• Sonuç bulunamadı

Risk kavramı çeşitli şekillerde tanımlanmaktadır. Risk, hedeflerin yerine getirilmesinde etkisi olan olaylar olarak idafe edilir. Risk tehdidin yanında fırsat olarak da görülmektedir. İki risk sınıflandırması mevcuttur. Birincisi, sistematik risk, ikincisi ise sistematik olmayan risktir. Pazarın veya ekonominin geneliyle ilgili olan risk sistematik risk iken, spesifik bir varlıkla veya firmayla ilişkili risk sistematik olmayan

risktir. Risk, yatırımdan beklenen dönüşlerin gerçek dönüşlerden farklı olduğu durumdur. Risk, kendisinde biriken asıl yatırımın ve faydaların kaybedilmesi ihtimali anlamına gelmektedir (Alshatti, 2015). Önceki bilgiler ışığında, “bankacılık riski” terimini bankanın beklenmedik ve plansız kayıplara maruz kalma olasılığının yanı sıra yapılan bir yatırımdan beklenen dönüşlerin dahili ve harici koşullar nedeniyle değişkenlik göstermesi olarak tanımlayabiliriz.

2.1.1. Bankacılık Sektöründe Risk

Finans sektörünün birçok işletme türü ülkelerin ekonomisinin ve büyümesinin değerlendirilmesinde önemli rol oynadığından bankacılık sektörü finans için önemli bir kaynak olarak değerlendirilmektedir. Günümüzde tüm bankalar son derece değişken bir ortamda bulunduğundan ve risklerle karşı karşıya olduğundan şüphe yoktur, buna bir bankanın piyasada hayatta kalıp başarılı veya başarısız olmasına neden olan başka riskler de eşlik etmektedir. Banka riskinin bankaların elde ettiği dönüşlere, hayatta kalmasına ve istikrarına yönelik önemli etkisinin sonucu olarak, son yıllarda bankaların riske yönelik ilgisi artmıştır. Sermaye gereksinimleri belirleyen ve bunları doğrudan banka riskleriyle ilişkilendirilen Uluslararası Takas Bankası Basel Komitesi gibi uluslararası denetim kurumlarına yönelik ilgili artmıştır. Bu nedenle, bankalar karşılaştıkları risklere, bunların nasıl ölçüldüğüne, bankacılık işlemlerine etkisine farklı yönetim yöntemlerine odaklanmıştır. Bu da bu bankaların uygun risk seviyesini belirlemek için uygun politikalar belirleme rolünü vurgulamaktadır. Bu riskleri etkili ve verimli bir şekilde yönetmek için bankalar bazı yönetim stratejileri benimsemiştir. Bu stratejiler, olası en düşük risk seviyesinde en yüksek kazançları sağlayan bir çalışma ortamı sağlamak ve ilgili tehlike ışığında alınan kararları rasyonelleştirmek için bankanın işlemlerinin doğasının ana hatlarını belirlemtketedir. Bankacılık riskleri çeşitli kaynaklardan doğmaktadır Bunlar, çeşitlilik olmaması; likidite olmaması ve bankaların riske maruz kalma eğilimidir (Al-Beltagy, 2005). Bu üç kaynak birbiriyle bağlantılıdır ve birbirlerini etkilemektedir. Bankaların riske maruz kalma eğilimi elde edilen faydaların ana gerekçesi olarak değerlendirilebilir. Kredilerin verilmesiyle ilgili risk ne kadar yüksekse, krediden beklenen dönüş de o kadar yüksek olmaktadır. Bu nedenle, bankalar kazançlarını en üst seviyeye çıkarmak için riske maruz kalabilirler. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, risk kavramının

bankacılık faaliyetinin doğasında olduğu sonucuna varabiliriz. Bankaların temel amacı, risk fikrini kabul edip bunları iyi bir yönetimle uygun şekilde ele alarak ilerleme sağlamak ve kazancı en üst seviyeye çıkarmaktır. Fakat bu aynı zamanda bankanın bankacılık risklerini etkileyen çeşitli yönetim faktörlerine de bağlıdır.

2.1.2. Bankacılık Riskini Etkileyen Faktörler

Modern ekonomilerde bankacılık sektörü en önemli sektörlerdendir. Bu sektör tüm ülkelerin milli ekonomisinin güvenliğinin ölçümü için standart haline geldiğinden çok fazla dikkate maruz kalmaktadır Bankacılık riskini etkileyen beş faktör aşağıdaki özetlenmektedir (Berger & De Young, 1997):

Yasa ve mevzuat değişiklikleri: Bu değişiklikler, geçerli kredi yönetim standartlarını desteklemektedir. Risk merkezinin resmi kontrolü, banka yönetiminin taahhüt ettiği standart türlerini yansıtmaktadır.

Dış faktörlerin değişkenliği: Faiz oranlarındaki ve döviz kurlarındaki değişiklikler ve dalgalanmalar, karları zarara çevirebildiğinden finans kurumlarının bütçesinde önemli etkiye sahiptir. Bankanın servetindeki bu etki, bankanın faiz oranlarındaki değişikliklere karşı hassasiyetinin sonucudur.

Bazı banka aaliyetlerinin bütçede yer almaması: Varlık veya yükümlülük fonu bankaların kazançlarında ve risklerinde açık etkiye sahip olsa da, bu faaliyetler şunlardır: Varlıklara sahip olmadan veya yükümlülük doğurmadan kar veya gider teşkil edebilecek faaliyetler, örneğin bankanın kredi vermeden veya mevduatları artırmadan başvuru sahiplerine fon sağlamak için maaş alan komisyoncu olarak çalışması veya varlıkların veya yükümlülüklerin düzenlenmesine ihtiyaç duymadan nakit yönetimi için ödeme (maaş) alması; bankanın gelecekte ücret üzere için spesifik bir işe teminat verme niyeti anlamına gelen teminatlar veya acil durum yükümlülükleridir.

Rekabet baskıları: Bankaların faaliyet gösterdiği rekabetçi ortam, riskleri doğrudan veya dolaylı olarak etkilemektedir. Bu nedenle bankalar kendilerini rekabete hazırlamalıdılar.

Teknolojik gelişmeler: Bilgi teknolojisi alanındaki gelişmeler, risklerin tanımlanmasını, ölçülmesini ve yönetilmesini kapsayan genel süreci etkilemektedir. Teknoloji, farklı kurumlar arasındaki rekabetin avantajlarının tanımlanmasına katkıda bulunan temel faktörlerden biridir, aynı zamanda analiz ve yönetim riskleri de bilginin işlenmesiyle oluşmaktadır. Bu nedenle, bankanın kararlarının etkinliği ve bütünlüğü, bankanın riskleri tanımlayabilme becerisine bağlıdır. Bu durum bankanın farklı bankacılık riski türlerini bilmesini ve kaynaklarını belirlemesini, böylece karar mekanizmasının sağlam ve tarafsız raporlar elde edebilmesini gerektirmektedir.

2.1.3. Bankacılık Risklerinin Artmasının Nedenleri

Finansal küreselleşme bağlamında bankacılık sektöründeki bankacılık riski, birkaç nedenden ötürü önemli ölçüde artmıştır (Kasimi ve Filali, 2011):

 Rekabet baskılarındaki büyük artış, bankacılık sektörünü risk eğilimiyle birlikte yatırılan sermayeden maksimum dönüşü elde etmeye ve piyasadaki mümkün olan en büyük payı kazanmaya teşvik etmiştir.

 Bankaların rolünün geleneksel bankalardan finans pazarlara kayması, fiyat dalgalanmalarından ve enflasyondan kaynaklanan likidite riskleri ve pazar riskleri gibi farklı risklere maruz kalınmasına neden olmuştur.

 Son yıllarda sermaye kısıtlamalarının liberalleşmesi ve yerel pazarların açılması bankacılık ve finans pazarlarında yapısal değişikliklere yol açmış, bu durum bankacılık risklerinin artmasında rol oynamıştır.

 Farklı formlardaki riskler artmış, bankalar daha önce karşılaşılmayan risk türleriyle karşı karşıya kalmıştır.