• Sonuç bulunamadı

Çalışma, hedeflerine ve amaçlarına ulaşmak ve çalışmayı doğru ve uygun bir şekilde sunmak için çalışmanın ana çerçevesi şu bölümlerden oluşturulmuştur. Birinci Bölümde, bankacılık sistemiyle ilgili risklere ve insan kaynaklarının geliştirilmesine genel bir giriş olarak çalışmanın genel çerçevesi, çalışma amaçları, literatür taraması, çalışmanın soruları ve hipotezleri de dahil olmak üzere çalışmayı gerçekleştirmek için kullanılan yöntem, çalışmanın amaçları ve önemi, sınırlılıklar ve çalışma modeli, çalışmanın amaçlarına ulaşmak için kullanılan istatistiksel yöntemler ve veri toplama araçlarına yer verilmiştir. İkinci Bölümde, genel risk çerçevesi ve risk yönetim yöntemleri, risk kavramı ve risk sınıflandırmalarını, mali risk kavramını, banka risklerinin sınıflandırılmasını, bankacılık risklerinin farklı türlerini, bankacılık riski yönetim kavramını, bankacılık riski yönetim görevlerini, riskleri ele alma yöntemlerini, bankacılık riski yönetim adımlarını ve araçlarını. Üçüncü Bölümde, boyutları dahil olmak üzere işgören güçlendirilmesinin genel çerçevesi yer almaktadır, temel kavramları, başka kavramlarla ilişkisi, özellikleri ve türleri, çalışan güçlendirme türleri, güçlendirme gereksinimleri, güçlendirme nedenleri, faydaları ve kısıtlamaları, güçlendirme fikrini benimsemeye teşvik eden nedenler, işgören güçlendirmesinin adımları, çalışanların güçlendirilmesinin uygulama adımları, güçlendirme stratejisi motiflerine yer verilmiştir. Son olarak, güçlendirme seviyeleri, güçlendirme modelleri ve bankacılık sektöründe çalışanları güçlendirmeye teşvik eden faktörler ele alınmıştır. Dördüncü bölümde, metodolojiyi içermektedir. Çalışma kapsamında ele alınan ticari bankalara yer verilmiştir. İstatistiksel veri analizi yöntemleri ele alınmıştır. Beşinci bölümde, ankette yer alan ve çalışma örnekleminin genel özelliklerinde yer alan veriler incelemiş, çalışmanın amaçlarına ulaşmak için hipotezleri test edilmiş ve yorumlamıştır. Altıncı bölümde araştırmanın bulgu ve sonuçlarının tartışmasına yer verilmiştir. Son olarak, çalışma referanslar listesi ve ekleri dahil anket, Morgan’ın Örneklem Sayısını Belirleme Tablosu, izin ve Araştırmacının özgeçmişi.

İKİNCİ BÖLÜM TEORİK ÇERÇEVE

RİSK KAVRAMI VE BANKACILIK SEKTÖRÜNDE RİSK TÖNETİMİ

Bu bölümün amacı, ticari bankalardaki finansal risklerle ilgili mevcut literatürün taranmasıdır. Riskin anlamı, türleri, bankacılık riskini etkileyen faktörleri, bankacılık riskinin artmasının nedenlerini ve bankacılık riskinin genel yöntem, genel risk çerçevesini ve risk yönetim yöntemlerini içeren risk kavramlarına değinilmiştir. Libya ekonomisi, merkezi planlama çerçevesinde ve küreselleşme, piyasa ekonomisi, yabancı yatırımlar gibi farklı kavramların da ortaya çıkmasıyla 1930’lardaki serbest ekonomi döneminden 1970’lerde sosyalist ekonomi düzenine geçişte 40 yıldan uzun süre boyunca çeşitli yapısal değişikliklere uğramış, kapitalist bir sistemden sosyalist bir sisteme geçmiştir. Libya bankaları yeni ekonomik ortamın gereksinimleri doğrultusunda radikal reformlara giderek uluslararası gelişmelere ayak uydurmak durumunda kalmıştır. Daha sonra bu dönemde uluslararası para fonu (IMF) tarafından ekonomik reform uygulanması gerektiğinde ciddi anlamda engellenen bu rolü Libya özel sektörüne bırakmıştır. Özel sektörün rolünün artması, Devletteki ekonomik gelişmelerin sürecini hızlandırmak için özel sektöre verilen avantajlar ticari bankaların etkinliğinin artmasına sebebiyet vermiştir. Herhangi bir toplumun bankacılık sistemi, uzmanlık alanlarına ve ekonomideki rollerine göre değişkenlik gösteren birtakım bankalardan oluşmaktadır. Ticari bankacılık yıllar içinde önemli gelişmeler göstermiştir. Dünya ekonomilerinde bankacılık son derece büyük gelişmelere ve karmaşıklıklara maruz kalmıştır. Bu sektör, en prestijli faaliyetlerden biri olarak değerlendirilmektedir. Mevduatlar da ticari banka fonlarının temel kaynağı olduğundan, bu fonların temel kullanımı ve müşterilere kredi verme süreci de ticari bankaların temel hizmetidir. Bankacılık faaliyetinin yatırımcılara borç verilmesinden ve ülke sınırları içerisindeki para mevduatı işlemlerinden yurtdışında bankaların kurulmasına kaydığında, başta artan rekabet yoğunluğu, teknolojinin gelişimi, bankacılık işlemlerinin hacminin büyümesi ve büyük çaplı bankalara ihtiyacın artması nedeniyle riskler bankacılığın bütünleşik bir parçası olmuştur. Bankalar günümüzde

şiddetleri bir bankadan bir bankaya değişen çeşitli bankacılık riskleriyle karşı karşıya kalmaktadır. Olası tüm risklerin yönetilmesi, bir bankanın başarısına yardımcı olan, tatmin edici kazançlarla bankacılık piyasasında faaliyetlerine devam etmesini sağlayan ve tüm sektörlerdeki yatırımlara düşük risklerle katılmasına olanak veren bir faktördür. Birden fazla sonuç olabildiği, nihai sonucun bilinemediği ve finans kurumlarının faaliyetlerinin sonuçlarından emin olamadığı durumlarda risk doğmaktadır. Hissedarların karlarının ve katma değerlerinin en üst seviyeye çıkarılması, bankacılık faaliyetlerini gerçekleştirirken riskleri de yöneten bu kurumların birincil hedefi ve amacıdır. Riskin konusu, bankacıların ve araştırmacıların ilgisinin giderek arttığı en önemli konulardan biridir. Bankaların küresel olarak karşı karşıya kaldıkları rekabetin zorlukları göz önünde bulundurulduğunda, riskler uluslararası arenada finansal hizmetler açısından uluslararası ticaretin liberalleşmesi ve bilgi teknolojisinin doğmasının yanı sıra piyasa ekonomisine yönelik bir trend yönünde çeşitli sonuçlara yol açmaktadır. Tüm bunlar, bankaların sağladığı hizmetlerin karmaşıklığının da artmasıyla bu hizmetlerde artışa ve çeşitliliğe neden olmuş, bankacılık hizmetinin temel taşı olan banka kredisini ön plana getirmiştir. Bankaların yaşadığı olumlu gelişmelere rağmen, finans sektöründe gelişmekte olan veya gelişmiş ülkelerin ekonomilerinde olumsuz etkiye neden olan bazı krizlere şahit olunmuştur. Bankalar bu ülkelerin ekonomik faaliyetinde önemli rol oynamaktadır ve bu rol yalnızca finansal alandaki faaliyetindeki etkisiyle sınırlı kalmamakta, ülke içindeki ve dışındaki bankalar arasındaki ilişki nedeniyle başka alanları da etkilemektedir. Bankalar, faaliyetlerinin doğasına bağlı olarak birçok riskle karşı karşıya kalmaktadır. Günümüzde, bankaların temel özelliği bir risk türüyle sınırlı olmayan, birkaç risk türünü kapsayan riskleri ele alma becerileridir, fakat bazı bankalar ve finans kurumları bu risklerin yönetiminde yakın zamanda başarısız olmuşlardır.