• Sonuç bulunamadı

Kavramsal Değişim Yaklaşımında Kullanılan Teknikler

2.4. Kavramsal Değişim Yaklaşımı

2.4.3. Kavramsal Değişim Yaklaşımında Kullanılan Teknikler

Bireylerde yeni kavramların oluşması sürecinde farklılıklar meydana gelebilir. Bu farklılıklardan bazıları kavram yanılgılarına neden olabilir. Bu nedenle öğrencilerin sahip olduğu kavram yanılgılarını giderecek ve kavramsal değişimi sağlayacak uygun öğretim tekniklerinin seçimi son derece önemlidir. Scott vd., (1991) de kavramsal değişimi sağlamak üzere 3 faktörün önemine değinmişlerdir. Bu faktörler; öğrenme ortamı, öğretim stratejileri ve öğretimsel etkinliklerdir.

1. Öğrenme Ortamı: Öğretmenler tarafından kavramsal değişimi sağlamak üzere öğrencilerin alternatif fikirleri tanıyabileceği tartışma ortamlarının sağlandığı öğrenme ortamları hazırlanmalıdır.

2. Öğretim Stratejileri: Öğretimde uygun öğretim stratejileri seçilmelidir.

3. Öğretimsel Etkinlikler: Öğretimde uygun öğretim stratejilerileri seçildikten sonra bu stratejilere uygun öğrenme etkinlikleri seçilmelidir.

Kavram yanılgılarının giderilmesine yönelik olarak kavramsal değişim teorisini model alan birçok öğretim stratejisi ortaya atılmıştır. Analoji, kavram haritası, bilgisayar destekli eğitim ve kavramsal değişim metni, kavramsal değişim yaklaşımında kullanılan tekniklerden bazılarıdır.

2.4.3.1. Analojiler

Analoji, bilinmeyen bir olayı bilinen bir olayın koşullarında düşünerek, iki olay arasında karşılaştırma yaparak ve ilişkiler kurarak, bilinmeyen olayı anlama sürecidir (Günay Bilaloğlu, 2005). Bu nedenle analojilerin kullanımı kavramsal anlamayı arttırmaktadır (Harrison ve Treagust, 1993; Günay Bilaloğlu, 2005; Çalık, Ayas ve Coll, 2008). Fakat analojilerin kullanım şekline göre kavramsal değişimin gerçekleşmesi kolaylaşabilir ya da zorlaşabilir (Glynn, 1989; akt Duit, Roth, Komorek ve Wilbers, 2001). Öğrenciler kullanılan analoji ile öğretilmesi hedeflenen kavramlar arasında

bağıntı kurabiliyorsa bu tür anolojiler öğrencilerin kavram yanılgılarını azaltmakta ve öğrencilerin kavramları daha kolay öğrenmelerini sağlamaktadır (Gabel, 1980; akt Bilgin ve Geban, 2001). Fakat öğrenciler kullanılan analojinin, öğretilmesi düşünülen hedef kavramlarla benzemeyen yönünü anlayamazlarsa bu durumöğrencilerde kavram yanılgılarının oluşmasına neden olmaktadır (Webb, 1985; akt, Bilgin ve Geban, 2001). Bu nedenle bir öğretim aracı olarak kullanılması planlanan analojilerin seçiminde oldukça dikkatli olunması gerekmektedir.

Analojilerin kavramsal değişimi kolaylaştırdığını savunan birçok çalışma mevcuttur (Treagust, Harrison, Venville ve Dagher, 1996; Chiu ve Lin, 2005; Çalık vd., 2008). Ayrıca analojiler kavram yanılgılarının ortadan kaldırılmasında oldukça etkili sonuçlar vermektedir (Brown, 1992; Clement, 1993; Tsai, 1999). Bu nedenle analojiler, kavramsal değişim yaklaşımında kullanılan yöntemlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Literatürde analojilerle desteklenmiş kavramsal değişim metinlerinin kullanıldığı birçok çalışmaya rastlanmaktadır (Bozkoyun, 2004; Pabuçcu, 2004; Günay, 2005; Çetingül ve Geban, 2005; Balcı, 2006; Dilber, 2006; Şeker, 2006).

2.4.3.2. Kavram Haritaları

Kavram haritaları, kavram yanılgılarının giderilmesinde ve anlamlı öğrenmeyi gerçekleştirmede kullanılan bir yöntemdir (Üce ve Sarıçayır, 2002; Uzuntiryaki ve Geban, 2005; Çıldır ve Şen, 2006). Kavram haritalarının kullanılması sırasında, öğrencilerin birbirleriyle cevaplarını karşılaştırabildikleri ve bu sayede karşılıklı tartışarak doğru cevabı bulmaya çalıştıkları tespit edilmiştir (Akbaş, 2008). Kavram haritaları ile öğrenciler, mevcut bilgilerini önceki bilgileri ile karşılaştırabilmektedirler (Üce ve Sarıçayır, 2002). Ayrıca kavram haritalarının kullanımı kavramsal değişimi kolaylaştırmaktadır (Liu, 2004; Uzuntiryaki ve Geban, 2005). Bu nedenle literatürde kavram haritaları ile desteklenmiş kavramsal değişim metinlerinin kullanıldığı birçok çalışmaya rastlanmaktadır (Uzuntiryaki ve Geban, 1998; Yılmaz, 1998; Yılmaz vd., 1998; Sungur, Tekkaya ve Geban, 2001; Uzuntiryaki, Çakır ve Geban, 2001; Çakır vd., 2002b; Çardak, 2002; Doğru, 2002; Üce ve Sarıçayır, 2002; Tekkaya, 2003; Köse, 2004; Dalkıran, Kesercioğlu. ve Boyacı, 2005; Kılıç, Ünal ve Türkmen, 2006; Taştan vd, 2008a; Alkhawaldeh ve Al Olaimat, 2009)

2.4.3.3 Bilgisayar Destekli Eğitim

Kavramsal değişim yaklaşımında kullanılan tekniklerden biri de bilgisayar destekli eğitimdir. Bilgisayar destekli eğitim, bilgisayarların bir öğretim aracı olarak kullanılmasını ifade etmektedir. Bilgisayarların eğitim ortamlarında kullanılması gün geçtikçe yaygınlaşmakta ve önem kazanmaktadır. Ayrıca bilgi ve teknoloji kullanımı öğretmenlerde bulunması gereken beceriler arasında sayılmaktadır (ISTE, International Society for Technology Education, 2000; akt. Akkoyunlu ve Kurbanoğlu, 2003). YÖK’e göre de öğretmen yeterliklerinden birisi bilgi teknolojilerinden yararlanılmasıdır (YÖK, 1999).

Kavramsal değişim yaklaşımı ile ilgili yapılan çalışma sonuçları bilgisayar destekli eğitiminin, kavramsal değişimin gerçekleşmesini kolaylaştırdığını ortaya koymaktadır. Kavramsal değişim metinlerinin animasyonlar ile desteklendiği durumlarda kavramsal anlamanın daha iyi sağlanılacağı düşünülmektedir (Dilber vd., 2009). Çünkü bilgisayar animasyonları görselliği sağlamakta bu da öğrencilerin aktivitelere katılma isteğini arttırmakta ve böylece öğrencilerin sahip oldukları kavram yanılgılarını gözden geçirmeleri sağlanmaktadır. Bu sayede de öğrencilerin başarı düzeyleri artmaktadır.

Motivasyonu artırmada ve kavram yanılgılarının değişimini sağlamada bu derece önemli sayılan bilgisayar destekli eğitim kavramsal değişim yaklaşımında özellikle de kavramsal değişim metinleri ile birlikte de sıkça kullanılmaktadır (Ünal 2007; Dilber vd., 2009; Özmen vd., 2009; Şahin, İpek ve Çepni, 2010).

2.4.3.4. Kavramsal Değişim Metinleri

Kavram yanılgılarını gidermek amacıyla kullanılan birçok yöntem vardır. Bu yöntemlerden biri de Roth (1985) tarafından ortaya atılan kavramsal değişim metinleridir. Roth’un modeline göre öncelikle kavram yanılgıları tanımlanır.

Tanımlanan bu kavram yanılgıları aktif hale getirilerek bunların neden yanlış oldukları anlatılır.

Kavramsal değişim metinleri, öğrencilerin sahip oldukları kavram yanılgılarının farkında olmalarını sağlayan, bu fikirlerin neden yanlış olduğunu örnekleri ve gerekçeleri ile açıklayan, onlara önceki fikirlerinin karşılaştıkları yeni olayları açıklamada yetersiz kaldığını hissettirerek bilimsel olarak kabul edilen doğru kavram veya fikri sunan yazılı dökümanlardır (Guzzetti vd., 1992; Chambers ve Andre, 1997)

KDM’ler öğrencilerin, sahip olduğu kavram yanılgılarını gidermek amacıyla kullanılan metinlerdir. Bu metinlerle; öğrencilerin mevcut kavramlarının düzeltilmesi ya da mevcut bilgi yapısının yeniden düzenlenmesi amaçlanmaktadır.

Kavramsal değişim metinlerine, bir soruyla başlanılır. Konu hakkındaki yaygın kavram yanılgıları ile bilimsel bilgi arasındaki tutarsızlıklar açıklanmadan önce, öğrencilerden sorulan soru vasıtasıyla mevcut duruma bir açıklık getirmeleri sağlanmış olur. Daha sonra ise konuyla ilgili yaygın kavram yanılgıları ve bunların neden yanlış olduğu açıklanır. Bu sayede öğrencilerin, kendi mevcut yanlışlarını görmeleri ve bu durumdan hoşnutsuz olmaları da sağlanmış olur (Chambers and Andre, 1997).

Kavramsal değişim yaklaşımları, sınıflarda öğretmen- öğrenci ya da öğrenci- öğrenci arasındaki etkileşim üzerine yoğunlaşmaktadır. Bu tarz bir yaklaşım kalabalık mevcudu olmayan ilköğretim, ortaöğretim ya da yükseköğretim sınıfları için oldukça uygun iken kalabalık mevcutlu sınıflar için elverişli değildir. Kalabalık mevcutlu sınıflarda ise metne dayalı öğretimin kullanılması kavramsal değişimin gerçekleşmesini kolaylaştırmaktadır (Hynd vd., 1994; Chambers ve Andre, 1997).

Kavramsal değişim metinlerinin kavramsal anlamayı kolaylaştırdığını savunan birçok çalışma mevcuttur (Wang ve Andre, 1991; Chambers ve Andre, 1997; Çakır vd, 2002a; Çakır vd., 2002b; Alparslan vd, 2003; Tekkaya, 2003; Özmen vd., 2009).

Kavramsal değişim metinlerini konu alan çalışmalar matematik (Toka ve Aşkar, 2002; Koparan, Yıldız, Köğce ve Güven, 2010; Yıldız, Baki, Aydın ve Köğce, 2010), sosyal (Akbaş, 2008) vb gibi hemem hemen her alanda yapılmakla birlikte fen alanındaki çalışmalar sayıca daha fazladır.

Benzer Belgeler