• Sonuç bulunamadı

3.3. Katılımcılar

3.3.2. Demir

Demir, 16 yaĢında özel bir Anadolu lisesinde %100 (tam) burslu okuyan bir 10. sınıf öğrencisidir. Demir en sevdiği dersin biyoloji olduğunu ifade etmiĢtir. Nedenini ise “çok merak ediyorum nasıl olurda bir canlı tek bir hücreyle âşık olur, düşünür, konuşur, uyur, bunlar çok ilgimi çekiyor” Ģeklinde açıklamıĢtır. Biyolojiden sonra en sevdiği dersin matematik olduğunu belirten Demir, matematik problemi çözmekten zevk aldığını ve matematiği ders olarak değil de genel kültür olarak gördüğünü, matematiğin her Ģeyi kapsayan bir alan olduğunu hatta biyolojiyi de içine aldığını düĢündüğünü açıklamıĢtır. “Matematik nedir?” sorusuna “rakamlar ile düşünme yöntemidir” Ģeklinde cevap vermiĢtir. Matematiği kullanmak için sayıları kullanmak gerektiğini düĢünen Demir, “markete gittiğimizde bile matematik gerekir. En basiti dolmuşa bindiğimde para üstünü alırken bile” ifadesinde görüldüğü gibi günlük hayatı sürdürürken matematiğin gerekliliğine vurgu yapmıĢtır. Matematiği ilköğretimdeki sınıf öğretmeni sayesinde çok sevdiğini de eklemiĢtir. Okul çevresindeki arkadaĢlarının matematiğe karĢı korkuları olduğunu ve matematiği sevdiği için genelde kendisine güldüklerini belirten Demir, arkadaĢları ile dersler hakkında çok fazla konuĢmadığını belirtmiĢtir. ArkadaĢ ortamında dersler ile ilgili konuĢmama nedeni olarak da, öğrenim gördüğü okulda burslu öğrenci olduğu için, okul ortamında çok çalıĢkan olarak tanınmak istemediğini, daha çok sosyalleĢmeye çalıĢtığını belirtmiĢtir. Demir ayrıca kendi isteğiyle okulda düzenlenen matematik ve biyoloji olimpiyat çalıĢmalarına katıldığını da aktarmıĢtır.

Öğrenim gördüğü lisedeki matematik derslerini ve olimpiyat çalıĢmalarını yürüten Burak Bey, Demir‟in oldukça ısrarcı ve hevesli bir Ģekilde derslere katıldığını belirtmiĢtir. Bunun yanında BĠLSEM‟deki matematik öğretmenleri ise düzenlenen faaliyetlerde Demir‟in, bu kuruma devam ettiğini ve yaĢıtı olan diğer öğrencilerden daha farklı ve özgün çalıĢmalar üretebildiğini ifade etmiĢlerdir.

Matematik biliyor olmanın toplumsal bir üstünlük sağladığını düĢünen Demir, toplum içinde matematik bilen bireylerin, toplumdaki saygınlığının da arttığını ifade etmiĢtir. Neden bu Ģekilde düĢündüğü araĢtırmacı sorulduğunda ise Demir aĢağıdaki açıklamayı yapmıĢtır:

Demir: Çünkü matematik kelimesi insanların gözünde büyütülen bir şey yani. Matematik bilmek demek çoğu insan için çok fazla bir şey ve matematik toplumsal statü içinde cazip geliyor olabilir. Arkadaşlarımın önünde bile, o beni mutlu ediyor yani ben gururlanıyorum onlar beni biraz şey yapıyorlar, biraz herhalde şımartılmayı seviyorum [gülüyor]. Ben 1 saat uğraşıp çözemedikten sonra hocanın 30 saniye gibi bir kısa yöntemle o soruyu çözmesi. Hani matematiğin çok pratik yönlerinin olması çok cazip geliyor bana. Bir sayfa dolusu sorunun bir tek işlemle çözülebilmesi özelliği cazip geliyor.

Bu açıklamadan da görüldüğü gibi Demir, toplumda statü kazandırma durumunu matematiğin cazip yönlerinden biri olarak belirtmiĢtir. Bunun yanında pratik çözüm yollarının var olmasının yine matematiğin cazip yönlerinden biri olduğunu eklemiĢtir.

Ders çalıĢırken yoğunlaĢma problemi yaĢamadığını, masaya oturduğu anda dıĢ dünya ile bağlantısını kestiğini belirten Demir, “mesela ben bir soruyu çözemediysem yerimden kalkmadan kesinlikle 1 saat o soru üzerinde düşünebilirim” demiĢtir. Problemi çözmeyi bırakma süresinin özellikle bildiği bir konu ile ilgili ise çok uzun sürdüğünü, çözemeyince de kendisini kötü hissettiğini açıklamıĢtır. Çözümü bulamadığı zaman ise kaynak kitaplardan araĢtırdığını ancak çoğunlukla kitapta yazılanları anlayamadığı için öğretmeninden anlatmasını rica ettiğini belirtmiĢtir. Matematik dersleri ile ilgili görüĢleri ise aĢağıdaki gibi sıralamıĢtır:

Demir: Matematikte şöyle bir sıkıntı, demem gerekir mi bilemiyorum ama, yanımdaki arkadaşında dersleri iyi benim gibi, o da seviyor matematiği. Erkenden bitiriyoruz yani hemen çalışıyoruz. Öğretmen çok sayıda soru çözerken biz açıyoruz test kitabını, öğretmende bizi biliyor zaten anlayış gösteriyor; biz test çözerek geçiriyoruz uğraşıyoruz bazen birbirimizle, dersler o şekilde geçiyor. Dersler, matematik etüdü gibi düşünülebilir. Hani benim test çözme saatim gibi oluyor matematik dersleri ilk hafta anlıyorum ondan sonraki 3 hafta öğretmen örnek çözerken o konuyla ilgili test çözüyorum.

AraĢtırmacı: Bu durum rahatsız etmiyor mu seni?

Demir: Beni rahatsız etmiyor çünkü ben oturduğum zaman kapanıyorum dış dünyaya, sınıfta olduğumu unuturum mesela ben, ama konu hoşuma giderse.

Demir, matematik dersleri sırasında, derse katılmak yerine çoğunlukla o an iĢlenen konu ile ilgili problem çözdüğünü ifade etmiĢtir. Öğrenim gördüğü okulda Ġngilizce derslerinde baĢarı düzeyine göre yeniden sınıf oluĢturulması sistemi eğer matematik dersleri için de oluĢturulursa, derslerin kendisi için daha ilgi çekici olacağını ve dersleri takip edebileceğini de eklemiĢtir. Demir, çevresindeki insanlar arasında en bilgili olmak istediği için ve üst sınıfların konularını gördüğü için olimpiyat çalıĢmalarına severek gittiğini belirtmiĢtir. Bulunduğu ortamda en iyi olma ile ilgili takıntısının ise kendisi için bazen iyi, bazen kötü olduğunu belirtmiĢtir. Ancak bu durumun, çalıĢma isteğinin oluĢmasına yardımcı olduğunu da düĢünmektedir. Yine bulunduğu ortamda en iyi olma ısrarı nedeniyle bulunduğu ildeki SBS‟ye göre en yüksek puanla öğrenci alan Anadolu lisesini kazanmasına rağmen, Ģuan devam etmekte olduğu özel liseyi tercih ettiğini ifade etmiĢtir. Ayrıca bir devlet okulu olan ilköğretim okulundaki öğretmenlerinin, öğrencilerde not korkusu oluĢturarak ders iĢlemelerinin hoĢuna gitmediğini ve bu nedenle de özel liseyi tercih ettiğini aktarmıĢtır.

Demir, iyi bir matematikçinin farklı ve matematikte takıntılı olması gerektiğini düĢünürken, iyi bir matematik öğretmeninin de konu anlatımı ile problem çözme de pratik olması ve öğrencileriyle iyi iletiĢim kurması gerektiğini belirtmiĢtir. Demir, Einstein‟ın “Bana bir soru için 1 saat zaman verirlerse, 45 dakika içinde düşünmeyi, 10 dakika içinde aklımda çözmeyi, 5 dakika içinde kâğıda dökmeyi yaparım” dediğini vurgulamıĢtır. En çok anlamasının uzun sürdüğü, üzerinde düĢünülmesini gerektiren problemlerde zorlandığını ve aynı zamanda bu tip problemler ile uğraĢmayı sevdiğini belirtmiĢtir. Ayrıca Demir, karĢısına hep aynı tipte problem çıktığını da Ģu Ģekilde açıklamıĢtır:

Demir: Mesela şimdi soru tipleri aynı eğitim sisteminde. Soru kökünü okuduktan sonra işlemler aklında canlanıyor zaten. O kadar çok çözüyorsunuz ki aynı tip soruları öyle bir yerleşiyor ki beynine, susadıkça su içmek gibi; o soruda aynı işlemler birbirini kovalıyor zaten. Kafamda yerleşmiş yöntemler oluyorlar. Öyle olmayan soruları seviyorum zaten.

Demir‟e yöntemini bilmediği problemlerde ne yaptığı sorulduğunda ise, birçok yöntem deneyerek ilerlediğini belirtmiĢtir. Ġlgisi olmadığı halde sırf matematikte en iyi olmak amacı için bile karĢısına çıkan problemleri çözdüğünü de aktarmıĢtır.