• Sonuç bulunamadı

Dünya uyuşturucu piyasalarına bakış

1.2 DÜNYA UYUŞTURUCU PİYASALARININ DİNAMİKLERİ

1.2.3. Dünya uyuşturucu piyasalarına bakış

Uyuşturucu yollarının kesişme noktası Afganistan’da afyon türevi piyasası

Ekim, üretim ve tüketimdeki eğilimler göz önünde bulundurulduğunda, küresel eroin piyasasının 2002 yılında büyük ölçüde sabit kaldığı, bununla birlikte 2003 yılında birtakım önemsiz büyüme belirtileri olduğu görülmekte ve 2004 yılında bu büyümenin artacağı tahmin edilmektedir. Haşhaş kozası üretimi, son dönemde dünyadaki yasa dışı afyonun dörtte üçünü üreten Afganistan’da giderek daha fazla yoğunlaştığından dünya eroin piyasasının kaderi büyük ölçüde bu ülkede ne olacağına bağlıdır. Geçen yıl UNODC, 1998 – 2002 döneminde üretimde genel olarak bir değişme olmamasına rağmen başlıca grupların iş başında olduğunu bildirmiştir. Bu analiz 2003 yılı için gerçekleştirilmiştir. Piyasada sürmekte olan eğilimlere bir örnek olarak ekimin konsolide edilmesi ve kısılması gösterilebilir. Küresel afyon üretiminin % 90’ından fazlası Afganistan, Myanmar ve Laos’ta gerçekleştirilmektedir; bu oranın büyük kısmı günümüzde Afganistan tarafından üretilmektedir. 2003 yılında Myanmar ve Laos, sırasıyla eksi % 24 ve eksi % 14

oranlarıyla yetiştirmede ciddi düşüşler yaşamışlardır. Her iki ülke de son yıllarda afyonun tasfiye edilmesi yönünde kararlı bir şekilde çeşitli programlar yürütmektedir ve 1996 yılından beri, ekilen alanların % 60’ı oranında toplam bir azalma görülmüştür. Eğilimin 2004 yılında da sürmesi beklenmektedir. Bu eğilim, takip eden birkaç yılda da sürdürülürse Güneydoğu Asya, küresel yasa dışı afyon üretimi haritasından silinecektir. Bununla birlikte afyonun hızla sökülmesi, çoğu etnik azınlıklara mensup olan ve geçimlerini sağlamak için uzun zamandır afyon üreten çiftçiler üzerinde büyük bir ekonomik baskı oluşturmaktadır. Myanmar’ın doğusundaki Shan eyaletinde, çiftçilikle uğraşan nüfusun ciddi bir insani kriz yaşadığı yönünde bulgular vardır. Myanmar ve Laos, uluslararası toplum tarafından UNGASS (Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Özel Oturumu)’ta kararlaştırılan hedeflere ulaşılması konusunda üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmektedir. Bu noktada, bağış yapan toplumların da üzerlerine düşen sorumluluğu tam olarak yerine getirmesi ve dünyanın en yoksul halkları arasında yer alan bu halklara yönelik iyileştirme ve kalkındırma yardımı sağlaması son derece önemlidir. Myanmar and Laos, 2003 yılı İnsani Gelişme Endeksi’nde 175 ülke içerisinde sırasıyla 131 ve 135.

olmuştur; uzaktaki afyon üretim alanlarında yaşayan etnik azınlıkların yaşam standardı ise nüfusun genelininkinden çok daha kötüdür.

Afganistan’da ise, aksine, 2003 yılında haşhaş kozası yetiştirme alanlarında % 8’lik bir artış görülmüştür. Bu artış, Güneydoğu Asya’daki azalma sonucu ortaya çıkmıştır. Küresel olarak ise yasa dışı afyon üretiminde % 6’lık bir düşüş gözlemlenmiştir. Belki bundan daha da önemli olan ise üretimdeki kaymalardır. Bu kaymalar, eroin piyasasının arz yönüyle ilgili hususları belirlemeye devam etmektedir ve bunu gelecekte de sürdürecektir. Özellikle de afyon veriminin yetiştirme alanları arasında çeşitlilik göstermesi üretim eğilimlerini etkilemeyi sürdürmektedir.

Dolayısıyla, üretimdeki büyük azalmaya rağmen Afganistan’da üretimin artması ve hektar başına düşen yüksek verim (Güneydoğu Asya’dakine oranla genellikle üç ya da dört kat daha fazla) 2003 yılında dünyada yasa dışı afyon üretiminde % 5 oranında artışa yol açmıştır.

Özellikle de Afganistan’daki üretimin 2004 yılında artacağının tahmin edilmesine bağlı olarak bu eğilimin sürmesi ve küresel afyon / eroin üretiminin artması beklenmektedir.

Bu arz eğilimlerinin piyasayı, özellikle de Batı ve Doğu Avrupa, Orta Asya ve Rusya Federasyonu piyasalarını ne ölçüde belirlediği, beraberlerinde getirdikleri sosyal ve sağlıksal yıkımlar dolayısıyla daha da iyi anlaşılmıştır. Bu durum, 2002 yılında eroin kullanımında kaydedilen sabitlenmenin – 2001 yılında Afganistan’da afyon üretiminin yasaklanmasının bir sonucudur - sürdürülmesini tehlikeye atabilir. 2002 yılında İntravenöz Uyuşturucu Kullanımı (IDU)’na bağlı olarak yeni bildirilen HIV virüsü bulaşması vakalarının Avrupa’nın en büyük eroin pazarı olan Rusya Federasyonu’nda büyük ölçüde (eksi % 43) azaldığı yönünde belirtiler vardır. Bununla birlikte Rusya Federasyonu da dahil olmak üzere bazı ülkelerde sabitlenme oldukça yüksek düzeylerde gerçekleşmiştir. Bunlar günümüzde yerleşik eroin tüketim pazarları olduğundan, arzın tahmin edildiği üzere bu yıl ve gelecek yıl (Afganistan’ın 2004 yılındaki afyon üretimi pazara ulaştığında) artması halinde uyuşturucuların kolaylıkla temin edilebilmesi talebi arttırabilir.

Afganistan’daki afyon üretimi sorunu Güneydoğu Asya’nın aksine ülkenin genel siyasi ve sosyoekonomik durumuyla yakından ilişkilidir. Bunun sonucu olarak da tek başına çözülemez ve bu nedenle istikrar ve yeniden yapılandırma gündeminin ayrılmaz bir parçası olarak aşılması gerekmektedir. Afganistan’ın yasa dışı afyon arzında oynadığı etkin rol göz önünde

bulundurulduğunda bu ülkedeki afyon üretiminin durdurulması yönünde (birkaç yıl içinde) hızlı çalışmalar yapılması dünya eroin piyasasını kurutabilir. Ancak bu çalışmaların aşamalı olarak yapılması geçmişte de olduğu gibi piyasasının duruma uyum sağlamasına ve üretimin başka alanlara kaymasına sebep olacağı için zamanlama son derece önemlidir. Afgan Hükümeti, afyon üretiminin beş yıl içinde % 75 azaltılmasını ön gören ulusal bir uyuşturucu kontrol stratejisini kabul etmiştir. Bu stratejinin uygulanması önündeki başlıca engeller ise eyaletlerdeki kötü güvenlik koşulları ve yerel diktatörlerin ve bazı durumlarda illerdeki yetkililerin uyuşturucu işiyle uğraşması olarak öne çıkmaktadır.

Tüketimin yayılması ile dengelenen kokain arzının kontrol edilmesi yönünde ilerleme

Piyasalar farklı olsa da küresel eroin piyasasında son dönemde gözlemlenen konsolidasyon ve istikrar belirtilerinin bazıları küresel kokain piyasasında da mevcuttur.

Koka yetiştirilmesi ve kokain üretiminde görülen genel istikrar ve gerileme art arda beşinci senede de sürdürülmüştür. Bu eğilimin tersine döneceği yönünde herhangi bir belirti bulunmamaktadır. Kolombiya, Peru ve Bolivya’da arz azaltma çalışmaları ihtiyatlı bir şekilde devam etmektedir. Birtakım sorunlar yaşansa da bu çabaların ekim ve üretimde görülen genel düşüşleri sürdürmek için yeterli olacağı düşünülmektedir. Toplam ekili alanların yüzölçümü 2003 yılında 154000 hektara düşmüştür. Ekim ve üretim, 2003 yılında koka bitkisi yetiştirilmesinin % 56’sının ve kokain üretiminin % 67’sinin gerçekleştiği Kolombiya’da yoğunlaşmıştır.

UNODC geçen sene Bolivya ve Peru’nun ülkelerindeki düşüşleri konsolide etmede zorluk çektiklerini bildirmiştir. Bu düşüş eğilimi Kolombiya’da da sürdürülse de düşüş hızı 2002 yılında eksi % 30’dan 2003 yılında eksi % 16’ya gerilemiştir. Karşılaşılan sorunlar arasında ülkelerdeki yetiştirme alanlarında kayma da yer almaktadır.

Kokain üretiminin en son zirveye çıktığı yıl 1999 olmuştur. O zamandan beri küresel kokain ele geçirme vakalarının sayısında bir değişiklik olmamış ve bu vakalar üretime bağlı olarak aşamalı bir şekilde düşüşe geçmiştir. Ne yazık ki kokain piyasası kaybettiklerini yeni coğrafyalarda geri kazanmıştır. Ele geçirme vakalarının büyük kısmı halen Amerika kıtasında gerçekleşse de 1991 yılından beri bu vakalarda genel bir eğilim doğrultusunda düzenli bir düşüş gözlemlenmiştir. Batı Avrupa’da ele geçirme vakaları (ve tüketim) aynı dönemde genel ve biraz daha büyük bir eğilim doğrultusunda artmıştır. Kuzey Amerika ve Batı Avrupa’da 2002 yılında gerçekleşen ele geçirme vakaları üç kaynak ülkedeki ele geçirme vakalarında görülen büyük ve cesaret verici artışa paralel olarak yaklaşık beşte bir oranında düşmüştür. Kolombiya’daki ele geçirme vakaları 2002 yılında ABD’deki vakaları geçmiş ve dünya çapında zirveye çıkmıştır.

Bununla birlikte, politika yapıcılarla daha yakından ilgisi varmış gibi görünen ise kokain piyasasının uzun vadede dağılmasıdır. Yüksek oranda uyum sağlayabilirlik, kokain piyasasının en temel özelliğidir. Piyasayı yöneten suç örgütleri son on yıl içinde dağıtılmış ancak tekrar oluşmuştur. Bu örgütler günümüzde, on yıl öncekinden tamamen farklı bir şekilde yönetilmektedir. Bu durumun sebep olduğu muhtemel karışıklıklara, üretimdeki düşüşlere ve üretim yapısının Bolivya’yı neredeyse önemsiz bir üretici konumuna getirecek ve Peru’nun küresel arzın sadece beşte birini üretmesine neden olacak şekilde tamamen değişmesine rağmen günümüzde halen yeni pazarlar kurulmaktadır.

Kokain tüketimindeki artışın 1990’lardaki hızını nispeten yitirdiği yönünde göstergeler olmasına ve ABD ve Meksika gibi geleneksel pazarlarda istikrar gözlenmesine rağmen yeni pazarlar oluşmaktadır. UNODC’nin Uyuşturucu Kullanımı Eğilimi Endeksi’nde, kokain kullanımının Güney Amerika, Orta Amerika ve Karayipler’de 1995 yılından bu yana büyük ölçüde arttığı belirtilmektedir. Kullanım oranları Brezilya ve Kolombiya’da yüksektir ve gittikçe artmaktadır.

Bolivya ve Peru’da bu eğilimin aksi bir durum söz konusudur.

2003 yılında son on yıl içinde en hızlı büyüyen kokain pazarlarından biri olan Avrupa’da, özellikle de İngiltere ve Almanya’da istikrar belirtileri görülmüştür. Bununla birlikte İspanya, Fransa, Benelüks ülkeleri, İtalya, İsviçre, Avusturya ve Balkanlar da dahil olmak üzere diğer Avrupa ülkelerinde 2000 yılından bu yana görülen büyüme Avrupa kokain pazarının canlı kaldığına işaret etmektedir. Bu yönde bir diğer gösterge de crack kokainin pek çok Avrupa ülkesinde kullanılmaya devam edilmesidir. Yüksek oranda şiddet ve suçla bağlantısı ve Kuzey Amerika’daki kentsel toplumlar üzerindeki yıkıcı etkisi nedeniyle kötü bir şöhret edinen crack kokain yerel piyasalarda bir dayanak bulması halinde süreklilik göstermesiyle de tanınır. Bu eğilim yakından takip edilmelidir. Halen düşük düzeylerde olsa da Yakın Doğu’da ve dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi Hindistan da dahil olmak üzere Güney Asya’da kokain tüketiminde belirgin bir artış gözlemlenmişir. Bu artışın büyük bölümü son üç yıl içinde olmuştur; bu da kokain piyasasının farklı coğrafyalara yayıldığının başka bir kanıtıdır.

Kenevir : iyi işlemekte olan bir piyasa

Yayılma, dünya kenevir piyasasının belirleyici bir özelliğidir. Kenevir dünyada en çok üretilen, kaçakçılığı yapılan ve tüketilen yasa dışı uyuşturucudur. Uyuşturucunun üretildiği, satıldığı ve tüketildiği piyasa büyümekte ve süreklilik göstermektedir. Bunun nedeni belki de uyuşturucunun pek çok yerde üretilmesi ve bunun sonucu olarak da uyuşturucuya büyük bir kolaylıkla erişilmesidir. Kenevir bitkisinin ele geçirildiği vakalar bir gösterge kabul edilirse, 1992 ve 2002 yılları arasında 142 ülkenin kenevir ürettiği sonucuna ulaşılır. Kenevir otu kaçakçılığının büyük kısmı Kuzey Amerika’da gerçekleşmektedir. Küresel kenevir otu ele geçirme vakalarının % 34’ü Meksika’da, % 23’ü ise ABD’de gerçekleşmektedir. Bu iki ülkeyi Nijerya, Brezilya ve Güney Afrika takip etmektedir.

Kenevir reçinesi üretimi 40 ülkede görülmektedir. Bu ülkelerden üçü olan Fas, Pakistan ve Afganistan başlıca üreticilerdir. Batı Avrupa’da tüketim yoğundur ve gittikçe de artmaktadır.

Kenevir reçinelerinin üçte ikisi burada ele geçirilmiştir ve bunun da % 80’i Fas kaynaklıdır.

UNODC ve Fas Hükümeti 2003 yılında ülkenin ilk kapsamlı kenevir araştırmasının altına imza atmışlardır. Araştırma sonucunda potansiyel kenevir reçinesi üretiminin 3080 metrik ton olduğu belirlenmiştir. Bu bölümün önceki kısımlarında da belirtildiği üzere küresel kenevir piyasası iyi işlemeye devam etmektedir. Güney Amerika’da tüketim artmaktadır, piyasa Afrika’nın yanı sıra Batı ve Doğu Avrupa’da büyümeye devam etmektedir. Avrupa’nın en büyük kenevir pazarı olan İngiltere’de kullanım son üç yıl içinde aşırı yüksek düzeylerde olmakla birlikte istikrar göstermektedir : şu anda nüfusun genelinde kullanım, 1990’ların başındakine oranla iki kat daha fazladır. Kenevir kullanımındaki artışların daha az dile getirildiği Asya’da bile en kalabalık iki ülke olan Hindistan ve Çin’de büyük artışlar olduğu bildirilmiştir. Bununla birlikte, ekonomik açıdan dünyanın en büyük kenevir pazarı olan ABD’de kullanım genel olarak sabit kalmıştır.

Bu eğilim, Kanada’nın en kalabalık eyaleti olan Ontario’da ve Meksika’da da büyük ölçüde aynıdır.

ATS pazarlarından karışık sinyaller

ATS piyasası genişleyen ve canlı bir piyasa olsa da artış oranının son on yıl içindeki kadar hızlı olmadığı yönünde bazı göstergeler vardır. ATS piyasası parçalara ayrılmıştır ve coğrafi olarak ayrı noktalardadır. Üçü – amfetamin, metamfetamin ve ecstasy - belli bölgelerde yaygın olan kimyasal açıdan ilişkili birtakım sentetik uyuşturuculardan oluşmaktadır. ATS’ler aynı zamanda bitkilerden elde edilen uyuşturucuların aksine kolaylıkla hazır halde bulunabilen kimyasallarla gizli imalathanelerde üretilmektedir.

Bu imalathaneler genellikle küçük ve taşınabilir olduğundan (hatta bazen ‘mutfak imalathanesi’

olarak adlandırılırlar) başka yere taşınma ya da terk edilme suretiyle yasak ve cezalardan kolaylıkla kaçılabilir. Üretim genelde tüketicilere yakın yerlerde gerçekleştirilir, aynı zamanda uluslararası kaçakçılığın daha az riskli olduğu bir yer gerekmektedir. Piyasasının durumunu gelecekte de belirleyecek olan bu özellikler üreticilere ve dağıtıcılara tanıdığı uyum sağlayabilirlik imkanı dolayısıyla da son derece önemlidir. Tüketiciler özellikle ecstasy ile ilgili olarak esneklik göstermiştir. Bu da, ATS’nin tüketildiği başlıca üç coğrafi bölgenin büyüdüğü ve kısmen birleştiği bir duruma yol açmıştır. Son olarak da üretim kaynaklarının başlıca pazarlara yakın olmasının erişilebilirlikteki düşüşler ve tüketimdeki düşüşler arasında çok daha doğrudan bir ilişki olduğu anlamına geldiği söylenebilir.

Uluslararası alanda yasaları uygulayan kurumlar piyasanın son on yıl içinde inanılmaz bir biçimde büyümesinin nedeninin kısmen de olsa bu üretim özellikleri olduğunun farkına varmıştır.

Dolayısıyla da bu kurumlar, imalathaneleri kapatmaya ve uyuşturucu yapımında kullanılan kimyasal maddeleri yasaklamaya odaklanmıştır. Bunu yapma becerilerinde açıkça görülen bir iyileşme eğilimi görülmüştür; 2002 yılında da bir önceki yıla göre % 14’lük bir artışla 9300’den fazla gizli metamfetamin imalathanesi kapatılmıştır. Kapatılan bu imalathanelerin çoğu ABD’dedir. Avrupa’da ecstasy ve metamfetaminin kaynağı olan Hollanda da dahil olmak üzere pek çok Batı Avrupa ülkesinde uygulama çalışmaları yoğunlaştırılmıştır. Güneydoğu Asya’da büyük çaplı metamfetamin üretiminin yanı sıra ecstasy üretimi de göze çarpmaya başlamıştır.

Metamfetamin, bütün ATS’ler içinde sağlıksal ve sosyal açıdan en olumsuz sonuçları doğuran türdür. Kuzey Amerika’da ve en büyük pazarı olan Doğu ve Güneydoğu Asya’da son derece yaygındır. Bölgedeki, özellikle de Çin, Singapur, Myanmar ve Kore Cumhuriyeti’ndeki metamfetamin kullanımı artmaya devam etmektedir. Nispeten yeni bir pazar olan Çin’de 1997 yılından bu yana çok büyük bir artış görülmektedir. Bunun sebebinin o yıl ecstasynin ülkeye ilk kez girmesi ve son dönemde de metamfetamini geride bırakması olduğu yönünde göstergeler bulunmaktadır. Dünya’da metamfetaminin kullanım oranının en yüksek olduğu ülkelerden biri olan Tayland’da 2003 yılında tüketimde düşüş yaşanmıştır, Japonya’da da bir istikrar / düşüş olduğu düşünülmektedir. Avrupa’da bazı olumlu gelişmeler de olmuştur : İngiltere ve İrlanda’da bildirilen sürekli düşüşler dolayısıyla amfetamin tüketiminin sabit kaldığı görülmektedir. Yıllarca süren ciddi artışların ardından Doğu Avrupa’da amfetamin kullanımı ilk kez 2002 yılında sabit kalmıştır. Bununla birlikte, metamfetamin ve amfetamin piyasalarının yeniden canlandığı göz ardı edilemez.

Uyuşturucuların esnek üretim yapısı ve yarattıkları olumsuz sağlık durumları, kontrol ve önleme çalışmalarının yoğunlaştırılmasını zorunlu kılmaktadır.

Küresel ecstasy piyasası önceki yıllara oranla daha yavaş bir hızla olsa da büyümeye devam etmektedir.

Bu piyasanın geçirdiği değişim ciddi bir endişe kaynağıdır. Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’da çoktandır var olan bazı pazarlarda sabit kalma ya da gerileme göstergeleri olmasına ve Okyanusya’da (dünyada en yüksek ecstasy kullanım oranının görüldüğü bölge görüntüsündedir) artış hızının yavaşladığı yönünde bilgiler gelmesine rağmen piyasa, önleme ve kontrol için kullanılan kamu kaynaklarının çok ender bulunduğu, gelişmekte olan pek çok bölgeye doğru genişlemektedir. Yukarıda belirtilen Çin örneği haricinde ecstasy piyasası Asya, Güney Amerika ve Güney Afrika’nın diğer bölgelerine doğru büyümektedir.

2.1. AFYON / EROİN PİYASASI 2.1.1. Üretim

2003 yılında haşhaş kozası üretimi bir miktar azalmıştır…

2003 yılında küresel düzeyde yasa dışı haşhaş kozası üretimi tahminen 169000 hektar alanda gerçekleşmiştir, bu da 2002 yılındakine oranla yüzde altılık bir düşüş anlamına gelmektedir. Şu anda haşhaş kozası üretimi, yaklaşık 270000 hektar alanda üretim yapılan 90’lı yılların başına göre % 40 daha azdır. Bununla birlikte, üretimin dağılımı Güney - Doğu Asya’daki düşük verimli afyon üretim alanlarında düşüş ve Afganistan’daki yüksek verimli afyon üretim alanlarında artış olması dolayısıyla son on yıl içinde değişmiştir.

2003 yılında yasa dışı haşhaş kozası üretiminin % 90’ı halen üç ülkede yapılmaktaydı : Afganistan, Myanmar ve Laos. Myanmar (- % 24) ve Laos (- % 14)’taki düşüşler dolayısıyla bu üç ülkedeki haşhaş kozası üretiminde 2002 yılına kıyasla % 9’luk bir genel düşüş görülmüştür.

Bu düşüşler, Laos’ta hükümetin özellikle çiftçilere ekinlerin yasa dışı statüsü hakkında bilinç aşılama, alternatif geçim kaynakları sağlama ve ekinleri kendi rızalarıyla imha etme gibi çabalarına bağlanmaktadır. Diğer taraftan, 2002 ve 2003 yılları arasında Afganistan’da haşhaş kozası üretimi tekrar artarak ( + % 8) 80000 hektara çıkmıştır.

… ancak afyon üretimi artmıştır

Afganistan’daki üretim artışı Güney - Doğu Asya’dakinden (13 kg / ha) yüksek afyon verimi (45 kg / ha) ile birleşince 2002 ve 2003 yılları arasında küresel yasa dışı afyon üretiminde % 5 oranında genel bir artışa sebep olmuştur. 2003 yılında Afganistan’da 3600 metrik ton afyon üretilmiş ve dünyanın yasa dışı afyon arzının dörtte üçünü sağlamıştır. Bu sayı, Afganistan tarihindeki en yüksek ikinci afyon üretim tahminidir.

1995 yılından beri Pakistan’da haşhaş kozası üretimi 1000 hektardan az bir alanda yapılmaktaydı, hatta 1999 ve 2001 yılları arasında bu rakam 250 hektardı. 2003 yılına gelindiğinde ise Pakistan Hükümeti 4200 hektarlık alanın imha edilmesinin ardından toplam 2500 hektarlık alanda haşhaş kozası üretildiğini bildirdi. Bu artışın nedeni, yüksek afyon fiyatları ve çiftçilerin komşu

Afganistan’daki afyon üreticilerinin sahip oldukları açıkça görülen refaha erişebilmek istemeleri gibi pek çok etken olabilir.

Güney – Batı Asya kaynaklı eroin çoğunlukla komşu ülkelerin, Orta Asya’nın ve Avrupa’nın ihtiyacını karşılarken ABD eroin pazarının ihtiyacı esas olarak Kolombiya ve Meksika’da üretilen afyondan karşılanmaktadır. Her iki ülkede de afyon üretim alanları imha edilmiş olmasına rağmen üretilen net haşhaş kozası miktarının yıllık (2002 – 2003) eğilimi belirsizdir.

Bu iki ülkedeki haşhaş kozası üretiminin belirli koşulları – sistemsiz ekin takvimi, ulaşılamayan alanlar, Kolombiya’da sıklıkla görülen bulutlu havalar – ekinlerin izlenmesini zorlaştırmaktadır.

Dolayısıyla, dünyanın bu bölgesi için sağlıklı tahminler yapmak halen güçtür.

And Dağları civarındaki birkaç ülkeyle sınırlı olan koka üretiminin aksine haşhaş kozası dünyanın birçok yerinde yetiştirilmektedir. Vietnam, Rusya, Ukrayna, Orta Asya, Kafkaslar, Mısır, Peru ve Tayland gibi bazı ülke ve bölgelerde düşük miktarlarda yasa dışı üretim halen mevcuttur. Altmışlı yıllarda önemli bir yasa dışı haşhaş kozası üretim merkezi olan Tayland son yıllarda önemsiz bir afyon üretim kaynağı haline gelmiş, hatta üretimde 2003 yılında daha da fazla düşüş olmuştur.

Bilgi yetersizliği nedeniyle bu rakamların dikkatle ele alınması gerekse de 2003 yılında afyon üretiminin dünyada çiftlik çıkışı muhtemel değerinin yaklaşık 1,2 milyar ABD Doları olduğu tahmin edilmektedir. Bu tutarın % 85’inden fazlası Afganistan’da toplanmaktadır.

Eroin fiyatları biraz artmıştır…

ABD Doları olarak telaffuz edilen eroin fiyatları 2002 yılından bu yana ABD ve Batı Avrupa’da çok küçük bazı artışlar göstermiştir. Eroin fiyatlarındaki küçük artış da çelişki yaratacak şekilde eroin arzındaki artışla paralel gitmektedir.

Avrupa’da Euro’nun dolara karşı güçlenmesinin ardından fiyatların ABD Doları cinsinden artması, fiyatlarda Euro cinsinden gerçekleşen düşüşü maskelemiştir. Daha da garibi, hem ABD’de hem de Avrupa’da bu yılın özellikle de Avrupa ile ilgili bilgileri eksik olsa da eroinin saflığının 2003 yılında arttığı gözlemlenmiştir. Eroinin saflığının arttığı doğrulanırsa bu, eroin piyasasının eroin arzındaki artışa daha kaliteli ve etkili türde eroini biraz daha yüksek fiyatla pazarlayarak tepki verdiği anlamına gelecektir.

2004’e genel bakış : daha da fazla artış bekleniyor…

2004 yılında Afganistan’da üretilen haşhaş kozası miktarı, dünyanın yasa dışı afyon ve eroin arzının düzeyini belirlemeye devam edecektir. UNODC ve Afgan Hükümeti tarafından Ekim 2003 yılında, 2004 haşhaş kozası sezonu için ekim yapılacağı dönemde, Afgan çiftçilerinin niyetleriyle ilgili olarak yapılan araştırmada görüşülen afyon üreticisi çiftçilerin % 69’unun 2004 yılında haşhaş kozası üretim miktarlarını arttırmayı hedefledikleri sonucu ortaya çıkmıştır.

2004 yılında Afganistan’da üretilen haşhaş kozası miktarı, dünyanın yasa dışı afyon ve eroin arzının düzeyini belirlemeye devam edecektir. UNODC ve Afgan Hükümeti tarafından Ekim 2003 yılında, 2004 haşhaş kozası sezonu için ekim yapılacağı dönemde, Afgan çiftçilerinin niyetleriyle ilgili olarak yapılan araştırmada görüşülen afyon üreticisi çiftçilerin % 69’unun 2004 yılında haşhaş kozası üretim miktarlarını arttırmayı hedefledikleri sonucu ortaya çıkmıştır.

Benzer Belgeler