• Sonuç bulunamadı

Orman Kaynakları İle İlgili Araştırma Geliştirme Yayım ve Eğitim Çalışmalarına Yatırım

Belgede SOY K.G TÜRKİYE RAPORU 2019 (sayfa 151-163)

KRİTER 6: ORMANLARIN SOSYO EKONOMİK FONKSİYONLARI

6.9 ARAŞTIRMA GELİŞTİRME YAYIM VE EĞİTİM ÇALIŞMALARI

6.9.1 Orman Kaynakları İle İlgili Araştırma Geliştirme Yayım ve Eğitim Çalışmalarına Yatırım

Türkiye’de 1857 yılında başlatılan ormancılık eğitimi, günümüzde toplam 12 orman fakültesinde fiilen yürütülmektedir.

Orman fakülteleri dışında 12 adet ormancılık araştırma enstitüsünde ihtiyaç duyulan her türlü ormancılık faaliyetlerinde araştırma çalışmaları yürütülmektedir.

Ormancılık Ar-Ge projeleri bütçe verisine bina tesis gibi yatırım harcamaları ile personel v.b cari giderler dahil değildir.

Cari giderlerle, alt yapının geliştirilmesine yönelik yapılan yatırımlar birlikte düşünüldüğünde 2019 yılı verilerine göre ormancılık araştırma enstitüsü müdürlükleri kapasite artırımını sağlamak, fiziki altyapıyı iyileştirmek ve projeleri finanse etmek maksadıyla tahsis edilen 6.300.00 TL ödeneğin 5.956.782 TL’si kullanılmıştır.

Aynı şekilde 2018 yılında 8.010.000 TL ödeneğin; 2.057.362 TL’si projelere, 3.798.471 TL’si bina büyük onarım ve tesis inşaatlarına, 1.749.201 TL’si ise makine teçhizat alımlarında kullanılmıştır.

Yine, 2017 yılında tahsis edilen 4.023.000 TL ödeneğin; 1.961.145 TL’si projelerde, 425.724 TL’si bina büyük onarım ve tesis inşaatlarında, 914.206 TL’si ise makine-teçhizat alımlarında kullanılmıştır. Ormancılık sektörü Ar-Ge faaliyetlerinin etkinliğini göstermesi bakımından yukarıdaki açıklamalar dikkate alındığında düşük bütçeli Ar-Ge projeleri için büyük cari maliyetlere katlanıldığı söylenebilir.

6.A ORMANCILIKLA İLGİLİ STK’LARIN FAALİYETLERİ

Ormancılıkla ilgili oda, dernek, kulüp, sendika ve benzeri sivil toplum örgütlerinin SOY ile ilgili yıllık etkinlik sayısını ifade eder.

Ormancılıkla ilgili oda, dernek, sendika v.b STK faaliyetleri hakkında sürdürülebilir orman yönetimi kriter ve göstergeleri 2019 yılı raporu konulu 24 Şubat 2020 tarihli ve 58024676-605.02-E.370932 sayılı yazımıza geri bildirimler oldukça sınırlı olmuştur. Söz konusu yazımıza geri bildirim alınan Doğa Koruma Merkezinden alınan bilgilere göre;

• 2016-2019 yılları arasında “Akdeniz Entegre Orman Yönetimi Projesi” uygulanan 28 adet orman işletme şefliğinin amenajman planına biyolojik çeşitlilik entegrasyonu yapıldığı,

• 2017 yılında ise; aynı proje kapsamında 2 adet orman işletme müdürlüğü için 2 adet ekosistem hizmetleri çalıştayı yapıldığı,

• 2018 yılında adı geçen proje kapsamında 3 adet Orman İşletme Müdürlüğü için gerçekleştirilen ekosistem hizmetleri çalıştayları ile Sürdürülebilir Arazi Yönetimi ve İklim Dostu Tarım Projesi (FAO-SAY) kapsamında da 4 adet Biyolojik Çeşitlilik Yönetim Planı Çalıştayı ve 1 adet de Orman İşletme Şefliği amemajman planı yapıldığı,

2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019

Devlet ormancılık kurumlarında ARGE

yatırımı (OGM) 0 0 0 0 0 24.459.140 28.849.816 31.471.007 35.062.626 37.827.085 43.971.083 42.971.922 Orman kaynakları yönetimi ile ilgili

STK’ların AR-GE, eğitim ve yayım giderleri

80.487 96.389 57.519 161.216 220.729 172.814 151.572 1.588.026 1.230.018 2.471.581 2.810.055 3.268.126

Ormancılık AR-GE projelerinin

ortalama bütçesi 0 676.000 431.755 787.000 676.756 711.173 1.262.368 986.228 1.691.645 1.961.145 2.057.362 1.913.781

ÇEM Ar-Ge yatırımı 0 160.000 100.000 630.000 870.000 113.957 0

TOPLAM 80.487 772.389 489.274 948.216 897.485 25.343.127 30.423.756 34.145.261 38.614.289 43.129.811 48.952.457 48.153.829

AR_GE Yatırımları ile Yayım ve Eğitim Giderleri

(TL)

134

• 2019 yılında da Ormanların Hidrolojik Fonksiyonlarının Entegrasyonu Projesi kapsamında 1 adet yurtdışı teknik gezisi ile 3 adet orman işletme şefliğinde hidrolojik fonksiyonlar konusunda entegrasyon çalışması yapıldığı, Ayrıca, Akdeniz Entegre Orman Yönetimi Projesi kapsamında 2 adet Ekoturizm Çalıştay ve Eğitimi ile 3 adet biyolojik çeşitlilik entegrasyonu konularında yayınlar yapıldığı, belirtilmiştir.

Her ne kadar geri bildirim alınamasa da Orman Mühendisleri odasınca zaman zaman paneller, çalıştaylar düzenlendiği, serbest ormancılık bürolarında çalışanlara yönelik eğitimler düzenlendiği, ormancılık dernekleri ve sendikalarca ormancılık konularında raporlamalar yapıldığı da bilinmektedir. Bu kapsamda STK’lardan veri toplama imkanlarının geliştirilmesi gayesiyle bir mekanizma oluşturulması önem arz etmektedir.

6.B ORMAN TOPLUM UYUŞMAZLIKLARI

Orman kaynakları ile toplumun etkileşiminden kaynaklanan sorunlarla ilgili itiraz, şikâyet, dava ve orman suçlarının sayısını ifade eder.

Orman Genel Müdürlüğünce dava kayıtları 2017 yılından itibaren ORBİS üzerinden takip edilmekte olup, ORBİS kayıtlarına göre toplam mevcut dava sayısı 89.653 adettir. Söz konusu davaların % 4,54’i İdari davalar, % 95,1’Ü de adli, % 0,06’sı şikayet, kalan % 0,3’ü de diğer davalardır. Adli davaların % 48,9’u hukuk davaları iken % 51,1’i ceza davalarıdır. Hukuk davaları irdelendiğinde ise % 35,7’si tapu iptal ve tescil davaları, % 18,4’ü arazi kadastrosuna itiraz davalarıdır. Bu verilere göre hukuk davalarının % 54,1’i mülkiyete dayalı hususları kapsamaktadır.

Ceza davalarının % 98,5’i orman kanununa muhalefet davaları olup, bu davalar içinde kesme suçuna dayalı davalar % 21,4, yerleşme suçlarına dayalı davalar % 24 ve açma suçlarına dayalı davalar % 25,6 ile orman kanununa muhalefet davaları arasında bu üç dava toplam davaların % 71’ini oluşturmaktadır. Orman toplum uyuşmazlıkları kapsamındaki yukarıda verilen bilgiler OGM Hukuk Müşavirliğinden alınan bilgiler kapsamında hazırlanmış olup, diğer ormancılık birimlerine ait dava verileri temin edilemediğinden değerlendirmelere dahil edilememiştir. Bununla birlikte ORBİS üzerinden temin edilen dava istatistiklerinin daha kapsayıcı ve orman-toplum uyuşmazlıkları konusunda kılavuzda yer alan veri alanlarına dair bilgi ve veri üretecek düzeyde ve yıllar itibariyle raporlama yapabilecek niteliğe ve detaya kavuşturulması da önem arz etmektedir. Zira orman toplum uyuşmazlığının düzeyinin ortaya konulması ve sürdürülebilirlik açısından yorumlanabilmesi bakımından mevcut veriler gerekli bilgiyi sunamamaktadır.

6.B.1 Orman Kaynakları Yönetimine Yönelik İtiraz Veya Şikayet Dilekçeleri

Orman kaynakları yönetimine yönelik itiraz veya şikayet dilekçeleri konusunda sağlıklı veri temin edilememiştir. Sadece, TPAO tarafından 2008 ve 2009 yıllarında olmak üzere 1 er adet itiraz dilekçesi bulunduğu rapor edilmiştir. Göstergeye dair ilgili paydaşlardan alınması gerektiği değerlendirilen verileri içerir raporlamalar oldukça sınırlı kalmıştır. Bu kapsamda göstergeye dair veri toplama imkanlarının geliştirilmesi gayesiyle bir mekanizma oluşturulması önem arz etmektedir.

6.B.2 Orman Kaynakları Yönetimine Açılan Davalar

SOY K&G 2019 yılı raporlama sürecinde paydaşlardan geri bildirim alınması hususunda önemli güçlükler yaşanmıştır. Bununla birlikte 2019 yılında OMO tarafından 2019 yılında açılan dava sayısı 4 olarak bildirilmiştir. Ayrıca, TTK tarından 2009, 2017 ve 2018 yıllarında 1 er adet dava açıldığı bilgisi alınmıştır.

6.B.3 Orman Kaynakları Yönetiminin Açtığı Davalar

SOY K&G 2019 yılı raporlama sürecinde paydaşlardan geri bildirim alınması hususunda önemli güçlükler yaşanmıştır. Bununla birlikte 2019 yılında Orman kaynakları yönetimince OMO’ya 2019 yılında açılan dava sayısı 9 olarak bildirilmiştir. Ayrıca, Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğünden alınan bilgiye göre 2018 yılında orman kaynakları yönetimi tarafından 1 adet dava açıldığı bilgisi alınmıştır.

135

6.B.4 Sosyal Baskılarla Ormancılık Faaliyetleri Gerçekleştirilemeyen Orman Alanları

Sosyal baskılarla ormancılık faaliyetleri gerçekleştirilemeye orman alanları verilerini içeren aşağıdaki tablo irdelendiğinde 2008-2019 yılları arasında yıllar itibariyle değişiklik göstermekle birlikte yılda ortalama 30 bin ila 40 bin hektar orman alanında sosyal baskılar nedeniyle ormancılık faaliyetlerinin yürütülemediği söylenebilir.

Orman halk ilişkilerinin geliştirilerek yapılacak bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetlerinde etkinliği artırmak suretiyle sosyal baskı nedeniyle ormancılık faaliyetlerinin yapılamadığı alanların asgariye indirilmesine gayret edilmektedir.

Özellikle mülkiyet sorunlarının giderilmesine yönelik 2-B ve tescil işlemlerinin tamamlanması bu gayretlere önemli katkılar sağlayacaktır.

6.C KRİTER 6: POLİTİKALAR, KURUMLAR VE ARAÇLAR

Kurumlar ve Araçlar;

Çevre ve doğal kaynaklar, hayatın varlığının devam etmesi için en temel gerekliliktir. Doğal yaşam olmadan hayatın devam etmesi mümkün değildir. Doğa sadece insan yaşamı için gerekli olan yaşam koşullarını sunmakla kalmayıp aynı zamanda meydana getirilen ekonomik toplum düzeni için de gerekli olan kaynakları sunmaktadır. Örneğin insan vücudunun % 75’ini oluşturan su, aynı zamanda biyoçeşitliliği sağlayan temel bir ekosistem alanı, gıda temini için önemli bir alan, balıkçılık gibi ekonomik faaliyetlerden dolayı önemli bir gelir kaynağı, içecek, tekstil vb. birçok farklı sektörün üretim süreçlerinde kullanılan temel girdilerden biridir. Bu çerçeveden bakıldığında, çevre ve doğal kaynaklar, insan ve toplumdan ayrı düşünülemeyecek unsurlardır.

Çevre yönetimi konusu 1970’li yıllardan itibaren uluslararası gündemde yer alan bir konudur. Bu dönemde ortaya çıkan çevre kirliliği ile ilgili sorunlar ile birlikte çevre ve ekonomik büyüme uluslararası platformlarda birlikte tartışılmaya ve farklı çevre politikaları benimsenmeye başlanmıştır. 1980’lerden itibaren, gelecek kuşakların kendi ihtiyaçlarını karşılayabilme imkanından ödün vermeksizin bugünün ihtiyaçlarını karşılayabilme anlayışını benimseyen sürdürülebilir kalkınma yaklaşımı ortaya çıkmıştır. Sürdürülebilir kalkınma olgusu, doğal kaynakları tüketirken gelecek nesillerin gereksinimlerine sahip çıkan, ekonomik, sosyal ve çevresel gelişme arasındaki dengeyi koruyan bir kalkınma yaklaşımıdır. 1990’lı yıllarda dünya uluslarının çevre ile uyumlu bir kalkınma stratejisi arayışları üzerine şekillenen anlaşmaların imzalanmasıyla sürdürülebilir kalkınmanın temel ilkeleri belirlenerek, sürdürülebilir kalkınma küresel bir anlayış haline gelmiştir. 1992 yılında düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) Çevre ve Kalkınma Konferansı’nda yayınlanan Rio Deklarasyonu, sürdürülebilir kalkınmanın temel ilkelerini oluşturan bir dokümandır. İnsanı sürdürülebilir kalkınmanın odağına alan deklarasyon, çevrenin korunması, nesiller arası hakkaniyetin sağlanması, yoksulluğun azaltılması, sorumlu üretim ve tüketim yöntemlerinin tercih edilmesi gibi sürdürülebilir kalkınmanın 27 önemli ilkesini tanımlamaktadır.

2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019

Sosyal baskılarla müdahale

edilemediğinden ormancılık faaliyetleri gerçekleştirilemeyen orman alanı miktarı

38.415 34.491 35.846 36.091 31.762 30.884 33.030 42.571 40.811 41.834 40.536 40.523

Sosyal Faktörler

(Ha.) Tablo 67: Sosyal Baskılarla Ormancılık Faaliyetleri Gerçekleştirilemeyen Orman Alanları (2008-2019)

136

2000 yılında BM tarafından Binyıl Zirvesi düzenlenmiş ve Binyıl Deklarasyonu yayınlanmıştır. Bu deklarasyon “Binyıl Kalkınma Hedefleri” olarak adlandırılan, aralarında çevresel sürdürülebilirlik ve kalkınmada bulunan ve 2015 yılına kadar gerçekleştirilmesi amaçlanan hedeflerin oluşmasını sağlamıştır. Binyıl Kalkınma Hedefleri uluslararası gündemde sürdürülebilir kalkınmayı çerçeveleyen temel yaklaşım olmuştur. Binyıl Kalkınma Hedeflerini takiben, 2012 yılında düzenlenen Rio+20 Zirvesi sonrasında 2015 yılında düzenlenen BM Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi’nin sonucunda “Dünya’yı Dönüştürmek: Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 Gündemi” belgesi kabul edilmiştir. Binyıl Kalkınma Hedefleri sadece gelişmekte olan ülkelere yönelikken Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve 2030 Gündemi, tüm BM ülkelerine yönelik olarak, kapsayıcılık anlayışıyla kurgulanmıştır. Bu Gündem, temiz enerjiye erişimden iklim değişikliğine, açlığın yok edilmesinden toplumsal cinsiyet eşitliğine, okyanuslarda yaşamdan temiz suya erişime kadar 17 amaç altında kapsayıcı bir bakış açısıyla uluslararası sürdürülebilir kalkınmayı amaçlamaktadır. Bu doğrultuda bu amaçlar altında 169 adet hedef belirlenmiş olup, her bir hedefin takip edilebileceği göstergeler tespit edilmiştir.

Ülkemizde en üst ulusal politika ve stratejiler ile hedeflerin yer aldığı belge 5 yıl için hazırlanan kalkınma planlarıdır. Bu kapsamda 11 nci Kalkınma Planı 2019-2023 dönemi için hazırlanmış ve uygulamaya konulmuştur. Kalkınma planı genel bir stratejik yön tayin edip öncelikleri belirler niteliktedir Kalkınma planının en önemli bileşenini Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKH) oluşturmaktadır. 11 nci Kalkınma Planı, “istikrarlı ve güçlü ekonomi”, “rekabetçi üretim ve verimlilik”, “nitelikli insan ve güçlü toplum”, “yaşanabilir şehirler ve sürdürülebilir çevre” ile “hukuk devleti, demokratikleşme ve iyi yönetişim” gelişme eksenleri olmak üzere beş temel eksenden oluşmaktadır.

On Birinci Kalkınma Planı “daha fazla değer üreten, daha adil paylaşan, daha güçlü ve müreffeh Türkiye” vizyonuyla uzun vadeli bir perspektif sunmaktadır.

Bu vizyon çerçevesinde Planın uzun vadeli kalkınma amacı, milletin temel değerlerini ve beklentilerini esas alarak ülkemizin uluslararası konumunu yükseltmek ve halkın refahını artırmaktır. şeklindedir. Türkiye, yeşil büyüme stratejisi bulunmasa da sürdürülebilir kalkınma ilkelerini Ulusal Kalkınma Planlarına (UKP) dahil etmektedir. Planda, “Türkiye, coğrafi konumu itibarıyla iklim değişikliğinden en çok etkilenecek ülkeler arasında yer almakta ve iklim değişikliğiyle mücadele çabalarına ülke gerçeklerini gözeten bir anlayışla katkı vermektedir. Ülkemizin gelişmekte olan ülke konumuna paralel şekilde, yeşil büyüme ve emisyon artış trendinin sınırlandırılması yönünde bir politika izlenmekte, iklim değişikliğine uyum çabaları önemini korumaktadır.” Denilmektedir. Ayrıca, 11 nci Kalkınma Planında, kırsalda yaşam kalitesini artırmaya, kırsalı korunan, yaşanan ve üreten alanlar haline getirmeye yönelik çevresel destek ve teşviklerin artırılması bir politika olarak yer almıştır.

OGM, ormanların korunması, geliştirilmesi, işletilmesi ve genişletilmesi hedeflerine ulaşmak üzere orman köylülerinin kalkındırılmalarına katkıda bulunmak ve ormanlara olabilecek baskıyı azaltmak için orman köylülerine, kooperatiflere ve kooperatif üst kuruluşlarına kredi-hibe desteğinde bulunmaktadır.

ORKÖY; 4950 sayılı Kanuna dayanılarak 21/01/1970 tarihli Mülga Orman Bakanlığı Olur’ları ile kurulmuştur. Zaman içinde farklı yapılanmalar içerisinde yer almış, son olarak 04/07/2011 tarih ve 27984 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 645 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Orman Genel Müdürlüğü bünyesinde Daire Başkanlığı olarak faaliyetlerine devam etmektedir.

Desteklemeler gerçekleştirilirken ormancılık faaliyetlerinin yoğun, gelir seviyesinin düşük ve orman idaresi ile halk arasında problemli olan köyler öncelikli olarak yıllık programına alınmaktadır. ORKÖY uygulamalarını,13/06/2012 tarih ve 28322 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Orman Köylülerinin Kalkındırılmalarının Desteklenmesi Faaliyetlerine İlişkin Yönetmelik” ve bu yönetmelikte muhtelif tarihlerde yapılmış değişiklik ve yönetmeliğe istinaden çıkarılan 7022 sayılı” Orman Köylülerinin Desteklenmesine Ait Tamim” ile yürütmektedir.

Orman köylülerine uygulanacak projelerde mevzuat kaynaklı herhangi olumsuz bir durum bulunmamaktadır. Son bir yıl ikamet şartını getirenler ve mevzuattaki niteliği taşıyanlara orman

137

köylüsüne fayda sağlayacak uygulanabilir nitelikte projeler olmak kaydıyla her türlü destek verilebilmektedir. 2020 ve sonrasında üretim mekanizasyonu projelerine ağırlık verileceğinden Bu nedenle bütçe imkanlarının artırılmasıyla daha çok orman köylüsüne ulaşılabilir. Orman köylüsü, Orman Genel Müdürlüğü ORKÖY destekleri sayesinde iyi proje uygulamalarıyla tanışmasını sağlamakta ve diğer köylülere örnek olmaktadır.

Bir yandan ormanların varlığını sürdürmek gerekirken, diğer yandan ormanlarla iç içe yaşayan orman köylüsüne de alternatif geçim kaynakları sağlayarak sosyal ve ekonomik kalkınmalarına katkıda bulunmak gerekmektedir. Bütün bunların yanında ülkemizde, ormanların korunması ve orman köylülerinin kalkındırılmaları, Anayasamızın 169 ve 170. maddeleri kapsamında Devlet eliyle yürütülmektedir.

Orman Kanununun 40 ıncı maddesine göre devlet ormanlarında üretim işçiliği yapma hakkı öncelikle bulundukları yörelerde işlendirilmesi amacıyla orman köylülerine verilmiş olup, köylülere iş vahidi (birim) fiyatla yaptırılmaktadır. Profesyonel işçiliğe geçiş yapılamamış olup, üretim sürecinde makine kullanımının yaygınlaştırılamaması ve ormanlık arazilerin meyilinin fazla olması nedeniyle üretim masraflar da daha düz alanlarda üretim yapan Avrupa Ülkeleri ve Rusya’ya göre yüksek olmaktadır. Orman Kanununun 31, 32, 33, 34 üncü maddeleri kapsamında hak sahibi köylülere, orman köylülerine ve kooperatiflere indirimli satış ve/veya nakdi ödeme yapılmaktadır. 6831 sayılı Orman Kanununun 31, 32 ve 33 üncü maddelerinin uygulanmasına hakkında yönetmeliğin uygulanma esas ve usulleri 280 sayılı Tebliğ ile düzenlenmiştir. Buna göre hak sahipliklerinin tespiti, ihtiyaçların verilmesi ile satış bedellerine ait esaslar açıklanmıştır. Hak sahiplerinin köylerde kesintisiz oturduğu adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre nüfus müdürlüklerinden ve fiilen oturduğu köy muhtarlıklarından belgelendirilir. Muhtaçlık durumları ise Kaymakamlıklara bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarından talep edilir. Yine köy durum raporları için Mülki Amirliklerden Köy hudut namesi talep edilmektedir.

11 Ocak 2017 tarih ve 29945 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Hizmetlerine İlişkin Yönetmeliğin yürürlüğe girmesiyle “Gerçek ve tüzel kişilere düşük faizli kredi, köy tüzel kişilerine hibe verilmesi” uygulaması yürürlükten kaldırılmıştır.

Bahse konu yönetmelikle;

• Orman köyü nüfusuna kayıtlı, o köyde ikamet eden gerçek kişilerin köy sınırları dâhilindeki bozuk orman alanlarında, Hazine arazilerinde, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerde ve sahipli arazilerde onaylı uygulama projesine göre odun dışı orman ürünü veren ağaç ve ağaççık türleri (gelir getirici türler– meyveli türler ) ile 3 hektara kadar yapacakları özel ağaçlandırma ve özel imar-ihya çalışmaları için bir defaya mahsus olmak üzere hibeye esas yatırım giderleri cetveli tutarının % 65’ i kadar hibe verileceği, • Yukarıdaki (a) maddesi dışında kalan gerçek ve tüzel kişilerin bozuk orman alanlarında, Hazine

arazilerinde, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerde ve sahipli arazilerde onaylı uygulama projesine göre asli tür ve / veya odun dışı orman ürünü veren ağaç ve ağaççık türleri ile yapacakları özel ağaçlandırma, özel imar-ihya ve özel orman fidanlık çalışmaları için hibeye esas yatırım giderleri cetveli tutarının % 25 ‘i kadar hibe verileceği hüküm altına alınmıştır.

Orman köylüsünün hayat kalitesini yükseltmek, ekonomik kalkınmalarına katkı sağlamak ve bürokratik işlemlerin azaltılması maksadıyla birtakım iyileştirmeler yapılmıştır. Orman köylülerinin desteklerden yararlanmak için oturma şartı 1 yıla indirilerek desteklerden yararlanmada kolaylıklar getirmiştir. 2013 yılından itibaren hibe desteği verilmeye başlanılmıştır. 2013 yılında ekonomik maksatlı ferdi desteklerde ve kooperatiflerde uygulanan % 20 hibe desteği 2016 yılından itibaren sosyal maksatlı desteklerde de uygulanmaya başlanmıştır. 2017 yılında gerçekleştirilen yönetmelik değişikliği ile hayvancılık desteklemelerinde ve fenni arıcılıkta faiz kaldırılmıştır. 2020 yılında yapılan yönetmelik değişikliği ile de ferdi ve kooperatif desteklemelerinde faiz tamamen kaldırılmıştır.

Ayrıca ev hanımlarına aile ekonomisine katkı sağlamaları maksadıyla mikro kredi uygulaması, şehidin anne-baba, eşi veya çocukları ile gaziler kuraya tabi tutulmadan öncelikli olarak destekten yararlanma hakkı, emeklilere desteklerden yararlanma hakkı getirilmiştir.

138

Ferdi desteklemelerde Borç ve kefalet senedi için istenen noter onayı kaldırılmış, böylece, noter masrafından orman köylüsü kurtarılmıştır. Çeşitli sebeplerle borcunu ödeyemeyen orman köylülerine ve kooperatiflere 6736, 6770 ve 7220 sayılı Kanunlar ile borcun yapılandırılmasına imkânı tanınmıştır. Yine, 6831 sayılı Orman Kanununun 31, 32,33, 34 ve 40 ıncı maddelerinde orman köylüsünün desteklenmesine dair düzenlemeler yer almaktadır.

Orman Kanunun 31 inci maddesi kapsamında; mülki hudutları içinde verimli Devlet ormanı bulunan köylerde köy nüfusuna kayıtlı ve köyde devamlı oturan veya burada oturmakta iken yerleşim adresini bu madde kapsamındaki başka bir köye taşıyan ya da nüfusa kayıtlı olmasa bile yerleşim adresi olarak kesintisiz en az beş yıl oturan muhtaç ihtiyaç sahibi hane reislerine, köyde barınmaları için yapacakları ev, ahır, samanlık, ambar ve kümes ile köy halkının müşterek ihtiyacı olan okul, cami, sağlık evi, köy yolu köprüsü ve köy konağı ihtiyaçları için yapacak emval bu ormanlar civarındaki istif veya satış istif yerlerinden tarife bedeli ile kesme, taşıma ve istif masrafları alınmak suretiyle bir defaya mahsus verilebilmektedir.

32 inci madde kapsamında; mülki hudutları içinde verimsiz devlet ormanı bulunan köylerde, köy nüfusuna kayıtlı ve köyde devamlı oturan veya burada oturmakta iken yerleşim adresini bu madde kapsamındaki başka bir köye taşıyan ya da nüfusa kayıtlı olmasa bile yerleşim adresi olarak kesintisiz en az beş yıl oturan muhtaç hane reisleri ile, hudutları içinde verimli devlet ormanı bulunan ve nüfusu 2.500'den aşağı olan kasabaların muhtaç halkına kendi ihtiyaçlarına sarf etmeleri şartıyla yapacakları, ev, ahır, samanlık, ambar ve kümes ihtiyaçları için bir defaya mahsus; okul, cami, köy yolu köprüsü ve köy konağı gibi köy müşterek ihtiyaçları için de ihtiyaç hallerinde olmak üzere, en yakın satış istif yerlerinden maliyet bedelinin üçte biri karşılığı yapacak emval verilebilmektedir.

33 üncü madde kapsamında; hariçten gelecek ve Hükümetçe iskana tabi tutulacak göçmenlerle, Hükümetçe memleket içinde bir yerden diğer bir yere nakledilecek ve topluca köy kuracak veya köylerde yerleştirilecek olanlara ve köy hudutları içinde yapılacak düzenleme ve toplulaştırmaya tabi tutulacaklara, yer sarsıntısı, yangın, heyelan, sel ve çığ yüzünden felakete uğrayan köylerde bu yüzden zarar gören muhtaç köylülere; yapacakları ev, ahır, samanlık ve ambar için bir defaya mahsus olmak üzere Tarım ve Orman Bakanlığınca en yakın istif veya satış istif yerlerinden kesme, taşıma ve istif masrafları karşılığında yapacak emval verilebilmektedir.

34 üncü madde kapsamında; Üretimin Orman İdaresi tarafından yapılması halinde, sınırları içinde Devlet ormanı bulunan köy ve kasabalarda o yer nüfusuna kayıtlı olarak ikamet eden gerçek kişilerin veya sınırları içinde Devlet ormanı bulunan köy ve kasabaların her birinde hane adedinin çoğunluğu tarafından kurulan orman köylerini kalkındırma kooperatiflerinin baltalık ormanlarından birim fiyat

Belgede SOY K.G TÜRKİYE RAPORU 2019 (sayfa 151-163)