• Sonuç bulunamadı

2.4. Amfetamin türü uyarıcılar

2.4.1.3. Ecstasy

Kapatılan gizli ecstasy imalathanelerinin sayısı 1992 – 2002 yılları arasındaki dönemde neredeyse üç kattan fazla artmıştır

Kapatılan ecstasy imalathanelerinin sayısı 2002 yılında biraz azalsa da on yıl öncekinden neredeyse üç kat daha fazladır. MDA ve daha az olmakla birlikte MDEA ve diğer ecstasy türü

maddeler üreten imalathaneler 1980’lerin sonunda ve 1990’ların başında hala etkin bir rol oynasalar da 2000 yılında ve sonrasında ele geçirilen imalathanelerin hemen hemen hepsi MDMA (ecstasy) üretmekteydi.

Avrupa’daki ecstasy imalathanelerinin büyük kısmı kapatılmıştır ancak Asya’da üretim artmaktadır

2000 – 2002 yılları arasındaki dönemde tüm ecstasy imalathanelerinin % 56’sı Avrupa’da (bunların da % 98’i Batı Avrupa’da), % 27’si Kuzey Amerika’da, % 13’ü Asya’da (özellikle Doğu ve Güney – Doğu Asya’da) ve % 4’ü de dünyanın diğer bölgelerinde (özellikle Okyanusya ve Güney Afrika’da) kapatılmıştır. 2002 yılında en çok ecstasy imalathanesi Hollanda’da kapatılmıştır (18); Hollanda’yı Çin (11), ABD (9), Kanada (8), belçika (4), İngiltere (3) ve Endonezya (2) takip etmektedir. Dahası Hollanda, diğer ülkelerin kendi piyasalarındaki ecstasynin kaynak ülkesi olarak adını en çok telaffuz ettiği ülke olmaya devam etmiştir.

Son yıllardaki en çarpıcı eğilim, Doğu ve Güney – Doğu Asya’da ecstasy üretiminin artmasıdır.

Kapatılan ecstasy imalathanelerinin sayısı Avrupa’da düşerken ve Kuzey Amerika’da aşağı yukarı sabit kalırken Asya’da büyük ölçüde artmıştır.

Ecstasy yapımında kullanılan malzemelerin ele geçirildiği vakalar 2002 yılında artmıştır 2002 yılında dünyada ecstasy yapımında kullanılan malzemelerin ele geçirilmesi (MDMA’ya eşdeğer olarak telaffuz edilmektedir) vakalarında % 17 artış olmuştur. Bu oran, on yıl öncekinden 76 kat daha fazladır ve dolayısıyla dünyada ecstasy üretiminin son on yıl içinde arttığının başka bir göstergesidir. Ecstasy yapımında kullanılan malzemelerin ele geçirilme vakaları (potansiyel MDMA üretimini 2002 yılında 12 ton azaltmıştır) bu miktarda (2002 yılında 5 ton) ecstasy ele geçirme vakalarından daha fazla gerçekleşmiştir.

Ecstasy yapımında kullanılan başlıca malzeme halen 3,4 – MDP – 2 - P (PMK olarak da bilinir)’dir. Tüm ecstasy yapımında kullanılan malzeme ele geçirme vakalarının % 60’ını oluşturmaktadır. 2002 yılında tüm PMK’ların yüzde seksen yedisi Avrupa’da ele geçirilmiştir.

2001 ve 2002 yılları Hollandalı yetkililerin en çok PMK ele geçirme vakası bildirdiği yıllar olmuştur; Belçik ise en çok PMK ele geçirme vakasını 2000 yılında bildirmiştir. 2002 yılında, ecstasy yapımında kullanılan bir ‘ön malzeme’ olan piperonal ele geçirme vakalarında (esasen Meksika’dan bildirilen pek çok ele geçirme vakası dolayısıyla) büyük bir artış olduğu belirtilmiştir. Ecstasy yapımında kullanılan bir diğer malzeme olan safrol ele geçirme vakaları (Hollanda’nın en çok ele geçirme vakası bildirdiği yıl olan) 2000 yılındaki rakamların altında kalsa da 2002 yılında artmıştır. 2002 yılındaki safrol ele geçirme vakalarının yüzde doksan dokuzu Avrupa’da gerçekleşmiştir. Güney – Doğu Asya ülkeleri başlıca PMK ve safrol kaynağı görüntüsündedir.

2.4.2. Kaçakçılık 2.4.2.1. Genel Bakış

ATS ele geçirme vakaları 1990’lardaki büyük artışlardan sonra 2002 yılında azalmıştır...

Amfetamin türü uyarıcıların (ATS) ele geçirildiği vakalar 1990’ların özellikle ikinci yarısında büyük bir artış eğilimi göstermiş ve 2000 yılında zirveye çıkmıştır. Bu durum ATS üretimi, kaçakçılığı ve tüketiminde gözlemlenen genel bir artış eğilimi ile de paraleldir. Bununla birlikte, 2001 - 2002 yılları arasında ATS ele geçirme vakaları Çin’de metamfetamin ele geçirme vakalarının düşüşe geçmesi dolayısıyla % 7 oranında azalmıştır.

1992 – 2002 yılları arasındaki dönemde en çok ATS ele geçirme vakasını bildiren ülke Çin olmuş, onu Tayland, ABD, İngiltere ve Hollanda takip etmiştir. 2001 ve 2002 yıllarında dünyada en çok ATS ele geçirme vakası Tayland tarafından bildirilmiş, Tayland’ı Çin izlemiştir.

Yukarıda belirtilen 2001 ve 2002 yıllarındaki düşüşe rağmen son on yılda ATS ele geçirme vakaları eroin ya da kokain ele geçirme vakalarından çok daha hızlı artmıştır. 1990 yılını temel alırsak ATS ele geçirme vakaları 2000 yılına kadar on kattan fazla artmıştır. 2001 ve 2002 yıllarında azalmasına rağmen bu yıllarda yine de 1998 yılından yüksek seviyede olmuştur ve 1990 yılındakinden de altı kat daha fazla gerçekleşmiştir.

2001 – 2002 yıllarında dünyada ATS ele geçirme vakalarının % 60’ından fazlasını metamfetamin ele geçirme vakaları oluşturmuştur, % 20’ye yakını ise ecstasy ele geçirme vakasıdır. Geriye kalan vakaların büyük bölümü amfetamin ele geçirme vakasıdır (% 14). Tüm ATS ele geçirme vakalarının % 6’sında genel ATS sınıflandırması dışında kesin bir sınıflandırma yapılamamıştır.

…Ele geçirme vakaları Doğu / Güney – Doğu Asya’da ve onu takiben Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’da yoğunlaşmıştır

Son yıllarda ATS ele geçirme vakaları Doğu ve Güney – Doğu Asya’da yoğunlaşmış, bu bölgeleri Batı Avrupa ve Kuzey Amerika izlemiştir. 2001 / 2002 yıllarında tüm ATS ele geçirme vakalarının % 55’i Doğu ve Güney – Doğu Asya’da gerçekleşmiştir. Bu oran 1991 / 1992 yıllarında % 39’dur. Bu artışın büyük bölümü 1990’ların sonunda olmuştur. 2001 / 2002 yıllrında toplam ATS ele geçirme vakalarının % 25’i Avrupa’da, % 12’si ise Kuzey Amerika’da gerçekleşmiştir. Dünyadaki ATS ele geçirme vakalarının sadece % 8’i bu üç bölgenin dışında gerçekleşmiştir. 2002 yılında ATS ele geçirme vakaları Doğu ve Güney – Doğu Asya’da azalmaya devam etmiştir. Kuzey Amerika’da da vakalar büyük bir düşüş göstermiştir. Bunun sebebi de muhtemelen ABD’deki ATS imalathanelerinin çoğunun kapatılması ve dolayısıyla Kuzey Amerika’daki iç talebin ve kaçakçılığın azalmasıdır. Bununla birlikte, Batı Avrupa’da önemli artışlar olduğu bildirilmiştir.

2.4.2.2. Metamfetamin

1990’lardaki büyük artışın ardından metamfetamin ele geçirme vakaları 2000 yılında zirveye çıkmıştır. 2000 yılından bu yana ise özellikle de 2002 yılında % 27 azalarak bir düşüş eğilimi içine girmiştir. Metamfetamin kaçakçılığı iki bölgede yoğunlaşmıştır : Doğu ve Güney – Doğu Asya (2001 / 2002 yıllarındaki tüm ele geçirme vakalarının % 87’si) ve Kuzey Amerika (% 13).

Bununla birlikte her iki bölgede de ele geçirme vakaları 2002 yılında azalmıştır. Kuzey Amerika’daki azalmanın sebebi muhtemelen ABD’deki imalathanelerin büyük ölçüde

kapatılmasıdır. Ulusal öğrenci araştırmaları da 2002 yılında metamfetamine erişimde bir azalma olduğunu doğrulamıştır. Doğu ve Güney – Doğu Asya’daki azalma ise esas olarak Çin’de 1999 ve 2000 yıllarında rekor seviyeye ulaşan metamfetamin ele geçirme vakalarının azalmaya devam etmesinin bir sonucudur. 2002 yılında metamfetamin ele geçirme vakaları Filipinler ve Myanmar’da da azalmıştır. Aynı yıl kırk ülke metamfetamin ele geçirme vakası bildirmiştir.

Dünyada en çok vaka Tayland (% 56), Çin ( % 21), ABD (% 7), Myanmar (% 6), Japonya (% 3) ve Meksika (% 3)’da gerçekleşmiştir. Tayland, 2002 yılında ele geçirme vakalarında küçük bir artış olduğunu bildirmiştir. Bunun sebebi, kaçakçılık faaliyetlerindeki artıştan ziyade yoğun yasa uygulama çalışmalarıdır. 2003 yılında Tayland kaçakçılıkla mücadele faaliyetlerini arttırmış ve bu da metamfetamin piyasasına büyük bir darbe indirmiştir.

2002 yılında on sekiz ülkenin metamfetamin kaynağı olduğu belirlenmiştir. Başlıca kaynak ülkeler Myanmar (Tayland için), Çin ve Filipinler’dir. Bununla birlikte, Filipinler’den ihraç edilen metamfetaminin bir kısmı Çin kaynaklıdır. Çinli yetkililer kendi piyasalarındaki metamfetaminin % 18’inin esasen Myanmar kaynaklı olduğunu bildirmiştir. Japon yetkililer, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (Kuzey Kore)’nin kaynak ülke (ya da en azından önemli bir transit ülke) olduğunu sıkça belirtmişlerdir. Kuzey Amerika için başlıca kaynak ülkeler ise ABD ve Meksika ve az da olsa Filipinler’dir. Avustralya piyasasındaki metamfetaminin başlıca kaynakları ise Çin ve daha az olmakla birlikte Tayland ve Filipinler’dir.

2.4.2.3. Amfetamin

2002 yılında elli sekiz ülke amfetamin ele geçirme vakası bildirmiştir. Metamfetamin ele geçirme vakalarından çok daha az olsa da amfetamin ele geçirme vakaları 2002 yılında sürmekte olan bir artış göstermiştir (+ % 25). 2001 / 2002 yıllarında dünyadaki amfetamin ele geçirme vakalarının yaklaşık % 90’ı Avrupa’da, Avrupa içinde ise vakaların % 90’ından fazlası Batı Avrupa’da gerçekleşmiştir. Avrupa dışında en çok amfetamin ele geçirme vakası Yakın ve Orta Doğu’da, Kuzey Afrika’da ve Kuzey Amerika’da bildirilmiştir. Son yıllarda dünyada en çok amfetamin ele geçirme vakası (dünyadaki ele geçirme vakalarının üçte birinden fazlası) İngiltere’de gerçekleştirilmiştir; bu da ülkenin dünyanın en büyük amfetamin piyasası olduğunu kanıtlamaktadır. 2002 yılında İngiltere’yi Belçika (% 11), Hollanda (% 10), Almanya (% 8) ve İsveç (% 7) izlemiştir. 2002 yılında amfetamin ele geçirme vakaları Batı Avrupa’da artmış, Doğu Avrupa’da da daha büyük bir artış görülmüştür ancak dünyanın geri kalan kısmında azalmıştır.

2002 yılında yirmi bir ülkenin amfetamin kaynağı olduğu belirlenmiştir. Hollanda en önemli kaynak ülke olmaya devam etmiştir : ele geçirdiği amfetaminin kaynağını belirten ülkelerin % 40’ı Hollanda’yı başlıca kaynak olarak göstermiştir. İngiliz yetkililer ülkelerine giren amfetaminin % 90’ının Hollanda kaynaklı olduğunu tahmin etmektedir. İsveçli yetkililer kendi piyasalarındaki amfetaminin % 65’inin Hollanda’dan geldiğini tahmin etmektedir. Fransız yetkililer kendi piyasalarındaki amfetaminin % 46’sının Hollanda, % 33’ünün ise Belçika kaynaklı olduğunu belirlemiştir. Amfetamin ihracatında adı en çok geçen kaynak ülkeler Polonya ve Belçika ve onları takiben Baltık ülkeleri (Estonya ve Litvanya) olmuştur.

2.4.2.4. Ecstasy

2002 yılında ele geçirme vakalarında büyük artış olmuştur

Ecstasy ele geçirme vakaları 1990’larda belirgin bir şekilde artış eğilimi göstermiş, 1999 ve 2001 yılları arasında geçici bir istikrar görülmüş, bir önceki yıla oranla % 42 artış görülen 2002 yılında ise yeniden artış eğilimi içine girmiştir. ‘Ecstasy’ grubuna giren maddelerin (MDMA, MDA, MDEA) ayrı bir kategori halinde bildirilmesi, Hükümetlerin başlıca veri kaynağı olan yıllık Raporlama Anketi’nin gözden geçirildiği 2000 yılında mümkün olmuştur. Bundan önce ecstasy ele geçirme vakaları ‘diğer halüsinojenler’ kategorisinde bildirilmekteydi. Ele geçirme verileri incelendiğinde ‘diğer halüsinojenler’ kategorisinde bildirilen maddelerin büyük kısmının (2001 / 2002 yıllarında % 95) ecstasy olduğu görülmüştür. Dolayısıyla bu kategori son on yıldaki ecstasy eğilimini izlemek için son derece makul bir araç görüntüsündedir.

Ele geçirme vakaları Avrupa’da yoğunlaşmıştır ancak diğer bölgelerde de artmaktadır

1990’ların başında ecstasy kaçakçılığı yalnızca Avrupa’da yoğundu fakat son yıllarda bütün dünyaya yaılmıştır. Dolayısıyla Avrupa’nın dünya ecstasy ele geçirme vakalarındaki oranı 1993 / 1994 yıllarında % 80 iken 2001 / 2002 yıllarında % 62’ye gerilemiştir. Bu vakaların % 95’inden fazlası Batı Avrupa’da gerçekleşmiştir. 2001 / 2002 yıllarında dünyanın geri kalan kısmında ecstasy ele geçirme vakalarının bölgesel dağılımı şu şekilde olmuştur : Kuzey Amerika’da % 19, Okyanusya’da % 9, Doğu ve Güney – Doğu Asya’da % 6, Güney Amerika’da % 2 (Karayipler dahil), Yakın ve Orta Doğu’da % 1. 2002 yılında Okyanusya, Güney Amerika, Karayipler, Yakın ve Orta Doğu ve Avrupa’da ecstasy ele geçirme vakaları büyük ölçüde artarken Kuzey Amerika’da art arda ikinci kez azalmıştır.

2002 yılında 79 ülke ecstasy ele geçirme vakası bildirmiştir. Bu rakam 2001 yılında 67, 1995 yılında 37 ve 1992 yılında 20’dir. Dünyada en çok ele geçirme vakasının % 25 ve % 24 ile sırasıyla Belçika ve Hollanda’da gerçekleştiği bildirilmiştir. İngiltere, ABD, Almanya, Çin, Fransa, İspanya, İsrail, Kanada ve Güney Afrika’da da önemli sayıda ecstasy ele geçirme vakası gerçekleşmiştir.

Üretimin yoğunlaşmasına rağmen kaçakçılığın ‘uluslararasılaştırılması’

2002 yılında ülkelerin yaklaşık % 70’i kendi piyasalarında bulunan ecstasynin Hollanda kaynaklı olduğunu bildirmiştir. 2001 yılında ise bu oran % 75’di. Hollandalı suç örgütleri ecstasy üretse de uluslararası kaçakçılık işine açıkça girmemiştir. Son yıllarda Hollanda’dan ve diğer Avrupa ülkelerinden ABD’ye okyanus aşırı ecstasy sevkiyatı işinin arkasında İsrailli ve Dominikli suç örgütleri bulunmaktadır. Pek çok Çinli suç örgütü de Hollanda’dan Güney – Doğu Asya’ya ecstasy kaçakçılığı yapmıştır. Adı en sık telaffuz edilen ecstasy kaynağı ikinci ülke ise Belçika’dır. Bunun sebebi, bazı suç örgütlerinin Hollanda’da kontrollerin sıkılaşması dolayısıyla Belçika’ya kaymasıdır. İngiltere ecstasy ithalatının % 80’inin Hollanda’dan, % 20’sinin ise Belçika’dan yapıldığını bildirmiştir. Fransa ele geçirilen ecstasynin % 65’inin Hollanda, % 9’unun Belçika kaynaklı olduğunu bildirmiştir. İtalyan yetkililer kendi piyasalarındaki ecstasynin neredeyse tamamının ya Hollanda ya da Belçika’dan geldiğini belirlemiştir. Hırvatistan ele geçirdiği ecstasynin % 60’ının Hollanda, % 10’unun ise Belçika kaynaklı olduğunu bildirmiştir.

Avrupa’da adı sık geçen diğer ecstasy kaynağı ülkeler ise Almanya, İngiltere ve bazı Doğu Avrupa ülkeleridir (Estonya, Polonya, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti ve Macaristan dahil).

Asya’da Tayland, Çin ve Endonezya en sık bildirilen ülkeler olmuştur. Kuzey Amerika’da ABD ve Kanada, Latin Amerika’da ise Kolombiya, Surinam ve Meksika en çok bildirilen kaynaklar olmuştur. Afrika’da adı en sık geçen ecstasy kaynağı ülke Güney Afrika Cumhuriyeti olmuştur.

Kaynak olduğu belirlenen / bildirilen bir ülke uyuşturucunun gerçek kaynağı olmasa da burada kaynak olduğu belirtilen ülkelerin çoğu aslında son yıllarda kendi sınırları içinde ecstasy imalathanelerini kapatmıştır. Bununla birlikte uygulamada Hollanda’da üretilen ecstasy ile Belçika’da üretilen ecstasy’yi birbirinden ayırmak genellikle zordur.

2.4.3. Kullanım

2.4.3.1. ‘Amfetamin’ tüketimi eğilimleri AVRUPA

Batı Avrupa’da amfetamin tüketiminde istikrar

1990’larda amfetaminlerin (özellikle amfetaminin) tüketiminde görülen büyük artışlardan sonra 2000 – 2002 yılları arasındaki dönemde Batı Avrupa’da genel eğilim temelde bir bütün halinde istikrarlı olmuştur. 2002 yılında bunun açık ve net sebebi İngiltere ve İrlanda’daki azalmalar;

İsveç, Fransa, Hollanda, İtalya, İspanya ve Portekiz’deki istikrar eğilimleri ve (2003 yılında daha fazla artış görülmemesine rağmen) Almanya, Avusturya ve Danimarka’daki artışlardır. Son yıllarda amfetamin kullanımında en etkileyici azalma Avrupa’nın en büyük amfetamin piyasası olan İngiltere’de gerçekleşmiştir. İngiltere Suç Araştırması verilerine göre yıllık amfetamin kullanım yaygınlığı 1990’ların başında büyük artış göstermesinden sonra 1996 yılında % 2,9’dan 2002 yılında % 1,6’ya düşmüştür. Aynı şekilde İrlanda’da yapılan Ulusal Sağlık ve Yaşam Biçimi Araştırmaları’nda yıllık amfetamin kullanım yaygınlığı oranlarının 1998 yılında % 2,6’dan 2002 yılında % 1,6’ya düştüğü görülmektedir.

2002 yılında Doğu Avrupa’da amfetaminlerin tüketimi sabit kalmıştır

Yıllar süren artışlardan sonra Doğu Avrupa ülkeleri 2002 yılında ilk kez büyük ölçüde sabit amfetamin tüketim rakamları bildirmiştir. 13 Doğu Avrupa ülkesinden 8’i 2002 yılında amfetamin kullanımında istikrar olduğunu belirtmiştir (bu sayı 2001 yılında 5, 2000 yılında 2’dir). 2002 yılında hiçbir Doğu Avrupa ülkesi büyük bir artış bildirmemiştir. 2002 yılında amfetamin kullanımındaki artışın büyük kısmı Balkanlar’da görülmüştür. AB’ye yeni katılan ülkelerde eğilimler genellikle sabittir.

Doğu Avrupa’da yasa dışı amfetamin üreten başlıca ülke ve bölgenin en büyük piyasası olan Polonya 2002 yılında yerel amfetamin tüketiminde azalma olduğunu bildirmiştir. Polonya’da genel nüfus (16 ve daha yukarı yaş) içinde yıllık amfetamin kullanım yaygınlığı oranı 2002 yılında % 0,6’ya çıkmıştır. Bu oran, 15 – 64 yaşları arasındaki genel nüfusta % 0,7’ye eşittir.

Dolayısıyla kullanım oranı, komşu Çek Cumhuriyeti’ndeki metamfetamin kullanımından (2002 yılında genel nüfusun % 1,1’i) ya da Estonya’daki amfetamin kullanımından (1998 yılında % 1) daha azdır. Bununla birlikte bu oran, komşu Slovakya’dakinden (2002 yılında % 0,2) ve Macaristan ya da Slovenya’daki amfetamin kullanımından daha yüksektir (Polonya’da 15 – 64 yaşları arasındaki nüfusta yaşam boyu kullanım oranı % 1,7 ya da % 2 iken aynı yaş grubunda bu oran Macaristan’da % 1,6, Slovenya’da ise & 0,4’tür). Batı Avrupa’daki ülkelerle kıyaslandığında Polonya’daki yıllık amfetamin kullanım yaygınlığı (% 0,7) İngiltere (2002 yılında % 1,6), İrlanda (2002 yılında % 1,6), Danimarka ( 2002 yılında % 1,3), İspanya (2001

yılında % 1,2) ya da Norveç’tekinden (1999 yılında % 1,2) daha azdır. Almanya (2000 yılında % 0,6) ve Hollanda’dadakiyle (2001 yılında % 0,6) hemen hemen aynı; Finlandiya (% 0,5), İsveç (2000 yılında % 0,5), Fransa (2002 yılında % 0,2), İtalya (2001 yılında % 0,1), Yunanistan (1998 yılında % 0,1) ya da Portekiz’deki (2001 yılında % 0,1) amfetamin kullanımından ise yüksektir.

Benzer Belgeler