• Sonuç bulunamadı

18. yüzyıldan itibaren Rusya’nın Orta Asya’ya etkisi ve Kazakların Rusya’ya bağımlılığı arttıkça sözlükçülük de gelişmeye başlamıştır. Bundan dolayı yerel halkı daha yakından tanımak ve misyonerlik faaliyetlerini yürütebilmek amacıyla hazırlanan iki dilli sözlükler ortaya çıkmıştır. Kazaklarda sözlükçülük Rusya’ya bağımlı olana kadar Arap-Fars-Türk sözlükçülük geleneğini korurken Rus istilâsı, Orta çağdan beri devam eden Arap imlâsına dayalı sözlükçülük geleneğiyle bağı koparmıştır. Bu yüzden 18. yüzyıldan bu yana Kazakçayla ilgili sözlüklerin çoğu Rusça-Kazakça olup genelde Çarlık Rusyasının ihtiyaçlarını karşılayacak ve onun dil politikasına uygun olacak şekilde hazırlanmıştır.

1773 yılında Petersburg’ta Yüksek Okul müfettişi L. Hristiyan Bakmeyster ilim adamlarına “Çeşitli Dil Örneklerini Derleme Hakkında Çağrı” konulu bir ilan verip anket dağıtmıştır. Bu çalışmanın sonucunda ilk Rusça-Kazakça elyazması sözlük 1774 yılında Öskemen şehrinde hazırlanmıştır. Çalışma 3.130 söz ve sözcük grubundan oluşmaktadır.

Kazakçanın kelime kadrosunu içeren ilk sözlük, Johann Peter Falck (1727-1774) tarafından yönetilen Orenburg araştırma gurubunun 1770 yılındaki saha çalışmaları sonucu 1785-86 yıllarında yayımlanan Almanca-Tatarca-Kazakça-Buhara Lehçesi-Kalmakçadan oluşan kelimeler listesidir. Çalışmada madde başları; sayılar, din ve akrabalıkla ilgili sözcükler, doğa olayları, gökyüzü cisimleri, mevsimler ve iklimle ilgili sözcükler olarak gruplandırılmıştır. Ayrıca ağaç adları, vücut organları, hayvanlar, ev aletleri, çanak çömlek, silah, yemek adlarıyla birlikte zamir ve sıfatlarla ilgili konular da işlenmiştir. Madde başı 200 sözcükten oluşmaktadır. İçerisinde 133 Kazakça kelimenin karşılığı verilmiştir. Kazakçayla ilgili ikinci sözlük 1825 yılında Heinrich Julius Klaproth tarafından yayımlanan Fransızca-Kazakça sözlüktür. Bu sözlük 400’e yakın Kazakça sözcüğü içermektedir.

19. yüzyılda dil öğretimi amacıyla düzenlenmiş konuşma kılavuzları ve küçük Kazakça sözlükler hazırlanmıştır. Pek çok metin kitabının sonunda, metinde geçen kelimeleri içeren sözlükler vardır. Nikolay İvanoviç İlminskiy’in 1861 yılında Kazan’da basılan Kırgız (Kazak) Çocukları İçin Rus Grameri adlı eserinin ikinci kısmını sözlük oluşturmaktadır. 1879 yılında Kazak aydınlarından Altınsarin’in Qazahskaya Hrestomatiya (Kazak Hrestomatyası) ve Naçalnoye Rukovodstvo K Obuçeniyu Kazahov Russkomu Yazıku (Kazaklara Rus Dilini Öğretmenin Başlangıç Kursu) adlı ders kitaplarında metinlerin sözlüğü verilmiştir. 1883 yılında Eşmuhambet Bukin’in Rusça-Kazakça ve Rusça-Kazakça-Rusça Sözlüğü ayrı bir kitap halinde basılmıştır. Bundan sonra Orenburg’ta 1893 yılında Küçük Rus-Kazak Sözlüğü, 1897 yılında Vasiliy Vladimiroviç Katarinskiy’in Kazakça-Rusça Sözlüğü yayımlanmıştır. 20. yüzyılın ilk yarısında çalışmalar genişlemiş ve 50.000 sözcüğü kapsayan en hacimli ve kapsamlı Rusça-Kazakça Sözlük, 1954 yılında Savranbayev redaktörlüğünde yayımlanmıştır (Bayniyazov ve Bayniyazova, 2014: 86-88).

1924 yılında Moskova’da yayımlanan Gramatçeskiy Slovar 1956 yılında Kazakçaya çevrilmiş ve Lingvistikalık Terminderdiñ Kıskaşa Orısşa-Kazakşa Sözdigi adı ile Almatı’da yayımlanmıştır (Ahanov, 2008: 216).

Sovyet döneminde çeşitli terminoloji sözlükleri de hazırlanmıştır. Bunlar; 1.

cildi 1948’de, ikinci cildi 1950’de olmak üzere yayımlanan Terminologiya Sözdigi, ardından 1955’te Almatı’da yayımlanan Orısşa-Kazakşa Avıl Şaruvaşılık Sözdigi, 1960’da Almatı’da yayımlanan Biologiya Terminderiniñ Orısşa-Kazakşa Sözdigi, 1956-1960 yılları arasında dört cilt olarak Almatı’da yayımlanan Orısşa-Kazakşa Terminologiya Sözdigi, 1960’da Almatı’da yayımlanan Orısşa-Latınşa-Kazakşa Terminologiya Sözdigi (Meditsina) gibi sözlüklerdir (Ahanov, 2008: 213).

Kazak Tiliniñ Tüsindirme Sözdigi’nin birinci cildi 1959, ikinci cildi ise 1961 yılında yayımlanmıştır. Bu Kazakça açıklamalı sözlük hazırlamanın ilk tecrübesidir (Ahanov, 2008: 189-190).

1965 yılında diyalektlere ait sözlerin derlemesi Kazak Tiliniñ Jergilikti Erekşelikteri (Leksika) adı ile yayımlanmıştır (Ahanov, 2008: 193)

1966 yılında Kazak SSR İlim Akademisi tarafından Almatı’da yayımlanan Kazak Tiliniñ Kıskaşa Etimologiyalık Sözdigi önemli sözlüklerdendir. Türk dilinin tarihi sözlüklerinden ve Türk dili ile ilgili daha önceki çalışmalardan faydalanılarak hazırlanan bu sözlükte örnek cümlelere de yer verilerek geniş açıklamalar yapılmıştır (Iskakov vd., 1966: 4-6).

1974 ile 1986 yılları arasında doksan bir bin beş yüz söz içeren on ciltlik Kazak Tiliniñ Tüsindirme Sözdigi, 1977 yılında Kazak Tiliniñ Frazeologiyalık Sözdigi, 1986 yılında Parısşa-Kazakşa Tüsindirme Sözdigi, 1984 ve 1989 yıllarında iki ciltlik Arapşa-Kazakşa Tüsindirme Sözdik, 1999 yılında Kazak Tiliniñ Sözdigi yayımlanmıştır.

2000’li yıllardan sonra sözlük çalışmaları artmış ve çeşitlenmiştir. 2003 yılında Kazakşa-Orısşa Sözdik, 2005 yılında Kazak Tiliniñ Aymaktık Sözdigi ve Kazak Tiliniñ Sinonimder Sözdigi yayımlanmıştır. Bu yıllardan sonra terim sözlükleri ve tematik sözlük çalışmaları artarak devam etmiştir.

Oluşan bu sözlükçülük birikiminden daha önce yayımlanan sözlüklerden faydalanılarak oldukça geniş bir biçimde hazırlanan Kazak Edebi Tiliniñ Sözdigi on beş cilt olarak 2011’de yayımlanmıştır. Bu sözlükte yüz elli bin civarında söz yer almıştır (Januzak, 2011: 6-9).

Kazak Türkçesi ile ilgili olarak Türkiye’de yapılan çalışmalardan bazıları ise şunlaradır: Kazak SSR İlim Akademisi Dil Bilimi Enstitüsü tarafından İ. K.

Kenesbayoğlu başkanlığında bir komisyon tarafından hazırlanan Kazak Tiliniñ Sözdigi Hasan Oraltay-Nuri Yüce-Saadet Pınar tarafından Kazak Türkçesi Sözlüğü adıyla

Türkiye Türkçesine çevrilmiş ve 1984 yılında basılmıştır. Sözlükteki kelimeler Kazak Kiril alfabesinin harf sırası esas alınarak düzenlenmiştir. Kenan Koç, Ayabek Bayniyazov ve Vehbi Başkapan tarafından hazırlanan ve 2003 yılında yayımlanan Kazak Türkçesi-Türkiye Türkçesi Sözlüğü, 27.000 madde başı ve 5.000 madde içi söz varlığını içermektedir. Yerli, yabancı Kazak Türkçesinde kullanılan bütün kelime ve terimleri ihtiva ettiği belirtilen sözlük, Kazak Kiril alfabesi harf sırasına göre, madde başları önce Kiril alfabesiyle, ardından parantez içerisinde Türk Dünyası ortak Latin alfabesi ile verilmiş ve Türkiye Türkçesi ile anlamları verilerek izah edilmiştir (Koraş, 2009: 765-774). 2007 yılında Kenan Koç’un editörlüğünde 50 bin kelime ve deyim içeren Türikşe Kazakşa Sözdik yayımlanmıştır.