• Sonuç bulunamadı

2.2. Psikolojik İyi Olma İle İlgili Kuramsal Açıklamalar

2.2.2. Kavramsal Açıdan Psikolojik İyi Olma

Ruh sağlığının olumlu yönlerine duyulan ilgi, yeni bilimsel yapıların gelişmesine yol açmış ve “iyi olma” kavramı ön plana çıkmıştır. İyi olma kavramı insanların fiziksel, duygusal ve psikolojik sağlığı anlamında kullanılmaktadır ve buna paralel olarak, en geniş anlamıyla iyi olma, sağlıkla yakından ilişkili olan iyi olma;

kimlik gelişimi, kişisel hedeflere ulaşma, manevi anlam arayışı, uyumsuz davranışların önlenmesi, yetkinliklerini ve becerilerini geliştirme ve sosyal desteğin varlığını içerir (Kagan, 2007, Akt. Gediksiz, 2013). Başka bir ifade ile iyi olma, çalışmaya ve eğlenmeye aktif bir şekilde katılma, başkaları ile anlamlı ilişkiler oluşturma, özerklik

algısı ve yaşam amacı geliştirme, pozitif duygular yaşama kapasitesidir (Hatch, Huppert, Abbott, Croudace, Ploubidis, Wadsworth, Richards, & Kuh, 2007; Akt.

Ayşe Gürel, 2009). Dünya Sağlık Örgütü iyilik halini; bireyin yeteneklerinin farkında olması, yaşamında karşılaştığı normal streslerle başa çıkabilmesi, üretken ve verimli bir şekilde çalışabilmesi ve topluma katkı sağlaması olarak tanımlamaktadır (World Health Organization [WHO], 2004).

İyi olma ile ilgili yapılan araştırmalar incelendiğinde araştırmaların çoğunun psikolojik sorunları olan kişilerle yürütüldüğü görülmektedir. Çünkü iyi olmanın tanımı negatif kelimelerle yapılmaktaydı. Psikolojik sağlık, iyiliğin varlığından çok hastalığın yokluğu şeklinde ifade edilmekteydi (Ryff & Singer, 1996). Daha sonra iyi olmanın psikopatoloji ile ilişkili olmadığı, iyi olmanın hastalığın olmamasından çok daha fazlasını ifade ettiği görüşü hakim olmaya başlamıştır (Akın, 2009; Ryff, 1995).

Jahoda (1958) psikolojik sağlığın sadece hastalığın yokluğu olarak ifade edilemeyeceğini, hastalığın olmayışının akıl sağlığının gerekli bir kriteri olduğunu, ancak salt hastalığın olmayışının akıl sağlığını açıklamakta yetersiz kaldığını belirtmiştir (Akt. Demirci, 2012). Dünya Sağlık Örgütü 1964 yılında sağlığı, “sadece hastalık ve zayıfların olmaması değil, fiziksel, ruhsal ve sosyal olarak tam bir iyi oluş içinde olma durumu” şeklinde tanımlamıştır (Greenspoon & Saklofske, 2000).

Psikolojik iyi olma kavramsal olarak mutluluk ya da yaşam doyumu gibi öznel iyi olmanın önemli deneysel göstergelerinden farklıdır (Bradburn, 1969, Akt.

Cenkseven, 2004). Ryff ve Singer’a göre (1996) eşit düzeyde fiziksel ve psikolojik rahatsızlıkları olan insanların yaşam doyumu düzeyleri ve mutluluk düzeyleri aynı olmayabilir. Bazıları mutsuzken bazıları mutlu olabilir, bazıları yüksek yaşam kalitesine sahipken bazıları düşük yaşam kalitesine sahip olabilir. Bu psikolojik iyi olmanın tek boyutlu bir yapıdan ziyade karışık dinamiklerinin olduğunun göstergesidir. Yetim de (2001) mutlu olmanın psikolojik iyi olma için yeterli olmadığını, öznel iyi olmanın psikolojik iyi olmanın tek koşulu olmadığını, mani nöbeti esnasında bir insanın mutlu olduğunu ifade ettiğini ancak bunun o bireyin psikolojik açıdan iyi olduğunu göstermeyeceğini belirtmiştir. Ryff’a göre psikolojik iyi olma olumlu duygu, olumsuz duygu ve yaşam doyumunun basit bir birleşimi olmaktan çok, yaşam tutumlarından oluşan çok boyutlu bir yapıdır (Ryff, 1989, Akt. Cenkseven, 2004).

Ryan ve Deci’ ye göre (2001) “iyi oluş” kavramının kuramsal çalışmaları, hazcılık (hedonizm) ve psikolojik işlevsellik (eudaimonism) olmak üzere iki temel geleneğe dayanmaktadır. Hazcı ve psikolojik işlevsellik bakış açıları psikolojide öznel

iyi olma (subjective well-being) ve psikolojik iyi olma (psychological well-being) olarak karşılık bulmaktadır. Öznel iyi olma bireylerin kendi yaşamları hakkında değerlendirmeler yapmaları ve bunlarla ilgili yargılarda bulunmalarıdır. Diğer bir ifade ile öznel iyi olma bireylerin kendi yaşamlarına ilişkin öznel değerlendirmeleridir.

Psikolojik iyi olma ise kişilerin yaşamlarında potansiyellerini gerçekleştirmeleri, tam fonksiyonda bulunmalarıdır. Öznel iyi olma ve psikolojik iyi olma arasındaki temel fark, öznel iyi olmada iyi olmanın temel şartı bireyin yaşamı ile ilgili öznel yargıları iken, psikolojik iyi olmada, iyi olmanın temel şartı ruh sağlığı uzmanlarının bireyin yaşamı ile ilgili değerlendirmeleridir (Diener, 1984; Ryan & Deci, 2001).

Hazcı iyi olma mutluluğa odaklanır, zevke ulaşma ve acıdan kaçmayı tanımlar.

Bu yaklaşımın temeli Sokratesi’in öğrencisi Kirene Okulu’nun kurucusu Aristippos’un görüşlerine dayanmaktadır. Aristippos’ a göre, haz mutlak anlamda iyidir. İnsan eylemlerinin haz sağlayacak biçimde planlanması gerekir. Haz verene yönelmek en uygun davranıştır. Aristippos'a göre mutlu olma isteği her davranışın nedenidir.

Yaşamın gereğinin haz olduğunu savunur. Haz insanı insan eden duygudur. Bilgilerimiz duygularımızla alabildiğimiz kadardır, bundan öteye geçemez. Bu yüzden Aristippos duygularımızın getirdiği hazza yönelmeyi, acıdan kaçmayı ifade eder. En üstün iyi, hazdır. Ancak gerçek haz sürekli olandır. Sürekli olan hazza da bilgelikle varılabilir.

Epikuros da hazcılığı devam ettiren filozoflardandır. Ne var ki Epikuros, Aristippos'un bedensel hazzına karşı tinsel hazzı yeğler. Onun için en büyük haz, ruh dinginliğidir.

Buna da bedensel zevkler peşinde koşmakla değil, bilgelikle varılır.

Psikolojik işlevsellik ise tam kapasitede olma ve kendini gerçekleştirme kavramına göre iyi oluşu tanımlamaktadır (Waterman, 1993). Aristotle’ ın eudaimonism görüşüne dayanmaktadır. Bu görüş yaşamdan elde edilen hazların bireyler için iyi olmayacağını, iyi olmaya tek başına katkı sağlamayacağı, insanın mutlu olmasının psikolojik iyi olmasıyla eşit sayılamayacağı fikrine dayanmaktadır. Psikolojik iyi olma insanın gizil gücünü gerçekleştirmesini içermektedir. Psikolojik iyi olma haz ve mutluluğa ulaşmaktan çok daha öte bir kavram olarak görülmüştür (Deci & Ryan, 2008).

Günümüzde psikolojide iyi yaşamın ne olduğu iki şekilde karşımıza çıkmaktadır. Birincisi öznel iyi olma, ikincisi psikolojik iyi olmadır. Öznel iyi olma ile ilgili araştırmalar yapan Diener, Lucas ve Oishi (2002) öznel iyi olmayı, bireylerin yüksek düzeyde olumlu duygular yaşamaları, düşük düzeyde olumsuz duygular yaşamaları ve yüksek düzeyde yaşam doyumu elde etmeleri olarak ele almışlardır.

Öznel iyi olma büyük oranda mutluluk, rahatlık ve problemlerin yokluğu anlamına gelirken, psikolojik iyi olma problemlere meydan okuma, çaba harcama, bireysel gelişim için uğraşma olarak tanımlanmaktadır (Waterman, 1993).

İyi yaşamın ne olduğu konusunu açıklamaya çalışan diğer bir yaklaşım Ryff ve arkadaşları tarafından tanımlanan psikolojik iyi olma yaklaşımıdır. Bu yaklaşımda

“bireyler sadece mutlu olma, sıkıntılarını azaltma gayesi ile değil, sıkıntıların var olması durumunda pes etmeyip onunla mücadele etme çabasındadırlar” görüşü hâkimdir (Ryff

& Singer, 1998). Ryff kişilik ve gelişim kuramcılarının psikolojik sağlığa ilişkin açıklamalarını temel alarak “Çok Boyutlu Psikolojik İyi Olma” modelini oluşturmuştur.

Bu model aşağıda ayrıntılı olarak açıklanmıştır.