı yer Kuzey amerika olmuştur. 2002 yılında tespit edildiği bildirilen tüm metamfetamin imalathanelerinin % 97’si ABD’dedir. 2002 yılında metamfetamin yapımında kullanılan malzemelerin ele geçirildiği tüm vakaların % 95’i (2001 yılında % 72) Kuzey Amerika’da gerçekleşmiştir. Bu vakalarda, ABD’ye genellikle Kanada üzerinden sokulan psödoefedrin gittikçe daha çok (2002 yılında Kuzey Amerika’da gerçekleştirilen tüm metamfetamin imal malzemesi ele geçirme vakalarının % 96’sı) ele geçirilmiştir (2003 yılında Kanada’da yürürlüğe giren daha etkili yasalar uyuşturucu yapımında kullanılan malzemelerin bu şekilde çeşitlilik göstermesini gelecekte daha da zorlaştıracaktır). 2002 yılında ABD’li yetkililer 9024 metamfetamin imalathanesinin tespit edildiğini (2001 yılında 7990) bildirmiştir. 2002 yılında Kanada’da 14 (2001 yılında 13), Meksika’da ise 10 (2001 yılında 19) gizli metamfetamin imalathanesi kapatılmıştır. Son yıllarda Kuzey Amerika’da metamfetamin imalathanelerini kapatma çabalarının, bu imalathanelerin çoğu küçük ölçekli üretim birimleri olsa da, olumlu bir etkisi olmuştur. Erişimdeki azalma, 12. sınıf öğrencileri arasında 1999 – 2003 yılları arasında yıllık metamfetamin kullanımı yaygınlığında % 30 oranında gerçekleştiği tahmin edilen azalmaya yol açmıştır. Bu azalma, 1990’lı yıllar boyunca

süren artıştan sonra gayet olumlu bir gelişme olmuştur. 2002 yılında Doğu ve Güney – Doğu Asya’da kapatılan ATS imalathanelerinin çoğunun Çin (13), Myanmar (4) ve Filipinler (4)’de olduğu bildirilmiştir. 2002 yılında Doğu ve Güney – Doğu Asya’da kapatılan imalathanelerin sayısı bir önceki yıla oranla (2001 yılında Çin’de 44, Tayland’da 10, Myanmar’da 5, Filipinler’de 3 ve Kore Cumhuriyeti’nde 1) azalmıştır. Bu bölgede kapatılan imalathaneler ABD’de ele geçirilen imalathanelerden (genellikle) belirgin derecede büyük olsa da imalathane tespit etme vakalarının sayısı çok fazla değildir. Bu da metamfetaminin büyük bir kısmının bölgede kaçakçılık için uygun halde bulunmasına yol açmıştır. Dolayısıyla, 2001 – 2002 yılları arasındaki dönemde dünyadaki metamfetamin ele geçirme vakalarının % 87’si bu bölgede gerçekleşmiştir.

Dahası Çin, Myanmar ve Filipinler 2002 yılı boyunca efedrin ele geçirme vakası bildirmiştir.

Hindistan da birkaç kere efedrin ele geçirme vakası bildirmiştir.

Avrupa’da gizli metamfetamin imalathanelerinin en çok ele geçirildiği ülke Çek Cumhuriyeti olmuştur (2001 yılında 28 iken 2002 yılında 104’e çıkmıştır). Almanya’da iki gizli metamfetamin imalathanesi kapatılmıştır. Afrika’da faaliyet gösterdiği belirlenen tek gizli metamfetamin imalathanesi Güney Afrika’da tespit edilmiştir.

2.4.1.2. Amfetamin

2002 yılında tespit edilen gizli imalathanelerin sayısı artmaya devam etmiştir

Tespit edilen amfetamin imalathanelerinin sayısı 1990’larda düştükten sonra son yıllarda tekrar artmıştır. Bazı ülkeler tespit edilen imalathanelerde üretilen belirli türde ATS’leri (‘kombine ATS’) bildirmemektedir. Bu imalathanelerin bazılarının amfetamin ürettiği düşünülmektedir.

Amfetamin ve ‘kombine ATS’ imalathanesi tespit vakalarının sayısı 2002 yılında % 5 artmıştır.

Bu oran, on yıl öncekinin 6 katından daha fazladır.

Avrupa’da amfetamin üretiminin yoğunlaşması

2002 yılında Rusya Federasyonu ve diğer Avrupa ülkeleri (Hollanda ve Polonya, onları takiben Almanya, Belçika, Bulgaristan, Baltık ülkeleri, İngiltere ve Fransa) amfetamin imalathanelerinin kapatıldığını bildirmiştir. 2002 yılında amfetamin yapımı için gerekli başlıca malzeme olan P2P (1 - fenil - 2 - propanon; BMK – benzil metil keton - olarak da bilinir) ele geçirme vakalarının % 80’inden fazlası Avrupa’da gerçekleşmiştir.

Üretim Doğu Avrupa’ya kaymıştır

Üretimin 1990’ların ortalarından itibaren Batı Avrupa’dan Doğu Avrupa’ya kaydığı gözlemlenmiştir. 2002 yılında kapatılan amfetamin imalathanelerinin sayısı Doğu Avrupa’da artarken Batı Avrupa’da azalmıştır. Herşeye rağmen Hollanda 2002 yılında Polonya ve Belçika’nın önünde (diğer ülkeler tarafından) adı en sık telaffuz edilen amfetamin kaynak ülkesi olmuştur.

2.4.1.3. Ecstasy

Kapatılan gizli ecstasy imalathanelerinin sayısı 1992 – 2002 yılları arasındaki dönemde neredeyse üç kattan fazla artmıştır

Kapatılan ecstasy imalathanelerinin sayısı 2002 yılında biraz azalsa da on yıl öncekinden neredeyse üç kat daha fazladır. MDA ve daha az olmakla birlikte MDEA ve diğer ecstasy türü

maddeler üreten imalathaneler 1980’lerin sonunda ve 1990’ların başında hala etkin bir rol oynasalar da 2000 yılında ve sonrasında ele geçirilen imalathanelerin hemen hemen hepsi MDMA (ecstasy) üretmekteydi.

Avrupa’daki ecstasy imalathanelerinin büyük kısmı kapatılmıştır ancak Asya’da üretim artmaktadır

2000 – 2002 yılları arasındaki dönemde tüm ecstasy imalathanelerinin % 56’sı Avrupa’da (bunların da % 98’i Batı Avrupa’da), % 27’si Kuzey Amerika’da, % 13’ü Asya’da (özellikle Doğu ve Güney – Doğu Asya’da) ve % 4’ü de dünyanın diğer bölgelerinde (özellikle Okyanusya ve Güney Afrika’da) kapatılmıştır. 2002 yılında en çok ecstasy imalathanesi Hollanda’da kapatılmıştır (18); Hollanda’yı Çin (11), ABD (9), Kanada (8), belçika (4), İngiltere (3) ve Endonezya (2) takip etmektedir. Dahası Hollanda, diğer ülkelerin kendi piyasalarındaki ecstasynin kaynak ülkesi olarak adını en çok telaffuz ettiği ülke olmaya devam etmiştir.

Son yıllardaki en çarpıcı eğilim, Doğu ve Güney – Doğu Asya’da ecstasy üretiminin artmasıdır.

Kapatılan ecstasy imalathanelerinin sayısı Avrupa’da düşerken ve Kuzey Amerika’da aşağı yukarı sabit kalırken Asya’da büyük ölçüde artmıştır.

Ecstasy yapımında kullanılan malzemelerin ele geçirildiği vakalar 2002 yılında artmıştır 2002 yılında dünyada ecstasy yapımında kullanılan malzemelerin ele geçirilmesi (MDMA’ya eşdeğer olarak telaffuz edilmektedir) vakalarında % 17 artış olmuştur. Bu oran, on yıl öncekinden 76 kat daha fazladır ve dolayısıyla dünyada ecstasy üretiminin son on yıl içinde arttığının başka bir göstergesidir. Ecstasy yapımında kullanılan malzemelerin ele geçirilme vakaları (potansiyel MDMA üretimini 2002 yılında 12 ton azaltmıştır) bu miktarda (2002 yılında 5 ton) ecstasy ele geçirme vakalarından daha fazla gerçekleşmiştir.

Ecstasy yapımında kullanılan başlıca malzeme halen 3,4 – MDP – 2 - P (PMK olarak da bilinir)’dir. Tüm ecstasy yapımında kullanılan malzeme ele geçirme vakalarının % 60’ını oluşturmaktadır. 2002 yılında tüm PMK’ların yüzde seksen yedisi Avrupa’da ele geçirilmiştir.

2001 ve 2002 yılları Hollandalı yetkililerin en çok PMK ele geçirme vakası bildirdiği yıllar olmuştur; Belçik ise en çok PMK ele geçirme vakasını 2000 yılında bildirmiştir. 2002 yılında, ecstasy yapımında kullanılan bir ‘ön malzeme’ olan piperonal ele geçirme vakalarında (esasen Meksika’dan bildirilen pek çok ele geçirme vakası dolayısıyla) büyük bir artış olduğu belirtilmiştir. Ecstasy yapımında kullanılan bir diğer malzeme olan safrol ele geçirme vakaları (Hollanda’nın en çok ele geçirme vakası bildirdiği yıl olan) 2000 yılındaki rakamların altında kalsa da 2002 yılında artmıştır. 2002 yılındaki safrol ele geçirme vakalarının yüzde doksan dokuzu Avrupa’da gerçekleşmiştir. Güney – Doğu Asya ülkeleri başlıca PMK ve safrol kaynağı görüntüsündedir.

2.4.2. Kaçakçılık 2.4.2.1. Genel Bakış

ATS ele geçirme vakaları 1990’lardaki büyük artışlardan sonra 2002 yılında azalmıştır...

Amfetamin türü uyarıcıların (ATS) ele geçirildiği vakalar 1990’ların özellikle ikinci yarısında büyük bir artış eğilimi göstermiş ve 2000 yılında zirveye çıkmıştır. Bu durum ATS üretimi, kaçakçılığı ve tüketiminde gözlemlenen genel bir artış eğilimi ile de paraleldir. Bununla birlikte, 2001 - 2002 yılları arasında ATS ele geçirme vakaları Çin’de metamfetamin ele geçirme vakalarının düşüşe geçmesi dolayısıyla % 7 oranında azalmıştır.

1992 – 2002 yılları arasındaki dönemde en çok ATS ele geçirme vakasını bildiren ülke Çin olmuş, onu Tayland, ABD, İngiltere ve Hollanda takip etmiştir. 2001 ve 2002 yıllarında dünyada en çok ATS ele geçirme vakası Tayland tarafından bildirilmiş, Tayland’ı Çin izlemiştir.

Yukarıda belirtilen 2001 ve 2002 yıllarındaki düşüşe rağmen son on yılda ATS ele geçirme vakaları eroin ya da kokain ele geçirme vakalarından çok daha hızlı artmıştır. 1990 yılını temel alırsak ATS ele geçirme vakaları 2000 yılına kadar on kattan fazla artmıştır. 2001 ve 2002 yıllarında azalmasına rağmen bu yıllarda yine de 1998 yılından yüksek seviyede olmuştur ve 1990 yılındakinden de altı kat daha fazla gerçekleşmiştir.

2001 – 2002 yıllarında dünyada ATS ele geçirme vakalarının % 60’ından fazlasını metamfetamin ele geçirme vakaları oluşturmuştur, % 20’ye yakını ise ecstasy ele geçirme vakasıdır. Geriye kalan vakaların büyük bölümü amfetamin ele geçirme vakasıdır (% 14). Tüm ATS ele geçirme vakalarının % 6’sında genel ATS sınıflandırması dışında kesin bir sınıflandırma yapılamamıştır.

…Ele geçirme vakaları Doğu / Güney – Doğu Asya’da ve onu takiben Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’da yoğunlaşmıştır

Son yıllarda ATS ele geçirme vakaları Doğu ve Güney – Doğu Asya’da yoğunlaşmış, bu bölgeleri Batı Avrupa ve Kuzey Amerika izlemiştir. 2001 / 2002 yıllarında tüm ATS ele geçirme vakalarının % 55’i Doğu ve Güney – Doğu Asya’da gerçekleşmiştir. Bu oran 1991 / 1992 yıllarında % 39’dur. Bu artışın büyük bölümü 1990’ların sonunda olmuştur. 2001 / 2002 yıllrında toplam ATS ele geçirme vakalarının % 25’i Avrupa’da, % 12’si ise Kuzey Amerika’da gerçekleşmiştir. Dünyadaki ATS ele geçirme vakalarının sadece % 8’i bu üç bölgenin dışında gerçekleşmiştir. 2002 yılında ATS ele geçirme vakaları Doğu ve Güney – Doğu Asya’da azalmaya devam etmiştir. Kuzey Amerika’da da vakalar büyük bir düşüş göstermiştir. Bunun sebebi de muhtemelen ABD’deki ATS imalathanelerinin çoğunun kapatılması ve dolayısıyla Kuzey Amerika’daki iç talebin ve kaçakçılığın azalmasıdır. Bununla birlikte, Batı Avrupa’da önemli artışlar olduğu bildirilmiştir.

2.4.2.2. Metamfetamin

1990’lardaki büyük artışın ardından metamfetamin ele geçirme vakaları 2000 yılında zirveye çıkmıştır. 2000 yılından bu yana ise özellikle de 2002 yılında % 27 azalarak bir düşüş eğilimi içine girmiştir. Metamfetamin kaçakçılığı iki bölgede yoğunlaşmıştır : Doğu ve Güney – Doğu Asya (2001 / 2002 yıllarındaki tüm ele geçirme vakalarının % 87’si) ve Kuzey Amerika (% 13).

Bununla birlikte her iki bölgede de ele geçirme vakaları 2002 yılında azalmıştır. Kuzey Amerika’daki azalmanın sebebi muhtemelen ABD’deki imalathanelerin büyük ölçüde

kapatılmasıdır. Ulusal öğrenci araştırmaları da 2002 yılında metamfetamine erişimde bir azalma olduğunu doğrulamıştır. Doğu ve Güney – Doğu Asya’daki azalma ise esas olarak Çin’de 1999 ve 2000 yıllarında rekor seviyeye ulaşan metamfetamin ele geçirme vakalarının azalmaya devam etmesinin bir sonucudur. 2002 yılında metamfetamin ele geçirme vakaları Filipinler ve Myanmar’da da azalmıştır. Aynı yıl kırk ülke metamfetamin ele geçirme vakası bildirmiştir.

Dünyada en çok vaka Tayland (% 56), Çin ( % 21), ABD (% 7), Myanmar (% 6), Japonya (% 3) ve Meksika (% 3)’da gerçekleşmiştir. Tayland, 2002 yılında ele geçirme vakalarında küçük bir artış olduğunu bildirmiştir. Bunun sebebi, kaçakçılık faaliyetlerindeki artıştan ziyade yoğun yasa uygulama çalışmalarıdır. 2003 yılında Tayland kaçakçılıkla mücadele faaliyetlerini arttırmış ve bu da metamfetamin piyasasına büyük bir darbe indirmiştir.

2002 yılında on sekiz ülkenin metamfetamin kaynağı olduğu belirlenmiştir. Başlıca kaynak ülkeler Myanmar (Tayland için), Çin ve Filipinler’dir. Bununla birlikte, Filipinler’den ihraç edilen metamfetaminin bir kısmı Çin kaynaklıdır. Çinli yetkililer kendi piyasalarındaki metamfetaminin % 18’inin esasen Myanmar kaynaklı olduğunu bildirmiştir. Japon yetkililer, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (Kuzey Kore)’nin kaynak ülke (ya da en azından önemli bir transit ülke) olduğunu sıkça belirtmişlerdir. Kuzey Amerika için başlıca kaynak ülkeler ise ABD ve Meksika ve az da olsa Filipinler’dir. Avustralya piyasasındaki metamfetaminin başlıca kaynakları ise Çin ve daha az olmakla birlikte Tayland ve Filipinler’dir.

2.4.2.3. Amfetamin

2002 yılında elli sekiz ülke amfetamin ele geçirme vakası bildirmiştir. Metamfetamin ele geçirme vakalarından çok daha az olsa da amfetamin ele geçirme vakaları 2002 yılında sürmekte olan bir artış göstermiştir (+ % 25). 2001 / 2002 yıllarında dünyadaki amfetamin ele geçirme vakalarının yaklaşık % 90’ı Avrupa’da, Avrupa içinde ise vakaların % 90’ından fazlası Batı Avrupa’da gerçekleşmiştir. Avrupa dışında en çok amfetamin ele geçirme vakası Yakın ve Orta Doğu’da, Kuzey Afrika’da ve Kuzey Amerika’da bildirilmiştir. Son yıllarda dünyada en çok amfetamin ele geçirme vakası (dünyadaki ele geçirme vakalarının üçte birinden fazlası) İngiltere’de gerçekleştirilmiştir; bu da ülkenin dünyanın en büyük amfetamin piyasası olduğunu kanıtlamaktadır. 2002 yılında İngiltere’yi Belçika (% 11), Hollanda (% 10), Almanya (% 8) ve İsveç (% 7) izlemiştir. 2002 yılında amfetamin ele geçirme vakaları Batı Avrupa’da artmış, Doğu Avrupa’da da daha büyük bir artış görülmüştür ancak dünyanın geri kalan kısmında azalmıştır.

2002 yılında yirmi bir ülkenin amfetamin kaynağı olduğu belirlenmiştir. Hollanda en önemli kaynak ülke olmaya devam etmiştir : ele geçirdiği amfetaminin kaynağını belirten ülkelerin % 40’ı Hollanda’yı başlıca kaynak olarak göstermiştir. İngiliz yetkililer ülkelerine giren amfetaminin % 90’ının Hollanda kaynaklı olduğunu tahmin etmektedir. İsveçli yetkililer kendi piyasalarındaki amfetaminin % 65’inin Hollanda’dan geldiğini tahmin etmektedir. Fransız yetkililer kendi piyasalarındaki amfetaminin % 46’sının Hollanda, % 33’ünün ise Belçika kaynaklı olduğunu belirlemiştir. Amfetamin ihracatında adı en çok geçen kaynak ülkeler Polonya ve Belçika ve onları takiben Baltık ülkeleri (Estonya ve Litvanya) olmuştur.

2.4.2.4. Ecstasy

2002 yılında ele geçirme vakalarında büyük artış olmuştur

Benzer Belgeler