• Sonuç bulunamadı

3 Katılımcıların 1 sorunun 3 sondasında “Türler paralel şekilde mi, yoksa

çeşitlerine göre gruplandırılarak mı işlenmelidir? Neden?” sorusuna veridikleri

anlatılan biçimlerin diğer müzik türlerinde de benzer kullanımları mevcut ise, bu biçimlerin türler arasındaki kullanımları karşılaştırılarak ilişkilendirilmesinin kavrama düzeyinde yararlı olacağı yönünde görüş bildirirken, bir kısım katılımcı ise türlere özgü biçimlerin gruplandırılarak öğretilmesinin daha uygun olacağı görüşündedirler.

K1: “Şöyle; her türden bir örnek verebilirsin, ana türlerde belki veya ulusal

müziklerimiz ağırlıklı olmak üzere. Bu biçimler her türde kullanılıyor değil mi? Bunların birçoklarının türlerde karşılığı var, belki bazılarının yok. Yani burada biçimler arasındaki dengeyi sağlayabilirsin”.

K2: “Bence iki yarıyıllık bir ders olmalı bu. Birinci yarıyılda tanımlar yapıldıktan

sonra Türk Sanat Müziği’nin şarkıları, Halk Müziği’nin şarkıları yani türküler, Popüler Müziğin şarkıları, bunların hepsi anlatıldıktan sonra ikinci dönemde karşılaştırılmalı bunlar. Yani popüler müzikteki şarkıyla, Türk Sanat Müziği’ndeki şarkı arasında biçimsel anlamda nasıl bir fark var ya da nasıl bir ilişki var. Yani böyle ele alınırsa daha iyi olur. Bilirsiniz eğitimde belirli aşamalar vardır. İlk aşama belleme, bellemenin üzerinde kavrama vardır, uygulama vardır, çözümleme, analiz, sentez ve en son değerlendirme. Dolayısıyla belleme çok sınırlı bir düzeyde olan şeydir, tanıma düzeyindedir belleme. Ve bugünkü, işte ülkemizde ki bütün üniversiteye girinceye kadar ki bütün öğrenme düzeyindeki belleme, tanıma düzeyinde. Halbuki kavrama, ilişkilendirme ile ancak mümkün. O nedenle bence kavrama düzeyinde en azından bu konular öğrenmiş olmalı, dolayısıyla da biçimleri birbiri ile ilişkilendirebilmeli. Paralel olarak belli bir düzeyde bunları ilişkilendirmede yarar var. Mesela Uluslararası Sanat Müziği’nde motif öğesinden bahsettik. Buna aynı zamanda da Türk Halk Müziği’nden örnek vermeliyiz. Sonra da büyük formlar kendi aralarında ilişkilendirilmeli. Bu aşama aşama götürülebilir. Bizim de halk dans ezgilerimiz var, batının da halk dans ezgileri var. Onların ki bütün form bilgisi kitaplarına girmiş A’ dan Z’ ye kadar ancak bizimkiler girememiş ama bizim de var yani. Dolayısıyla onları da mutlaka paralel şekilde götürmekte yarar var”.

K3: “Paralel biçimde daha doğrudur”.

K4: “Öğrencinin alt yapısı, dersin işleniş şekli öğrenmeyi etkileyen nedenler

arasındadır. Her ikisi de olabilir, ancak türlerin çeşitlerine göre gruplandırarak öğrenmenin, daha kolay, kalıcı ve sistematik olacağını düşünüyorum. Ancak tüm türler öğrenildikten sonra karşılaştırmalı olarak örneklerle konu pekiştirilebilir”.

K6: “Mesela Batı Müziği’ndeki şekilleri anlattıktan sonra -ama aradaki paralellikler

gösteren Türk Müziği ile ilgili şeylerde de ortak bağ kurabildik- Türk Müziği’ndeki şu formla çok yakın alakalıdır, birbirine çok benzer gibi. Ama konuyu konu içerisinde karıştırmadan yapmak lazım, öğrencide dağılır bu sefer. Batı Müziği’ndeki işte o formları Sonat, Sonatin, Rondo gibi, yerli yerinde verdikten sonra Türk Sanat Müziği ya da Halk Müziği bunların sıralaması önemli değil ama her müziği kendi içerisinde ele alıp türlere göre vermek bana göre daha uygun olur”.

K7: “İki şekilde de ele alınabilir; ama çeşitlerine göre gruplandırarak işlenmesi

daha öğretici olabilir”.

K8: “Grup grupta olur ama paralel şekilde daha uygun olur, örneklerle verilebilir.

Hatta burada müzik türleri arasında sınıflandırma yapmak uygun değil. Halk Müziği’ndeki, Sanat Müziği’ndeki ya da Batı Müziği’ndeki bir şarkının formu iki bölümse iki bölümlüdür. Şekil olarak belli, etkileşimli olarak Peşrevde bir nevi Rondo’nun tersi. Yani şu olmasın; Halk Müziği’ndeki şarkı sanki Batı Müziği’ndeki farklıymış gibi bir mantık yok. İki bölümlüyse iki bölümlü. Halk Müziği olsa ne olur, Sanat Müziği olsa ne olur, Batı Müziği olsa ne olur yani, üç bölümlüyse üç bölümlü. Şarkı şarkıdır, ister Halk Müziği’nden örnek veririsin ister Batı Müziği’nden, ister Pop Müziği’nden örnek veririsin. Müzik Biçimlerinde türlerde değilde, müzikte iki bölümlülük olarak algılanmalıdır”.

K10: “Elverdiği ölçüde iki türlü de incelenebilir. Motif, cümle, dönem vb. örneği

verirken her türden örneklendirirsiniz. Ancak Sonat Allegrosu anlatırken elbette ki konu kendiliğinden sınırlanır”.

K11: “Gruplandırılarak işlenmesinin uygun olduğu görüşündeyim. Ancak önceden

işlenmiş bir konuyla benzerlik gösteren konularda bağlantı kurulabilecek esneklik olmalıdır”.

K12: “Çeşitlerine göre gruplandırarak işliyorum. Benzer dönem türlerini aynı ders

saati içinde öğretmeye çalışıyorum (Dönem özelliklerinin ve aralarındaki farkların daha iyi anlaşılmasını sağlayabilmek için.)”.

K13: “Müzik biçimleri çeşitlerine göre gruplanarak işlenebilir. Örneğin; ezginin ön

planda olduğu (a) şarkılı biçimler, daha sonra daha çok armoninin ön planda olduğu (b) etüt ve benzerleri, daha sonra ise ritim öğesinin ön planda olduğu (c) dans biçimleri şeklinde işlenebilir”.

K14:“Yeri geldiğinde paralel yeri geldiğinde ise özelliklerine göre

gruplandırılmalıdır”.

K15: “Sınıfın hazırbulunuşluk düzeyine göre öğretim yöntemi belirlenmelidir. Kalıcı

bir öğrenmenin sağlanması durumunda, iki türlü öğretme yöntemi de etkili olacaktır”.

K16: “Kolaydan karmaşığa doğru gidilmelidir”.

2. Görüşme sorusu şöyledir;

Sizce müzik öğretmeni adaylarının Müzik Biçimleri dersini işe vuruk ve uygulamalı olarak kullanabilmeleri için dersin süresi nasıl olmalıdır?

Soru 2. 1. Katılımcıların 2. sorunun 1. sondasında “Hangi öğretim döneminden