• Sonuç bulunamadı

2.5. Çocuk Hakları Sözleşmesinde Yer alan Çocuk Hakları

2.5.4. Katılım Hakkı

Katılım; başta ailede sonra okulda ve toplumda çocuğun kendisiyle ilgili konularda görüşünün alınması, görüşlerine değer verilmesi, çevresinde alınan karar süreçlerinde etkili olması anlamına gelir (Polat, 2007; Türkiye Gündemi, 2008). Çocukların katılım amacı; haklarını savunmak, yasal sorumlukları yerine getirmek, toplumsal hizmetlere katılmak, karar süreçlerinde aktif olmak, demokratik beceriler kazanmak ve öz benliğini güçlendirmektir (Merey, 2012). Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre çocukların; kendilerini ilgilendiren konularla ilgili düşüncelerini ifade etme hakları bulunmaktadır. Çünkü sözleşmeye göre çocuklar hizmet alan, korunmaya ihtiyacı olan pasif bireyler değildir. Bu yüzden kendileriyle ilgili konularda çocuğun görüşlerine saygı gösterilmesi, katılım hakkının

uygulanması ve korunması gerekmektedir (UÇM, 2012). Ancak çocukların görüşlerini ifade etme haklarını kullanabilmesi için aileleri, öğretmenleri ve toplumu çocukların görüşlerine gerekli önemi verecek biçimde ve bu yönde onları teşvik etmeleri hususunda bilinçlendirmek gerekir (Twum-Danso, 2009). Ailede çocuğun katılım hakkının uygulanması için anne babaların çocuğa karşı demokratik tutum sergilemeleri gerekmektedir. Bu bağlamda ebeveynler çocuğu da bir birey olarak kabul etmeli ve çocuğun fikirlerine değer vermelidir (Akyüz, 2000).

Evde çocuğun uyması gereken kurallar olmalıdır. Ancak bunların belirlenmesi sürecine çocuk da katılmalıdır. Çocuğa seçme hakkı tanınmalı, sorunlara çocukla beraber ortak çözümler aranmalıdır (Erbay, 2013). Çocuk konuşurken ya da bir soru sorduğunda gözlerinin içine bakarak dinlenip cevap verilmeli, görüşlerini ifade etmesi sağlanarak ona değer verildiği hissettirilmelidir. Ailesi veya kendisiyle ilgili bir sıkıntısı derdi olduğunda duygularını ailesiyle paylaşabilmelidir. Böyle bir ortamda yetişen çocuk kendisinden memnun, atılgan, katılımcı, aktif, saygılı ve kendisine güvenen bir birey haline gelecektir (Merey, 2012). Okul ortamında ise çocukların katılım haklarının gerçekleşmesi, eğitim ortamında öğrenci merkezli yöntem ve tekniklerin tercih edilmesine, demokratik eğitim ilkesinin yaşama geçirilmesine bağlıdır. Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 11. maddesinde demokratik eğitim milli eğitimin temel ilkeleri arasında yer almaktadır (Akyüz, 2001).

Okulda öğretmenler; çocukları dinleyebilmeli, onların düşünce ve vicdan özgürlüğünü destekleyerek çocuk haklarının uygulamasını sağlamalıdır (Adams, 2009; Naftali, 2010). Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin uygulanabilmesi için okullar, çocukların demokrasiyi yaşayarak öğrendikleri ortamlar olmalıdır. Bu da ancak, çocukların kendi eğitimleriyle ilgili konularda alınan kararlara katılımının sağlanmasıyla mümkün olacaktır (Lundy, 2007; Ejieh ve Akinola, 2009). Çocuk katılımının teşvik edilmesi ve destek görmesi için en uygun ortamlar okullardır. Çünkü çocukların ailesi dışında en çok vakit geçirdiği yer okullardır. Bu yüzden okullar çocuk hakları uygulamaları açısından destek görmelidir (Akyüz, 2001; Johnny, 2005; Zög, 2008). Katılım hakkının uygulanması hususunda taraf devletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni kabul ederek taahhüt vermiştir. Çocuk Hakları Sözleşmesi, çocukları tanıyan ilk yasal belge değildir. Ancak çocuklara katılımcı ve

aktif rol veren en devrimci belgedir. Sözleşmenin 12., 13., 14., 15.,16. ve 17. maddeleri çocuğun katılım hakkı ile ilgilidir. Bu maddelere aşağıda ayrıntılı bir şekilde yer verilmiştir (URL-6):

Madde 12:

“Taraf Devletler, görüşlerini oluşturma yeteneğine sahip çocuğun kendini ilgilendiren her konuda görüşlerini serbestçe ifade etme hakkını bu görüşlere çocuğun yaşı ve olgunluk derecesine uygun olarak, gereken özen gösterilmek suretiyle tanırlar”

“Bu amaçla, çocuğu etkileyen herhangi bir adli veya idari kovuşturmada çocuğun ya doğrudan doğruya veya bir temsilci ya da uygun bir makam yoluyla dinlenilmesi fırsatı, ulusal yasanın usule ilişkin kurallarına uygun olarak çocuğa, özellikle sağlanacaktır”

Madde 13:

“Çocuk, düşüncesini özgürce açıklama hakkına sahiptir; bu hak, ülke sınırları ile bağlı olmaksızın; yazılı, sözlü, basılı, sanatsal biçimde veya çocuğun seçeceği başka bir araçla her türlü haber ve düşüncelerin araştırılması, elde edilmesi ve verilmesi özgürlüğünü içerir”

Madde 14:

“Taraf Devletler, çocuğun düşünce, vicdan ve din özgürlükleri hakkına saygı gösterirler”

Madde 15:

“Taraf Devletler, çocuğun demek kurma ve barış içinde toplanma özgürlüklerine ilişkin haklarını kabul ederler”

Madde 16:

“Hiçbir çocuğun özel yaşantısına, aile, konut ve iletişimine keyfi ya da haksız bir biçimde müdahale yapılamayacağı gibi, onur ve itibarına da haksız olarak saldırılamaz”

Madde 17:

“Taraf Devletler, kitle iletişim araçlarının önemini kabul ederek çocuğun; özellikle toplumsal, ruhsal ve ahlaki esenliği ile bedensel ve zihinsel sağlığını geliştirmeye yönelik çeşitli ulusal ve uluslararası kaynaklardan bilgi ve belge edinmesini sağlarlar”

Katılım hakkının soyut bir kavram olarak değil, psikolojik, biyolojik ve sosyal temelleri olan bir ihtiyaç olarak görülmesi oldukça önemlidir. Her çocuğun yaşamak, barınmak, beslenmek gibi temel gereksinimlerinin ötesinde, merakını gidermek, dünyaya müdahale edebilmek, ilgilerini beslemek ve kendi isteklerini yerine getirebilmek gibi amaçları vardır (Merey, 2012). Çocuklar meraklıdır, dünyaya yetişkin bireylerden daha farklı bir şekilde ilgi gösterir ve bol bol hareket etmek ister (Değirmencioğlu, 2010). Katılım hakkının düzenlendiği 12. maddede çocuğun kendi haklarının öznesi olduğu, bir birey olarak kabul edilmesi gerektiği fikri kabul görmüştür. Çocukların seslerinin duyulabilmesini engelleyen klasik yaklaşımların değiştirilmesi hedeflenmiştir. Ayrıca 12. maddede çocuğun görüşlerini ifade etmesinden kasıt, başkalarının hedefi ve fikri önemsenmeksizin kendiyle ilgili tüm kararlarını kendisinin alması değildir. (Akyüz, 2010).

Amaç; kendine ve çevresine ait fikir öne sürebilme yetisi kazanabilmiş bütün çocukların, kendisiyle ilgili konulara ait var olan fikirlerini özgürce dile getirebilmesi ve bu fikirlere çocuğun yaşı ve olgunluk düzeyine göre önem verilmesidir. Bu madde sayesinde Çocuk Hakları Sözleşmesi BM’nin kuruluş bildirgesinin ruhuna uygun olacak şekilde çocuğun; eşitlik, onur ve hoşgörü gibi ulvi değerlerle beraber yetişmesini istemektedir. Bunun gerçekleşebilmesi de çocuğa gereken önemin verilmesine, görüşlerinin dikkate alınmasına bağlıdır. 12. maddenin ikinci fıkrası ise çocuğun, kendisiyle alakalı kararlarda söz sahibi

olmasını sağlayabilmek için, idari ve adli soruşturmalarda doğrudan veya bir temsilci aracılığıyla dinlenilme hakkını vermektedir. Çocuğun kendisini ifade edebilmesi için hiçbir baskı veya sınırlamayla karşı karşıya olamaması gerekmektedir (Şimşek, 2016). Çocukların insan haklarının vurgulanması sözleşmesinin başlıca amaçlarından biridir. Sözleşmenin çocuğun katılım haklarıyla ilgili diğer maddelerinin ele aldığı konular kısaca şu şekildedir:

Madde 13 çocuğun düşüncesini özgür bir şekilde açıklama hakkını, madde 14 din, vicdan ve düşünce özgürlüğünü, madde 15 barış içinde toplanma ve dernek kurma hakkını, madde 16 özel hayata saygı konusunu, madde 17 ise kitle iletişim araçları ve diğer bilgi kaynaklarına erişimi içermektedir (UNICEF, 2003). Sözleşme çocuğun muhatap alınması hususunda belgeyi hazırlayanlar ve taraf devletlerce örgütlenildiğini göstermektedir. Bu gibi somut hükümler sayesinde yetişkin ve çocuk hakları arasındaki dengenin kurulması sağlanmaktadır. Küresel düzeyde çocukların kendi yaşamları ile ilgili kararlarda katılımlarının sağlanması güzel bir karardır (Acar, 2010).

Sonuç olarak çocukların yaşama, gelişme, korunma ve katılım hakları birbirinden bağımsız olarak düşünülemez. Çocuğun bu haklarının şartlar ne olursa olsun ayrım gözetmeksizin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Haklarının bilincinde olan çocukların yetiştirilmesi gelecek nesillerin sağlam temeller üzerine ilerlemesini sağlayacaktır (Mammadov, 2015). Bu bağlamda çocukların yetiştirilmesinden sorumlu ebeveynlerin, toplumların ve devletin üzerine düşen sorumlulukları eksiksiz bir biçimde yerine getirmesi gerekmektedir.

Benzer Belgeler